25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler İzlanda Yolcusu/ Ömer Bozkurt/ Ataköy Marina Yacht Club/ 120 s. Kuzey Atlantik’in yaz aylarında bile sert koşullarında, Hamburg’dan Reykjavik’e giden yük gemisinde, eski ve çalımlı şileplerin özlemini duyan bir yolcu. Yepyeni bir şileple yapılan yolculuğu, gene de heyecan ve coşku veren bir deneyim haline getiren ne olabilir? “Sanırım eski ve ‘çalımlı’ şileplerdekinin aynı: her gün, her saat, rengiyle, devinimiyle, her an yenilenen denizde... Ayrı bir yerçekimi düzleminde hareket halinde olmak, enginlerin önünde birbirini izleyen sükunu ve rüzgârı yaşamak. Çünkü seyrin kendisi başka hiçbir olağanüstü unsur olmasa bile bir serüvendir” diyen yazar, Kuzey Avrupa denizleri ve limanlarında, coğrafya ve tarihle iç içe geçmiş yolculuğunu, ticaret gemisinin gerçekleriyle örülü anlatımını, fotoğraflarla zenginleştirip sunuyor. Tabletteki Sır/ Julia Navarro/ Çeviren: A. Cengiz Büker/ Doğan Kitap/ 490 s. Roma’da, günah çıkaran bir adam şunları söylemektedir, “Peder, ben bir adamı öldürüp suç işleyeceğim...” Tam da o sırada, başka bir yerde, bilimsel bir kongrede, geçmişi karanlık, güçlü bir adamın torunu olan Iraklı arkeolog Clara Tannenberg, İbrâhim peygamber’in gerçekten yaşamış olduğunun bilimsel delili olabilecek otantik tabletlerin keşfedildiğini haber veren bir bildiri sunmaktadır. İbrâhim peygamberin; dünyanın yaratılışı, Babil kulesindeki insanların dillerinin karışması ve evrensel tufan konularında kendisine anlattıklarını çivi yazısıyla çamur tabletlerin üstüne aktaran bir yazıcının yapıtıdır söz konusu olan... Taşrada Şiire Tutunmak: Nedret Gürcan/ Abdullah Şengül, Döndü Çiftçi/ Akçağ Yayınları/ 392 s. “Nedret Gürcan’ı bütün yönleriyle tanıtmayı amaçlayan bu kitap, şair hakkında yapılan en kapsamlı çalışmadır. Son dönem Türk şiirinde bir aşk şairi olarak tanınan Nedret Gürcan, aynı zamanda taşra ve kent insanının yaşamına farklı bakış açıları getiren başarılı bir şairdir. Taşra ve kent yaşamını iyi bilmesi, ikisi arasında köprü kurmasını sağlar. Kent yaşamının soğukluğu ve samimiyetsizliğine karşın taşradaki insanî ilişkileri daha samimi ve sıcak bulur. Bu çalışmada Nedret Gürcan’ın ‘gölgede su aramak’ dediği Şairler Yaprağı macerasına da yer verilmiş, 19541957 yılları arasında çıkarılan Şairler Yaprağı, “Şiirin Taşradaki Öyküsü” başlığı altında incelenmiştir. Nedret Gürcan hakkında hazırladığımız bibliyografya, onun hayat yolculuğuna ait çeşitli kareler ve eserlerinden yaptığımız seçmeler, sadece şairi tanıtmak için değil, aynı zamanda bu konuda yapılacak yeni çalışmaları teşvik etmek içindir” diyor kitabı hazırlayan Abdullah Şengül ve Döndü Çiftçi. CUMHURİYET KİTAP SAYI 926 Kadınlar Kulesi/ Zoe Fairbairns/ Çeviren: Ünver Alibey/ Everest Yayıncılık/ 318 s. Bir dünya düşünün: Kadınların sadece toplumdaki rollerinin değil, doğurganlıklarının da yönetildiği... İyice robotlaştırılıp kendilerine yabancılaştırıldıkları, bir insan olmaktan çıkıp bir nesne gibi kullanıldıkları... Hayatları üzerine, onlara hiç sorulmadan kararların alındığı... Ancak gün gelir, hayatları üzerine kurulan bu kumpasa uymak istemeyen kadınlar çıkar ortaya. Kalıpların dışına çıkan, Londra’nın göbeğindeki metruk bir binayı işgal edip kendi lidersiz birliğini kuran bir grup kadın, ülkedeki hatta dünyadaki kadınların kaderini değiştirmeye soyunur. “Kadınlar Kulesi”, ataerkil bir devletin sosyal güvenlik sistemini kadınların yaşam tarzları üzerinde baskı oluşturmak amacıyla kullanmasını konu alan, feminist bir distopya. Mal/ Valerie Martin/ Çeviren: Pınar Kür/ Everest Yay./ 200 s. Lousiana 1828. Sıcak bir yaz. Kölelik en hararetli dönemini yaşıyor. İsyanlar had safhada. İşkenceler sürüyor. Tüm bunların ortasında, zengin bir çiftlik sahibinin karısı, Manon. Kocasından nefret ediyor. Hizmetçisi Sarah’dan da öyle. Sarah’nın kocasından olma çocuklarını görmeye dayanamıyor. Manon’un düşlediği yaşam bu değildi. Mal’ın öyküsünü baştan sona Manon anlatıyor. Valerie Martin, köle geleneğini yeniden sorguluyor ve ‘kurban’ rolünün ezenle ezilen arasında nasıl yer değiştirebileceğini gösteriyor. Düşüş/ Kemal Bekir/ Pencere Yayınları/ 100 s. “Oyun yazarı Kemal Bekir, bir devrimin yozlaşmasını sahneye getirirken kuşkusuz ki bu kriterden hareket etmeyecekti. Onun için oyunu romanda olmayan yeni tipler ve kitle öğesinin ilavesi ile konuya sistem ve olayların analiziyle yaklaşmayı yeğ tutmuş, kanımca bu konuda başarılı da olmuştur” diyor İlber Ortaylı. Feodal Toplum/ Marc Bloch/ Çev.: Melek Fırat/ Kırmızı Yay./ 816 s. “Bloch yakın dostu ve meslektaşı Lucien Febvre’le birlikte 1929’da ‘Annales d’Histoire Economique et Sociale’ dergisini çıkarmaya başladığında yepyeni bir tarih yazımı anlayışı yerleştirmek üzere yola koyulmuştu; bütüncül, sorun odaklı, bugünle dün arasında geriye okuyuşa dayalı bir gitgel üzerine kurulu yeni bir tarih yazımı anlayışıyla insan yaşamının tüm yönlerini anlamak ve açıklamak amacı güdülüyordu. İşte bu açıdan Marc Bloch’un Feodal Toplumu yalnızca feodalite tartışmalarında vazgeçilmez kaynak olması ya da Ortaçağ tarihçileri için temel başvuru kitabı niteliği taşıması açısından değil, tarih yazımına getirdiği yöntemsel yenilik bakımından da son derece önemli bir eserdir” diyor Melek Fırat. Bastır Ankaragücü/ Duygu Hatipoğlu, M. Berkay Aydın/ Epos Yayınları/ 304 s. Bu kitap, bir futbol kitabı. Futbol içindeki taraftarlık ve taraftarlık çerçevesinde de Ankaragüçlü taraftar anlatılıyor. Kitapta, Ankaragücü somut örneğinden hareketle, bir kentin bir kulüple, bugünün dünyasının futbolla, endüstriyel futbolun taraftarla, taraftarın hayatla ilişkisi işleniyor. Mustafa Kemal’in Bana Anlattıkları/ General Charles H. Sherrill/ Çeviren: Örgen Uğurlu/ Örgün Yayınevi/ 474 s. Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye Büyükelçisi olarak Ankara’da bulunmuş olan General Charles H. Sherrill, bu yapıtını yazmadan önce Mustafa Kemal’le pek çok görüşme yapmış. Bu bakımdan yapıt, Atatürk’ün çeşitli düşünce ve görüşlerini yansıtmakla beraber, 19321933 yılları Türkiyesi’ni ve Ankarası’nı anlatıyor. Abdülmecid Devrinde Saray ve Bâbı Âli/ Süleymen Kâni İrtem/ Haz: Osman Selim Kocahanoğlu/ Temel Yayınları/ 336 s. Sultan Abdülmecid’in cülusu, bilinmeyen yönleri ve Kaptanı Derya Ahmet Paşa’nın ihaneti... Abdülmecid’in haremi: Kadınlar, cariyeler, gözdeler ve ikballer... Mustafa Reşit Paşa ve Tanzimatı Hayriye’nin ilanı, Osmanlı’nın hiç bitmeyen Paşalar kavgası, Talebei Ûlum ayaklanması... Serasker Rıza Paşa, Serdarı Ekrem Ömer Paşa... Kırım Harbi’ne nasıl girildi? Kutsal makamlar meselesi, Sinop baskını ve Osmanlı Donanması’nın yakılması, Koca Reşit Paşa ve bir Tanzimatçının ölümü... gibi pek çok konuda ayrıntılar sunan bir kitap “Abdülmecid Devrinde Saray ve Bâbı Âli”. Yeni Orta Çağ/ Prof. Dr. Alpaslan Işıklı/ Toplumsal Çözüm Yayınları/ 188 s. Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, Yeni Ortaçağ’ın aldatıcı yüzünü ortaya çıkarmakla kalmayıp çağdaşlık adına Türkiye’nin sürüklendiği karanlık sulara da ışık tutuyor. Türkiye’deki özelleştirme konusunu bir “TemelFadime fıkrası” mantığı çerçevesine yerleştiriyor. Küreselleşmenin tarihsel kökenlerine inerken, ‘Acaba İslamiyet Küreselleşmeci midir?’ diye soran yazar, Hazreti Muham ? SAYFA 27
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear