Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ınanıyorum, Oykiilerin temalan var mı, yoksa içinizden geldiği gibi mi yazdmız, bunun için tıclcr söylemek isterdiniz? Tabii ki bu öykülerin temaları var. Bu üykülerin temaları aslında benim bütiin metinlerime, öykülcrimc, romanıma yayılan, benim bir yazar olarak temel meselelcrimi içeren temalar. Hesaplaşma, zaman, yalnızlık, öteki, iktidar... tletişim vc iletişimsi/lik. Bireyin kendisiyle yüzleşmesi, bireyin toplum içindcki duruşunu sorgulaması. Tabii ki bütiin bunlar ve daha birçok temel meselcm bu kitapta da yerini buimuştur. "Geçenlerde ruhuma sıkışmış bir ödevi kustum çaltşma masamın üstiine. Yapılmamış bir ödcv; bir soru." Hepimiz öğrenci olduk, burada okul günlerine bir gönderme mi var? Bütün yapılmamışlıklar, bütiin eksik kalmışlıklar da tcmcl meselelerimdendir. Sürekli öğrenci olma hali, siirekli öğrenmek isteği içinde bir insan olmak, bana kcyif veren, yüzümde bir gülümseme oltnasına neden olan bir duruştur. Bitmeyen öğrencilik iyi gelir bana. Elbette siirekli öğrenci olan birinin, her zaman bitmemiş ödevleri vardır. Onemli olan, o yarım kalmışları, tamamlanmamışları, eksiklikleri, çalışma masasının üstiine yayacak kadar cesur olabilmek; yüzleşebilmek. Kendimizi tamamlayabilmck için en azından bu kadar cesur olabilmeliyiz. "Sadece ayaklarımın allından kendi yağmurum aksın diye dinıdık durmaya çalıstım. Kendi gökkusağım ulabiltr miydi başka türlü? îçimden dtşarı baktım. (...) YüregHmin camdan olduğunu şu an anltyoruın." Bu sözleriniz bugünkü topluma, bendllig'e, yalmzlığa gönderme olabilir mi? Bu alıntıdan yola çıkarak şunu söyleyebilirim: Bencillik sadece bize ait bir durum değil, sadece bugüne ait bir durum da değil. Yalnızlık... Ara Güler bir söyleşisinde "Siyahtan geldik, siyaha gideceğiz. Sadece bir ara gözünü açıyorsun, o arayı iyi değerlendirmek lazım" demişti. Yalnızlık nasıl sadece bugüne ait görülebilir ki? 'Bugün' çok daha acimasız sıfatlar koyuyor insan kelimcsinin başına... leştiren ve iktidar clde ctmek için kullanılan bilgi zavallıdır. 'Yedi Derste Vicdan Muba.sebesi' ve 'A}k Mu/fağından Yalnızlık lariflerı' adlı üykü kitaplarıntz ve 'içimde Kim Var' adlı romanımzı göz önüne alınca sizi ilgilendiren şeylerin başında sıradan insanlar, onların hayatları, yalnızltkları, hilinçaltları, olaylara bakış açılannı gözlemliyoruz. Sun öykü kitabında ıse yaşanun birçok şeye ve yaşamın kendisıne, Yckta Kopan'ın gb'zlerinden baktığımızı söyleyebilir miyiz? Onceki kitaplarımın alanlarıyla bu kitabtmın alanı arasında smırlar olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Sıradan insanlar ve sıradan insanların hem tekil duruşlan hem de toplum içindcki duruşları benim için önemlidir. Kişiscl kargaşa ve bu kişisel kargaşanın izdüşümünü ararım. Buradan yola çıkarak da toplumların insanhk tarihine izdüşümlerini tabii ki. Kara Kcdinin Cîölgesi'nde bütün bu düşüncelere, bütün bu kargaşalara, hesaplaşmalara, sorgulamalara bakarken anları, anlık düşünceleri, anlık olayları mercck altına almayı istedim. () anlardan, yani parçalardan yola çıkarak bütüne bakmak istedim. RAUFR. DENKTAŞ Karkot Deresi Rauf R. Denktaş'ın Karkot Deresi'nde geçen çocukluk, ilk gençlik ve öğrenim yıllarıyla başlayıp Kıbrıs Türklerinin varolma savaşımıyla süren anılarında, serüvenlerle dolu renkli yaşam öyküsünden ilginç kesitler bulacaksınız. • Mısır'daki falcının kehaneti... • Londra'da tek kuruşsuz kalış... • Ankara'da umarsız bekleyiş ve yavru vatan hasreti... • Kıbrıs'a gizlice çıkma girişimi... Ölümle burun buruna geliş... • Makarios'un akıl almaz oyunları... Grivas'ın Türkleri yok etme planlan... • Türk toplumuna ilişkin birbirinden ilginç anekdotlar... CM RAUF R. DENKTAŞ Yeniden 12'ye 5 Kala Tüm yaşamını Kıbrıs Türklerinin mücadelesine adamış simge lider Rauf R. Denktaş işte böyle sesleniyor. Önümüzdeki bu tarihsel 5 dakikayı nasıl değerlendirmek gerektiği sorusu, Ada'nın acı gerçekleriyle bu kitapta yanıtını buluyor. Dünden bugünden 12'ye 5 kala gözlemleri ve Kıbrıs'ta son durum... Kofi Annan'a mektup... Kıbrıs'ta eşitlik ve egemenlik kavgası... Sami Kohen, Ali Sirmen, Hasan Cemal ve Toktamış Ateş'e yanıtlar...Söyleşiler... Kıbrıs Türklerine yapılan mezalime ilişkin Rumların itirafları... ZAMANI ANLAMAK... "7Mman dunıyor, saatımi çıkarıp atıyorum." Zamansız bir dünya mı isterdiniz, sizce ideal dünya nasddır? Tam tersine, zanıansız değil ama zamanın farklı boyutlarıyla algılandığı bir dünya...Temel olarak zamanla hesaplaşan, zamanı anlamaya çalışan bir insanım. Bunu yaparkcn dc bir üslup yaratmaktır isteğim; yaşarken ye yazarken yanımda olacak bir üslup. Üslupsuzluk, belleksizlik öylesine haince sızmış durumda ki yaşadığımız güne, annmak giderek zorlaşıyor. Bir ideal dünya tasviri yapmak mı? Yapamam bunu; sadece buna ulaşmak için yazdığımı biliyorum... Ama siz bunu söyleyince aklıma Sam Shepard'ın günlüklerindeki bir söz geldi: "insanlar burada kimmiş gibi yapıyorlarsa ona dönüşmüş durumdalar." Yazarlık sürecınde sizi etkileyen, il. gilendiren yazarlar var mı, yoksa yeni deyişle "Eski ve geçmiş değil ben önemliyim, ben miladtm" diyenlerden misiniz? Böyle diyenler mi var; duymamıştım. Amaçları eskiyi reddetmek değil de kendi yeniliklerine vurgu yapmak olsa gerek. İyi de değer sadece yenilikle mi ölçülür? Hem bir eserin, üslubun ya da duruşun yeniliğini belirleyecek olan okurun zaman içindeki algısı değil midir? Beni etkileyen, ilgilendircn yazarlar vardır ve her zaman bunların üstüne yeniler de eklenmektedir. Özellikle Kara Kedinin Gölgesi'ndeki metinlerin yolculuğundaki isimleri sayabilirim: Kafka, Borges, Bernhard, Vian... Ama Çehov'u, Dostoyevski'yi, Thomas Mann'ı, John Fowles'u, Italo (^alvino'yu, Dino Buzzatti'yi saymazsam olmaz. Daha birçok isim var; ne zaman böyle bir soruyu cevaplasam, sonradan unuttuklarıma hayıflanıyorum... Hadi hayırlısı... Edip Cansever'in, Turgut Uyar'ın şiirleri de her zaman başucunjda olmuştur. Tanpınar'ın, Yusuf Atılgan'ın, Oğuz Atay'ın, Ferit Edgü'nün, Tomris Uyar'ın, Sevim Burak'ın yerlerini özellikle söylemem gerekir. Aynı şekilde Orhan Pamuk'u, Ayfer Tunç'u, Murat (îülsoy'u, Mehmet Açar'ı keyifle okuyorum. Bir okur olarak, sadece ilgilendiren değil aynı zamanda bilgilendiren yazarlarla ilişkimi her zaman sıcak tutmaya çalışırım. • Kara Kedinin Gölgesi/ Yekta Kopan/ Can Yayınları/88 s. 828 SESSİZ ÇIĞLIKLAR "Ag'zımı bir açtım, bütün camlar kırıldı." Bu sözleriniz, yazdıklartmztn gücünü mü imgeliyor? Ofkeli bir insanım kimi zaman. Kedi gibi mırıldansa da bu metinler, öfkeyi de görebiliyorum. Bütün insanların, ağızlarını açtıklarında bir şeyleri değiştirmeye, dönüştürmeye mukiedir olduklarını düşünürüm. Bunun için mutlaka bağırmak, gürültü çıkarmak gerekmiyor... Metafor içinde metafor olacak ama sessiz çığlıklara da kulak kabartmalı... Yeter ki o sessiz çığlıklarmı diğer insanlara duyurmayı başarabilsinler. Altını çizerek söylemeliyim ki romantik bir vurgu yok burada; öfke var. Bu sözler bana ait olan satırların değil yazının gücünü gösterir. Yazarından bağımsız bir varlık olarak yazının gücü... Benim için öncmli olan, bütün insanların scsini duymaya çalışmaktır, o duyuLnayan sesleri bile. "Bilgeyim, zavalltytm" diyorsunuz 'Kâğıttaıı Kurbag'd' adlı öykünüzde. Bilmek, bilge olmak ncdir sizce? Aynı metnin bir başka yerinde de "1 ler hangi bir bilgiyle donatılmış de$ilim, zavallıyını" diyorum. Bilgiye, evet bilgiye bile itaatin soıgulanması gerekir bence. Kişinin her şeyden önce kendisiyle, bilgisiyle, bilgisizliğiyle hesaplaşması gerekir. Ancak bundan sonra kişisel sesini toplumsal bir sese dönüştürebilir. BencilCUMHURİYET KİTAP S A YI Kıbrıs Girit Olmasm Rauf Denktaş tüm dünyaya sesleniyor: RAUF "Kıbrıs Girit Olmasm!..." Denktaş, Kıbrıs Rumlarının, Enosis hayallerinden ve Türk düşmanlığından asla vazgeçmediklerini ve bunun Aktiras Plam'yla belgelendiğini f açıklıyor. Denktaş şu konulara açıklık getiriyor. • Aktiras Planı'nın içyüzü • Avrupa Birliği genişlemesi süreci • iki kesimde yapılan referandum ve sonuçları • BM Genel Sekreterine ve TBMM'ya çağrı E R. DENKTAŞ i ; GİRİT OLMASIN SAYFA 17