25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

biitün kentlerde, kışları, ellcrim üşürdü. Beni aldı, beni sardı, beni ısıttı.."(10) Ancak, hcr şey olduğu gibi kalmaz, istesek de istcmcsck de; beğensck de beğenmcsek de tiim cvrcn bir değişim içindedir. Olup bitenler karşısında yabancılaşma, doğal bir süreçtir. Nitckinı Izmir de öylc. "Karıncalar" öyküsündc yazar, kentsel yabancılaşmanın ilk aşaması olan gecekondulaşmaya el atar. (11) Sonra yazar kendisini, yıllar sonra döndüğü kentc tam bir yabancılaşma içinde bulur: "Bin yıl önce de böyle miydi bu kent? Akşam üstleri Mezarlıkbaşı'ndan Eşrefpaşa'ya çıkan o dik ve kesintisi az yokuşu; yolun iki yanında sıralıklı dükkanların esnafı boynu, kaz boynundan kısa teneke süzgcçlerle sularlar, Munıcu kahvesinin filinta delikanlıları kapı önlerine ikişer sandalye atıp oralardan ta 1 leykel yollanna mı giderlerdi."(12) Yazar haklıdır. Artık ne mangal kömüründe pişen kokereçlerin herkcsi saran kukusu, ne de Güzelyalı'nın göbekli marıılu vardır. Evet, bir zamanlar bir tzmir'i artık yoktur. Ya tstanbul'a ne demcli? "Istanbul'un Deli Otları"na ne demcli? Gerçi plaklar, "Ah giizel Istanbul, sen benim canımsın" diye çalıyor ama dar gelirli memuru öfke içindedir. YaHalil lbrahim'in vefasızlıği, bunalırn içindi balıkçdar, gittikçc belirgin hal alan çevre kirliliği ve sinemalarda gösterimde olan kötü rilmler...(13) YABANCILAŞMAYLA ÇATIŞMAK Yabancılaşma, bilindiği gibi, insanların çalışma süreci içinde ne erncklerinin ürünlerinde kendilerini bulmak ve kendilerini üretitnlerinin kölesi değil de efendisi yapabilecek toplumsal koşulları yaratmak için, insanın gelişmesinde gerekli olan bir sürcçtir. Ancak bu süreç içinde insan, yabancılaşmayla sürekli çatışmak vc de onu yenmek zorundadır.(14) lyi de insan, bu savaştan yengi ile çıkamazsa ne olur? O zaman yazarın yaratıcılığını kuşkusuz yabancılaşmasının ötesinde ya nihilizm, ya insansızlaştırma a parçalanma ya da toplumdan kaçış gibi aşrılıklar kontrol edecektir. Nitekim, "Vezir Düşü" öyküsünde öykii kahramanı şöyle söyler: "Benim de yüreğim kapanık. Acılar, türlü sıkıntılar, yağmurlar dolu içerim. Ağlarsam, yahut iyice içcrscm bunlardan kurıulacağımı sanıyorum. îçiyorıım. Pahalı bir randevu içinde, pahalı bir kadının göğsüne kapanıp ağlıyorum. Kadın güliiyor. Deli gibi gülüyor halime. Ben gülemiyorum. Içimden gülmek geçmiyor. O gülebiliyor. Bütün kadınlar kolayca gülebiliyor..."(15) Öykünün kahramanı yaşlı bir adamdır ve yavaş yavaş alıştığı çevresinden kopuşunun ve kendini içine hapsetmesinin feryatlarıdır. Öte yandan, "Suskunlar" öyküsünde, komşularının geçim sıkıntısı içinde olduğuna aldırmaksızın "Kır atıma bineyim, yar yoluna gideyim" türküsünü çağiran komşuya evin babasının, "anasını avradını... kır atına bincymiş de, bilmem neymiş de... Bok!"(16) diye küfretmekten başka ne yapacaktır? Ya "El Işleri" öyküsündc olduğu gibi sanal bir dünya yaratıp ona sıöınacaktır(l )7 ya da Mehmet Akif Bey gibi başının üstünde her zaman duran gökyüzünün yok olduğunu varsayacaktır.(18) Belki de başka scçenekler vardır! Örne^in, "Pezevenkler" öyküsünde olduğu gibi, konu biraz abartılmış olmakla birlikte, ailesini gcçindirmek için evini, randevuevi olarak kullandırabilir.(19) Yahut, "Kiraz" öyküsünde olduğu gibi, çalıştığı yerde fuhuş yapabilir.(20) Yahut da "Ona Sevdigimi Söyle" öyküsünde olduğu gibi, zorunlu olarak geneleve itilir.(21) Yeri gelmişken hemen söyleyelim, "Ona Sevdiğimi Söyle" öyküsü, geneleve düşen kadından çok, Avusturya'dan onu cezalandırmak için ailesi taratından çağırılan genç adamın üzerine kurulmııştur. Genç adam, bu görevi yerine getirmez, çünkü sınıfsal bir değişim içindedir. Nitekim, kendisi de bunu açıkça söyleyeccktir:"... Çok değişmişsin sen, dedi. Evet, dedim; değiştim, evet, dedim. Kimse eskisi gibi kalmıyor, dedim. Bana bunlan zor öğretti ler, dedim. Oğrendim yapa yapa bunlan, hep, dedim..."(22) Genç adam tam bir yabancılaşma süreci içindedir; ailesine, köye, çevreye ve daha da öte yaşadığı ülkeye karşı önüne geçilmez bir yabancılaşma yaşamıştır. Acı da olsa bu yabancılaşma zorunludur vc geri dönüşü dc yoktur. Bu yabancılaşmanın bir başka yanı da daha trajik bir boyutta kuşkusuz "Pide" öyküsünde yaşanmaktadır. Çünkü öykü kahramanı, anıları ile Almanya'daki yaşamı arasında hâlâ bir gcliş gidişlerle, bir içsel hesaplaşma içindedir. (2 3) Oysa "Bağrıyanık Omer ile Güzel Zcynep"te durum, tam aksidir. Omer, gurbette onca yıldır çalışmasına karşılık yabancılaşması bir üst aşamada bilinçlenmcye yönelmemiş ve Zeynep'in Aliosman'la evlenmesine katlanamayacak denli feodal kabnıştır. Sonunda kendini ihanete uğramış gibi görerek köye gelip Aliosman'ı öldürmüştür.(24) (^)te yandan, yeri gelmişken hemen belirtelim, yazarın yabancılaşma konusunu ele alışı, geleneksel anlatımdan farklıdır. Yazar, öykünün genel yapısı içinde kahramanı ile ilgili olumlu, olumsuz, herhangi bir yorum yapmaz, bir spekülasyona yönelmez. Türh olaylar gibi, bu da sıradan bir olaydır, yaşamın bir parçasıdır. Yalnızca, satır aralarına sıkışmış okuyucunun yorumuna yönelik klmi tümceler, gerçekten önemlidir. Hatta, "Yabanın Adamlan" kitabındaki "Biz insanız", "Tutanak" ve "Memurum, Memursun, Memur" öykülerindeki ironik anlatımla bürokrasiye yönelik eleştirilerinde bile böyledir.(25) Daha da öte imkansızlaştırma öğesinin zirveye çıktığı "Av" öyküsünde Köpeklerle cinsel ilişkiyc giren mahkumları gece karanlığında yakalamak için bir sürek avı düzcnleyen ilgililerin trajikomik davranışlarını anlatan bölümler bile böyledir. Ortada bir yanlışlık, bir çarpıklık vardır ama suçlusu şu ya da bu kişi ya da kurum dcğildir.(26) Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamını, soyumuzun gücünü bir yabancıdan dinlemek için... "Onlarda güçlü bir imparatorluğun bütün kaynaklan, yıpranmamış bir güç, dövüşte ustalık ve tecrübe, savaş görmüş askerler, zafere ahşkanlık, zorluklara tahammül, beraberlik, düzen, disiplin, kanaatkârhk ve tedbirlilik var..." Avusturya Elçisi Ogier Ghialain de Busbecg, 1560 KADINLAR Kadınlar, Tarık Dursıın K.'nın öykülerinde yabancılaşmanın önemli yanıdır. Özellikle sokak kadınları ve fahişclcrin anlatımına yönelik bölümlerde, yabancılaşma daha belirgin bir hal alır. Orneğin, "Gccelerin Hâkimi" öyküsünde, öykü kahramanı genç adamın bir sokak hıhişesine yaklaşmadaki tereddüdüne karşılık, fahişenin monoloğundaki cesarct gösterisi ilginçtir: "Bendcn ne korkuyorsun? Sakın korkma. Bütün zorluk yanıma sokulabilmcnde, sokuldun mu ötesi kendiliğinden olur. Gel, merhaba de, nasılsınız de! Ben alışkınım hepsine. ilkin gülcce ğim. Bu, seni kahraman yapar. Senin başarın benim ufak bir ağız kıpırdatmamdadır..."(27) "Haydarlı Ev" öyküsünde ise Gülay, müşterisine "yinc gel emi şekerim!" derken, görünüşte, yaptığı işten memnıın olmuş satıcı kimliğindedir.(28) Yine, anası ile birlikte şehrin kenar mahallesindeki bir gecekonduda görünüşte askerlerin kirli çamaşırlarını yıkayarak geçimini sağlayan tek gözü kör Zühre, asıl geçimini, çamaşır yıkatma bahanesiyle gelen askerlerle yatarak sağlar.(29) Öte yandan "Filo" isc, istediği zaman, istediği erkekle yatan, istemediği ile yatmayan, sanki özgür bir fahişedir.OO) Bir bakıma Filo'nun, "IskcndcrunAnteka" öyküsündeki kadından pek farkı yoktur. Filo, tcscilli bir fahişedir; öteki ise, yolcu otobüsünde herkesin ilgi odağı olmasına karşın yalnızca, kaçamak bakışlarla kendisini süzen toy bir delikanlının bakışlarından birden heyccana kapılıp, onunla yatmayı hayal eder.(31) kuşkusuz Tarık Dıırsun K.'nın düşmüş kadın kahramanları arasında en günahsız Lütfiye'dir. Başlangıcı Refik I lalit'e, Sabahattin Ali'ye ve daha sonrası Orhan Kemal'e değin uzanıp gelen bu kırsal alanın ezilmiş kadını portresi, Tarık Dursun K.'nın biitün tarahızlığına karşın, okuyucuda bu ortak izlenimi uyandırmaktan geri durmaz. Lütfiye, Hacı'nın odalığıdır ve kim bilir kaçıncı kez kürtaj olacaktır. Doktor, dört aylık hamile Lütfiye'ye kürtaj hazırlığı yaparken bu kez gerçekten 823 i DOĞAIU KİTAP www.dogankitap.com.tr C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear