Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gülseren Engin, romanlarında kişileri birer roman karakteri olarak yapılandırmak yerine, bunları tarihsel gerçekliklerin figüranlarına dönüştürmeyi yeğliyor. M. Sadık Aslankara Kitaplar Adası G ulseren Engın ılk kı tabını 1989'dayayım ladığına gore kıtaplı olarak da en azından on beş yıllık deneyıme sahıp bır yazar Ne var kı, daha çok oyku ağır lik.li kıtaplar yayımlamışken son bırkaç yıl ıçındc arka arkaya ıkı romanla çdctı okurun onune En gın Oykulenne değıl de neden romanlanna oncelık vermeye yo neldım onun? Gerek roman yazarlığı anlayışı gerekse anlattıklannın ulke tan hıyle dışkdenışının bırer "sozlu tanh" belgelemesı bağlamında alınabdırliğı, uzennde durmayı gerektıyor bu kıtapların Gülseren Engin'in romanları bu savaşların yol açtığı yıkımları, ınsanlık dramlarını anlatmaya koyuluyor Yedı, sekız yaşlannda farklı yerlerde yaşayan, ama sureç ıçın de tstanbıd'da bır araya topla nan dort oğlanın, Turkıye'den "aslen Cenovalı" bır babayla Rum annenın oğlu Ennco ıle Turk çocuğu Gemıl'ın, Polon ya'dan Polonyalı babayla, Muse vı annenın oğlu Janusz'la Ro manya'dan Turk çocuğu Hal dun'un bakışlarından oluşan bır oruntulemeyle anlatılıyor bu kez savaş Doğal kı bu savaşın yol açtığı her turlu yıkım buyuk rol oynuyor bunda, bu yıkımda ılk devnlen belkı de gundelık ahlak oluyor Her ne kadar yurtsever lık, barışseverlık, erdem vb duy gularla karşılaşıyorlarsa da casus luk, ruşvet, kaba guç, fahışelık vb turden ınsanı değerlenn ayaklar altına alınışına da tanık lık yapıyor çocuklar Yazarın, Cehennemde Bir Ada'yı, ıkıncısıne oranla farklı olarak bıraz da, Edmondo De Amıcıs'nın Çocuk Kalbı, Ferenc Molnâr'ın Pal Sokağı Çocukları adlı romanlan yonunde bıçım lendırdığı one surulebılır sanı nm Ama sonuçta her ıkısınde de aynı ızlekler yonunde çeşıtlı konulara uzanddığı, ama temele hep evrensel ınsan sevgısının alındığı soylenebdır ROMANDA YAPILANDIRMA Gulseren Engın, romanlannda kışılen bırer roman karakteri olarak yapılandırmak yerine, bunlan tanhsel gerçekliklerin figüranlarına donuşturmeyı yeğlı yor Çunku roman kışısı olarak kahramanlar, kendı ıç dunyala nyla, bunu ele veren yansıtımlar la değıl, yazann bıze aktardıkla nyla ulaşıyor ancak1 Orneğın Yorgun ve Yaralı, Kadıfe, kendılerını goç yolların da yok olmaktan kurtaran Yuz başı Nejat, Kadıfeler'ın sığındığı Ncjat'ın nışanlısı Gıdnıhal ara sında yaşanan aşk uçgenıyle ıvme kazanıp yol alırken bu uç kahra man bde sağlam bır oruntulenışje gelemı yoronumuze Annesı, Gulndıal'ı "Bu kız kocana âşık Yuzbaşı da hıç boş değıl ona karşı " " O kızı sana kuma getırecek bu adam " (91,92) dıye rek uyardığı halde Gulnıhal'ın Ncjat'ı tutabılmek ıçın Kadı fe'yı hep yanında alı koyuşıı sonrasınd ı onu ıkıncı eş olarak neredeyse kendısının sunuşu, Gulnılıal'ı ro manın en buyuk dramatık kışısı yapmışken yazar bunun uzerın de gereğınce durmuyor yazınsal bağlamda bu zengınlığı roma nında ıçkınleştıremıyor Yazar Gulnıhal'ın, Kadıfe'nın çalgı kullanabılmesı, gorgusunu arttırması yonunde, ıçı kan ağla madan çaba harcamasından (109 vd ), bu arada Kadıfe'nın "ne bakışlanyla, ne davranışlanyla bunu (yanı aşkını) kımseye bellı etmemeye çalış(tığından)" (112) soz edıyor etmesıne ama bunu gosteremıyor Olgunluğuyla, ka bullenmışlık duygusuyla aşk uç genının en onemlı kışısı Gulnı hal kuşkusuz Pekı roman kışısı olarak eksıksız yansıtılabdıyor mu, gerektığı olçude roman ev renıne yerleştınlebıliyor muı> Ba na sorarsanız, hayır1 Zaten yazar, hem uçgen ılışkı nın kabuluyle taraflar arasındakı çatışmayı gorece sonduruyor hem de Gulnıhal'ın onca yıl geçtığı halde Nejat'a çocuk vere meyışı ama kısa sure ıçınde Ka dıfe'nın hamıle kalışı uzerıne onu, bebeğıyle bırlıkte ıçtenlıkle sahıplenışıyle, bu aşk uçgenınde kı dramatık genlım boyutunu duşuruyor Boyle bır durum ol gusal gerçeklık boyutunda ya şanmaz değıl elbet, ama yazınsal gerçeklıkte roman evrenı bunca duz, kolay kurulabdır mir1 Aynı şekılde Cehennemde Bir Ada'da dort çocuğun bakışıyla, ıçlerınde yaşadıkları topluma, aı le ılışkderıne uzanan yazar, kımı ortuk aıle ılışkılerınden yola çı karak bunları yazınsal bağlamda romanına değer olarak eldeyebı lecekken bunu da pek onemse mıyor sankı Bu nedenle Enrı co'nun dayısı Carlo dışında nere deyse tek bır roman kışısının bıle yazınsal dennlık kazanamayışı buna bağlanabdır Ancak yazarın bu tutumu ozellıkle seçtığı duşunulebılır Onun roman anlayışı bu yonde çıkıyor çunku ortaya Butun bunların yazınsal bağlamda yapı tı zengınleştırmekten uzak dura cağını romanlara kullanmalık ddle ancak belge bağlamında de ğer kazandırabıleceğını goz ardı edıyor yazar Şu soruya yanıt aranması gere kıyor bu durumda Roman sana tının gereklennı bırebır yansıt mayan kıtaplar, romandan bekle nen ışlevı ne olçude yerine getı rebdır pekiı* Bu arada yazar, gerek aynntı, yıneleme gıbı yazınsal oğeler ge rekse yazım yonunden romanla nnı denetlemedığı gıbı bır ızle nım venyor Yazan gereksız yıne lemelere de yer venyor Orneğın, " Çaldarın dıbıne yığdıp geceyı beklemeye başladdar," dedduen tam uç satır sonra şunu eklıyor yazar " Bır çalı dıbıne yatmış geceyı beklıyorlardı " (38), "Edırne'ye doluşan goçmenler camderde, medreselerde hatta sokaklarda kalıyor " on bır satır sonra şu tumce "Edırne'nın bu tun sokakları hatta kışla bde goçmen kafdelenyle doluydu " (61) Bu ornekler, Yaralı ve Yorgun'dandı Buna benzer ornekle re Cehennemde Bir Ada'da da rastlanıyor Her ıkı yapıttan bu doğrultuda pek çok ornek goste rebdmek olası HALK ROMANCILIĞI Gulseren Engın, romanlannda ortak bır tutum ıçınde gorunu yor Bunun yazar tarafından ozellıkle yansıtddığı, otesınde bır romancdık teknığı olarak benımsendığı ortada Nedır bunlar 1 Kadınlar ozelldde de buyuk adelerın çocuk doğuran gelınlerı, kızları çok guçlu gostenlıyor, bu kahramanlar yalnız dırlık dıızen sağlayıcı yanlarıyla değd, sduntı larla baş edıcı, felaketlere goğus gerıcı yanlarıyla dıkkatı çekıyor lar Usteldc bu kadınlar, aılenın anne \d da kayınvalıde konu mundakı buyuk kadınlar karşı sında takındddarı akılcı tutumla da kendderını gosterıyorlar Her da romanın ana kahramanlannı bu kadınlar oluşturuyor ışte Oy leyse Engin'in romanlannın ana kahramanlarının çocuklu gelın ler olduğu soylenebdır pekâlâ Orneğın Yaralı ve Yorgun'da Nazıfe Gulnıhal Kadıfe Fatma, Cehennemde Bir Ada'da Marıa, Fatma bu tur "kahraman kadın" şablonunun somut orneklerı bana gore 2 Cınsel uyanış ya da dgı, Gulseren En gın'ın pek çok kadın yazara oranla dolay sız romanlanna bu yur ettığı konular arasında Yaralı ve Yorgun, kadınların, pek çok kadın yazar da bde hep ortuk tu tulan cınsel dunyası İKİ ROMAN "YORCUN VE YARALI", "CEHENNEMOE BİR ADA" Yorgun ve Yaralı (Remzı, 2004), 28 Mart 1908'de Balkan Savaşı oncesınde, Bulganstan'ın Ruscuk kentındekı bır I'urk çıft çı aılesının, Bulgar çetecılerın den kaçış seruvenıyle başlıyor Nazıfe ıle kızlarının (Fatma, Ay şe, Hafıze), bır de Fatma'nın "kan kardeşı" (24) Kadıfe'nın olumcul tehhkelerle dolu kaçışlan bu Sonrasında Balkan, Bı rıncı Dunya, Çanakkale savaşla rını, bunun otesıne geçerek Irak cephesınde olup bıtenlen de ıçı ne alarak ışgale, Kurtuluş Sava şı'nın ongunlerıne dek uzanan bır dızı olay, yaşanan acı Yapıt, bır bakıma ıkı kan kardeşın, Fat ma ıle Kadıfe'nın seruvenlerı odağında gelışıyor Kadıfe kım pekı^ Annesı, babası Bulgar çe telerının baskınında olduğunde uç yaşındadır "Annesı onu bır sepetın ıçıne koymuş, 'Hıç sesını çıkarma sakın ' dıyerek kuyuya sallandırmıştı(r) " (16) Kadıfe'yı kuyuya sallandırdışı kurtarmıştır olumden Goç kolay değddır ama Toplurnsal, bıreysel varoluş kaygısı kadar doğal guçlukler de buyuk engeller oluşturur goç yolların da tnsanustu guçluklerle dolu koşullardır bunlar Gulseren En gın'ın, ınsanın doğal yonsemesını çok ıyı yansıttığı soylenebdır Sozgelımı goç yollanndakıler, "sankı çete baskını hıç olmamış, ınsanlar acıması/ca oldurulme mış gıbı kolayca uykuya dal(ar lar) Sabah uyandıklannda dk hıssettıklcn (de) açlık ol(ur) " (35) (,unku "au( ) vcolum() kanıksa(nmıştır) artık Hcrkes canının derdıne duşmuş, kendını kurtarmaya bak(ar) " (50) Gulseren Lngın Cehennemde Bir Ada'da da (Remzı, ıkınti ba sım, 2002) kaçışları goçlen odaklıyor yıne üntekı zaman dılımıne oranla bırkaç on yıl geç mış, ınsanlar bu kez de tkıncı Dunya Savaşı belasıyla yuz yuze gelmıştır Dıyebılırız kı Engın yayımladığı ıkmcı romanında Bı rıncı Dunya Savaşı nı ılk roma nında ıse lkıncı Dunya Savaşı'nı, SAYFA 24 nı, Cehennemde Bir Ada ıse er kek çocukların cınsel uyanışını ele vermede bu ortak ozelldc ne denıyle neredeyse koktencı bır tutum sergdıyor 3 I ler ıkı romanda rastlantdar onemlı yer tutuyor bu rastlantı ların bır bolumunun yazınsal açı dan temellendırdemedığı gorulu yor Her ıkı romanda da guç du rumdakı kadın kahramanların karşısına rastlantıyla ıyı ınsanla rın akardışı buna ornek gosterı lebılır Olanaksızlıklar ya da guç koşullar altında yaşıyor olmanın getırdığı "dayanışma ruhu"na karşı çıkdamaz elbette ne var kı her kezındc rastlantıyla ıyılık ya pıcı bır kışının roman kahrama nının onune çıkardışı ne kadar kabul edılebılır'' Orneğın Cehennemde Bır Ada'da Fat ma nın bır randevuevınden, ser mayelerınden hımaye gormesını yazann yazınsal bağlamda ge rekçelendırebıldığını soylemek kolay olmasa gerek1 4 Yazar, her du romanını da dramatık temelde yapdandınr ken mclodramatdc oğelere de yaslanıyor Dramatdc temel, ro manlara akış kazandınrken me lodramauk oğelerse yapıtı ağda landınp tutuklaştırıyor Sozgelı mı Kadıfe'nın Yorgun ve Yaralı'da verem oluşu ya da verem den oluşu yetmezmış gıbı ustune ustluk Nejat'a kendını boyle gos termemek ıçın ıntıharı seçmesı, Cehennemde Bir Ada'da Enrı co'nun annesının veremle kıvra nırken Janusz'un annesıne bu yuk ıydık yapması, ardından ol mesı vb pek çok ornek gosterı lebılır 5 Yazar her du romanıru da farklı roman kışderının bakışına gore yapdandırarak parçalı ro man teknığı uyguluyor Ancak Cehennemde Bir Ada, dort ço cuğun bakışında tam bır butun selLk sergderken Yorgun ve Yaralı, başlangıçta bırlıkte yola çık mış olan Kadıfe de Fatma'nın çevresınde gelışen olaylar dızısı bağlamında ne yazdc kı tam de ğdse de gorece brr aks yardması getınyor Butun bunlar bıze Gulseren Engin'in, Reşat Nurı Gunte kın'den bu yana devredegelen "halk romancdığı" kavramı bağ lamında bır yazarlığı yeğledığını gostermeye yetıyor bence An met Mıthat'la başlayıp Huseyın Rahmı'den geçerek Reşat Nu n'ye varan halk romancdığı kav ramını, Halıt Zıya'yla başlayıp Yakup Kadn'yle (ozellıkle Yaban odağında) suren romanulık kav ramından ayırmak gerekıyor bence Ben bızım romanımızın du be lırleyenının bu olduğu gomşun deyım Romana, romancdığa bunun arasında gıdıp gelen bır yaklaşımımız soz konusu bızım Ancak eklemeden geçmeyeyım Bu kavramsal açdımın gunumu zun moda yonelışlerıyle çok sa tar kıtap olgusuyla popıderleş meyle dgısı yok Bu bınm ro mancdığımızda otedcn bcrı go rulen ıkı temel eğdım bıçunınde ele alınmalı Oykuculuğumuzde oykulemeylc hıkâye etme gıbı ıkı temel eğdımde gorulduğunce şu Roman sanatı açısından yak laşddığında halk romancdığı bu nun neresınde duruyor 3 Gunu muze dek suregelen romancdı ğın arddı olarak ahnabdır mı alı namaz mı bu'' tlerıde kıyın kıyın bunu deş meyc gırışmck duğrusu ya be nım ıçın buyuk zevk olacak • KİTAP S AY I 76 1 Tartışılması gereken sanırım C U M H U R İ Y E T