05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

"Aşk Mutfakta Pi$er" Maeve Binchynin yeni romanı Tiryakilik yaratacak bir yazar Italyanca ttaşkadır Blnchy çok satan, aylarca listelerden inmeyen kitapları küçümseyen hassas arkadaşların da hoşuna gidebilecek bir kitap bu. Hoşa gitmekle kalmayıp Maeve Binchy tiryakiliği yaratma tehlikesine karşı ise şimdiden herkesi uyarıyoruz. irlanda'nın ve irlandalıların genel karakterine ters düşen bu sevimli teyze, gündelik hayatta pek de farkında olmadığımız ayrıntıları derleyip toplayarak bir ayna tutuyor yüzümüze. işin mutfak kısmı da bu aynaya yansıyor işte... elinimi tanıyor musunuz?" dedi Hannah, ' şaşkın bir sesle. Insanların tanıştınlmasına gerek kalmadığında hep böyle sinirlenirdi. Brenda, mönüyü uzatırken, "tkinizi de görmekten her zamanki gibi çok mudu oldum" dedi. Cathy'nin bir zamanlar mutfakta bulaşık yıkadığını, masalara servis yaptığını ve bu müessesede züphe Hannah'nın tahmin edeceğinden çok daha iyi tanındığını söylemedi. Mrs. Mitchell ise yerini beğenmeyip sık sık masa değiştirmesi, gelen yemeği geri göndermesi ve hesaba itiraz etmesiyle iinlüydü. Şefleri Patrick elini yaktığında tiim müşteriJerin etini dilimleyen Cathy olmuştu. Kadınlar tuvaletinde bulduğu elli sterlini kocasma belli etmeden sahibine iade eden de Cathy'ydi. Borular tıkandığında yine yardımlanna Cathy koşmuştu. îkisinden hangisinin daha değerli olduğu tartışılmazdı, (s. 137)" Tipik bir gelinkayınvalide buluşmasıdır aslında bu. Doğal olarak birbirinden pek de hoşlanmayan bir gelinkayınvalide buluşması. Bunun görünür sebepleSAYFA 4 "G: ~l Ümlt E. UYANIK rinden biri, hiç kuşku yok ki Cathy'nin evin eski hizmetçisinin kızı olmasıdır. Evin eski hizmetçisinin kızının, her ne kadar artık oğlunun eşi olsa bile, evin hanımıyla aynı masayı paylaşması olacak şey değildir elbette ama Hannah zor da olsa sindirecektir içine bunu. Sindirmese de yapacak bir şey yoktur laf aramızda. Ikinci sebep de en az bunun kadar can sıkıcıdır Hannah cephesinden bakıldığında. Çünkü, bir tür yardım meleği gibi ortahkta gezen Cathy, kayınvalidesine rağmen, catering şirketi kurmuş, kurmakla da yetinmeyip şirketin başına geçerek çalışmaya başlamıştır. Gerçi kayınvalidenin gözünde düpedüz garsonluktur bu ama Cathy'nin bu aşağılamayı ciddiye almaya pek de niyeti yoktur elbette. Hem kocası Neil'i düşündüğü için bu ihtimali sürekli gündemde tutmaktadır, hem de yaptığı işi seven nadir insanlardan birisidir. Kaldı ki, çok değil, daha yılbaşı gecesi bütün aileyi ağır bir yükten kurtardığı yetmezmiş gibi, kayınvalidesinin bütün beklentilerini haksız çıkartarak, gecenin unutulmayacak anılardan biri olmasına zaman ve zemin hazırlamıştır: "Tepeleme yemek yüklü tepsileri kamyonetine yerleştiren Cathy Scarlet'in yüzünde acı bir gülünıseme belirdi. Irlanda'nın hiçbir köşesinde, yılbaşı gecesini kayınvalidesinin verdiği davetin îkrammı üstlenmekte geçirmek istediğini söyleyecek kimse olamazdı. Benim cezam bu, dedi içinden. Hannah Mitchell'in Oaklands'taki evinde misafirlerine hizmet etmek. Öyleyse bunu neden yapıyordu? (s. 9)" SORUNUN CEVABI Işte, "Aşk Mutfakta Pişer" romanının 517 sayfa boyunca arayacağı, aslında bu sorunun cevabından başka bir şey değildir. Üstelik, Irlanda'nın en sevimli teyzelerinden biri olan Maeve Binchy'nin yardımıyla, sorunun cevabına doğru da bir hayli mesafe katedecektir. Ki bunda da şaşırtıcı bir durum ve tutum yoktur esasen. Çünkü, Cathy'nin catering işinde deneyim kazanmak için yapmayacağı şey yoktur ve deyim yerindeyse, bıına yılbaşı gecesi kayınvalidesine ve misafirlerine hizmet etmek bile dahildır. Ayrıca, kaymvalidesinin misafirleri, sonraki günlerin en önemli potansiyel müşterileri arasındadır ve bizden duymuş olmayın ama Cathy, onlardan en azından birkaçını müşteri porttöyüne yerleştirmeyi çoktan kafasına koymuştur. Ne var ki, ası) can alıcı noktayı başka bir yerde, iki kadının arasındaki çekişmede aramak gerekecektir. Oğlu Neiî'i, nctice itibarıyla bir "hizmetçi parçası"na kaptırdığını diişünen kayınvalide Hannah Mitchell, onun oğlunu elde etmek dışında herhangi bir konuda başarıh olabileceğine ihtimal vermediği gibi, esasen bunu arzu etmez de. Bu nedenle, oğlu Neil'le telefonda konuşurken, "Umarım zavallı Cathy bu işin altından kalkabilir" demesinde şaşırtıcı bir taraf yoktur. Şaşırtıcı olan, oğlu Neil'in büyük bir gönül rahatlığıyla, "Misafirlerinin yiyecek bir şeyler bulabümelerini istiyorsan, ona 'zavallı Cathy' dediğini Cathy duymasın" diyebilmesidir. (NSAN ILJSKİLER1 Buna rağmen, Cathy ile kayınvahdesi arasındaki sürtüşme sürüp gidecektir roman boyunca. Cathy'nin kibarlığı elden bırakmadan kendini kanıtlamak için gösterdiği her çaba, kayınvalidesi Hannah'nın güçlü direnişleriyle karşılanacaktır karşılanmasına ama Cathy'de öyle sulusepken tehditlere papuç bırakacak göz hiç mi hiç yoktur. Lokantada baş başa yemek yerlerken bile, Hannah, çantasından bir çek çıkartarak Cathy'ye uzatacak ve ondan saçına başına biraz daha dikkat etmesini isteyecektir: "Cathy gülsün mü, ağlasın mı bilemedi. Bir kadımn diğer bir kadına kendine bakmasını söylemesi kadar aşağılayıcı ne olabilirdi. Oysa öğüt veren on yıl önce modası geçmiş sımsıkı topuzlu, kendine bir beden küçük gelen yün tayyörünün içine sıkışmış, tiyatrolardan başka hiçbir yerde kullanılmayan renkte bir oje sürmiiş, altmış yaşlarında bir kadındı. Palyaço gibi boyadığı yüzü ve vizon mantosuyla tam bir karikatüre benzeyen Hannah Mitchell Cathy'yi uyarmaya cesaret ediyordu (s.139)" Tarih boyunca insan ilişkilerinin en hassas konuları arasında yer alan aşk, kıskançlık ve ihtiras üçgeninde gezinen bu güzelim romanın devamını da anlatacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz elbette. Neler olup bittiğini öğrenmek için romanı okumanız gerekecek doğal olarak. Biz ise sizi yolun ortasında bir başınıza bırakma pahasına, şu bestseller olarak namı alıp yürüyen çoksatar kitaplar olgusunun üzerine eğilmek istiyoruz biraz. Has edebiyat adına konuştuklannı iddia eden hassas arkadaşlara bakılırsa, bir kitabın çok satması en büyük ayıp ve çok satan kitaplardan kesinlilde uzak durmak gerekiyor. (^)yle ki, "Bir Dinozorun Anılan" isimli kitabı aylarca liste başı olan Ingiliz edebiyatı profesörü Mîna Urgan bile, pek fazla dayanamamış ve "Kitabım çok sattığı için kendimden kuşku duyuyorum" deme gereğini hissetmişti. İYİ KİTAP. KÖTU KİTAP işin ilginç tarafı, Orhan Pamuk ve Ahmet Altan gibi isimler bile kıramadı "Bir Mülkiyet Kalesi' gibi duran bu tuhaf hassasiyet zincirini. Kırmak bir yana, giderek serpilip büyümesine ve kemikleşmesine katkıda bulundukları bile söylenebilir. Oysa, işin tabiatı ve mantığı icabı, herhangi bir kitabın sadece çok sattığı için iyi veya kötü olması mümkün değil. Aynı şey, tam tersi durumlar için de geçerli elbette. Az satmak da, bir kitabın iyi veya kötü olarak değerlendirilmesinin yegâne ölçütü olamaz ki. Demek ki, sorun az veya çok satmak değil, kaliteli bir şeyler yazmak. Kaliteli bir kitap çok satıyor ve çok okunuyor diye rahatsızlık duymanın gerisinde başka şeyler yatıyor olsa gerek. Maeve Binchy'nin yazdığı bütün kitaplar, hem Batı'da, hem de Türkiye'de çok satan kitaplar listesinde sürekli ön sıralarda yer alıyor ve öyle anlaşılıyor ki almaya da devam edecek. "Italyanca Aşk Başkadır" (Doğan Kitap) için de geçerli bu tespit, "Yalnız Kadınlar Sokağı" (Doğan Kitap) için de. Unutmamak gerekir ki, Binchy, hiç de kolay gelmemiştir geldiği yere. Bunun somut olarak, tngiliz The Observer için Irlanda'ya kadar gidip kendisiyle konuşan gazeteciye söylediği sözler de görmek mümkündür: " Yirmiyle 28 yaş arasında çok telâşlıydım, bir şeyler yapmak için durmadan sağa sola koşuşturuyordum. Işten sonra hep çıkıyor, şunu ya da bunu ayarlamaK İ T A P S A Y I 7 4 1 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear