Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Bugün şaka Günü... Eğlence günü... Nisan 1ü Şaka günlcrinin, ilk olarak F.ski Romalıların Hilarya, Hintlilcrin isc Hııli festivallerinde görüldüğü, ancak 1564 yılında Fransa Kralı IX. Charles'ın yeııi takvinı düzenlemesi ile bu şaka gününün bir geleiK'k haline geldiği sanılıyor. Takvimde yapılan rcform ile yılbaşı l Nisan'dan 1 Ocak'a alınmış. Bu düzenlemeye karşı gclip, 1 Nisan'ı sınc başı olarak kabul etmeye dcvam cdcııkrlc alay etmek amacıyla yapılan şakalar bir sürc sonra gdenek haline gelmiş. 18. yy'da tngiltere ve Iskoçya'ya, oradan da Amerika'ya yayılmış... Bugün Doğan Kardeş Yayınları'mn da doğum günü... K*şaklar boyu birçok çocuğun kardeşi oldu, stsi oldu Doğan Kardeş! Adını Yapı Kredi Bankası'nın kurııctısu Kazım Taşkent'in oğlundan almıştı. 1939'da bir heyeian sonucıı gcnç yaşta hayata veda eden Doğan'ın adı 'Doğan Kardeş' dergisinde yaşatıldı. 1945 yılında başlayan Yapı Kredi Doğan Kardeş Yayınları bugün dc birçok çocuğa scslenmcye dcvam ediyor... Sevgili Doğan Kardeş Mine Söğüt, YKY, 2003 SİHİRLİ DEGNEK Çocuklar İçin K itap1a r Delioğlu Hazırlayan: Nilay Yılmaz • çizimler: Mustafa da yardım da eder. Ancak bir gün oyuna dalınca ormanda yollannı kaybederler. Yaşlı bir kadına rastlayıp ona yolu sorarlar. Yaşlı kadın çocııkları köylerine götürebileceğini söyleyerek onları at arabasına alır. Yorgunlııktan uykuya dalan Bilgi ve Suna uyanınca kendilerini yabancı bir evde bulurlar. Yaşlı kadın çocukları Kestane köyüne getirmiştir. Sabah akşam kestane yiyen Kestane köyü ve bu köyün hiç gülünısemeyen insanlan oldııkça gariptir. Yaşlı kadın Bilgi ve Suna'yı neden köyüne getirdi dersiniz? Gülebildikleri için! Çünkü Kestane köyünde kımse gülememektedır. Acaba Bilgi ve Suna, gülnıeyi unutan bu köy halkına gülmeyi öğretebilecek mi? 'Kahkaha Tarlası' kahkaha atmayı ıınutanlara kahkaha ekmeyi ve 'ne ekersen onu biçersin'i öğretiyor! Andersen Masalları, YKY Doğan Kardeş Kitaplığı, 1995, Çev. Tahsin Yücel, Resimleyen Halil Incesu, 319 Sayfa. Masallar, Andersen, Koç Kültür Sanat, 2002, Çev. Nurullah Ataç, Grafik Mchmet Ulusel, 194 Sayfa. Türk lkizleri, Cahit Uçuk, Bilge Kültür Sanat Yayınları, (7. Basım), 2002, 270 Sayfa. Hans Christian üdülü'nü alan yazarlardan birçoğuna yabancı değiliz, kitaplan dilimize çevrilmiş olan yazarlar da var. Andersen Odülü'nü alan yazarlar: 1956Eleanor l'arjeon (lngiltere), 1958Astrid Lindgren (lsveç), 1960Erich Kastner (Almanya), 1962Meindert Dejong (ABD), 1964Rcne GuılJot (Fransa), 1966Tove Jansson (Finlandiya), 1968James Kriiss (Almanya) Jose Maria SanchezSilva (Ispanya), 1970Gianni Rodari (ltalya), 1972Scott O'Dell (ABD), 1974 Maria Gripe (lsveç), 1976Cecil Bodker (Danimarka), 1978 Paula Fox (ABD), 1980Bohumil Rıha (Çekoslavakya), 1982Lygia Bojunga Nunes (Brezilya), 1984Christine Nöstlinger (Avusturya), 1986Patricia Wrightson (Avustralya), 1988Annie M. G. Schmidt (Hollanda), 1990Tormod Haugen (Norveç), 1992Virginia Hamilton (ABD), 1994Michio Mado (Japonya), 1996Uri Orlev (Israil), 1988Katherine Paterson (ABD), 2000Ana Maria Machado (Brezilya) ve 2002 Aidan Chambers (lngiltere).• Yarın Andersenin doğum günü... 2 Nisan 1805'te Odense'dc (Danimarka) doğdu Hans Christian Andersen. Olene kadar (1875) 168 tane masal yazdı. Her çağda okundu. Hayalle gerceği, geçmişle geleceği, sadece çocuklar değil büyükler de onunla yaşadı, yaşıyor... Masalcı Baba hiç ölmüyor. Iki yılda bir düzenlenen Uluslararası IBBY (International Board on Books For Young People) Kongresi'nde, bir yazara ve çizere, çocuk edebiyatına verdikleri katkılardan dolayı Andersen adına bir ödül vcriliyor. 'Küçük Nobel Ödülü' olarak da adlandırılan Hans Christian üdülü, Danimarka Kraliçesi II. Margrethe'in fikriyle, 1956 yılından beri yürekten yüreğe geçmeye devam ediyor. 1956 yılının şerer listesinde Filatun Cem Güney 'Açıl Susam Açıl' adlı masalıyla, 1958'de de Cahit Uçuk 'Türk lkizleri' adlı romanıyla ycr almıştı... "Çocuk Edebiyatında Gülmece" konusunun ele alınacağı 2004 IBBY Kongresi, Eylül aymda Cape Town'da yapılacak, 2004 yılının yazarı ve çizerine ödülleri verilecek. (Aynntılı bilgi için http://www.ibby.org ya da http://www.sacbf.org.za ) Doğnn Karclcjş KONUK SİHİRLİ DECNEK .. Mine Söğüt 'Doğan Kardeş' efsanesini incderaiş ve derginin öyküsünii 'Sevgili Doğan Kardeş' adlı kitapta toplaınış. Yapı Kredi Yayuıları'ndan çıkan kitap, derginin yayın hayatını inceliyor... Kimler yok ki bu kitapta! "Gdeceğin birçok başarılı isnıi Doğan Kardeş'te boy gösterdi. Piyanist ldil Birei yıırtdışına gittiği vıllarda bile ona mektuplar gönderdi. Küçük Suna Kan ise nıektubıında şöyle diyordu: "Italya'ya müzik ve kültiir tahsiline gidiyorum. lleride büyük bir virtüöz olarak döneceğimi düşündükçe seviniyorum. Memleketünin bana sarf ettiği emekleri boşa çıkarmayacağım." 'Doğan Kardeş' çocukluğumuzdan tath bir esinti... 0 zamanların çocukluğunu tanımak isteyenlere ya da kendi çocukluğunu özleyenlere sesleniyor. Siz dc duyuyor musunuz? Kahkaha Tarlası Sulhi Dölek, Bilgi Yayınevi, 2003,113 Sayfa Bilgi ve Suna, Ardıçlı köyünde yaşayan iki çocu|(tur. Ormanda koşup zıplamayı, oyun oynamayı çok seven Bilgi ve Suna, babalanna tarla Ercan Şengezer Aytül Akal "Oğlum Ben Çocukken", Uçanbalık Yayınları, 1998 O.Basım) Aytül Akal'tn "Oğlum Bcn Çocukken" başlıldı kitabı ön ergenlik ve ergenlik dönemini yaşayan çocuklarla yetişkinlcrin çatışmalan üzerine kurulu sonın odaklı bir kitap olarak görülebilir. Ashnda bu tür sorunlar ner evde, özellikle de okulda yaşandığından, kitabı anne babalann okuyarak kendilerini sorgulaması yönünde hazırlanmış bir içerik sunuyor bizlere. Kısa bölümlerden oluşan kitaptaki her bölümde anne ile çocuğun, günlük yaşamımızdan ahnmış tipik sorunlan sergilenmekte. Anne. Tutumuyla ve çocuklanyla ilişkide son derece çağdaş bir görünüm çizmekte, ancak bu arada da kendi çocukluk dönemi ile günümüz çocukluğu arasında sıkışmış birisi olarak görünüyor. Başka deyimle çocuklarının eğitimindc kendi çoctıkluğundaki anlayışı uygulamaya çalışmakta, ancak bunun tam olarak tutmadığını gördüğünde de kendi kendi sorgulamaktadır. Bu nedenle çocuklar üe anne arasında karşıtlıklar, karşı çıkışlar ve çatışmalar sıkça yaşanmaktadır. Kitaptaki ilk öykü, annenin iki çocuğunu televizyonun karşısında televiüyon izlcyip cipslerini yedikleri bir sırada başlar. Annenin geleneksel yapısı hemen ortaya çıkar ve kendi çocukluğunda elektronik aletlerin ne kadar sınırlı olduğunu serzenişli bir dille anlatmaya başlar. Bu tür gelişmeler büyük olasılıkla çoğu evde yaşandığından, öyküler de gerçekçi biçemi hiç elden bırakmaz. Bu arada çocuklar kendilerini savunurken kendi zamanlannın gerçeğini ortaya koyarak eskiyeni çatışmasını hoş bir biçimde ortaya koyarlar. Dahası bir keresinde çocuk, televizyon izlemeyip sokakta oynayacağını ve belki de bir arabanın altında bile kalacağı türden bir baskı da ortaya koyar. Olay örgüsü bu ve ev içi iletişim, ders vs. gibi konularda annenin sürekli kendi çocukluğuyla çocuklann yaşadığı koşullan karşılaş Sihirli bir buluşmaü Cumartesi günü sihirli bir buluşma gerçekleşecekü ÇIKEDAD Çocuk ve tlkgençlik Kültürü ve Okulu Edebiyatı Araştırmacılan, Çocuk Yayınları Derneği ve Çocuk Vakfı sizi çağınyorü "Çocuk edebiyatı ödevi için birlikte çalışmaya hazırız. Her ay bir buluşma gerçekleştireceğiz. Çocuk edebiyatı uzmanlan, çocuk fSzarlan, çocuk çizcrleri, çocuk ve gençlik kütüphanesi çaltşanlan, çocuk medyası ilgilileri, çocuk yayınevleri yöneticileri, ÇOCUK yayınları editörleri, çocuk dergileri yönetmenleri, çocuk edebiyatı eleştirmenleri, I ' gündeminde çocuk edebiyatı olan öğretmenler, anne babalar ve çocuklar..." Bu Cumartesi (3 Nisan 2004) 13.00'te, Çocuk Vakfı Kültürevi'nde buluşuyoruz. Zafer Sok. No:17 80220 NişantaşıIstanbul. Tel: 0212240 23 83/240 41 96. SAYFA 26 tırması ve çocuklann da çok açık karşı duruşlarıyla sürüp gider. Annenin çocuk dünyasının gerçckleri içine yeterince giremeyişi, çocuklann dilinden alaylamalı bir biçemle dile gelir. Orneğin, erkek çocuklann futbol düşkünlüğüne karşın annenin bu konudaki duyarsızlığı, "Sen maçtan ne anlarsın zatcn!''Topu havada görsen basketbol; yere düştüğünü görsen futbol sanırsın" gibi sözlerle ortaya konur. Ergenlik çağı çocuklann anne baba çatışması da kitaptaki öykülerde yine zaman zaman fiziksel ve duygusal zayıflıklan sorun odaklı olarak ele alınıyor. Kitaptaki erkek çocuk kimi zaman saçlannın san olmasının, kimi zaman gözlerinin renkli olmasının özlemini çeker. Aslında bu tür sorunlar belki de gerçek anlamda bir sorun olarak değerlendirılmeli. Çünkü gerek medyada bolca yer alan Televole kültürü, renkli magazin basını, müzik parçalannın abartılı kliplerı gençleri ve özellikle ergenlik döneminde olanları kışkırtır bir niteliktedir. Zaten kendini sorgulama ve beğeni ölçülennin çok farklılaştığı ergen çocuklar medyada dökülürcesine yayılan bu abartılı görüntülere öykünerek kendini kanıtlamaya çalışmaktadır. Işte tam bu noktada Aytül Akal'ın kitabı çocuklann kendilerine de eleştirel bir uzaklıktan bakabilmelcri açısından yapıcı olanaklar sunuyor. Çocuk içinde yaşadığı çatışmalan bir edebiyat ortamında görerek konuya kendisi dışından da bakma şansını yakalayabilecektir. Bu anlamda Akal'ın kitabının bir çocuk kitabı olarak okurların kendini sorgulama işlevini de yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Bu anlamda bir hesaplaşma olmadan çocuk dünyasına kitaplarla girebümek zaten güç, girilse bile kitaplar eğlendirmelik olmaktan öteye gidememekteler. Çocuğa geleneklerin dışına çıkıp eleştiri de bulunma hakkının verilmesi konusunda kitapta başlı başına özgürlükçü bir anlayış sergilenmektedir. Geleneksel aile yapımızda çocukların yetişkinlere bu anlamda eleştiri yöneltmesi aslında pek alışık olmadığımız bir durum. Kitap çocuklan anne babalarına karşı nedensiz bir anlayışla kışkırtmıyor aslında. Kitapta bu sorun daha çok, haklı ve mantıklı gerekçeler var olduğu sürece çocuklann anne babalarıyla sorunîann tartışılabileceği yolunu gösteriyor. Türk çocuk edebiyatı böylcsi ürünlerle aslında tarrışılmaz olanı tartışmaya başlayarak bir anlamda kendini kuşatan tabulan yıkmaya başlıyor. Kitaptaki öykülerde annenin iç çanşmalan çocuklann eleştirısiyle birlikte bir öz hesaplaşmaya dönüşüyor ve anne her defasında çocuklanyk ılişkisinde kendi yanlışlannı görme şansını yakalıyor. Böylece kitabı okuyan yetişkinier de kendi paylanna çocuklanyla olan iletişim süreçlerine eleştirel olarak bakabiliyorlar. Zaten nitelikli bir çocuk kitabının başat özelliklerinden biri de yetişkinlerin de çocuk kitaplannı okuyarak kendilerince anlamlar üretmesidir. Akal, aslında okur çocuğun metinle beraber koşması için çok şey yapıyor ancak çok önemli bir nokta da göz ardı editnişe benziyor. Övkülerde çocuk tiplerin dilsel gelişim düzevlerinde yer yer yapaylık göze çarpıyor. Bu da kimi yerde okuyucu çocuğun metinle üişkisini güçlestirebiliyor. Öte vandan yazar topluma özgü bazı gerçekleri de görmezdcn gelebiliyor. Kitapta yer alan aile tipi ve çocuklar ortalama Türk aile tipindeki örneklerin biraz üzerinde. Daha doğrusu ekonomik, sosyal ve eğitim düzeyi ortalama Türk cocuğunun üzerinde bulunuyor... Kitabrn edeDİyat tadı vererek, çocuk gerçekliği anlamında önemli bir işlevi olacağı inancındayun. Hediyeleri ellerine hâlâ ulaşmayan minik sihirli degnekler! Mektupla ya da telefonla bana ulaşan minik sihirli değneklerden hediyderinin onlara ulaşmadığını, yollarda kaybolmuş olduğunu öğrendim... Sihirli Değnek işbaşında! Araştınyor! Uzun zamandır gözleri yollarda olan ve bekle mekten yonılan minik sihirli değnekler! Sanınm kitaplannız da sizin gibi sihirli değneklerini kullanıp gezintiye çıkmışlar! Geri dönerler mi? Kim bilir?^ Nilay Yılmaz Kurtuluş Deresi Cad. No: 47 Bilgi Universitesi, Dolapdere / tstanbul nilayy@bilgi.edu.tr Tel: 212 236 78 42 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAY I 737