28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

J.C. Ballard, 'boşhayal yıkıcısındanbir roman Urpertici Bir Roman \~\ David B. LIVINCSTONE strella de Mar'da, yani Ispanya'nın güneş içindeki tembel emekli cennetinde, yolunda gitmeyen bir şeyler vardır. Daha önce bu uyuşıık Hamlet, tuzu kuru ve ensesi kaJın Ingiliz ve Fransız grupların yaşadığı bu diyar, kültürel ve sosyal etkinliklerle canlanmıştır; bir zamanların pasif, dünyadan soyutlanmış sayfiye kasabası iddialı tekne yarışlarına, tenis müsabakalarına, Harold Pinteroyunlarının sahnelenmesine ve savurgan partilere sahne olmaya başlamıştır. Geceleri, bir zamanlar bomboş olan caddeler türlü türlü etkinliklerle, barlar, kafeler eğlenen insanlarla, kaldırımlar bir etkinliktcn diğerine koşan kalabalıklarla doludur şimdi. Dış görüntü, bilinçli, kontrollü bir kolektif coşkunun herkes tarafından hep birlikte bcnimsenmiş oldugunu gösteriyor. Ama bir yangın olayı vardır: Yaşlı, zengin bir sanayicinin evi, beş kişinin ölümüne yol açarak alev alev yanarken neredeyse tüm kasaba durup seyretmiştir. Çok iyi korunan evlere ve güvenlik kameralarına karşın Estrella de Mar'ın güvenliğini tehdit etmeye başlayan küçük suçlar, ev hırsızlıkları, soygunlar, otomobil hırsızlıkları meselesi vardır. Uyusturucu ve pornografi ticaretinin gelişmesi gibi bir olgu vardır. Ve Marbella Hapishanesi'nde kundakçılık ve beş kişiyi öldürmek suçundan yargılanacagı duruşmayı bekleyen ve suçsuz oldugu açıkça belli oldugu halde suçu kendi isteğiyle kabullenmiş bir Frank Prentice vardır. Malikânelerle dolu bu sayfiye kasabasının çok çirkin gerçeğini gizleyen inkâr ve hile katmalarını tek tek kaldırmak, Frank'in ağabeyi Charles Prcntice'c kalmıştır. Ama J.G. Ballard'ın kitaplarında hep oldugu gibi, gerçek, üzerine konmuş fiyatı gösteren bir etiketle ve an.ı k.ııakterlerden duyulan, hiç de kolay yatışmaı bir tcdirgınlıkle gelır önünnı/e. Kokain Gccelcri'', Ballard'ın açısından, onun kariyerinin ortalarında, Çarpışnıa** ve Gökdelen gibi romanlarda kullandığı çok başarılı kışkırtıcı yöntemc kısmen bir gcri dönüşü gösteriyor: Ballard 1960'larda kendisini bir bilimkurgıı ustası olarak kabul cttirdikten sonra vites değıştirip, stil olarak, 1970'lerin sosyal rcalizmiııin insanları sarsan bir fütüristik varyantına yönelmişti. Çarpışma da, Cîökdelen de, "Hız, şiddet, statü, iktidar ve seks gibi şeylere karşı ihtiraslı kolektif merakınıız biraz daha ileri giderse bunun muhtemel sonuçlan ne olabilir; biz gerçekten zincirlerimizden boşamrsak dünyamız nasıl delirir ve barbarlaşır?" sorusunu yönelten, 'mesela' romanlarıdır. Kokain Geceleri, 9O'lı yıllara, site girişi bekçili topluluklar ve infraruj ışınlı ev güvenlik sistemleri çağına daha uygun bir soru soruyor: Tam bir güvenlik, dünyadan soyutlanmayı ve kültürel ölümü getirir mi? Bunun tersine, bir miktar suç, canlı, hareketli, iyi fonksiyon gören bir sosyal sistemin ana bileşenlerinden biri midir? Bir roman karakterinin söylediği, "Suç ve yaratıcılık birlikte gider, hep birlikte gitmiştir," ve "Tam güvenlik bir yoksunluk hastalığıdır" tezleri doğru mu? Bunlara Kokain Geceleri'nde verilen yanıtların ahlakta kesinlemeci kişilere bir küfür gibi geleceğini söylemek yeterli; Ballard'ın romanındaki dünya, 1990'ların hiperkinctik, relativist yaşamı gibi, tedirgin cdici gri bölgelerlc dolu. Kokain Geceleri ilk bakışta bir dedektif romanı vc zamana karşı bir yarış gibidir; fakat ilerledikçe ve peşin hükümle saptanmış iyi ve kötü kavramları çözülmeye başladıkça 1990'ların Batı toplumlarının yeterince incelenmemiş yanlanna K İ T A P S AYI 736 E Kokain Geceleri AIİ ANAVARZALI B allard, yerküreyi kanser gibi saran evrensel yalanların kabuğunu kaldıran bir yazar. Sınır tanımayan gözlemleriyle altgerçeği gösteren, okuru "öteki görüş "e çağıran bir kışkırtıcı. Insan ruhundaki patlayıcıları keşfeden bir kimyager. Bazı eleştirmenler tarafından "entelektüel terörisf' diye adlandırılan bir "boş hayal" yıkıcısı... Ballard'//? anlattıklan teknolojideki parlak ilerlemelerle degil, bu ilerlemelerin yaratacağı duygulartn topluma nastl bir biçim vereceğtyle ilgilidir. Hız, i'iddet, statü, iktidar ve seks gibi şeylere karşı giderek artan kolektif merakımızın muhtemel sonuçlannı irdeler; biz gerçekten zincirlerimizden boşamrsak dünyamız nasıl delirir ve barbarlaşır, sorulannın peşine düşen "mesela" romanlar yazar. Kokain Geceleri'nde*ise görünürde sakin ve sterilize bir mekânı fon olarak seçerek, projektörlerini gizli suç dünyastna yöneltiyor. Üstelik, şaşırtıcı benzetmelerle romana zengin bir şiirsellik katarak yapıyor bunu... hpanya'nın Akdeniz kıytsında yer alan Estrella de Mar, zengin îngilizlerin vakitlerini kültür ve spor etkinlikleriyle geçirdiği seçkin ve huzurlu bir tatilyeri görünümündedir. Fakat esrarengiz bir yangın bu yaldtzh dünyanın altındaki karanlığı ortayaçıkarır... Ballardsuçun rantı, uyuşmuş benliklerin suç bagımlısı bir coşturucubaşı tarafından kışkırtılması, günümüzde yetişkinlerin oyununa dönüşe/ı pornografi, uyusturucu alışkanlığı vb. suçların cazibesi gibi çarpıct gcrçekleri romanda zekice tartışarak yepyeni açılımlar getirir. Bir solukta okunan heyecan dozıt yüksek temposuna karşın, Kokain Geceleri eg'lendirmcyc çalışmaz sizi, kendinizden uzaklaştırıp oyalamaz; tam tersine, tuttuğu mercekle size kendi gerçeğinizigösterip irkiltir. Kolektif suçla bireysel suç arasındaki kaygan sınırda gezinerek bu alanda paylaştlan suçun vicdanlar üzerindeki etkisini tartışır; toplumsal karşılıkları üzerinde düşünmeye davet eder. Suç ile başkaları tarafından konmuş sınırlan yıkmak isteği arasındaki yakınlığın altını çizer. Yasaktakiyaratıcı dinamizme, yaşama isteğini çoğaltma gücüne, suçla sanat arasındaki doğrudan etkilesime ve uygarlığın temel dinamiklerinden birinin suç oluşuna dikkat çeker. Kokain Geceleri ilk bakışta bir dedektif romanı ve zamana karşı bir yarış gibidir; fakat ilerledikçe ve peşin hükümle saptanmış iyi ve kötü kavramlan çözülmeye başladıkça 1990'ların Batı toplumlarının yeterince incelenmemiş yanlanna düsündürücü ve biraz ürkütücü bir bakışa dönüşür. Sorar: Peki, zengin olduktan, her şeyin sahibi olduktan sonra?.. Can sıkıntısının içinde boğulunca neler olur? İyi yaşamak dedikleri şey, giderek, yasayan bir ölüye benzemeye dönüşürse ne yaparsınız? Sayfalarımızda bu çarpıcı roman hakkında dış basında çıkmış beş eleştiriyi bulacaksınız. SAYFA 4 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear