Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ğını Barok kültürdearadıj*ı "alegori" terimini Benjamin'e bağlı yor. Alegori, "organik simgc""nin karijitı olarak yalıtılmış gtr^tklik fragmanlarını bir ara\a gttirır \rc bu yolhı "anlam" olıı.ı?ıurur. Ben|amin bıına, "nıclankolınin dışavurumu" diyordu. AVANCARD VE ANCAJMAN Kitabın son bölümünde avangard ve angajman ilişkisi üzcrin dc duruluyor. Ozet olarak avangard, sanatta siyasal angajmanın önem derecesini radikal bicjmde dcğiştirmiştir. Daha dogrusu avangard öncesinde angajmanın taşıdığı anlam, avangard sonrasındaki anlamla aynı değildir. Peter Bürger, kitabının sonuna eklediği ikinci basımla ilgili sonsöz'dc, yogıın tar tışmalara ve şiddetli eleş,tirilere karşın, kitabı ycniden yayımlama girişiminin, 1968 olaylarının (öğrenci hareketleri) 1970'ler de uğradığı başarısızlıkla ilgili olduğuna değiniyor. Dolayısıyla sanatın ideolojik açıdan, burjuva toplumunda "işlevsiz" olduğu yolıındaki tezin, öznenin gelişmesinc kapalı kalacağı anlamına gelmedigim* atılta bulunmak zorıında kalır. Bürger'in kitabı, avangard sanata ilişkin yorıımların ülkemizdc çclişik kanıların doğınasına ortam hazırlaılıjiı birdöncmdc ılilimi/e aktarıldlgı i(,'in, ge*; de olsa önem li bir bosjugıı doldtıruyor ve bu kııraml.ı ilgili ba^ka kaynakların cla ılilımı/e ka/aıı dırılması gercğinc işaret ediyor. • (•) "Avangard Kuramı", Pvlcr Bürger, •• Çev \irol Ozhck, Sııııııy Ali Artıııı, Sıinıilliayat DIZİM 1, tlcti)iw )lı\ 2001. Î\IÜII Şiir Dizimizden: Abdülkadir Budak SANABAKMAK Sana bakmak gölde kayık oltııaktı Kış günü köy evimie soba olmak bir de Yaz günü bir ağacıtı gölgesitıdc ıtyumak Elma soymak gibiydi, kavıın kokıtsu İçimdeki hastaneden tabıırcu olmak Sana bakmak bana hep iyi gehii Sanki saç örgüsüydün salkıııısöğütte Sana bakmak güzel olan her şeydi. riğinin anahtarı tckııig'indc yatar. Günümüzde sık kullanılan bir tcrim olarak "özerk sanat' kavramına da deginiyor Bürger. Ona göre özcrk sanat, ancak burjuva toplumunun gelişmesiyle birlikte ycrlcşmiş bir kavramdır (s.66). Habermas ise özerkliği bu anlaında "sanat eserinin, sanat dışında bir amaca hizmet etmesi talebi karş,ısındaki bağımsızlığı" olarak tanımlamakta haklıdır kuşkusuz. Ancak gene Bürger'e görc, estetik dcdiğimiz özel teerübe alanının "hillıırlaşması", doğrııdan birgelişme değil. Sanatın burjuva toplumundaki "özerk statü"sü hiç dc mutlak bir olgu saytlamaz, genel toplumsal gelişmelerin koşulları sonucııdıır. TEKNİK VE TOPLUMSAL CELİŞME W. Benjamin, 19. vüzvılda röprodüksiyon tckniklcrinin gcliijmesiyle, sanatın dogasında bir baijkahışma ortaya çıktığını öne sürmii^tü. Sanat, bir anlamcla alışılmış, "aura"sını kaybctnıişti böylece. Burjiva, sanatı dindcn bagımsızlas,tırmış,, bu da sanattaki özerklik kavramının güclenmosine yol açmısjır Ancak bu aşamada Bürger, Bcııjamin'in görüşünt 1 karşı çıkmakla bcraber, basın tckniklcrinin gelişiminc ıızak duruyor. Bürger'e görc tek nik gelis.me, toplumsal gelişmelerden bağımsız dcğıl. Ayrıca icuogratın doğuşu, gLrçckliğin mckanik yolla yansıtılmasını olanakh kılmış. böylccc ılc sanatın mimetik (yansıtmacı) işlcvi cızalmıştır (s.7879). Cîclılcn bıına ck olar.ık ıvsimlc (.\oğ.\ bilıınlı'i i arasındaki lıagın kopmasmı da, bu azalınanın bir nctlcni savar. ()zi'rklık somnun.ı kıt.ıpta ö/cl bir ycr ayrılıyor. Bürgır, Adorını'mın yorumun dan yııl.ı (,'ik.ııak bu Lı\ı.ımın, aynı /Mmanda "itlcolojik lıir çarpıtma"nın izlc rini laijidığı kanısında. Sanatın, do£.ısı gcrcgi topluma uzaklıgını kabul ctnıck, sanat iı,in sanat tfzinı arka (,ıkmak anlanıını ta^ıvııcaktır çünkü. Sanatın to|ilunı dan bağımsızlifîının, LMTİII statüsündcn <,'ok, sunutçının imgdcmiylc ilgili olduğunıı kabul ctmck isı\ (i/Arkli^in taribsel bir lenonıen olduğıı yolıındaki haklı göriişii yadsımak anlamma gck'ccktir. Bürger'in bu a^anıada vardığı suııuç anlaınlıdır: Sanatın özcrkliği, gcrçck bir tarihscl gclişimi hcm gözlcr önüıu scrtn hcm de onıı pcredcleyen burjuva toplumuna özgü bir katcgoridir (s. 84). Ancak her şeye karşın, sanatın özgürleşmcsi bclli bir sürec, izlemiştir. Karşıreformcular bile, bu sürece olumlu katkılarda hulıınmuşlardır (s.92). Örncğin Barok sanat, etkisini konusıına dcgil, "form ve rcnk zcnginliği"ne borçludur. Bürger kitabının bu bölümünde, Kant ve Schillcr'in cstctik kavramı üzcrine görüşlerini özetliyor ve sonuç olarak sanatın özerkliğini, burjuva toplumuna özgü bir kategori olarak bir kez daha vurguluyor. Bürger'in Duchamp'la ilgili olarak saptadığı görüş, bir bakıma kitabında ana fikridir: "Duchamp'ın provokasyonu, imzanın eserin niteliğinden daha önemli sayıldığı sanat eserinin üreticisi kabul eden İlkesini de radikal şekilde sorgular" (s.108). Bürger, avangard kuranı için referans bir kavram olarak öne sürdüğü ve kaynaC U M H U R İ Y E T KİTAP S A Yl Betül Tarıman YOL İNSANLARI ardı hiiziiıı vrkckkr var durup baksanız şaşıp eski bir amforadır teıılen bul Marcel Duchamp solmuş dııdaklarında aııcıncsi gcccııin ararlar lıcr wgilidt' aıınc dizi, sı's; bnndandır azalınaları scvgili dizinde {'oaık kınlgaıı kalmalan İbrahim Baştuğ İPTEKİ KARELER İbrahim Baştug KAREl "... İbrahim Baştuğ, İpteki Kareler'de kapı, pencere, ip, yağmur, fotoğraf, zaman, su, ayna gibi nesneler çevresinde geliştiriyor şiirini. Yaşamölüm ikilemi de BaşfMjfun şiirinde bir izlek olabiliyor: 'Yaşam. Gölgelerin lacivert siluetini I kemirip duran sıçan. Gölgesi I kontura gülerken çektirilmiş fotoğraflann. Safran' 'Ölüm. Bir kez daha sıyırıyordu ağlarmı I şehrin nıavi p. YAYINLARI 736 knrrurıdan. Bir kez daha I denizoğlanlanm dcnizkızlanndan'..." SALİH BOLAT http://www.canyayinlari.com eposta: yayinevi@canyayinlari.com cvi: Ycniçarşı Cad. No: 22 Galatasaray SAYFA 15