Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Nedim Cürselle Sag Salim Kavussak1 üzerine JAĞ SALİM KAVUSSAK GÜRSEL NEDİM 'O çocuğu tanıyorum bir yerden' kalanlarla değil, geleceğe yönelik sıçramalar, geriye dönüşler, çağrışımlar ve bu çağrışımlardan kaynakfanan anılarla örmeyi denedim. Ama anlatının, karmaşık bir kronoloji izlese de, kolay okunduğunu belirtmeliyim. Zaman ve mekân kıırgusunda, kendi içinde tutarlı bir yapı kurmaya özen gösterdim. Bu arada ilkokul amlarımz da bnemlı bir yer tutuyor İlkokul yıllarımı, çok da benimsemediğim bir deyimle söylersek "okııl anılarımı" anlatırken bize dayatılan milliyetçi eğitimin izdüşümlerini de eözıımlemeye, neden dokuz yaşından ıtibaren ölçülü ııvaldı kahramaniık şiirleri yazmaya başladığımı irdelemeye çalıştım. Santyorum, kitabınızın an! konusu da bu. Yani okumaya ve yazmaya yb'nelik. Tamamen öyle. Fransız edebivatını bir taşra kentinde günü günune izleyen, çeviriler yapan bir baba tarafından civülme, takdir edilme dürtüsüyle kaleme sanldığımı, çok küçük yasta bir, bir buçuk sayfalık romanlar yazdığımı anımsıyorum. Bu sürecin bende bir nevroz oluş Nedim Cürselin çocukluk yıllarını anlattığı 1 Sağ Salim Kavussak , ülkemizde az rastlanan biyografi türünün iyi örneklerinden biri. Kitap bir yazarın bilinmeyenlerini keşfetmek için iyi bir fırsat. Nedim Cürselle kitabını konuştuk. i l NihalATMACA on kitabımz "Sağ Salim Kavuy sak" yeni bir tarz. Çocukluk amlarınızı anlatıyorsunuz. Ne var ki, yer yer, deneme, öykii, hatta iiir izleri de taşıyor. Nasıl tanımlavabıliriz bu kitabı? NEDİM GÜRSEL îlle de bir tanım gerekiyorsa "otobiyografi" diyebiliriz. Çocukluk anılarımı, dolayısıyla yakın çcvrcmi anlattığım doğru. Yani annemi, ben on bir yaşındayken bir trafik kazasında ölen babamı, birliktebüyüdüğüm ağabeyimi, sonra nincm ve büyük annemi, adını taşıdığım dedem Anmet Nedim Tüziin'ü. Ozellikle de onıı. Neden özelhkle onu? Sözgelişi öyle söyledim. Dedemin üzerimde büyük etkisi oldu. Bana sonradan inanç diizeyinde yadsıyacağım, ama çocukluğumun ayrılmaz bir parçası olan islamı öğreten odıır. Ilk Fransız sözcüklerle Arap alfabesini de. Gerçektc beni anncm yetiştirdi. Babamı ise, bir bakıma, bu kitabı yazarken keşfettim. Kitap giderek, çok az tanıdığım, Fransızca öğretmeni ve çevirmen babam Orhan Gürsel'in hayatını arayışa dönüştü. Bu nedenle mı Balıkesır Paris ckserııtıde yü'riiyen bir anlatı gelı^tırdinız? Çocııkluğun Balıkesir'degeçti. Okumayı söktüğüm yıl, yani 1958'de babam Paris'teydi. Bizegönderdiği bir kart postalda "Sorbonne Alanı" sözciiğünü heceleyerek okııyabildiğimi anımsıyorum. Sonradan yerleşeceğim Paris, oradaki giınlük havatımın onemli bir parçası olacak "Sorbonne Alanı" daha yedi yaşımdayken hayal dünyama girmiş oldu böylece. Kitabı yalnızca geçmiş günlerden SAYFA 4 çekJeri (yalnızca gerçelderi) anlatma konusunda verdiği sözdür. Fransa'da otobiyografi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Philippe Le Jeune, otobiyografiyi yazarla okur arasında "doğruluğa dayanan bir sözleşme" olarak tanımlar. Adı üzerinde, yazar başkasının değil kendi biyografisini yazma durumunda. Bunu yaparken de, mümkün olduğunca gcrçeklere bağlı kalacak, hatta hayal gücüne hiç başvurmadan, yalnızca ve yalnızca doğruları yazacak. Otc yandan bellek seçicidir. Her şeyi anımsamaz. Ben de, her şeyi dile getirmedim elbet, anımsadıklarımı, aklımda kalanları yazdını. Ama anlattıklarımın tiimünün doğru olduğıınu söyleyebilirim. Kadınlar ve ılk cinsel deneyımlerınıturduğıınun da bugün farkındayım. Bazı anlattt&ıntz bölümlerde de mı? bamın ani ölümünden sonra, onun yarı Evet, ozellikle o bölümlerde. Hayada kalan uğraşını siırdürme amacıyla tımda cinselliğin onemli bir yeri oldu. edebiyata ilgi dııydum diyebilirim. Kttabınızda yer yer annentz ve baba Ama bu kitapta, genellikle çocukluğunızla sdyh'jiyonunuz. Olüm ö/e.u bir dı mu anlattığım için, cinsellik ön planda yalog mıı bu? Yok\<i onların bzleminigı değil. Yine dc, geleceğe döniik atlamalarla, hayatıma giren bazı kadınlardan dermek ıçın ba\ vurdu&unuz bir yöntem söz etmeden yapamadım. Balıkesır ve Akbısar 7 anlatıyorsunuz Galiba her ikisi de. Annemi yitireli Çok da giizel anlatıyorsunuz Ya bbür on yıldan fazla oldu. Babamı ise hayal kentler Sızı kentlerın vazarı olarak tantmeyal anımsıvorum. Bu kitabı yazdıkça dıg'ımızıçın soruyorum Obürkentlerneanısı belirginleşti. Geçmişin .sisleri içınden yokkitapta? den çıkıp geldi sanki. Babamla bir diya Kitap çocukluğumla sınırlı olduğu log geli^tirmeye çabaladım. Annemin seiçin öbür kentler, ozellikle de Istanbul'u vecenliğini, yakınlı^ını, fedekârlığını da daha sonraki ciltlerde yazmayı tasarlıyeniden yaşadım sanki. Ama, bazı böyorum. Annem ve babam ayrı, ayrı, bir lümlcrde onunla bir hesaplaşmaya girsüre Paris'te kaldıkları için, Paris var kidiğimi de itiraf etmeliyim. Her şey toz tapta. Ama 1960'ların Paris'i. Hep mepembe değildi, diyecegim. rak etmişimdir babam nasıl yaşadı oraBİR OTOBİYOCRAFİ da. Annem Paris'te neler yaptı. Bu ne Ag'aheyınız Seyfettın Gürselile çekiş dcnle, kitabın sonuna annemle babamın yazışmalarından bir scçme koydıım. melerınıze de yer vermişsıniz. Peki neden "Sağ Salim Kavuşsak"? Evet öyle oldu. Hepi topıı on sekiz Bu cümleye, annemin 1962'da Paay arayla doğdıık, birlikte büyüdük. ris'ten babama gönderdiği bir mektupSonra biraz uzaklaştık birbirimizden. ta rastladım. Babamın bir trafik kazaA raya sında ölmesinden on gün önce yazmış. dağlar, ülO günden bu yana hep dağılmış bir aile keler, eşleolduk, uzun süreğ bir araya gelemedik. rimiz girAslında ayrdık üzerine bir kitap yazdım. di, ama Ölülerle konu^tıığum, "ölümden beter bir kara ayrılık"tan söz eden bir kitap. kedi hiçbir zaman KOTU CUNLER UNUTULMALI girmedi. Bir yerde söyle diyorsunuz: "Yokluk, Yazyoksulluk içinde geçmişse, actyla bilendıklarınımişse unutulmalı çocukluk. Kütü günler zın tümü bir daha biçanımsanmamalı. Sevgiyle büge r ç e k yütülmemtşieniz, horlanıp dıslanmamışmi? sanız, ne btleyım kardeşiniziya da ağabe Elbetyinizi, belki ablanızı sızden çok sevmi$ te. "Sag kayırmışlarsa evın kuytu bir köşesine sıSalim Kağınıp ya da soğuk gecede yorganı basıntvu§sak"ın za çekip ağlamayı huy edtnmtşsentz, çobir otobicukluk unutulmalı derim". Siz unutmayografi oldtğtnıza göre mutlu bir çocukluğunuz ntu duğunu oldu? söyledim. Evet, öyle sayılır. Babamın ölümüne Üç cilt olarak dek uçarı bir dııygu padamasında yaşatasarladığım dım çocukluğumu. Kabına sığmaz bir afaotobiyograficandım. Sokakta taş savaşlarını, okulda min ilk cildi. Bu Komançi ordusunu örgütlerdim. Kızları türü başlıca özelda küçümserdim, "altları çatlak" diye. ligi, yazarın ger "Zaten iki yas blle yoktu aramızda, hepi topu on sekiz ay arayla doğmustuk oysa simdi dağlar var" C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 7 3 4