Catalog

mcsi gerekeccktir. Bu zamanın geçişini anlatıyor Hasan Kumyazıcı "OyunMekân tlişkisi Açısından Başlangıçtan Günümüze Tiyatro Yapılarının Geüşmesi" adlı kitabında. ProtreptikosEvren Üstüne/Aristoteles/ Çeviren: Oğuz Özügüll Pencere YayJ 116 s. Aristoteles bu eserinde felsefi yaşam tarzının mutluluk ve doğru yaşamak için zorunlu olup olmadığı sorusunu ortaya atar. Felsefe yapmarun zorunluğunu şuna dikkati çekerek kantuar: Felsefeye karşı argümanlar öne süren bir kimse bu davranışıyla felsefe yapmaktadır. Kanımca felsefe bilgeüğin özümsenişi ve uygulanışıysa ve bilgelik en büyük manevi değerler arasırıda sayılıyorsa o zaman felsefeden kaçmaya gerek yoktur. Bu kitapçığı Aristoteles'in kaleme alıp almadığı her ne kadar tartışmalıysa da açık seçik, yoğun ve inandırıcı biçimde Antik Kozmoloji'yirizetleyenmetnin niteliği tartışma götürmez: Evrenin oluşumu, diizeni, doğanın açıklanışı, Tanrının kanıtı ve övgüsü. Batı düşün dünyasını evren konusunda bir buçıık yüzyıldır etkileyen bir denemedir bu eser. MDRATHAN MUNOAN Uç Dinin Buluştuğu Kentlstanbul/ Sennur ŞezerAdnan Özyalçıner/ Inkılâp Kitabevi/ 360 s. Asırlar boyu Batı ve Doğu uygarlıklarının kavşak noktası ve birçok uygarlığa siyasi ve kültürel olarak başkent olmuş Istanbul, dünya nüfusunun yarısından çoğunun bağlı olduğu üç büyük dinin de önemli bir b uluşma noktasıdır. Bugün Istanbul'da çeşitli kültür zenginlikleriyle, halkının yaşam biçimiyle, gelenek ve görenekleriyle, inanç özgürlüğünü somutlaştıran ayrı dinlerin aynı mekânlarda birlikte yükselen yapılarıyla bu buluşma sürüyor. Istanbul, ayrı inançlardaki insanların tarih boyunca birlikte, barış içinde yaşadıklan bir kent olarak da üç dinin başkenti olmaya hak kazanıyor. hem de tek başına. Tarihsel ve kültürel geçmişiyle biricik olarak. Biricikliğini bugün de sürdürerek... "Üç Dinin Buluştuğu Kent Istanbul" üç büyük dinin anıt eserlerinin seçkin bir derlembesini sunuyor. Barışın ve dostluğun bir simgesi olarak. İZİJBOuua S»ka mesut Insanlar mi? Herkesin birbirini itelediği, en değersiz yerler, nesneler için birbirine çelme taktığı dünyamızda bu çeşit ermişlere yer kalmamıştır. Ama böyle bir ermiş kendine yer kalmayan bu dünyada, bu toplunda, içimizde, aramızda, hepimizin sevdigi, saydıgı bir dost, bir arkadaş, bir şair, bir yazar kişiliğiylc yaşadı. Tam kırk yedi yıl süren bu ermiş hayatını yakından inteleyecek olursak hemen hiçbir sanatçımızda göremcyeceğimiz, bulamayacağımız özelliklerle karşılaşırız. Yaşadığımız dünyanın çirkinlilderi karşısında onun kadar yücelebilmiş, onun kadar ermiş kişiliğine çıkabilmiş başka bir kimse düşünülemez. Hcr mısrasını ilgiyle arayarak okuduğum bir şair. Tam bu sıralarda önce "Mesut tnsanlar Fotoğrafhanesi", sonra "Bebek" adlı iki öyküsünü okudum. Niye açıkça söylemeyeyim. O zamana kadar içimde kendine göre bir yer ayırdığım şair Ziya Osman'ı, bu öykülerden sonra başka bir gözle görmeye başladım. Onun nesirci yönü şairliğinden aşağı değildi. Şairlerin yazdıkları öykülerdc tatsız bir yan bulmama rağmen, Saba'nın öykülerinde arzuladığım, daima görmek istediğim bir deyiş, bir hava, kısa cası bir ustahk vardı." diyor Oktay Akbal. Kadın Gözüyle Kent Öyküleri/ Ines Rieder/ Çeviren: Füsun Özlenl Pencere Yaymlanl 226 s. "...Kentlerin sahibi kimdir? Ben sık sık bu sahiplerin isimsiz, yüzü olmayan ve kimliksiz bir kalabalık olduğunu düşünürüm; bunların en görünen tems ilcileri politikacılar, biirokratlar, evsizler ve polislerdir. Kadınlara çok az fırsat tanınır; bu fırsatlar da ya kendinin tarkına varmak ya da mutluluk içindir. Bu koşullar altında, bu kitapta tanıyacağınız kadınların bazılarının, içinde yaşadıldarı kentler tarafından ezilmiş, diğerlerinin kafası bulanmış ya da scrsemlemiş olnıası hiç şaşırtıcı değildir ve yalnızca birkaçı farklı seçenek arayışına girmektedir... "diyor Ines Rieder. • ÇADOR Çador/ Murathan Munganl Metis YayJ 106 s. Edebiyatımızın ayrıksı adIanndan Murathan Mungan, yeni bir kitapla çıkıyor okurlarının karşısına: Çador. Hiç bakmayı düşiinmediğiniz bir alana çeviriyor kalernini bu kez Murathan Mııngan. Çador, edebiyat tadı almak isteyen okurların kaçırmaması gereken bir kitap. Mesut Insanlar Fotoğrafhanesi/ Ziya Osman Sabal Bütün Öyküleri/ Alkım Yayınevil 252 s. "Elinin altındaki imkânlardan yararlanmayı, baş ka birinin üzüntüsüne, kırılmasına sebep olmamak için düşünmeyen, yaşama savaşında kendi kişisel isteklerini yerine getirmek için kimseyi rahatsız etmeyen, kimseye kallaşmayan kişiye ermiş adını vermek uygun düşmez Uygar Şirin'i ve ilk romanını seveceksiniz! Anne, Tut Elimi! hüzünlü ama umutlu bir sevgi hikâyesi... Üstelik genç bir yazarı müjdeliyor: Uygar Şirin'i. Akıcı bir anlatım, sade bir dil ve içten bir yaklaşım... Yaşıtlanndan farklı bir kız çocuğunun dünyasıyla tanışırken, sevgisiz dünyamıza da başka bir gözle bakma fırsatını bulacaksmız. Bu roman ellerinizden tutacak, hayata direncinizi artıracak! Bu roman bu yıl çok konuşulacak! Hüzünlü ama umutlu bir sevgi hikâyesi. DOÖAN KİTAP www.dogankitap.com.tr UMHURİYET KİTAP SAYI 732 SAYFA 29