Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Alain de Botton, felsefenîn genç starıyla bir söyleşî Dostluk, özgürlük ve kendi yaşamı üzerine düsünmek Belki felsefeyle ilgili yazan birinden söz ederken 'felsefenin genç starı' türünden bir niteleme bayağı kaçacak ama gerçek şu ki Alain de Botton çoktan bir star oldu. Felsefenin Tesellisi adlı kitabı yayınlandığı her ülkede çok satanlar listesine girmeyi başardı. Söyleşimize geçmeden önce Sokrates'in kitapta da yer alan sözlerini aktaralım. Soluk aldığım ve aklım başımda olduğu sürece felsefeyle uğraşmaktan, size öğütler vermekten ve tanıdığım herkese doğruyu anlatmaktan asla vazgeçmeyeceğim ... Evet baylar... beni beraat ettirseniz de ettirmeseniz de, yüz kere ölmem gerekse bile bilin ki davranışlarımı 1 değiştirmeyeceğim. Bakalım Alain de Botton neler demiş? "I RachaelKOHN w ^ itabtmz çokfarklı; içindekireg / simleri çok sevdiğimi de söyle. r V meliyim.SizinfelsefeyeyaklaJL. X . ştmınız çok eğlenceli, böyle dddi bir konuya neden böyle yaklaşttntz? Aslında kitabımı eğlcnceli olmaktan çok ilginç kılmayı istedim. Felsefe günümüzde insanlann günlük yaşantıları içinde karşılaştıkları sorunlarla pek fazla Ugilenmiyor gibi görünüyor. Bence felsefenin insanlara sılucı gelmesinin en temel nedeni de bu. Aslında bu hcr zaman böyle değildi. Bir zamanlar, filozoflann amacı sıradan insanlarla sıradan şeyler üzerine konuşmaktı. Ama şimdilerde üniversitelerde yapılan felsefi çalışmalara bakarsanız bunlann anlaşılması son derece güç çalışmalar olduğunu görürsünüz. Bcn dc istedim ki insanlara felsefenin o eski işlevini, amacını hatırlatayım. Herkes felsefenin günlük yaşam içinde bize yardımcı olmayı amaçlayan bir alan olduğunu görsün istedim. SAYFA 16 Kitabınız yine çok satmtş olan Sopbıe'nın Dünyası adlı kıtaptan haylı farklı. Sophie'nin Dünyası üntversitedeyken 'Felsefeye Girtş' dersi almamış olanlar için yazılmış bir kıtaptı bana göre Sızse kitabınızdafelsefenin insanlara nasıl faydalar sağlayabileceğini, onlara ne türden teselliler sunabileceğinigösteriyorsunuz. Evet, öyle. Belki biraz eski moda ama bazı noktalarda insan felsefeyi bilgelikle bağdaştırıyor; felsefe bize yaşamtn içinde yardımcı olmalı diye düşünüyor insan. Bu aslında çok hoş bir düşünce ama galiba kimse felsefeden 'hayat bilgisi' dersi çıkarmak gektiğini düşünmüyor artık. Ben kitap okurken yaşam içinde kullanabileceğim bir şeyler arıyorum; tabii bu 'kullanma' sözcüğünü çok gcniş anlamda almak gerek. Bir yazar olarak ben de kitabımda bunu yapmak, insanlara kullanabilecekleri şeyleri göstermek istedim. Bu kitapla şunu söylemeye çalışıyorum aslında: 'Gelin şu altı filozofa bakalım. Şüphesiz bu filozofları ciddi biçimdc inceleyen milyonlarca kitap yazılmış. Ama biz ok tcmel bir sorudan yoçıkmaya çalışalım, Bu altı filozof bana ne verebilir? Niçin Sokrates okumalı, Nietzsche okumalı? Evet, bunlar çok önemli isimler ama bu filozoflann benim yaşantıma nasıl faydaları dokunur?' Bu filozoflar üzerine yazılmış kitaplar arasında bu türden soruların yanıdarını içercnine pek rastlayamadım, ancak ne gariptir bu türden sorular bu filozoflann çok ciddiye aldıkları sorulardı. Yani bu altı filozofa, 'Bana nasıl faydan dokunur?' diye sorulmuş olsa, eminim hiçbiri bu soruyu bir hakaret olarak algılamazdı. POPÜLER OLMAK Kitabın ilk bölümünün adı 'Toplum Tarafından KahulGörmemenin Tesellisi'. Günümüz dünyasında toplum tarafından kabul görmemek bir kâbus diye nitelendırüıyor. Evet, hükümetlere, şirketlere, bireylere bakıyorum ve görüyorum ki hepimiz kabul eörmek, popüler olmak için çırpınıyoruz. insanlann yüzde doksan dokuzu bizim hatalı olduğumuzu düşünüyorsa, biz de kendi kendimize 'Evet, hata bcnde herhalde, bu gerçekten dc kötü bir fikir' falan gibi şeyler söylemeye başlıyoruz; başkalannın bizim hakkımızda ne düşündüğünü çok önemsiyoruz. Bu bakımdan Sokrates çok il Demokrasiye de biraz dokunuyorsunuz \anki. Sokrates haklı olduğu halde çoğunluğun kararıyla o'lü'me ntabkum edilmıstı • Evet. Sokrates pek çok insan için korkutucu galiba düşünsenize, Batı'nın en büyük filozoflarından birinin demokrat olmadığı sonucuna varacaksınız. Ama bence bu meseleye daha dikkatle bakılmalı. Sokrates zorbalığa karşıydı. tnsanlar şöyle düşünüyor: Eğer demokrat değilsen o zaman Saddam Hüseyin yanlısısın! Sokrates ise şöyle düşünüyordu: Eğer çok önemli kararları alma işini iyi düşünemeyen insanlara bırakırsanız bu insanlar doğru kararlar alamayabilirler. Pek çok örneğe baktığınızda bu düşüncenin doğru olduğunu görüyorsunuz. Kısacası Sokrates Atina'da demokrasi olmasına karşı değildi, demokrasi kurallarına da saldırmıyordu. () daha çok Atinalılann doğru düşünceye giden yolu bilmediklerini söyliiyor, doğru düşünmeyi öğrenmelerini istiyordu. Ama belki de Sokrates, çoğunluk onun hakkında yanlış bir karar verdi diye baldıram içip ölüme gıtmemeliydt, yani kaderini bu kadar kolayca kabul etmemeliydi. Evet, Sokrates'in yaşamöyküsünden, kabul görmediğimiz her zaman zehri içip kendimizi feda edelim gibi bir ders çıkarmamaklazım. Onun yaşamöyküsüne bakıp bambaşka bir ders de çıkartabiliriz. Yani ille de baldıranı içmemiz gerekmez. Sokrates bir örnek insan; onun bazı açılardan lsa'ya benzediğini de söyleyebiliriz. Bu iki insanın yaşamiarı arasında paralellikler var. Ikisi de kendi inançlarından ödün vermemişler örneğin. Sokrates bence bu yüzden, yani başkalannın ne düşündüğünü umursamadan kendi inançlarına bağlı kaldığı için felsefe tarihinde bu denli önemli bir ycrc sahip. YAŞARKEN İYİ VAKİT GEÇİRMEK \tiraf etmeliyim kı yeterınce paraya sahip olamamanın tesellisi üzerine yazdıfymz böliim bana çok çekta geldt. Çünkü sevdiğim pek çok insan aynı sorunu yasamıs ya da yaşıyor. Ama bu bölümii okuyunca sunu da öğrendim. BızaslındaEpıkuros'uyanlış tanımıştz. Hattapek çok insan onun btrhedonnt olduğunu düşünüyor hâlâ.. Evet, bu çok doğru. Londra'da örneğin, çok pahalı bir restoran var. Adı "Epikurosçu". Buraya gidip çok palıalı peynirler, zeytinler, ekmekler yiyebiliyorsunuz. Yani "Epikurosçu" sözcüğü sözlüğümüze böyle yerleşmiş: Lüks düşkünü, zevk, sefa düşkünü vs. Onun böyle yanlış anlaşılmış olmasının nedeni şu herhalde: Epikuros son derece basit ve hoş bir düşünce dile getirmiş ve demiş ki yaşamın bütün amacı yaşanılan anlardan keyif almak, yaşarken iyi vakit geçirmektir. Epikuros bu basit ama anlamlı düşünceyi dile getiren ilk filode Bojton zof. Bunu duyan insanlar, herhalde filozof zevk alalım dcrken yiyelim içelim, orjiler yapalım demek istiyor diye düşünmüşler. Aslında onun anlatmak istediğınin orjilerle falan ilgisi yok. Tam tersi Epikuros şuna inanıyor: Size gerçekten neyin keyif verdiğini şöyle bir durup düşünürseniz, size keyif veren şcylerin aslında hiç de o sandığınız şeyler olmadığını göreceksiniz. Yani o bizden, bizi gerçekten mutgimi çekti. Çoğunlu lu edecek şeyleri bulup çıkarmamızı ğun görüşlerine kar istiyor. Aynı soruyu kendine sorduşı durabilen, haklı 2 fASKI ğunda da muduluk getiren şeyler lisolduğuna sonuna tesinin üç kalemden oluştuğunu görüyor. kadar inanan insanlara en güzcl örnek SokDostluk, özgürlük ve kendi yaşamı üzerine rates bencc. düsünmek. Bu kalemlerden hiçbiri de paSokrates mantıklı düsünmek gerektiğine halı değil. Hatta bunlar parayla satılmıyor, inanıyordu. Sokrates şunu söylemeye çalıyani bedava. Ona göre ne kadar az paramız şıyordu: Eğer toplum tarafından kabul göolursa olsun biz bu üç şeye sahipsek mutlu ren ve sağduyulu diye nitelenen pek çok oJabiliriz ve eğer çok paramız olduğu halde davranış biçimine ya da kavrama yakjiidan bu üç şeye sahip değilsek mutsuz olacağız bakarsanız bunların mantık hatalanyla dodemektir. lu olduğunu göreceksiniz. Bütün bunları yeniden gözden gcçirmek gerek. tşte bu yüz Şımdi, parast olanlar da şöyle düşünebiden o meşhur sözü söylemiştir: Irdelenmelirmı? 'Tamam, dostluk, özgürlük ve yaşam miş bir hayatı yaşamaya değmez. Yani eğer üzerine düşünme. Bunlar olmadan mutlu olaçevrenizdekileri irdelemeden, her şeyi olmayabılirstnız. tkı tanesı yetmez mp Dostduğu gibi kabul ederck yaşamayı sürdürürlarım var, özgür dc sayılmm, ama zamanım scniz iyi bir yaşantının ne olduğu konusunyok, yaşantım üzerine düşünemıyorum. Kısda çok yanlış fikirlere sahip olarak yaşayametse bir daha dünyaya geldtğimde onu da caksınız demektir. Bu da hiç anlamlı değil. yaparım. Felsefenin Tesellisi* . C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 7 32