Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cülseren Enginleiklnciromanı üzerlne 'Özgürlüğün bedeli, zor yıllar' "I FatmaCÜREL nceltkle, seni tanıyahm ıstersen NasılbirismPYaşa1 ma nasıl bakıyorsun'* lnsanın kendisini anlatması çok zor. Tarafsız olması daha da zor. Sadece insan sevgisiyle dolu.paylaşmayı seven, yaşama gülümseyerek bakan biri olduğumu söyleyebilirim. Belki bu ncdenlc hekim oldum. Bclkı bu nedenle yazmayı, insanlara hikâyeler anlatmayı seçtim. Yaşama gülümseyerek bakmak, iyimser olmak yaşamda var olan kouılükleri, acıları görmeyi engellemiyor elbette. Öykülerimde ve romanlarımda bu acıları yazarken aslında dünyanın acılardan, kötülüklerden ve savaşlardan arınmasıni diliyorum. Insanlardan umudumu kesmedim hiç. insanların dostça, uygarca vc sevgi içinde yaşadıkları bir dünya umudumu hiç yitirmedim. Belkı bizler göremeyeceğiz; ama sonrakı kuşaklann bunu başaracaklarına inanıyorum. ** gun Konak" adlı bir öykü kitabıydı. Ardından 1992'de "Sevginin Masalı" adlı nıasal ve 1994'te "Kaçış Düşleri" adlı öykü kitabı geldi. Bunu 2000 yılında "Ge/.i Izleri" adlı gezidcneme kitabı izledi. 2001 yılında ilk romanım "Cehennemde Bir Ada" yayımlandı. 2002 yılında bunu "Cîeç Kalan Öyküler" ve 2003 yılında "Kurutulmıış Çiçek Bahçesi" adlı öyku kitapları i/.ledi. 2004 yılında ise son romanım "Yorgun ve Yaralı" yayımlandı. Bu arada Omer Seyfettin, Yunus Nadı ve Orhan Kemal oykü ödüllerini ka/andım. Cîerıye dönüp baktığımda kırk yıldan lazla bir süredir edebiyatla iç içe yaşadıjtımı görüyorum. Artık edebiyat yaşamımın bir parçası... Soluk almak, yemek yemek gibi doğal bir gereksinim. Onsuz yaşayamam. Soluk alabildiğim, yazabildiğim sürecc edebiyatla iç içe yaşamayı, üretmeyi sürdüreceğim. tarih kitabıyla karşılaştığımda bana geçmiş dönemleri ve insanları tanıtan masal kitabı gibi gelmişti. Bir solukta okuyup bitirmiştim. Benım çocukluk yıllarımda gazeteler roman teirika ederlerdi. Çoğunlukla tarihi romanlar olurdu bunlar. Daha okuma yazma bilmediğım yaşlarda babam okurdu bu romanları bize. Bendeki tarih sevgisi bu romanlarla başladı. Ote yandan araştırmayı ve öğrenmeyı seven biriyim. Bu nedenle tarihi araştırmak, öğrenmek ve öğrcndiklerimi paylaşmak da hoşuma gıdiyor. Ayrıca bu gunü anlayabilmck için tarihi bilmek gerektiğini düşünüyorum. Tartbı romanlar tçtn ıkı gbrü$ ıleri sürülüyor Bırınde "romanın kendı gerçcklığı vardır ve tarıhle bırebir örtüpneu gerekmez" denıyor Dıg'erınde ıse "Roman tarıbe uymak zorundadır" tezı savunuluyor Seınn du\üncen ne> Elbette ben tarihçı değilim. Tarih kitabı da yazmıyonım; ama romanlarımda tarihsel olayları anlatıyorsam doğru olanı yazmaya çabalıyorum. Bunun için dc geniş araştırmalar yapıyor, pek çok tarih, bclge, anı kitaplarını, o tarihin gazetelerini, dergilerını vb. okuyup o dönemi ögrendıkten sonra yazıyorum. üzellikle gençlere romanda bile olsa gerçekleri anlatmak görevimiz diye düşünüyorum. Ne yazık ki tarih dcrsleri çok sıkıcı.Öğrencilerin çoğu nefret edıyor bu dersten. Onlara tarihi ancak romanlarla sevdirir ve öğretebiliriz diye düşünüyorum. Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde tarih dersleri artık romanlarla destekleniyor. Ben de geleceğin tarih eğıtimine romanlarımla bir şeyler katabilirsem ne mutlu bana. Ancak burada hemen şunu vurgulamak istiyorum. Bu anlattıklarımdan sonra bundan boyle satlece tarihi konu alan romanlar yazacağım anlaşılmasın. Ben yazarım. Her konuda yazabilirım. Herhalde bıryazara sorulacak en zor soru ama yıne de sorayım "Yorgun ve Yaralı" adlı romanında anlatmak ıs/edığtn neydP Sence bunu ne kadar ba^ardın ve okuyucunun yakla\ımı nastl oldu ? "Yorgun ve Yaralı" I. Dünya Savaşı yıllarında geçen tutkulu bir aşk hikâyesi; ama savaş, bütün cepheleriyle, tüm acımasızlığıyla, ayrıntılarla anlatıhyor bu kitapta... (îerek ilk romanımda, gerekse sonuncuda, savaşı konu etmemin nedenı sadcce tarih sevgimden kaynaklanmıyor. Oyle olsaydı yine tarihtc gcçen; ama savaşlara hiç ılışmeyen bir aşk hikâyesi anlatırdım. Hayır, K İ T A P SAYI 7 7 3 Gülseren Engin, "Cehennemde Bir Ada" adlı ilk romanının ardından "Yorgunve Yaralı" adlı ikinci romanı ile karşımızda. llkinde, 2. Dünya Savaşı yılları başındaki istanbul'u anlatan yazar bu kez ,1908'de Bulgaristan'daki kıyımdan kaçıp Anadolu'ya göçen bir ailenin öyküsü ile birlikte, Osmanlının çöküş dönemini anlatıyor. Elbette o koşullarda yaşanan aşklarla birlikte... Sürükleyici, yalın bir dille bize bir dönemin açılımını yapıyor... Dört bir yandan saldıran düşmana karşı canını dişine takarak sürdürülen birvaroluş savaşı... Cepheden cepheye koşturan subaylar, zavallı askerler, türlü sıkıntılara katlanarak onların yolunu gözleyen kadınlar ve çocuklar... Hepsi yorgun ve yaralı... Dönem romanlarının, tarihin daha içten anlaşılıp kayranmasına nasıl değerli bir katkısı olduğu gerçeğini anımsatıyor bir kez daha... Daha önce öykülerinden tanıdığımız Gülseren Enginle son romanı ve yazarlığı üzerine konuştuk... SAYFA 16 TARİHE YÖNEÜ5.. İlk romanın "Cehennemde Bir Ada" II Dünya Savaşı'nı, o yılların Utanhtıl'unu ve genel olarak o dönemı anlatıyordu Son kıtabın yme tarıhımızden bir kesıt Tarthe yonelmenın ozel bir nedenı var mı > Tarihi oldum olası sevdim. İlk kez Edebıyattn senin yaşantındakı yerı ve önemt ne? Paylaşmayı seven biri olduğumdan içimde biriken hikâyeleri başkalarıyla paylaşmak istedim hep. Aynı zamanda insanlarla iletişim kurmanın, onların sevgisini kazanmanın yoluydu yazmak. Ortaokul yıllarımda içine kapanık bir çocuktum.Yaşıtlarımla arkadaşlık kurmakta zorlıık çekiyordıım.Yaşadıgım olumsuzluklar daha çok kabuğuma çekilmeme neden oluyordıı. Boş derslerdc sınıf arkadaşlarım sıralann üzerinde zıplar, oyunlar oynarken ben, bir köşcdc romanlar yazardım. Ü sıralar çok okuduğum ve etkisi altında kaldığım Kemalettin Tuğeu'nun romanları gibı acıklı romanlardı bunlar Sınıf arkadaşlarım bir surc sonra merak edip ne yazdığımı sordular.Roman olduğunu söyleyince okumamı istedi ler. Çevreme toplanan çocuklara yazdıklarımı okuduğumda onların etkilendiklerıni.beni sevmeye ve aralarına almaya başladıklarını iarkettım. Böylece kabuğumdan çıkıp yaşıtlaıımın arasına karış tım;ama yazmaktan hiç vazgeçmedim. Genç kız olduğumda şıır yazmaya başlamıştım. Â^k şiirlcriydi elbette. Daha sonra öyküler, şiirlerle elele devam etti. Tiyat royu çok sevdiğim için pıyesler yazmayı denedim.llk şiirım 1963, ilk öyküm 1964 yılında yayımlandı. ilk kitabımsa epeyi geç, 1989 yılında Roman yazmak, heie ara$tırmaya dayalı romanlar yazmak çok zaman alıyor Bu yuzyayımlanabildi." Yorden öykuye f azla zaman kaimıyor son yıllarda. Ylne de öyküyü çok sevlyor ve önemsl yorum. C U M H U R İ Y E T