25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

niz insanlar sosyalizmi bir dünya görüşün den çok kısa erimli bir "ekonomik kallunma modcli", günccl sorunlara yanıt verccek bir "toplumsal pro)e" ya da bir "devlet rejimi" olarak görüyorlar. Böylece söziinü ettiğim "doğrultu" gözdcn kaçıyor. O dogrultuyu ortaya koyan süreçteki düşuşlerden, kırılmalardan, çöküşlerden tımııtsuzlıığa kapılıyorlar. Bu kesımın Maıksizm'i bir "dogma" olarak görmele ri uöradıkları hayal kırıklıklarının da, ilk başladıkları yere gerıye dönuşlerinin de başlıca ncdcnı. (ierıyc dönüp ycrlerınde kalsalar gene iyi, aıııa hayır, döneklik psı kulojisinin tipik manileriyle hemen sosya lizme karşı saldırıya geciyorlar. Bu noktadan sonra yapılacak razla bir şey yok, diyc düşünüyorum. A nılarıntzda ntcrı stt •mcz sız de bırtnkım ayıklamalar yapmı^ıruzdır. Yaptıg~ınız tçtn pıymmhk duyauğunuz, kıtabınıza alnıaktstcmedtg'tntzanılarınızııçtnızdcn, bcllcg'ınızden temızledığınız olnnıdı mı> Çiinkü oyle arkadaşlartm oldu kı, bırlıktc lamh olduğu muzolay/ardankcndilcrınc tıtccpaylarçıkar dılar. Yalanlartmı kcrıdıUrım dc ımırıdırdıhır Btr tur halusınasyon yaııı 'sanrı' tutsaklıg'ı Melıh C.evdet Anday'ın 'Anı adlt o unululmazşurmde "Nıccask/ar, arkadaslıklar gördiım / Kahramanlıklar okudum larıhtc" dc dıjlı gıbt, hiç voklatı oylc kahraman/ık dc\ tanları, oylc btr sahtckârlık dcs/anları yazdılar kı kcndılen ıçın, du$ ununce hâlâ bcnım yüzüm kızarır, onların kızarmaz Ya sızdc rıclcr <ddıP l',n azından tantk oldukl<ırımzJ Verece^ım yanıt zaten sorunıızda saklı. Bclirttiğiniz gibı Türkiye'del%ü'lı ve 1970'li yılları kapsayan ve kanımca çoğıın lukça yanlış algılanan "devrimci sürec"te kcndi yalanlarına oncc kendileri inananbirçok mitomanık kışilık ortaya çıktı. Bıınlar o döncmdc gcrck öğrcncılcrin, gcrek ışçılerin.geıekseaydınların verdikleri savaşım larda öneçıkan, gerçekten kahramanlaşan insanlara benzemek, hatta onların önünc geçmek için büyük çabalar harcadılar. Fakat saltolmak ıstcmcklc "kahraman" olıınmnyor. ()nlar da olnm.idılar; bu "amansız sevdalarl" kıırsaklarında kaldl. tçlerindecn inatçı olanları isc kahramanlaşacnğım der keıı soytarılaştılar. Bunlaıın kirn olduklurı rıı aşa£ı yukan biliyoru/. Bir tck biziın bildiğimiz, bilip dc açığa vıırmadıgımız sahtc kahramanlar, soytarılar da var. Yıllarca T.C Hambıırg Başkonsoloshı^u'na ÜO metre uzaklıkta Dİrevdeoturdıım. Kimi konsolos luk görevlilerini tanıyordum ve onlar bana hangi "solcu"ların, bağışlanmak, "nıazur görülmck", "tcmiz" bir pasaport alarak Türkiye'ye dönüş yollarını açabilmek arzusııyla kançılaryaya gelıp 12 Eylül rejiminc "sadakat beyanı"nda bulunduklarını anlatıyoı"lardı. Kitabımda bunların adlarını ver ınediın. Aıalanıula zaınaııında evimde kal rnı^, soframa oturmu^ olanları da var. Tür kiye'yc dönüncc bıınlarla çeşitli ycrlerde karsılaştım. Kımılcrıbcnı tanımazlıktangclip başıarını çevırdiler, kimileri de hiçbir şey olmamış gibi davıandılar. Bunların sö ziinü etbeın ne olacak, etınescnı ne olacak. Ayrıca Türkiye, alılaksızlığm kitlcsdlcştiği derin bir "etik yırtılma" döneminden geciyor. ()nursıızluk, erdemsızlık bazı kesimlerde "prim" yapıyor. lş o durııma gelmiş kı, adamın suratına tükürüyorsun, "Yarabbi ^ükür, yağınur ya^dı!" diyor. Aradan yıllar gcçmijj, sizin dcyiminizle bu "sanrı tutsak ları" çoluk cocuğa karı^ınışlar. Eşleri, ço cukları bunların "kahramanlıklarını" gerçek sanıyor. Varsın, oyle sansınlar. \9GHgcnçlik olaylarımn Almanya'dakı olumlu clkılcrtni anlatırkcn, ülkemizdcki '61V pcnçltfctntn başına vclcnlcrı santrım, olaylar yaşantrken yurtdışında oldu&unıızdan çok k'isu seçmıpınız 12 Mart ve özellıklc 12 Hylüî aıkerı darbelermitt Türkıyc'nın gelcccğjnc nc kolıi clkilcr bırnktığını, bujifin anayurdunuzdastntz yaktndan görüyarsıınuz Aradan yınca yılgeçtıfj. halde hâlâ 12 EylülAnayasa u'nın ba skı r / altındııyız (Jclcrı \ivıl'yönclımlcr dcfa$i\t', oköhncanayasadan buji/nloltruılılarkı, Mcclıs vc hukumcl koltuklantıda olurJular, ama atıayasaya pck. dokunmadılar. Gordug'uma nltırmuz gelışmelerc knaaı dcğınır mısınız? Siz dc, bcn dc aynı şeyleri görüyoruz aslında. l'akat bcnım çeyrek yüzyıldan fazla yurtdışında yaşnmışlığınıdan gelcn, olaylaC U M H U R İ Y E T K İ T A P Devrimcl süreç ra "dışarıdan bakabilmek" gibi bir şansım var. Fasizan askeri darbelerin sonuçları bağlamında bana cn çarpıcı gelcnin nc olduğunu soracak olursanız, tek sözcükle "kanıksamışlık" derim. Bir iki "adacık" dışında toplıım tüm kesimleriyle kendisine dayatı lan olumsuzluklara, kötülüklere direnç göb teremcmiş, "tcdricen" czilmiş. 12 Eylül 1980 önccsinin cn ılcrı kunım vc kıırulıışları bile belli bir defoımasyon geçirmişler Anayasa da, hukuk da pulitıkacıların aklı na kendi basjları sıkıjjinca gcliyor bu ülkcde. Erk sahıplerınm demokrasıyı, özgürlükleri toplıımun genelineyaymnk, demokrasinin ve özgiirlükleıin lıalk kıtlclcri taıa lından içselleijtirilıncsiııi saulaınak gibi bir kaygıları yok. Tam tersıne bunlar dcmokrasıden, özgürlüklerden vebadan kaçar gıbı kaçıyorlar 12 lüylül'den günümüze kadar I iirkiye Büyük Millet Meclisi'nc giı ıneyi basjarmı^ tüm partiler evrensel ölçiit lcrc uygun olarak işleyecck bir demokrasidc hıçbır zaman çoöunluğun oylanyla iktıdar ofma janstna sanıp olmayacaklarını bıliyorlar. ü t e yandan toplıımun da öyle olmazsa obııaz ölçüsündebir "gerçek demok rası" talcbi olmadığını gbrmemiz gerekiyor. Toplıım olıımsuzluklan, kotulüklcri kanıksamışlığının bir belirtisi olarak görece iyi bulduğuyla idare etmeyi yeğliyor. Enflas yonu lavana vurmuş, ekonomisi büyük öl çüdc "sıcak para" harekctlili^ine dayanan, borçlanarak yaşamaya alışmıjj bir ülkcdc toplıımun tcpkisizliğıni "mazur" göstcrecek birçok neden de var. Çünkü böyle ekonomilerde "para", tupluınuıı etkisizkbtiril mesi için bir araç olarak kullanılıyor. Havadan kazanılan paranın bir bölumıı toplumıın "kanaat önderleri" denilen kesiminin önüne "artık" olarak atılıyor. Artıkla besle nen bu kesimin içinde çok çeşitli meslek gruplarından insanlar oldugıı gibi siyasct adamlan, mcdya mensupları, bürokratlar, unıversıtc oğrctım üyclerı, hatta scndıkacılar da var. Bunlar toplumu oyalamak görevini başanyla yerıne getirıyorlar. Fakat artık deniz bittiği için lıavadan para kazanma döncmi de yavaş yavaş sona eriyor. Avrupa Birliği, IMF gibi dış güçlerin dc zorlama sıyla cnflasyon duşııyor, faızden, kur farkından para kazanma yolları gıbı dcvlctı tepküeri beni pek fazla ilgilendiımiyor doğrusu. Aynca kitabımda yaşamlarını "olıım lu örnek" olarak gösterdiğim insanların sa yısı çok daha (azla. Geriye baküğımda... Sayfalar buyu anla/ttğımz nıcc anıdan sonra söyle diyorsunuz: "Cicrıyc dönııp baktıg'ımda, karşılaştıg'tm onca olumsuzlıtklara karşııı, arkamda güzel yasanmn bir hayat görüyorum Sağlam, ka lıcı dos/fuklar k.urdum liırçok acılar, özlcm lcr, huzunlcr, kcdcrlcr, yanlıslar, yanılgılar da ıçcrse, bcnı birscylcrtgızlemcye, saklamaya, örtmeye zorlayan hıçbır yaııı olmadı yaşadı ğım hayatın " Bütün kıtabı bzctleyen bir açıklama bu Dramatık, hatta tra/ık dıycbıleccg'ım btrtakıın olaylan dılc getırırkcn btle, ırontk, ycr ycr komtk ayrıntıları oylesınc güzel sahnclıyorsunuz kı Ornegın, şu anda okııyup geçtığım 'Aiayij Şubcunde'geçen o stktntılı bö lürn, bir Çchov mızahı incelıg'ındcydı. Sızı ya ktndan tanıyan bırı olarak, olaylan, gulunç yanından alıp hafıfletmek ozcllıg'ı taşıdıg'ınıZt bılıyoniM Yıllarca siiren onca ukıtıtıya, acıya katlannııs bırı olarak bu özcllıgınızı nasılyıtırmedınız^ Yoksa ıstcrntcrncz son radan bclırmıs bir tcpkı bıçımt mıydı bu? Bcn yaşamı çocuklugumdan beri hep ciddiye aldım. Yaşamı ciddiye almak yaşamı merak etmek, yaşamı doyasıya yaşamak isteyip bu arzuyu sürekli duynıak demek. Bu da doöal olarak Türkiye gibi yaşaıııların bilinçli olarak dar tutuldujju, bu darlıgın özenfe korundu£u, dolayısıyla da yasamların görece dar yaşandığı ülkelerde nayatı ciddiye alanların, merak edenlerin, doyası ya yaşamak isteyenlerin basına bin bir tüı lü bela getircbiliyor. Fakat bu, sonuçta bir karar sorunu. "Ben hayatı diledigımce yaşamak istiyomm" dcrkcn başınıza gclccckleri de aşağı yukarı biliyorsunuz Bunları önceden ouince çektiğiniz sıkıntılaı, acılar, yaşadığınız hüzünleı karşısında yıkıbnıyor sunuz. Sözgelimi, 1960'ların, 1970'lerin Türkiyc'sindc örgutlü sosyalistlığın cczası n yıl hapse kadar gidiyordu. Siyasal/ideolojik seçiminizi sosyalizmden yana yap mışsanız başınıza neler gelebileceğini de önceden bilebiliyordunuz. Dolayısıyla si yasal/ideoloiik seçiminizc baglı olarak karşılaştıgınız sıkıntılar, acılar bir surpriz olmuyordıı sizin için. ()te yandan "doyasıya yaşanan" hayatlarda sıkıntılar, acılar, hüziin fer kadar keyifler, sevinçler, mutlulııklaı da var. Ben, en sıkıntılı dönenılerinıde bile ke yif alacagım, mutluluk duyaca^ım yanlarını yakalamayı başardım hayatın. Bu, olaylan gülünç yanlanndan yakalayabılmcmi kolaylaştırdığı gibi dilime, kalemime de yansıyor. Fakat bunu yaparken olaylan "ha fifletmek" gibi bir kaygım yok. Ayrıca gü lünç bir yanı olmayan olayları nc kadar istcscniz dc gülünçleştircmezsiniz. Almanya'da arkadaşlarınızla büyük bir keyifle onca tçttkten sonra sokağa çıkısıntzı çok güzel özetlemişsinız " hepimızm gölge lerimızin dıstna çıktıg"ımız uzun bir gece gc çırmıUik." Anlatımınızda bu guzclltklcr hcp var. Şıtrsel bir anlatıma sokulmayısınız da düzyazınıza ayrt onur kazandırıyor Düzyazının onurunu korumak hiç dc kolaydcğil Vckıama, bu yolda sızı ctkilcycn yerliyabancı yazarlar kimlcr oldu acaba? Fdebiyatçı olmayı daha önce hiç düşünmediğimden kendinıi bu yolda sistematik olarak eğitmediın. ükumaya macera romanlan, tarih romanları, polisiye romanlar okuyarak başladım. Lisedc Yunan vc Latın klasıklerınc, özcllikle de tıyatro ya pıtlarına merak sardım. Sonra Dickcns, Hemingway, Stein bcck, London, Gidc, Zola, Dostoycvski, Tolstoy, Şolohov, Çehov gibi ustaların yapıtları girdi kitaplığıma. Bir ara Sartre ve (la ınus hayranı oldunı. Almanya scrüvcnimlcbirlikteGras'ı, Böll'ü, Borchert'i, Lenz'i, Walscr'i, Brccht'ı okumaya başladım. Tiırk edcbiyatından da kopmadım. Yerlı, yabancı hangi yazarlardan ctkılcndıgimi bılcmıyorum. Fakat kımlcrden etkilcnmek istersiniz, di;e soracak olursanız, t)rhan Kcmal'ın yaınlığından, Sait F'aik'ın ınsan betımlemele rinden diyebiliritn. • sovma, banka hortumlama yolları da kapanıyor liirkıye önümüzdekl yıllarda tızunca bir dönem için şimdikinden çok daha yaygın vc yoğun bir işsizlikle karşılaşacak. İPara şimdikinden çok daha zor koşullarda kazanılacak. Bu gclışmclcrc bajîlı olarak toplıımun da gününü kurtarmaktan otcyc kendıni yarına yönelik düşiinceler üretmeye zorunlu hisseden biı toplııma dönüşece fiinı, evrensel ölçulerdc bir demokrasi talebinin de bu donüijum surccindcgüçlcneccğını düşünüyorum. Türkiyc'nin geleceginden umutluyum. Almaııya'ddkı solcylcmlcrımzıanlatırken, liirkıye 'dekı deg'mk u>l keunılerın uzantıları olarak ımn dc vererek kımlertn rıclcryaplt^ını da htç çckmmcdcn tıctklıyor iunuz. Bu açıklamaların olumlu ya da ulumvuz ne gıbı tepkıler gettrccegjnt du^unüyorIUHUZ1 Yamlgıları da paylaşmak Doğrular gibi yanlışlar, yanılgılar da ınsana ait. Buıada bence befirleyici olan in sanın yanlışlannda direnip direnmemesi ya da kendıni hiç yanlışı olmamış gibi göstcrıp göstermemcsidir. Bcn "AJageyik Sokap Bir I ,ıman mıydi!)"da da, "Sen Vatan }laiııi misin, Baba?"da da yaşamım boynnca yaptığım yanlışları, düştüğüm yamlgıları açıklamakıa, bunlan okunarunla paylaş makta bir saktnca görmedinı. Bu yanlışlarımı bir başkası da kaleme alabilirdi. Ej*cr yazdıkları bcni "doörıı" yansıtıyorsa bundan hiç lahatsızlık dııymazdım. Kitabımda sö/üııü ettiklerimin de yazdıklaıımdan uzun boylu rahatsızkk duyaeaklarını sannu yorum. Belki içlcrindc kendini zaman içinde ıınuttıırmak ıstcmiş olanlar da vardır ve bunlar hiç ummadıkları, hiç beklemediklerı bir yerde geçmişlerine ayna tutulmuş olmasından tcdirginlik duyabilirler. Ama ben insanların dogrulan vc yanlışlanyla yaşadıkları hayata sahip çıkmalan gerektiginı düşünüyorum. Yaşadıkları hayatı ya da hayatlarının bir dilıminı "hiç yaşanmamış" sa yan, bunu saklama kay gısı duyan, geçmişlerin den utanan insanların Kavukçuoğlu'nun en keylfle anımsadığı olaylar, ya eskl arkadaşlarıyla bir araya geldiginde andıkları "eskl ortak yaşamlarındakl gulecek bir şeyler" ya da glzll bir huznün gölgeledlğl "slIrsel bir şeyler". Fotoğraflarda, Denlz Kavukçuogiu yurtdışında anılarını payla$tığı dostlanyla 7 15 l SAYI SAYFA 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear