25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kapak konusunun devamı. "Sevgim ışık Yeryüzünden Yıldızları tutar Sevgim güle/durmuş Güle/dumuş zaman Çocuklar" (Güle/Durmuş Zaman s .30 Karışık bir duygu sevmek, ya da sevme/mek. Benzetirsek aşkı keman teline, ondan bile ince.Incitirsen aşkı; gider 2/ GÜZ SULARI 50 sayfa, Temmuz 1993, Aday kitaplar Y., Kayseri; 36 şiir, en uzun şiir 20 dizeli (Dedeme Doğru s. 20); en kısa şiir 2 dizeli (Can Yücel s. 42), en kısa dize bir heceli (O s. 42), en uzun dize 11 heceli (Göçmenlerin ağarmış sakalları s. 12)!/ Girişelim şiirlerin arasına Tekirdağ'ı anlatsın şair bize; kıyıları, göçmenleri nasılmış, görelim: "Kıyüarını okşadıkça sular Tekirdağ içini çekmiş Göçmenlerin ağarmış sakalları Dobruca, Selanik, Selvi Yeşiller içinde sonsuz gurbetmiş" (Tekirdağ s. 12) Bir tarih de ancak böyle duygulandırılır! Can verilir ona! Kupkuru anlaşılmazki!... /Rakısımeşhur ama, şarap da var yanında; içince güzelleştirir insanı! (...) Şarabın şarkısınca Uzun öyîcüm Ozanlar bilir beni Dostluklar özlem Uzaklar türküm Bağrıyanığım" (Gurbetçi s. 14) Hadi, Balkanlardan bir tarih daha geçelim: "Plevne rüzgârı katmış önüne Rumeli'ni yurt tutmuşlar Istırancalar yar oknuş Ergene an a Kıran kıtlık yaşamışlar (...) (Dedeme Dorğu s. 20) 3/ ŞtlR BOYLARIGÜVERCÎN 64 sayfa, Temmuz 1986, Tuna Y, îst.; 56 şiir var. En kısası 3 dizeli (Tozpembe s. 35), en uzunu 14 dizeli (Şiir Boyları Güvercin s. 7), en kısa dize 3 heceli (Denizler s. 47), en uzun dize 14 heceli (Klarnetteki çingenelerin yürekleri s. 27). "Otobüste trende yazıhr şiir Kırda denizde Çay içerken kahvelerde Biriyle konuşurken Düşte bile yazıhr Ayrılıklarda kavuşmalarda Ve her yerde" (Her Yerde s. 8) Böyle diyor şair, ama siz bakmayın ona; kolay yazılmaz şiir. Hele de şiir(!) yazdığı bir ülkede! Kime şair denir, kime denmez; bilinmez! Şiir kokuyor toprak Ne zaman bir şair ölse Turgııt Uyar, eloğlu, Altınel Edip Cansever... yaşadılar şiirce (...) Sessiz sessiz akan bir su (Adana s. 5) Ya, Bingöl'e ne demeli? Ilginç söylencelerden biri de bu. "Çanlanmış Olümsüzlük suyunda Tüyleri yolunup temizlenirken Bir avcının vurduğu kuş Avcı anladığında Bulunmasın diye su Bölünmüş bin parçaya Bingöl olmuş" (Bingöl s. 16) Bir de Kars'tan verelim örnek, bakalım "Urum Papa'nın Yedi Olmaz Işi" neymiş? "Urum Papa Ani'de yaşamış Çıkmış Aladağ'a Yedi yılda bir Sağ dırseği üzerine abanıp Başlarmış Yedi olmaz işi saymaya: Göğe direk dikildi mi? Denize köprü kuruldu mu? Yumurtaya kulp takıldı mı? Deveye nal çakıldı mı? Katır doğurdu mu? Ölü dirildi mi? Ani şeneldi mi? Yok yanıtını alınca da Yeniden dalarmış uykuya" (Kars s. 42) 5/ OLÜMSÜZLÜK TOPRAĞINDA 64 sayfa, Temmuz 1990, Şafak Y, îst. 56 şiiri kapsıyor. En kısası bir dizeli (Bürokrat s. 62), en uzunu 23 dizeli (Olümün Yüzünde s. 10); en kısa dize 3 heceli (Gücünce s. 28), en uzun dize 15 heceli (Zenginlerin cami avlularına gömüldüğü s. 44). "Bir genç ölmüş diyeler" "Suların coştuğu gecede Ay tutulmuş nasıl Gözardı edilmiş yaşamak" (Bir Genç s. 12) Ölüm temasına takılmak istemezdim. Ama yine karşıma çıktı bu dizeler. Bir ülke gençliğine değer vermiyorsa, yaşlısının ne önemi olur? Bizde bu büyük bir sayrılık. Tıkanır gençlerin önü hep, geçit verilmez ona. En iyi ben bilirim psikozuna kapdırlar. Doğrudan olmasa bile "Ey Türk Gençliği ne karşı çıkarlar! Gençlik gidiyor!... Hasan Akarsu 4 I İ >tM/ll I M I I \< IM 1 "Zenginlerin cami avlularına gömüldüğü Kasaba dışlarına yoksulların Şimdi eşrartan olduğu Kimi Kurtuluş Savaşı yolsuzlarının" (Söylenti s. 44) ze 12 heceli (Ve bitecek kentin susuzluk korkusu s. 9). Şairin bu kitabı da epeyce ilginç! tllerin hepsini gezemese bile, çoğunu gezip, görmüş, özümsemiş Akarsu. Söylenceleri anlatmış şiir diliyfe. Her okurun, her öğrencinin ve öğretmenin öğrenecekleri çok şey var bu şiirlerde. Kitap, Vce okullara önerilmeli. 125 Söylence var bu kitapta. Her söylence bir gerçeğin anlatımıdır! "Sayrılığı sağaltan çiçekler Dile gelirmiş Lokman Helcim Çıkınca kırlara Çukurova'da bulmuş Olümsüzlük otunu Giz olmuş Ceyhan Köprüsü'nden Düşünce sulara" Işte tam da zamanı! Ihanetler urmuş değil. Savaştan sonra bağışlandılar, geldiler, değiştirdiler unvanfarını, aldılar yine eski görevlerini; yön verdiler adamlarına! Tarikatlar, şeyhler, müritler, efendiler, dedeler çoğaldılar. Ne de çok seviyorlar cami avlularını. Cennet orada mı ki? "Gidişler boşuna değil Varlıkla yokluk arasında Bir can varmış (...)" (CanJar • s.20) Ama bir can; o can yaşamalı değil mi? "Fetret", yaşatmaya kimsenin hakkı yok! Gelecek gençlerin ve çocuklarındır... 6/ SÖZ GÜNEŞt 64 sayfa, Nisan 1994, Gerçek Sanat Y, îst. 54 şiir, en kısası 2 dizeli (Olan s. 61), en uzunu 24 dizeli (Güneşle Birlikte s. 42), en kısa dize 3 heceli (Çığlarla s. 17), en uzun CUMHURİYET KİTAP SAYI 652 yacaksınız! Sözcüklerde, duygular, içtenlikler, çekimler, yansımalar, ritimler... dolu. Kulak verince, sesini algılıyorsunuz bu şiirlerin. Acılardan sonra avuntular ve yaşam. Ne büyük şey bu yaşam, vazgeçilmez ondan: Haydi öyleyse: Çocukların adıyla Başlayalım güne Dolu dolu yaşayalım Şu güzelim dünvavı" (Çocukların Adıyla s. 59) 4/SÖYLENCELER DENÎZİ (İL ÎL TÜRKÎYE) 92 sayfa, 2. bsk. Kasım 1995, Okur Y, Îst. Şiir sayısı 125, en kısa şiir 6 dizeli (Sakarya s. 65), en uzun şiir 37 dizeli (Isparta s. 3637), en kısa dize2 heceli (Hazal s. 28), en uzun dit (../ (Toprakta Şiir Kokusu s. 14) Şair, ölümlerin acısını güzelleştiriyor bu dizelerle. Toprak ölü kokmuyor, şiir kokuyor. Şiirin kokusu var mı, yok mu demeyin; koklayın şiirleri, kokusunu duSAYFA 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear