Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
liklerden de söz etmektedir: "Felsefe dünyamızda kimi yönleriyle, kimi yüzleriyle umutlandırıcı çalışmalarolduğu kadar, kimi açıdan da felsefe olanla olınayanrn birbirine karıştırıldığı; felsefece bakışa hiç de ııygun olmayan kurumlaşma modelleriyle, üstelik felsefe adına hiç de felsefe olmayanın ön plana çıkarıldığı ya da bu tür bir tutuma koşut olarak, felsefecifilozof kimliği yeterince gelişmemiş, öne çıkmamış olan kişilerin kurumlarda yerbuldukları, rersine kimilerinin dekurumların dışında kaldığı gözlenen gerçekJerdir. Felsefenin kendisi ile felsefeyi temsil eden kişilerin durumu arasında yaşanan bunalımlar zamanla aşılabilirya da bu bunalımlar gerçekten "verimli bunalımlar", "üretici bunalımlar" olabilir; çünkü tuttuğunu umduğumuz "felsefe aşısı"nın gelecek yüzydaaki görünümü buna bağlıdır. Ama hiç olmazsa şu kadarı, daha fazlasinı beklemek icin bizi umutlandırmaya yetiyor: Gelecek yüzyılın kültürünü yaratmada en etkili olanın felsefe olduğunu görebiliyor bazı kişiler ve bu kişiler, 2003 yılında Türkiye'de (Istanbul'da) XXI. Dünya Felsefe Kongresi'nde bir araya gelecekler ve kıtaların birleştiği yerde kültür alanındaki küreselleşmeye katkıda bulunacaklar, yerellikleri aşmaya çalışacaklar." (s. 57) Yazımın son kısmıda birkaç noktaya kısaca değineceğim. Çotuksöken'in kitabının ekler bölümünde felsefe bölümlerinin lisans ders programlan yer almaktadır. Burada, bunlann yanı sıra, felsefe şrubu öğretmenliği bölümlerinin/anabiim dallarının programlarına da yer verilmesi, bölüm programlarıyla bir karşılaştırma yapabilmek açısından yararlı olabilirdi. Âyrıca felsefe öğretmeni olarak yetişen kişilerin nasıl bir programla yctiştirildiği de ortaya çıkabilirdi. Ayrıca felsefe öğretmenliği lisans programları arasındaki farklılıİdar da görülebilirdi. îslam Felsefesi çerçevesinde ortaya koyduğu çalışmalarla tanınan Mübahat Küyel'in 1980'li ydlarda yazdığı lise felsefe ders kitabının "felsefedışı"lığının da vurgulanması yerinde olurdu diye düşünüyorum. (s. 27) Mersin Üniversitesi Felsefe Bölümii tanıtılırken sözü edilen (s. 27) Artı dergisi ise Mersin'de değil Adana'da yayımlanmıştır. Ayrıca öğrencilerin çıkardığı bir dergi olmayıp, özellikle avukat Zafer Saka'nın desteği ve çabasıyla yayımlanmış olan bir dergidir. Ulrich Bröckling 'Disiplin'in tarihine bakıyor M° " BlrKaçeleştirelnot f tarlı bir sistematiği, amacı vardır: Geııçerkeği, bütün ihtiyaçlader ınsanın rının karşılandığı yeni tarihi dhiplin albir ortamda "eski tına alınmasımn tarihi ben" ini öldürerek "çaolarak da okunabilir. kı gibi bir asker" yapDisiplin, aile, okul, mak ve "tehdit" olushapishane gibi disipliturduğu korkusuyla ne edici kurumlardan "kin ve nefret"in hedefihaline getirilen "aüşbiriolan orduyu Almanya özelinde inceliyor. man"a karşt hazırlamak!.. Esas olarak erkekleri askere dönüştürmek Sürecin tarihsel bir seyri vardır: Cephe saiçin hangiyollann kullanıldıgını; biraskerin vaslarından teknolojik savaşlara dosru bir deemir alınca kendi hayatını tehlikeye atarak ğişim yaşanırken asker de değişecektir; dolabaşka askerleri hatta sivüleri üldürecek duyısıyla o askeri üreten mekaniznıa da... Ordurutna nasıl getirildiğini anlatıyor. "Düzcn ve ların ilk db'nemlerinde, bedenin amaca uygun disiplin" tutkunu toplum mühendislerinin, hale getirilmesi dısipline etme çabalannın toplumun en ücra köşelerine kadar askerîdimerkezinde iken, on dokuzuncu yüzyılda siplin uygulayarak "öltneyi ve öldürtneyi öğrenen", "güvenilir beden" ve "sadık ruti'laraan oluşan ulusdevletlerle birlikte ideolojik seferberlik ve tektiplestirme ön plana çıkmış; askerler "vatan için kendiNazizmi nasıl inşa ettiklerini gösteriyor. ni seve sevefeda etmeye" başlamışlardır. YirminciyüzUlrich Bröckling e göre moaern devlet ile ordu ayrılmaz bir bütün oluşturur. Modern devlet elindeki yılın sanayilesmis savaş ortamında ise, geleneksel sışiddet kullanma araçlarıyla egemenlipni garantile kı talim pratikleri ve "manevi, ruhsal donanım sağlamiş; savasa karar verme hakkını elinde tutmakla da ma" önlemleri sürdürülürken, disipline etme süreciinsan hayatı hakkında karar verici duruma gelmiştir. nin merkezine karmaşık silah teknolojilerinin gerekOrdular, siyasal egemenligin en etkiliaygıtlanndan bi tirdigi donanım yerlesmiştir. ri olarak, bir askere devletin çıkarlarının her şeyden, Disiplin'de dilegetirilen tezler, Almanya örnekalıkendi hayatından bile önemli olduğu gerçeğini be narak içeriklendirilmis olsa da kapsamlı bir kaynak nimseterek oluşmuştur. Kral, vatan, halk, özgürlükya taramasıyla yazıldığı için başka ordulan da anlamada güvenlik için ölmeye ve öldürmeye hazır olmak mıza imkân verir. ön dokuzuncu yüzyılın sonlartnda "devletin vatandaşı" olmanın baslıca kosullanndan Osmanlı tmparatorlugu ordusunun modernleştirilme biridir. Kadını dısarıda bırakarak, siddet ve saldırgançalışmalarma katılmış olan Helmuth von Moltke, Collığı içselleştiren bu "erkekler beraberlig'i" kendini salt mar von der Coltz ve Liman von Sanders gibiyüksek askerlik dönemiyle sınırlamaz. Foucault'nun "büyük rütbeli Alman subaylannın oynadığı tarihsel rolleri bir zindan", Weher'in "çelik gibisert kabuk" diye ad anlamak için de yol göstericidir. landırdığıitaatiiçselleştiren, "homoienbiz'inyaratılAşağıda "Türkçede yayımlanan en kapsamlı antimimasınayönelik düzenlive disiplinli" bir süreç, asker litarist kitap" olma özelliğini taştyan Disiplin hakkınlik öncesi ve sonrasında da işler... Bu sürecin çok tu da dış basında çıkmış iki yazı sunuyoruz. • ALİ ANAVARZALI "Sadık Ruhlar" oluşturma aracı olarak Dislplin İtaat üretme aracı olarak disiplin Disiplin ve itaat oldum olası bir kahramanlıklar tarihi olarak yazılagelmiş, askerî tarihçe çok az değerlendirilmiştir. Oysa gerek disiplin gerekse de itaat ordu için, o büyük zaferler ve de her şeyi mahveden yenilgiler kadar önemli değil mi? Derleyen: VEYSEL AYTAMAN röckling'in amacı, sosyal bilimin analizlerinden yola çıkarak askerî itaat üretim mekanizmalarını ve .....fıni sistematik olarak incelemek. Öteki deyişle, sosyal olanın taribinin geniş anlamda bir disipline girme, disiplin altına alma (itaat üretme) tarihi olarak da okunmasına çalışmak. îşte bu noktada manastırların, okul eğitim kurumlarının, cezaevlerinin, fabrıkalann "insanları disiplin altına almanın laboratuvarları olarak" incelendikleri halde, aynı kaygıyla askerî disiplinin yeterince değerlendirilmediğini görüvoruz. Oysa askerî disiplin toplumlarda mevcut olan, genelde şiddete başvurma yasağı ile devlet organı olan askerin, şiddete başvurmasına imkân tanıyan sınırlı izin araC) Mustafa Günay, Ç. Ü. Eğitim Fak. sındaki çelişkiden ötürü kayıtsız şartsız, Felsefe Grubu Eğitimi ABD, mgusorgu sual etmeden "itaatin" asker karnay@mail. cu. edu. tr şısına kaçınılmaz bir talep olarak çıktıC*) BetülÇoluksöken, Cumhuriyet Dciğı kurumdur. neminde Türkiye'de Öğrelim ve AraştırBröckling "fabrikasvon asker imalatıına Alanı Olarak Felsefe, Türkiye Felsenı" gerçi sosyoteknolojik bir olgu olafe Kurumu Yaytm, 2001. CUMHURİYET KİTAP SAYI 637 Çotuksöken'in bu yapıtı, Türkiye'de Cumhuriyet döneminde felsefenin gelişme siirecini ve günümüzdeki durumunu gözler önüne sermektedir. Bir bakıma önümüzde açık duran bu kitap, Türkiye'nin felsefi naritasını ortaya koymaktadır. Yazımı Çotuksöken'in sözleriyle bitiriyorum: "Türkiye'de felsefe konusunda derinleştikçe ele alınması, incelenmesi gereken ne çok şeyin olduğu da gün geçtikçe daha güçlü bir biçimde ortaya çıkıyor. (...) Bundan sonrakı çalışmalarda, daha da ayrıntıya inerek, JcişDeri ele alan incelemeler yapmak gerekiyor." (s. IV) Bu sözlerin felsefecilerimize yönclik bir çağrı olarak anlaşılmasını umut ediyorum. Çünkü felsefe alanında nereden gelip nereye gittiğimizi ve ne kadar yol aldığımızı zaman zaman incelemezsek, bu konuda çözümlemeler, yorumlamalar ve eleştiriler yapmazsak, felsefi düşüncenin ktiftürel toprağımızda kök salması da güçlü olacaktır. • Tiirk Felsefeslne Yönelih Gelecek Çalışmalarının Yönü Iktidarın bedene uzanması lin" pratikleri konusunda pek dişe dokunur ayrı bir şeyler söylemeyip, onu da ana disiplin süreçlerinin içinde düşünmüşlerdir. Foucault'nun disiplini insanın etine kemiğine işleyen bir "iktidar" olarak, iktidarın bedene uzanması, el atması olarak alan görüşünü Bröckling de rak görüyor; ama bu imalatı, özellikle benimsiyor ve disiplin analiziyle bütünGoffman'a uzanan anlayışların doğrulleştiriyor. Askerî disiplin altına almanın tusunda, mevcut devlet anayasasından önkoşullarından biri (burjuva ulusal ve askerî yasalardan, savaş anlayışından devlet aşamasındaki pratiklerde), askebağımsız, bunlarla ilintisi bulunmayan, rin vatanseverlik ruhunu hareketegeçirnispeten hareketsiz, her şeyi kapsayan mekken; özellikle on altıncı yüzyılın ilk bir kurum olarak anlamak isteyenlere modern orduları olan Hollanda (Orankapılmıyor. Bröckling'e göre itaat üretya) paralı asker ordulannda (henüz bir me strateiileri çeşitli ve farklı tarihsel ulusal vatandan söz edilmesi pek miirnalanlarca büyük ölçüde belirlenmektekiin değilken) askerî "büyük makinedir. Bröckling burada Max Weber'in, nin" uyumlu, aksamayan Norbert Elias'ın ve G. bir çarkına dönüştüren taOestreich'ın disiplinin gelim, terbiyeveşartlandınlişmesi süreçlerine bakışcı eğitimdir. Daha sonra larından ayrılmaktadır. bu iki disiplin üretme ayaMax Weber disiplini, topğı birbirini tamamlar hale lumsal hayatın rasyonelgelecektir. leşme sürecinin içinde görürken; Norbert Elias için Bröckling acemi erlerin disiplin ilerleyen uygarlaşeğitilme tarzlarında, askema sürecinin ayrılmaz bir rî hizmet yasalarında, tatamamlayıcısı olarak karlimeğitim tüzük ve yönetşımıza çıkar. G. Oestremeliklerindeki mevcut teich'ta ise disiplin, devletin mel ortak stratejiyi öne çıdisipline edifmesi süreçlekararak itaat üretmenin rinin uzantısıdır. Disipüne belgelerini sunarken; itaat ilişkin bu "büyük" sosyoüretme ilke ve kurallarılojik teoriler," askerî disipUlrich Bröckling nın, mantıken itaatsizliği *• SAYFA 13