05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

'olum' gıbı ıkı onemlı donum noktasın da uddıye alınmalıdır şaıre gore Ger çekler en ât terkedılmeler kadar duygu lar karşısında hep ezıcıdır oysa Ve son olarak yaşam bız planlar kurarken başımızdan geçenlerse şayet, gelın hep bırlıkte Hasan Oztoprak'ın okurla buluşmuş 'Kırklar Kıtabı' adlı kıtabın 1 dan ıçımıze çekelım çollerı • Kırklar Kitabı/ Hasan Oztoprak/ f an Yayınlan/ !\nr/ 67 ^ Eski Fotoğrafların Sesivle Uvanmak TİMUÇİN ÖZYÜREKLİ aşlangıç olarak sunulan "onsoz" yerıne "onses" kıtabı ozetlıyor En azından okuyucunun bakış açısinı yonlendırıvor "Kendı gormek ıs tedıklerınızı değıl de benım duşundukle rımı okuyacağınızı bılmenızı ısterım " Yılmaz Yeşıldağ bır seruvencı Guzel ve aydınlık gunlerı yakalayıp varınlara taşımak ısteyen Yazma uğraşını dergıler çıkararak, çocuk kıtapları (benı çok etkı leyen Guneş Ulkesı ve Sıhırbaz Şapkası nı Kaybettı gıbı), şıır kıtapları (Cınnet ve Cınayet Aşk da Bıttı, ne guzeldır) ınceleme, araştırma kıtapları (Oner Yağcı Umuttan înada) var Burada benı çok et kıleyen kıtaplarından soz ettım Dığer kı tapları ıçın bakınız "Eskı botoğrafların Sesı"nde yer alan yaşam oykusunde "Bır bılsen, ne çok uşudu bu çocuk kır langıçlar gıderken" "Eskı Fotoğrafların Sesı"nın bırıncı baskısını gozden kaçırmışım Şımdı okurken ayrımına varıyorum Yılmaz Yeşıldağ şıırsel bırçok ımgeyı, duz vazının olanakları ıçınde erıtıyor Bu nedenle yazılarında coşkulu, derınlığı olan, kolay okunan akışkanlığı sağhyor Okurken anlamın çağrıştırdıklarıyla dıl guzellığı arasında gıdıp gelıyorsunuz Sanırım çocuk kıtaplarındakı başarısının nedenlerınden bırı de bu hı Vardır", "Baba Duşlerıme Gıtmek Is tıvorum", "Huzzam Bır Akşam", "Her Yurek Kendı Içınde Ağlar", "Nılgun Adlı Hançer", "Yureklerı Yureğımde Mu hurlu" başlıklarını taşıvanlar benı duvgu sal bır yolculuğa çıkardı Yolculuk sonun da değıştığımı, bıraz daha olgunlaştığımı, yaşama tutkumun arttığını duvumsadım "Sararmış vıllarına don bu akşam Eskı yalnı/lıklarına Orada neler goreceksın, bır bılsen5" Ince duyarlıkların ınsanı, vaşamla bo ğuşan bır cengaversınız 2 baskısı olan "Eskı I'otoğrafların Sesı"nı mutlaka oku vun Umutsuzanlannızda.kırılmanokta sına geldığınızde tekrar tekrar okuyun Çunku yaşanmış bır havatın şursel çığlık larıbu kıtap "An, nerden bılırdımırmak lar dokuduğunu bı gızemlı dağın Ner den bılırdım emeğın hrtınasıyla coşan bahar gozlerımde bır uçek açaeağınt o ıslak kentte Nerden bılırdım saçlarımdan sı zan yağmurun, ıslanan ellerımın, çekme ceden çıkan soruların bır çıçekle yanıtla nacağını An nerden bılırdırrP" Yılmaz Yeşıldağ onenyor, bız bunu çoğaltalım "Şımdı kendıne bakma zama nı " , Eski Fotoğrafların Sesi / Yılmaz Yeşıldağ / EtıkUî Yayınevt Dansoz Nevtıhan, Sarı Melahat, Boynu Lğn lsmıyel, Doç Mahmut, C on Ahmet Adları başka başka ama, sankı tek kışı gı bıler Aynı dunyanın, ayrı ayrı adlarla anı lan aynı ınsanları Henuz farkında olmadıkları bır duzınenın dışlılerı arasında e/ılırlerken bır bır, bırbırlerını ezmeve çalı^an kçuk kuçuk uç kâğıtların ınsanları Pa/arcıdırbır kısmı şofor muavını, kah vecı, lahmacuncu, bakkal, cığercı, kuşçu değnekçı, amele, danso/ daktılo tamırcı sı, dumbelekçı, klaınctçıdır dığerlerı Kopıualtlan, karanlık park koşelen, mezaılıklar, metruk kulubeleı, asmaaltlan, geLekondu avluları, şosc bovları kahveler, lokantalar, çarşılar, pa/arlardır mekânla rı Lsrar ıçerler şarap rakı, tiöara ıçerler, bıı de vemın ıçerler Ara sıra da olsa, "bol salça surulnıu^ ekmek dılımını haınce" ısııırLır Bırbırlerını ısırmadan da edemezler Sıstem onlaıa ka/ık ' atmıştır, ama onlar bııbııleııne ka/ık atarlar "Moıgdakı oluler gıbı" bakarlar bırbır lerıne, "bazen geceve atılmış varasa gıbı", I lerkesın kendı daıresının ıçıne baktığı" da olur, 'go/lerım esırgemevıp bıı çevrek baktığı" da Yuzlerı, "sıcak somun" va da 'terk edıl mış bır coğrafva" gıbıdır Kımı kez ıse, "ıkındı golgesı duşmıış kar parçası" gıbı Bu vuzleıe ıse, "mor asma fılız" gıbı gulumsemeler vakışır ' rendelenmi!; sııvıı sıkıldıktan sonra urta bıberıyle avcarlanmış duygusu veren seslerıvle' seslenırler bırbırferıne "Pu ULI "."Abooouu1 ", "*?ş^SfŞt' ", ' Iehho oo' Efkârlandıkça, 'esmerbıı uzunhavaçe ker", neşelendıkçe, "Dansozlenn Şahiçe sı', "Arapkısrağıgıbıkan" Bınnur'agıder *jarap şışesının mantaıını doğru durust açmak nasıp olmamıştır hıçbırıne Turbu şon nedır bılme/ler (, atal ucu, bıçak, tor navıda, anahtarla uğraşır dururlaı Sonun da ıtelerler de mantarı şışenın ıçıne, mantar kırıntılı saraba kufurlerını de karıştıra kaııştıra vudumlamanın keyfıne varırlar Bırbırlerıne karşı ne denlı cımrı ve kıs kanç ıseler, el e karşı bonkor mu bonkor durfer Kıl aldırma/lar burunlarından 1 lem de eve donuş paraları olmamasına karşın bır porsıyon kuru rasulyeyı ıkı kışı yedıkten sonra, garsona bahşış bırakırken, "ustu kalsın ahbap " dıyecek denlı Oldııktcn sonra, mıras ve sır olarak geııvcbııaktıkları notta 'Alm bııtıın dunya sı/ın olsıın1 ' dıvebılecek denlı Kufuıba/dırlar hem dc, İ ger senın mab.ıdını kırk kışının ıçınde cllenıezsem, bana dd Avnalı denusınler' dıvebılecek denlı Kımı ke/ ' deteve alışmış varasa gı bı' avLidıılar kımı kez, "I azla ekmeğını/ \aı mı, mısafırımı/ geldı de dıyebılecek denlı mahcup kımı ke/ de, " Neden yumu şak sııtımı vere veıeyım \W " dıyebılecek denlı kabadavı / ıfer Doıuk un kahramanları, bııaz behlul dutlu bııa/hlo/or, bıraz şaır, yete rı kadaı kaçık, bır o kadar da sanatçı lııtumludıırlar vc tedbırlı Hem bu gunleıını duşıınıırler hem de yaıınlannı 'Yer kalmaz ılerıde, değerlenır dıye mezar verını peşınen almıştır Arada bır gıdıp Za za'vla orada esrar ıçerler 'Lan' der, 'kendı mezannın ustunde o kafayla oyle bır haç oluyor kı ınsan, tavsıye ederım, alın meza rıni7in tapusunu, gıdıp kafayı çekın' us tunde orneğınde olduğu gıbı Ve hep kan dınlmışlardır "Para bırıktınp anama bır çamaşır makınesı aldım, ertesı gun anam, sen tut ol, o bıle kandırdı benı ' Sadete yaşamları, kaygıları, kavgaları, umutları, acıları, sevınçlerı benzemez kı bırbıtlerıne Buzdolaplarıdaben/er " gıdıp bu/dolabını açıvor Açıp baktığı da ne kı' KııFlenmış bır domates Yıne atmıyor, sağlam kalmış vuzunu kapağı açanın gore ceğı vone çevırıvor Kala kala s>uyu çekıl mış bır dılım kuru soğan, sararmış bırkaç tel maydanoz, tam kâsenın ıçınde ıhtıyar lamış bırkaç zevtın tanesı, ıkı buruşmuş patlıcan, kabuğu davul derısıne donuşmuş bır lunon, pet, cam, surahı, kavanoz, şışe şışe su Dolaplan şışe şışe su, bedenlerı, "fırsat duşkunu yuzsuz sancı'lar, dıllerı ıse ıtıra/ larfa doludur "Ben buna bı gun yardını et mesem yakalanır bılıvorsun, C) zannedıvoı kı bız ossuruğuz (, ocuğa harçlık verır gıbı para verıyor Lrketede durmak avanta mı oyle lan' Sen al dunyavı gotur bır şarap pa 1 rasına fıt ()lma/ ağbı olmaz Aıa sıra bır "ımpala" gelın durs.ı da ka badayıların onıınde oburkanramanlaraçı sından gerçek şu denlı valındır 'Bılıyoı musun, pırıl pıııl bır gecede kaçırmıştım annenı Ay ışığından başka taşıtımı? yok tu " Çukurova ne denlı gelışmış, pamıık, be/ dokııma, vağ tabrıkalan ıle, çok yıldızlı otel lerı, kotakoca mabetlerı.banka, sıgorta, tı caret şırketlerı kışlaları us lerı, kampusle n, vıllalaıı ıle bır o kadar da geıı kalmıştır Çukurova da ıkı avrı dunva vardıı Denıle bılır kı, Sevh.ın ın bu RCÇLSI ılt ote geçesı Zafer Doruk, ote geçenın ınsanlarını ya zıyor Bağırıp çağırmıyor, sloaan atmıvor acıte çekmıvor tnce ınce gulduruyor ınsa nı bızı bır vaşamla tanıştınyor ve derın de rın duşunduruyor Hemen hemen butun oykulerınde "anımsıvorum" "anımsıvor" "çağrıştırı yor" vb sozcuklerın vardımıvla, olavdan olaya, zamandan /amana, mekândan mekâ nageçışler vapıyor Bu geçışler okuvucuvu asıl olunan yer ve konumdan koparıp go turmuvorbıryerlere tam aksıneobulunu lan ver ve durumu tamamlavıu kuvvetlcn dırıcı bır ışlev goruyor Zafer Doıuk, oykunun, arındııma, avık lama, damıtma ve tek atışta vurma olduğu nun ayırdında, o nedenle, gerçekçı ve samı mı Çoğu kez tanımlavama/sını/ oykuyu Hangı sozcuklerı seçsenı/, hangı tumceyı kursanız eksık kalır, ama oyle bıı tad bıı a kır kı damağmızda, oyle bır ı/ bırakır kı dı mağınızda, "hah, tam da bu" dersınız lş te oyle oykuler bunlar Kureselleşme denılen emperyalıst saldırganlığın, kultur sanat cephesındekı taarruz îarı ve elde ettığı mevzıler nedenıyle, ınsan dan, ınsanılıkten u/aklaştırılmış, sapkınlık ların, sapıklıkların, yonunu ve volunu kav betmısbunalımlı tıplerın, dıl kaygısı dagu dulmeksızın, ozellıkle konu edıldığı ve bun ların yapay zorlamalarla, lobıcılık ılışkılerı ıçınde pohpohlandığı donem oykutuluğu muzde,Zareı Doruk'un oykulcıının beşyıl lık bır uğraşın sonunda vayımlanma şansı bulmuş olması bıle son derece sevındıntı Bunca guzcllığe karşın, Zafer Doruk sa nırız kı, gelecek Kitdbında, "ış veıı" so/tu ğunu bıtısık ya/acaktıı lsımleşen sıfatlaı ın artık, o/el ısım ıse egeı, buvuk hart ıle baş layarak yazılacağını ' ıkıbuııışmus patlı can " bıumındı. değıl,' buı uşmıış ıkı nat lıcan" dıvf \a/ılacağını fluoıesan ' degıl 'ttoıesan" şeklınde ya^ıl.ıc.ıgını ıhnıal et meyecektır Gerçekçı bır çı?gı tutturulmuş ıken kah ramanfarın egıtım yaş, kultur du7evlcıı al gılama, anlama ve anlatma veteılılıklerı ıle so/ ve davıanışları arasında bıı tut.ıılılık aramak geıckme/ mı' Zafeı Doıuk, Av Işığının Bılırkışılığı adlı ovkude bu hıısu su go/ ardı etmı$ olmalı kı on vasmdakı, bıı ışçı çocuğuna şu (.umlelerı kuruurabılıvoı "Yu7u, terk edılmış bır coğıafya gıbıydı Gulumseme yuzune yayıldı, genışledı, taş tı Asma fılızının yeşıle çalan moru bır gu lumsemeydı Korktu adam Gıdeıken do nup donup ardına bakıyordu Evı basan polısler açığa alındılar sonra Adaletın hu zuruna çıkıp aklanmaları ıçın gereklıydı bu " "RaporrasathanedengeleneLıdardu ruşma ılerı bır tanhe ertelendı Ayın bılır kışılığınebaşvurulacaktıdemek " "Utandı ğından mıdır nedır, o duruşma gununun gecesı ınsan yu/une çıkamadı ay " Muzaffer fzgu, Zafer üoruk'a yazdığı bır mektupta bu oykuler ıçın, "Hanı bır devım vardır, 'cığerını okumak' dıye Sen cığerını okumuşsun kahramanlarının" dıvor Cığerlerı okunmuş kahramanların oyku lerını okumak, oyku okuyucuları ıçın ına nıyorum kı, oldukça kevıflı olacak • (*) Çal Dedim Klarnetçi Çocuğa/ Lafcr Doruk/ Btlgı Yayınevı/' Ankara, 2002 SAYFA 18 Öte geçenJn insanları "Ostükalsmahbap..." Anlamlı yaşamak Kıtabın gırışınde "onsoz" yerıne "on ses" demesı okuyucuyla kurulabılecek dı yalog açisından sese, seslenışe verdığı onemı gosterıyor "Bana gore ınsan ıçın anlamlı bır yaşa mın amacı kendı bılıncıne varmasıdır O, sureklı varolan değerlerını yıtırmeden, yenı değerlerle bırlıkte kendını, kendı sesını ve o/gurluğunu uretmek zorunda dır " Her bırı şıır başlığı gıbı çağnştırmalar la yuklıı guzel vaziların tumu, yaşamı kav ramavı, dolu dolu yaşamayı, değıştırıp donuşturmeyı, çağdaş olanı yakalamayı savunuyor Sozeııklerın anlamlarında duygusal coşkularla sarsıyor, duşunerek hu/unlenıyor, gelgıtlerle erıyorsunuz "Karanlıkları kuşanmış uçsuz bucaksız bır boşlukta, varoluşla yokoluş arasında bır yerdesın Ya da sozcuklerın anlam kaymalarından yararlanarak "(T)utkuların ıçıne sığınmış çocukluğunu sur kaldırımlara " Yazanla okuyan arasında gelışen bu ıkı kışılık ıçsel dıyalog sureklı sorgulamayı, ıç hesaplaşmayı taşıyor "Çok çabuk unuttun yaşadıklarını, adımlarını saydığın nemlı duvarlara tırnaklarınla kazıdığını soyledığın umut turkulerını Yaşadığı grçeklıöı daha çok para, paranın getırdığı guzel bır yaşam, şohret olma, sanat dunyasında kendme yer açma kaygusuyla ınanç arkadaslarını terk eden, ıktıdara boyun eğenlere bundan guzel ne soylenebdır5 Evet Yılmaz Yeşıldağ "Şımdı yağmur zamanı " Kıtap olarak derlenen bu guzel yazıların ıçınde "Sevınçlerını Nerde Duşurdun Çocuk", "Herkesın Bır SabaCUMHURİYET KİTAP SAYI 664 Çal Dedim... ALİ BALKIZ B ereketlı Çııkurova dan bır vazar da ha vetışıyor ZaferDoıuk SankıOı lıan Kemal ın, sankı Mu/aiteı 1/ gu nun vetıştırmesı Onlardan etkılenen ama kendısı olan bır va/ar 'Bır Uçumluk Kanat Lutfen", 'Canım (^ukurova ya Istanbul', "Yalınayak Gece ler" adlı oyku kıtaplaıdan sonra, "Çal De dım Kl.unetçı Çoeuğa" da yavınılandı luıkçcmn tadı, ıncelıklen derınlıkluı olanaklaıı ve guzellıkleıınden gıderek da ha çok vararlanan Zafeı Doruk, 19 ovkıı sunun yer aldığı bu son kıtabında, bı/e (% u kurova nın kımılerıne gore, "Yaşasa da oluı yaşamasada" dcnılebılecekdenlıgo/ den cıkartılmış ınsanlaı ının vaşamlarından kesıtler sunuyor Bunlar ovlesıne ustalıkla seçılmış ve bır araya getırılmış kesıtler kı, sonuçta, bır ya şamı, toplumu, donemı coğraiyayı ned bır tablo halınde gozumuzun onune koyuyorlar Zafer Doruk, bu gozden çıkartılmışları oylesıne yalın, gerçekçı bır dıl ve derın goz lem gutu, usta ışı bır kurguyla nalatıvor kı bıze.oykuatmosferııçınebıı gınvorsunuz ve orada kalıyorsunuz, sonuna kadar "Keşkebıtmesevdı' dedırtıvoı ınsana On ların "kuçıık dunva"larının bır parçası olu yorokuvucu veo"kuçukdunya'dakı "Bu yuk Mutadele"nın bır tanığı Adlarından çok sıfatları ılc anılıvor kah ramanlar ve oyle sıfatlar kı onlar, kendı ya şamlarının aynası Şarampol Mustafa, 1 re vıra Turan, Dostum, Aynalı, Delı Paruk, Çıyan Huseyın, Itomar, Kopekçı, Çısentı,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear