26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ardından Etlik, sonra da Aşağı Ayrancı'ya taşındık. Ama hem annem, hem babam hep özletn duydu köye. Yani "Aptal Dünya"daki köy öykülerinde, yaşadıklarım da var, dinledıklerim de... Ana karakterleriniz iyimser ve doğru yoldan sapmayan tipler... Sapanlar, yan karakterleriniz ama otılar da yırtıct deg'il. Örnegin "Annem Bana l liç Mantı Yapmadı" adlı öykünüzde eşini aldatan anneyi ya da "Tatlı Düsler"deki hoppa kadını yargdamıyoruz, yadırgamıyoruz. Onlart öyle davranmaya iten nedenlere yoVunlaşıyoruz belki. Ana ya da yan karakterlerim yenik olsalar bile bunun farkında değiller. Kuskusuz bu benim insanlara bakışımla ilgili. Ne yaparsa yapsın başka yazarlar için de öyledir sanırım. Kahramanlara kendisini yansıtıyor yazar. Kendi çevremdckilerden bir şeyler katıyorum öykülerime. En iyi bildiğim yaşamları anlatıyorum. Sana bir örnek vereyim. Ben, günaydın demeyen taksi şoförünü hiç aşağılamadan, hiç üzmeden günaydın dedirtinceye kadar uğraşırım. Belki mutsuzlar ama yenik değifler. Bir yandan iyimserler. Bu coğrafyada bunca tatsızlık yaşanırken hâlâ umutlular, iyi niyetliler. Ben onların öykülerini yazarken bir anlamda sorumluluk da üstlendiğimi hissediyorum. Çünkii dünya bize kazık atıyor, bir masalın arkasına itiyor. Dünya kocaman bir çatı. Biz de altında toplanmışız. O çatı. Biz de altında toplanmışız. O çatı hem çok gerçek, hem de çok sanal ve yalan. Hâlâ umut besleyen karakterler de gerçekleri görmemeye çalışıyor. Onun için o kadar iyimserler ya zaten. Ama o iyimserliğin uzantısı sayılabilecek aptallık, aldatılma, acı, yok sayılma, yoksulluk, göç, bunlar benim kahramanlanmın kaderi. Onlar durumlarının ya farkında değiller, ya da farkındalar ve ancak öyle başedebiliyorlar. Ben, o çok şeyi esirgediğimiz, elinden aldığımız insanların içinde yaşıyorum ve benim isyanım, benim vapabildiğim onların öyküsünü yazabilmek. Onların isyanı ne olabilir? BUinçlendirilirse oy vermemek, tepki vermek, örgütlenmek. Benim sinikler, aklın ipini koparanlara oy vermekle kendini akıllı sananlardan, yalan dünya masahna kendini inandıran Blldlğim yaşamlar lardan intikam abyor belki de. Benim, kahramanlarım, sokakta yürürken kolunu çarptığın insanlardan. Okur genellikle kitaptaki kahraman ya da karakterlerle yazar arasmda farkında olmadan bir ilişki arar. Bu eşleştirme, yapıta zarar verebılir mi sizce? O esleştirmeye giren öyküleri de var kitapta, girmeyen öyküler de... Evet, bu kaçınılmaz bir şey. "Kuşçu Sabri"deki benim örneğin. Ama "Aptal Dünya" tümüyle başkasının öyküsü. Ben öykülerime hem kendimi koyuyorum, hem dinlediklerimi. Ama öyle yazarlar var ki ellerine hazır malzeme geliyor, sonra bir röportajla destekleyip biyografik bir roman ortaya çıkarıyor. "Şef Davulcu"daki yazarın ta kendisi. Orada kendimi hissettiriyorum. Ama "Yalanlarla Dolu Çekmece"deki yazar değil. O çok aldatılmış biri. Çekmecesi gerçekten de yalan o notlarla dolu bir arkadaşım. Kadın gözüyle algılıyorum yaşamı. Pazara gidiyorum, hiç işim yokken Adliyeye gidiyorum. Ulus'a gidiyorum. Sonra ne için gittiğimi unutup, daha önce adını hiç duymadığım biryere uzanıyorum otobüsle. Bunları yaşıyorum, yaşıyorum ve yazıyorum. Onun için ilk öykülerimden daha farklı bakıyorum öbürlerine. Bu bir hırs ve giderek de artıyor. Bu hırs her yazarda olmalı. Öykülerinizde kendinizi saklamanız mümkün değil. Murathan Mungan, büyük bir yüreklilikle dünyaya bakışını sergiliyor. Hiç saklanmıyor. Onun için o eşleştirmenin yapıta zarar vereceğini düşünmüyorum. Aptal Dünya'dan sonra strayı alacak kitabın tohumları şimdiden atılmıstır herhalde.. Hatta daha da önceden... Kendi ailemin romanınıyazacağım, onun üzerinde çalışıyorum bir süredir. Bir de gençleri Konu edinen bir kitap çalışmam var. Bir yandan malzeme topluyorum. Bir yandan izledikleri filmleri, dinledikleri müzikleri, seçtikleri giysileri gözlemeye, anlamaya çalışıyorum. Çok farklı bir jargon olusturmuşlar. lyice farklılaşmış çoğu şey. öyle bir dönemden geçiyorlar ki, nayatın o kesitinin bile bir roman olduğunun farkında değiller. Eğer bunu anlatabilirsem, başarabilirsem cok hoş olacak. Yani anlayacağın gençfiğin peşine fena halde takıîdım. • "Kadın gözüyle algılıyorum vasamı. Pazara gidlyorum, hlç Islm yokken Adliyeye gidiyorum. Ulus'a gidiyorum. Sonra ne İçin gittiğimi unutup, daha önce adını hlç duymadığım bir yere uzanıyorum otobüsle. Bunlan yaşıyorum. yasıyorum ve yazıyorum." CUMHURİYET KİTAP SAYI 664
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear