22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrin Taşra l'pigi " T ü r k " Ideolojileri ve Islamcııık / /!/•>met Çığdeın / V>ırıkwı Yayınlan / 172 v Turkleştirme ameliyesi eklemlendiği her ideolojik yönlenimin tarihselligİride verili bıılunan pozitif işlevi ortadan kaldırıyor ve gerçeğinin sadece kötii bır kopyası olarak varkalmasını sağlıyor. tkincisı de, bu 'millileştirme' çabasının sonucunda ortaya çıkan 'ürıin', hcm kastedilen mılli oluşa hcm dc millileş.tirilen ö£eye uzak kaJıp, sadece adıyla varolabildiğinden Türkiye'deki hegemonik biitünün takviyesine katkıda bulunuyor... Böylece liberalizmden muhafazakârlığa, sosyalizmden milliyetçiliğe bütiin ideolojik eğilimlerın, kolayca 'denetlenebilir' bir araca indirgendilderini yadsıyamayız... îdeolojileri 'Türkleştirme' çabasının, 'yerlileştirme' faaliyetiyle karıştınlmaması gerekir yerlilik, sadece bir durumun, bakışın, tecessüsün adı olabilir, bunlara ilişkin ideolojik bir tutumun değil. Kaldı ki, bir şeyi yerli kılabilmek için, edimin nesnesindeki özgün öğeyi olduğu gibi korumak zorunludur. (...) Burada belirtmemiz gereken, 'yerlileştirmenin' bir 'gelenek ve yerellik savunusu'na dönüşebilme tehlikesidir. Modernizasyon süreci içerisinde belki de en büyük politik ve toplumsal atılımı gerçekleştiren Kemalizmin kendisini ve dolayısıyla toplumu Türkleştirirken', kapalı bir taşra epiğİne dönüşmesi, bu tehlikenin sonuçları hakkında aydınlatıcı bir bilgi sunar. Islamcılık da hızla bir Türk ideolojisi olarak evrilmiş, Llamcılığın siyasal temsilcileri söylemsel itirazlarına rağnen, bu evrilmeyı engelleme yönünde ciddi hiçbir adım atmamışlardır. Islamcılık, Türkiye'nin tarihsel geriliğinın çıkmazlanna yönelik eleştirel varoluşuyla, bu geriligin sahiplenilmesiyle sonuçlanan bir kapanmanın ideolojisi olarak varkalmayı seçmiştir. tbni Sina'nın Talebesi Hekim / Noah Gordon / YurtKitap Yayın / Çeviren Oktay Etıman / 735 s "Düşten Gerçeğe... Efsaneden Romana..." ana başlıği altında büyük bir çıkış yapan Yurt KitapYayın yayımladığı romanlara muhteşem bir kitapla devam ediyor: Ibni Sina'nın Talebesi Hekim. Tiim dünyada ilgiyle karşılanmış, çok okunmuş bir kitap. 11. asnn başlarında karanlık çağlarını yaşayan Avru»yı. ttv.,ı' pa'dan bügeliğin kaynağı şark dünyasına yapılan zorlu bir yolculuğun romanı. Roman kahramanı Rob J. ailesini kaybettikten sonra gezici bir berbercerrahın yanına çırak olarak verilmiştir. Delikanlı, günün birinde Yahudi bir hekimle karşılaşır ve ruhunaa gerçek tıbba karşı dinmek bilmeyen bir özlem ateşi tutuşur. Kendisini kavuran bu ateşi bir tek şekilde söndürebileceğini hissetmektedir: Ibni Sina'nın yanına gidecek ve onun talebesi olacaktır... "Kanm hasta. Onu muayene edersen sevinirim." Rob eğilerek selamladı hocasını. Anlayamamıştı. Ibni Sina'nın kansını muayene etmekten onur duyacak seçkin meslektaşları vardı. Yaşlı kadın samandan bir yatak üzerinde yatıyordu. Ibni Sina yatağın kenannda dizlerin üzerine çöktü. "Reza." Noah Gordon gazete yazar ların yanı sıra dünyada fırtmalar yaratun bir dizi roman kaleıne aimı^tıt. lıgı ve oır tıp ıiergiMiıtte eclıtoılıık vapmakuıUıı. bıın Easy Rider / Dcnnts i lappcr Peter Fonda Terry Soulhern / RollNe/es Yayınctltlf / Senaryn Sııngu ÇapanYucel Göktürh /SöyleşıMakaleler Ecc EraslanKtvtlam Yavuz/ Hi s Olan ş,u: Hopper, Hollywood'a eski moda si.stemini neresine sokması gerektiğini söyledi, etıdüstri tarafından kara listeye alındı, petoye çiğnedi, esrar ıçti, Billy The Kid gibi gıyındı, sutîükahverengi saçlarını taramadan saldı uzattı, Peter Fonda'yla tanıştı, perde dışında ve perdede beraber asit attılar, esaslı bir film çekebileceği konusunda ısrar etti ve "Easy Rider"la da haklı olduğunu kanıtladı; güneybatıyı motosiklet üzerinde kateden genç uyumsuzları anlatan etkileyici bir hikâye yazdı ve başrollerden birini üstlendi; filmi kendisi yönetti ve hemen ardından 1969 Cannes Film Festivali'nde yeni bir yönetmenin çektiği en iyi film ödülünü kazandı. Tom Burke. "Easy Rider" özgürlük hakkında degil, özgürlüğün olmayüji hakkında. Kahramanlarım haklı degİller, hatalılar. Filmi bitirmek için yapabilecegİm tek şey, karakterimi öldürmek. Ben de sonunda intihar ediyorum; Amerika'nın da bunu yaptığını söylemiş oluyorum. Peter Fonda. "Easy Rider" güzcl olduğu için politiktir; fotoğraflar güzel ve sakin olduğu için, müzik güzel olduğıı için, Peter Fonda'nın hareketleri güzel olduğu için, Dennis Hopper'ın yalnızca oynamadığı, aynı zamanda Los AngelesNew Orleans arasında bir film yaptığının anlaşüdığı için polıtiktır. Wim Wenders. Sıradan Delilik Öyküleri / Charles Bukoıvski / Parantez Yayınlan / Çeviren: Avi Pardo / 199 s. Charles Bukowski 1920'de Almanya'da do$du. Iki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angeles'a göç etti. Los Angeles City College'da okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, bcnzin istasyonunda pompacdık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikalarda ve mezbahada işçilik gibi işlerde çalıştı. Yüze yakın işe girdi çıktı. 24 yaşındayken ilk kısa öyküleri yayınlanan Bukowski, bir yıllık yazarlık deneyiminden sonra, yazdıklannın çoğunun edebiyat dergilerince yayınlanmaya değer bulunmamasından etkilenerek olsa gerek hem yazmaya, henı de dünyaya küsmüş. 10 yıl boyunca sürekli içki içmiş, bir "barfly" olarak yaşamı^. Aşın alkol aldığı bir gün öldü endişesiyle hastaneye kaldınlana kadar bu bar kelebeği hayatını sürdürmüş. Hayata dönüp hastaneden taburcu olduktan sonra bir daktilo satın almış ve tekrar yazmaya başlamış. Bu dönemde ilk yazdığı edebiyat ürünleri şiirler... Edebiyat dünyasına bu ikinci, belki de gerçek girişi de dergilerde şiirlerinin yayınlanması ile oluyor. Bukowski, o dönemde Los Angeles'ın yeraltı gazetelerinde yayınlanan yazı ve oyküleriyle tanındı. Daha sonra bu yazı ve öyküleri kitaplaştı. Elli yaşındayken çalışma hayatını terk ederek kendini tamamen yazmaya verdi. İlk romanı "Postane"yi yirmi günde yazdı. Daha sonra aynı hızla yazmaya devam etti. Bukowski'nin hayattaykeıı yaymlannus, 45 kitabı var. Yazarın ölümünden sonra da geride kalan dosyalar, mektupları ve günlüğü de yayına hazır oldukça kitaplaştırılıyor. Sıradan Delilik Oyküleri'nde yer alan çalışmaları, Charles Bukowski'nin haklı şöhretıni kazanmasının en iyi örnekleri sayılıyor. Bııkowski bu öykülerde kendi hayanndan yola çık.ırak, kaybedenlerin dünyasına, ayyaşlar, kaçıklar, düzenbazlar, fahiijelerden oluşan bir dünyaya kendisine has tarklı bir nıercekten bakıyor ve her şeyi olabildiğince açık ve net anlatıyor. Lucifer Ortaçağda Şeytan I jeffrey Burton Russell / Kabala Yayınevı / Çeviren Ahmet Fethı / 477 c Şeytan'da antik kötiılııgün, Iblis'te ise Hıristiyanlıgın ilk dönemlerindeki kötülügün etkileyici bir portresini çizen Jeffrey Burton Russcll, Lucifer'de ortaçağ diabolojisinin gelişimini sergileyerek, kötülüğün belki de en etkin olduğu döneme, 20. yüzyıla giriş yapmaya hazırlanıyor. Ortaçağ ile yeniçağ arasında kötülük dinsel niteliklerinden sıyrılıp günlük hayatın konusu olmaya başlamaktadır ve Şeytan, artık evrene egemen olma yolundadır. Ortaçağın karanlık yüzü karnavallardan, paskalya kutlamalarından, bilgin ve şairlerinden coşkulu arayışjarına dek her yönüyle aydınlanıyor. Şeytan giderek yakına geliyor. Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu / Tülay German / Çınar Yayınlan / 239 s. Tülay German anılarını yazdıği Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu adlı kitabının sunuşunda, kitap hakkında şunları söylüyor: "Vefalı dostlarım Hıfzı Topuz'un ve heykeltıraş Sakine Ozkan'ın ısrarları üzerine de tekrar kâğıda kaleme sarılıp, masamın başına geçtinı. 'Çoksesli' Türk Pop Müziği'nin doğuşuyla, baskılarla, gerçek sevgilerle, insanlan mutsuz eden kurumlarla, aydın güzel insanlarla, pedagoji bilmeyen annebabaöğretmen üçlüsüyle, türkülerle, gurbetle ilgili yürek burkan, güldüren, sevinç, keder, öfke, isyan, mutiuluk dolu anılarımı bu kez 'salim kafa'yla toparlamaya, sıraya koymaya çalıştun. Yeni bölümİer ekledim. Gençken yazmış olduğum çocukluğum ve gençliğimle ilgili bölünıü ise, o gençlik içtenliğimi bozanm korkusuyla, özellikle değiştirmek istemedim. Sevgili Mîna Urgan: 'Belleksiz bir toplum olmamızı önlemek için, herkesin anılannı yazmasını yararlı buluyorum' diye yazmıştı. (Bir Dinozorun Anılan, YKY). Sizlere sesimi bıraktım. "Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu" olarak yaşamımı da bırakıyorum." Tepeden Tırnağa Yolsuzluk / Nedim Şener / Metıs Yayınlart / 317 s. [T! 11 mjİLV Kasırga, Paraşüt, Bufalo, Hayal, Birinci Perde, Matador... Bütün bu operasyonlar neden peş peşe geldi? Niye toplumun geniş kesimi bu operasyonlarla umutlanırken birtakım etkili güçler işadamlarının kelepçelenmesinden rahatsızlık duyuyor? Jandarmanın yolsuzlukla ne ilgisi var? DGM savcılarına neden med Kitabı seven ona bağlanır: W A # simurg VV 40.000'i aşkın eski ve yeni kitap... Onbinlerce süreli yayın birikimi... Konusunda en bilaili, sipariş ve çeşit takibinde en hızlı kaaro, en makul fiyatlar... Her dilde. her konuda kitap... Türkoloji'nin dünyadaki adresi... Her an güncel, her dem taze sanal sayfalarımızda her araaığınızı bulacaksınız, dilediğiniz kitaba hemen kavuşacaksınız... Simurg Kitabevi Yaymcılık ve Dağıtım Ltd. Şti. 7e/: (0212) 292 27 101112 SAYFA 20 Faks: (0212) 292 27 13 email: simurg@simurg.com.tr KİTAP SAYI 598 CUMHURİYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear