Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ozkan Mert nereve aidivor GÜLTEKİN EMRE şiirinin başlığı da şöyle: "97 Yaz Manzaraları, Peribacaları / ve Eskitilmeyen Dostluklar" 21 bölümde Kapodokya, Isveç, Sapanca Gölü, Eğridir, Çanakkale, Bursa, Foça, tzmit, Marmara, Tuz Gölü, Büyükada, Muğla Yaylası, Fethiye, Köyceğiz, Pendik, Burgaz Adası.. kucak açmış Ozkan Mert'in okurunu bekliyor. Siz onun saydıgı bu yerleri dolaşadurun, o "Alıp başını başka bir adrese gider." Aıdında "yapayalnız / bir sair bırakıp geriye / Özkan Mert / adında." Kalbi mutlaka "poz veriyor'dur "dünyaya" bir başka aşkın ardında. "Şafak Bülteni"yle çıkmak için okurun karşısına "(îizli bir şirreyle". Yani Ozkan Mert'in şiirinde ne ararsanız var, demek istemiyorum, olur olmadık şeylerle tıkış tıkış doldurulmuş bir şiir değildir onun yazdıkları. Dünyaya, hayata, aşka bakışı bu üç, ııç sacayağında belirlenmiş. Bu üç, iç ve dış izleğin peşindedir o. Parçalanmış gövdelerin izini sürer tamamlamak için bütünü; parçalanmamışlarsa bütünü parçalamaktır derdi, çünkü öyle gerekiyordur da onun için ne bir eksik, ne bir tazla mutlaka bir bildiği vardır şiirine aldığı nesnelere, kentlere, yüzlere, tarihlere, yolculuklara, kavgalara, kuşlara, hüzünlü istasyonlara.. ilişkin. ] Iayatla didişmesinden en çok şiiri kazançlı çıkar. GAFLET, DALALET, HIYANET'in BİR BAŞKA BELGESİ "OLTADAKİ ItALIK Tİ'JRKİYK Başkan EISENHOWER'a, "Bi/. askeri paktlarımi7i kurmayı vc sağlamlaştırmayı hedcf alan tedbirlcrc devam etmeliyiz... Büyük ölçüde politik ve askeri nüfuzu garantileyecek genişlikte bir ekonomik yayılma polanını Asya, Afrika ve diğer azgelişmiş bölgelerde uygulamak zorundayı/.... Bu ülkelere yupılacak yardıınlar ve açılacak krediler öncelikle askeri nıtelikte olmalıdır. Oltaya yakalanmış balığın yeme ihtiyacı yoklur. Bu noktada Dışişleri Bakanlığı ılc aynı tikirdcyim. genişletilmiş iktisadi yardım, örneğin Türkiye'ye, ba/ı hallerde düşiinülcnin tersıne sonuçlar verebilir. Yani bağımsızlık eğilimini arttırıp, mevcut askeri paktlan zayıflatabilir. Bu tip ülkelere Türkiye Tepeden Drnağa şfir Çünkü lacivert duyguların tuzağını çok iyi bilir onun yaşamı, Özkan Mert de.Yüreğinde aşk depreşip dururken, dünyanın herhangi bir yerindeki bir olayın acısını da yüreğinin gergefine işler ve şu soruyu soruverir hemen: "Darda kalan kaç cana / el uzattın? / Ne kadar sevdin? / Ne kadar tutuştu yüreğin aşkla?" O, uslanmaz bir yeryüzü yolcusudur. Destansı, soluklu, uzun şiirleriyle soluğunun nelere, ne kadar yettiğini dünya âleme gösteriyor. Uzun ve soluğu yerli yerinde şiirlerinde Tuz Gölü kıyısında limon taşıyan yaylı arabalardan, Amerika'ya, Jac Kerouac'in, John Steinbeck'in, 50'li yillarda özgürİük yolu adını verdiği Roue 66'nın kıyısına bir inci gibi dizili, yok olmuş çöl kentlerine, çatlamış topraklarından ayrılan köylülere, Burgaz adasındaki bir balıkçı meyhanesinde yenen ve genç bir kızın memeleri kadar yumuşak levrek buğulamadan, Kapadokya'da, kızıl vadide batan güneşin güzelliğinden, geceleyin gizlice yeryüzüne inip, en güzelkızları öpen yıldızlara uzanan bir şiir coğrafyasında yolculuk bekliyor şiirseverleri Özkan Mert'in yeni şiir kitabı "Van Gölü Savunması"yla. Varşova'da kuşlarla birlikte uyuyacak, bir ay parçası kadar güzel çocuklannı sırtlarında taşıyan Gambiyalı kadınlarla tanısacak, bir meleğin kanatlarını ödünç alarak Van Gölü üzerine uçacak, Ümit Burnu'na şapkasını asan Vasco de Gama ile birlikte baharat, kahve ve mücevher taşıyacak ve Muğla.'da bazı akşamlar kuş olup evlere girecek Özkan Mert şiirinin müdavimleri, tutkunları, müritleri, neferleri... Boğazına kadar değil, tepenize dek şiire batıyorsunuz Özkan Mert'in şiirlerini okurken. Bu yeni, yepyeni, en yeni kitabı "Van Gölü Savunması"nda da bu böyle, bütün şiirlerini topluca okurken de böyle bu. Şiirden bir nenirde şiirle yıkanıp paklanmadır bunun asıl açıklaması; yani şiirle var olma, şiirle yok olma, şiirle didişme, şiire bulaşma, şiir olmadır dahası bu yolculuğun adı. Bu yolda hem şiire, hem de kendilerine can, kan, zaman, ömür vermeye hazır olanlara, kolay gele! Şiirimizin benzersiz imge avcısınınyeni kitabı "Van Gölü Savunması", son donem şiirimizde kolay kolay unutulmayacak özgün bir soluk olarak tluruyor karşımızda. Özkan Mert şiirinin nereye doğru gittiğine, hangi nehirlerle kucaklaştığına, hangi okyanuslara aktığına "Van Gölü Savunması"nı okuyanlar karar verecekler. • Van Gölü Savunması / Özkan Mert / Şiir / Gölcük Kolary Kulübü Yay. / 80 s. gibi doğrudan doğruya iktisadi yardım yapılabilir, ama bu bize uygun hükümetleri iktidarda tutacak ve bize diişman muhalifleri zararsız bırakacak biçim ve miktarda olmalıdır." NELSON A.ROCKEFELLER Bilinçsizliğin kör güdüsünde benliğini dış güdünıe teslim etmiş bir topluın düzeyindeyiz. İnanmayan "Oltadaki Balık Türkiye"yi okusun. tlhan SELÇUK İnandırıcılığı belgelerle güçlendirilen alabildiğine titiz bir araştırma bu. Büyük bir ilgiyle, ama yine de hüzunle okuyorsunuz; Çünkü Emin Değer, o hengamede aymazlıkları, yer yer ihanetleri de sergiliyor. "Bu kadan da olmaz" diyorsunuz; olmuş ama... Aynı zamanda bir yurtseverın eseri bu. Server TANİLÜ "Tuzaklardan kurtulmak için, o tuzaklara nasıl düştuğümüzü bilmemiz gerekiyor." Ortadoğu'da savaş ve barışların "gelgif'ine ve her dcfasında Türkiye'nin başına örülmek istenen çoraplara akıl erdiremeyenler için Değer'in çalışması "başucu" kitabı değerindedir. Derya SAZAK B akmayın siz Özkan Mert nereye gidiyor, diye sormama. (O, gideceği yere çoktan gitmiş zaten.) Özkan Mert bir yere gitmiyor, demek de istemiyorum durmadan devinen biri olmasına karşın. (Nice büyülü kent, kanaması hiç durmayan onca nehir, anısı, sızısı hâlâ yaşayan bir yığın aşk, bitmez tükenmez binlerce özlem ve hiç sönmeyen acılar arasında geçerse bir şairin ömrü, varın gerisini siz düşünün!) onun da ömrü Isveç îe Türkiye arasında geçiyor, bir de dünya kentlerinden imge devşirmeye cıkıyor arada bir. (Sınırlar, göçmenlikler, Dİr başka dilin altında kok salmalar, melez bir dünyayla kucaklaşıp, melez bir dilin elinden el atmalar, şiir pınannın musluğunu hep açık tutmalar, onca imgcyi kucak kucak şiirine boca etmeler boşuna mı?) Asıl soru şu olmalıydı: Özkan Mert'in şiiri almış başını nereye gidiyor, diye sormam gerekiyordu? (Özkan Mert şiiri nehrini, kanalını, oluğunu, deresini, evleğini, arkını, çizgisini bulalı kaç yıl oldu? 1969'daki Ant dergisindeki ÇIKIŞI, o çıkış hiç unutulur mu? Şiirde yürii ya kulum diye bir şey varsa, işte o Özkan Mert'e cuk diye oturur!), İşte soruyorum bu canahcı soruyu da. Rııyıırun yanıtlayın bakalım! (Gurbette şiir yazmayla anavatanda şiir yazma arasındaki farka ip atlatan duyguların da fotoğraflarına bir bakın derim!) Sorunun muhatabı da kim, onu da bilmiyorum ya (Halkımız Özkan Mert şiirini alıp bağrına basmışsa, bu basit soruyu da yanıdar bu manzara.) Özkan'a soramam bu soruyu, o ne diyecek, şiirime bak, der ancak. (Onun şiirine ilişkın kaç yazı yazdım ben? Demek doğru adresteyim.) Okurlara da sormam, onlar da yapıtlanna bak, derler. (Yayımlanın kitaplanna okur sahip çıkıyorsa, bu yeter Özkan'a. Ben de öyle yapıyorum ve sevdiğim şiirlerini bir kez dana okuyonım. "Bir Dünyalının Notlan"yla (1997) onun şiir dünyasındaki yerimi alıyorum. Türkiye'den bir ihtilalenazırlanırgibi açılıyoruın dünyaya onunla birlikte. Yolumu ne dağlar, ne denizler, ne sınırlar kesebilir, memeleri gül kokulu kızlardan, kalçalarından gül devşirdiğim kadınlardan başka. Dünyayı sarsan her olay bizim de yüreğimizde derin izler bırakıyor. Bu da geçiyor şiire kadınların dupduru yüzleri gibi, yüreklerinde kavrul duğumuz sıcaklar gibi. Parçala "HrDünyaftnmNotfan" nan dünyayı sevgiyle toparlamaya, bir araya getirmeye uğraşıyoruz tüm giicümüzle, tüm nefesimizle. Can havliyle yazıyoraz ya enez duygular arasında, yelkenimize ne kadar rüzgâr doldurursak o kadar kâr, deyip devam ediyoruz yolumuza. Isveç nere, Bodrum, tstanbul, Berlin, nere? Arada bir hemşerilik var ama, ne nerede başlıyor, ne nerede bitiyor, kestirmesi zor. Çünkü Özkan mert'in "Mozart"ı var, sonra yüreklere bir yandan hüzün, bir yandan sevinç şınngalayan "pompalı mızıka"sı var, çentiklerle yoğurduğu "göç haritası"da var. Onun uslanmaz yüreğinde durmadan "infilak" eden duyguları da şiirine akıp duruyor. Dünyada saatin kaç olduğunu Özkan Mert kadar merak eden kaçkişi vardır acaba. Çünkü aklı ya"Venedik"tedir onun ya da Dİtmiş bir aşktadır. "Gelinciklerle" kendisini kimin tanıştırdığını da herkesten çok merak ediyordur bir yandan da. "Dünyaya bitişik" yaşadığı için büyük suç işledığini de düşünür nedense. Sonra "uçurumlarda" onu bekleten şey ancak şiir olabilir, başka bir şey olamaz, "devrik yaz" kentlerinden "lacivert sesi'yle geçip gider patlamaya hazır bir başka kente, ya da kalbe. Durulmaz bir kent ve kalp avctsıdır kendileri yüreği ağzında. Aslında aradığı hayattan oaşka bir şey değildir; kendisine bir parça neşe ve nuzur verecek bir hayatın pesinde ne ihtilallere karıştı, ne aşklara Dulaştı, ne günbatımlarına daldı, ne "saksofon" sesiyle eridi, kim bilir. Sonra da "bağışlama hayat bizi!", diyor sakin sakin. Onca fırtınayı kendine kardeş kilrruş, onca badireyi tek başına atlatmış, onca aşkın üstesinden gelmiş Özkan Mert, tutmuş bir de "Van Gölü"nü savunuyor, ya da şiirine uzun mu uzun bir Van Gölü tiradı gcçiriyor. Uzun şiirlerin abisidir kendisi, Dunu bilen bilir. Bir uzun şiir biterse başlığı da upuzun bir başka uzun şiirin elinden tutar, dünyaya gözünü açmasına yardım eder Özkan Mert. Şu başlığa bakın bir! "Wolfgang Amadeus Mozart, Nar Bahçeleri / Pompalı Mızıkam / ve / Ağzımın Kıyısını / Bir Göç Haritası, Sanarak Konan Güvercinlerle / Kozmik Kirlenmeye Girme Öncesi / Sahaflarda Ele Geçirilen / Bir Kitabın / Dip Notlarında Yer alan / Kırmızı Pelerinimi / Neden Atlantik'ten Değil de / Van Gölü'nden / Geçirdiğime llişkin / İnfilak Yaratan / Açiklamalar / ya da / Van Gölü Savunması". Böyle uzun mu uzun bir başlıgı olan şiir kitabı merak edilmez mi, diye soruyorum şiirseverlere? Bir başka S98 M. Emin Değer OLTADAKİ BALIK TÜRKİYE "Türkiye Gerçeğl I" Fiyalı: 5.500.000 TL.'dir. İ^ Bankası Cağaloğlu Şb. 304210548388 Vakıtbank Nuruosmanıyc Şb. 2013726 H Genel Dağıtım Kardak Eğıtım ve Kültür Hız. Narhbahçe Sok. No: 6 34420 Cağaloğlu İST. Tel: (0212) 528 66 89 90 SAYFA 11 CUMHURİYET KİTAP SAYI