Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kapak konusunun devamı. *" Benim yaşamımda en yııce değer sevgidir. Üretim bile sevgiden sonra gelir. Kitapta, her mektupta, her olayda, her eleştiride her satırda hatta her sözciikte "sevgi'nın izlermı görebileceğinizı düşünüyorum. Yani okur, eline aldığı kitabın "sevgı iizerine" bır yapıt okkığunu, mektupların, sadece kızlarını çok seven ve özleyen bir babanın değil, soyııt olarak tüm insanlığı çok seven bir bireyin mektupları olduğunu fark ediyor. Tabii, her bir bireyin tek başına sırf insan olduğu için değer li ve öteki bireylerle eşit olduğu anlayışı bu genel ve soyut sevgi kavramının altındaki ana belirleyici. Sızı, ıntan olarak da ele veren bır kitap bu. Bırçok yanınız, özellijtintz apaçık okura ulaşıyor. Bıreyın 'açıklığj' her yonuyle örtünen bır toplumda btraz yadsınan', hatta 'sakıncalı' gorulen btrolgu. Sizın tabulara, saplantılara pırtm vermedığınız bılımr Ben, bunu, ıçtenlik ve engellerin aşılabılme« ıçın bır tür ılettşımın nasıl olması gereklilıg'ınıgösteren bır' model' gibi görüyorum Demın sözünü ettığın çokanlamluık/çokbuytlulukta da bu var. Ne dersintz, kitabın genel anlamına bır de bu açıdan bakalım mı? Bir genç okurum, kitapta kendisini en çok etkileyen bölümün, "...hiçbir zaman iyi bir satranç oyuncusu olamadım" cümlesinin geçriği bolüm olduğtınu soylcdi. Sanıyorum, yazarın kendi güçsüzlüklerinı, eksikJcrini, natalarını açık yürekJilikJe yazması, okıırıı kavrayan, yazarla bütiinleştiren bir yöntem. Mektuplar, esab ularak özelestiriyc yönelik olduğundan, yazann (yani bcniın) "ba^atılı bir bilinı imanı/ya zar" kımliği ekseninde olu^tnıış bulunan toplumsal inıajı ile sevımlı bir çelışkı orraya koyuyor herhalde. Pek çok okurdan, "Ben de çikolata görünce kcndimi tutamıyorum" sözünü duvdunı. Böylece eğer ya zar (yani ben) okurları için bır "modcl" ARSLAN KAYNARDAĞ olustutuyoısa, bu "kusursu/, mükemmel ve dol.ıytsıvla ıdeal" bir model değil, tanı ğrcnım cornıclerı ıçın yıırıdı^ına tersıne "ıns.ını /.ıvıllıkl.ırı olan, gerçek bır gonderılen gcnçlcıc yazılan, ya da kiiji". Okuıun kit.ıpla, mcktuplaıla ve ya onliitın ya/uıgı mektuplaulan olu zarl.ı ozdeşjeşmesınm sırrı da bıırada gaşan kıtaplar her zanıan ilginıı cckmı^tıı. liba: Ya/aı tüm eksiklikleri, ya^anu, yap Yabanu ulkflcıde okııyacak gonçlere, tıkları ve yapanıadıklan ile gerçek bir inbabaluıuı, aınıtkıin söyleyeceklerı ı,ok sey san, anıa sevgi dolıı, e^ıtlikçı ve ıyi nıyetlı olduğu gıbı, çocukların ya/ıp yolladıkla bir insan. ı ında ilâ oğrencceğımız ^eyler a/ değıldir. Kızlunnızııı bu mektupları nasıl ktirşı Boyle mektuplaıı okurken, hein yenı bıl Iddıklartnı mentk edıyorum doğrusu. \\em gılerlc, gıucl duygulaıla kaı^ıla^ırız, lıem vazılıp ılctılme sürc.u/nc hcnı de kıhıpltiş dc kuşaklaı aıasindakı dıyaloğun ne denlı onemlı olduğunu algılanz. Sozcuklcrın ma sonraunda aıkaMndakı ınbanı tanırken, onun ba^arı Ya/ılıp iletilıne sıiıesınde çok okımlu olanaklarını da oğrt:nıııi^ oluruz. Ba^aıılı kanjiladılar. Bir baba olarak, onlaıla yeni ;im bu: Açık seçik, anlaşılır basit bir bıim dili. Böyle bir dil kullanmamı içinde büyüdüğiim "edebiyat çevresıne" borçluyum. Son olarak da dıltniz üzerinde duralım tstiyorunı Anlatımınızı bu denlı akıcı, anlaşılır kılantn ne oldug'unu dıle gettrmemzı ıstıyorum Türkiye'de toplumsal bilimlerde çalısanlann kafaları son derecc karışıktır, çünden bir iletişim, sıcak, duygusal ve internet yazılanrnı yazmakla, kü çoğu "echeli cüheladır". Asla ne topsevgı dolıı bır ileüşimi yeniden internet sitemdeki forunıla ilgilumu ne de insanlığı bir bütun olarak gökurabildım dıyebilirım. Yani lenmekle ve yüzlerce oian konrebilirler. lnsanlığın bir bütün olarak, ya da mektuplar bir uaba, bir insan terans isteğindcn yalnızca haförneğin Türkiye gibi bir toplumun özel oolarak bana beklediğimi getirdi. tada bir iki tanesini karşılamaklarak hangi gelişme dinamİklerinden etkiBunları kitap olarak yayımlama la vetiniyorum. Gecelerim gelendiğini, yani bugünkü noktaya hangi bikararı verınce ki, bu ortak bir nellikle bo^. Hayatmıda ilk kez, limsel öğelerin etkileriyle gelebildığimizi karardır, kızlarırndan miithiş bir gecelerimi çılgın gibi çalışarak algılayamazlar. Tabii kendilerinin kalaları destck aldım. Örneğin, kitabın geçirmiyorum. Çünkü TRT'ye karışık olduğu için, düşüncelerini ifade etall ismi olan "Yaşamdan Satır yaptığım "Yüzyd Senfonisi" mekte de zorlanırlar. Rullandıkları terimBaşlan" ifadesini Elif buldu. belgeseli gerçekten canıma okuler, sahip oklukJarı kavramları açıklamakHer ikisi de bazı kritik mektupladu, ne gecem ne gündüzüm kalta yetersız kalır. Zaten kavramlar arasındarı eleştirip düzelttiler. Örneğin son mekdı. Biraz dinleneyim diyorum. Galiba arki ilişkileri de kuramadıkları için söylediktııp madde ma<ldeyazılmıştı. Bu biçemin tık yavas yavaş yaşlanıyorum. "çok didaktik" olduğunu söyleyip, daha Edebıyat ortamında büyüdüğünüz bili leri şeyler genellikle anlaşılmaz. Benim dilimin anlaştlabilirliğinin birinci nedeni kadiız bir metin haline getirmemi sajladılar. nır. bılım insanı kımliğtnizt pekiştiren bir Şimdidebasındaçıkaneleştirileri, kitabın yani var Biraz da bılım ve edebiyat uzerin famın son derece açık seçik, net olmasıdır. ikinci olarak Türkçeyi çok seviyorum. Dikaç baskı yaptığını heyecanla izliyorlar. de duralım ıstıyorum limi iyi kullanmayı, Dasit anlaşılabilir olmaSizın bır denge insanı oluşunuzu da göv Edebiyatı bilimin soğukluğunu gideyı ama sözcük ve anlam oyunları yapmayı teren bu mektuplardan sonra ne var gün ren bir etKİnlik olarak görüyorum. Her seviyorum. En ileri süs, sadeliktir derler. demde? bilimsel çalışma ancak edebiyatla bütünBen de "Türkçenin en iyi kııllanımı sadeleştıği oranda anlam kazanıyor bence. Ta 21. Yüzyılda Türkiye'nin ikinci cildi, liktir" diyorum. Aynı tümce içinde bir tebii bu sözümle, halk arasında "edebiyat Türk Toplumbılimcilerin üçüncü cildi rimin ya da kavramın yinelenmesi gerekiryapmak" yani bizim aramızda "liigat pahep üzerinde çakştığım projeler. se, aynı sözcüğün an Türkçe ve Arapça Pekı, bır roman vardı gımdemde. O ne ralamak" denilen ağdalı, anlaşılmaz saçkarşılıklarını aynı cümlede kullanmaktan ma sapan bır dil kullanılmasını kastetmidurumda ? kaçınmıyorum.B yorunı. Tam tersine, benim bütün araş Genel yapısı hazır. 1^ yazmaya başlatırma kitaplarıma baktıöınızda son deremakta. Şu sıralar biraz tcmbellık ediyoce sade, anlaşılır bir Türkçe ile karşılaşırKızlarıtna Mektuplar / Emre Kongar / rum. Sauece hal tada dokuz saat olan derssınız. l^te benim "edebiyatla" kastettiRemzı Kıtabevı / 255 s lerımi, yine hahada dort tane olan gazete •r Emre Konnar Mektuplar'la aktânlan bir yaşam deneyimi ve... f Kongar'ın mektuplarında neler var? ısc scvmiı ı/, engellerle kar^ılaşmışsa üzülurıız. Habalaı w an.ılar çocuklarına dııygu ve diı^ıırn.elennı ıletiıleıken kendl deneyım leıınden de soz edetlet. ijınıdi bu kilaplaı arasına F.mrc Kongar'ın ycni kitabı katıldı. Kızlarıına MektuplarC) Hemen sovleyeyitıı, sözünii edeceğim mekiııplar "deneme" bıçemiyle vazılmıijtıı, dola\iMvla bu açıdan bakılarak tla okunabiliıleı. Kongar loplunıbilımcidir. Bununla ye tınnıemış denemcler de yazrruştır. Örneğin 1986'da yayınladıgı Yaşamın Anlamı'ndakı denemelerini buıada annıak is lerım. () kıtapyki son yazısında, Hocajık nasıl yapılır? Oğrenci nasıl seviiir? Oğrenci ile nasıl diyalog kurulur gıbı sorıılaıı ele alıvoı, onl.ııın yanıdarmı venyordu. Yeni kitabında ıse, 'Baba olma sanatı'nın ıncclıklerıni arılatıyor Kı/ babası olnıak, ııstelık ıkı/. kızların babası olmak, kontıya alabildıgme giızel ba^ka boyutlar getiri yor. sunu öğrenıyorıız1 îkız kızlar (Ebııı ile F.lıl) oğrenımlerinı Tıirkiye'de ta mamlaını^laı. bıus kazanarak ABD'yegitmı^Ier. fjımdı oıadalar, dokıora vapacakl.ır. Yabancı ülke ne denli uzak olurs>a olsun gılmek kolaylaijtı, soruıı olmaktan çıktı. Ama aynlık her zaman önemlı I lele Kongaı gibi bır baba sevgili kızlatından ayrılınta özlem heıııen baslıyor. Mektup vazmaktan başka çarc kalmıyor. Imdada elektronık posta mektupları yetışıyor. Yeni teknolojinin çok hızlı mektupları... Kongar, kızlarıyla yirmiyı aşkm yılı birlikte geçirdikten sonra aynlık gelıp çatmış. Mektuplarında geçen yılları değerlendiri yor ve bu arada kendini sorguluyor. Birçok şey hatırlanıp yazıya dökülünce mutlu oir aile manzarası çıkıyor ortaya. Mutluluk, evin tcrasmdaki akşam yemeklerinde iyice belli olmaktadır. Bu konuşmalarda çoğu zaman tatlı tath tartişılır, felsefi görüşlere de yer verildiği olurdu. Öyle ki, konuşanlar evrenin gizlerini sorgulamaya kadar giderlerdi. Konu ne denli değişik olursa olsun, insan olmanın, birey olmanın önemi her zaman vurgulanır, "kadın" olma kavramı, "kız" olma kavranu yüceltilirdi. Şöyle diyor Kongar: "Her gcnç kız bir evrendir; her genç luz güzeldır; her genç kız zekidir." Bunu bilmek ve iyi değerlendirmek bize düşüyor. Evde herkes kitap okumaktadır. Odalar kitap dolııdur. Biraz daha kitap gelirse yatacak yer kalmayacaktır. Baştan beri sözünü ettiğim mektupların bir çeşit deneme olduğunu söylemiştim. Bunlar bir öğretmenin verdiği derslere de benzetilebilir. Uzun uzun düşünülerek, kitaplar karıştırılarak, birkaç kez duzeltilerek yazılmışlardır. "Romantik" bir insandır Kongar, romantikliğinin gerçekçiliğini, ' CUMHURİYET KİTAP SAYI 59ı O MuthJ alle Emre Kongar ve Arslan Kaynardag Ellf Kltabevl'nde bir sohbet sırastnda SAYFA 4