05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

20002001 arasında yayımlananlardan biryelpaze USTUN ALSAÇ T / 7"onuya şöyle bakabıliriz: Kimi ıığraşl ^ lar önemli ölçüdc uzrnajılık bilgisi JL Jk.gerektiren teknik konular içeririer. Bu alanlardaki gelişmeler, yenilikler, bulıışlar, yapıı ve ürünler, hclc ayrıntı düzeyindeyseler, o bilgilerc sahip olmavan kişilerin ilgisini cekmeyebilir. Çok dar konulardaki çalışmaiarı, araştırmaları, yayinları da geniş okuytıcıı kesimine tanıtmaya gerek ytiktur. Bu gereksinim uzmanlık yayinları tarafından karşılanır. Böyle bir yaklaşımın doğru bir yanı olduğu yadsınamaz. Ama mimarlık için bunun geçerli olduğunu düşünebilir miyiz? Kuşkusuz mimarlığın da teknik yanları, yalnızca uzmanlan ilgilendiren yanları var. Ama mimarlığın bunların dışında iki önemli özelliği dana var ki, onu öteki konulardan ayırıyor. Bun lardan birincisi, mimarlığın sanatsal bir yanının da olduğu. Sanatsal etkinlikler o alanın dışındakilerin de ilgisini çeker. tkincisi ise yapı sanatının herkesc seslenen bir ya ratı aıanı oluşıı. tnsan ctkinliklerinin büyük bir bölümü açık ya da kapalı yapay fiziksel çevrelerde geçiyor, mimarlık da bun ları tasarlamaya, düzcnlemeye yönelik et kinliklere verilen ad. Dolayısiyla ona ilişkin konular doğrudan ya da dolaylı olarak herkese dokunuyor. Daha iyi ve güzel yaşama ortamlartnın yaratılması ıçin de olabüdiğince geniş bir çevrenin bu alandaki diişünscl birikimi paylaşmasında yarar var. Bu doğrultuda olumlıı gelişmeler de oluyor doğrusu. Mimarlık ve ona yakın konıılardaki vayınlar hem nitelik heın de nitelik bakımından bayağı çoğaldı. Mimarların dışında kalanların da bunlara ılgı göstermesi çok doğal. Bugün bu alandaki yavınları tanıtmaya çalısacağım. Içlerinden ilginizi çe keceklerin olacağmd.ın kıışkum yok. tlk kitap düşün.sel duzcyde mimarhğı tar üşan bir yapıt. Çalışmanın adı Peter Eisenman Tadao Andu, Batı ve Doğu Kültürlerinde tnsanMekânDoğa tlişkileri. Ya zarı olan Doç. Dr. AylaÇevikbir nıimar, Iz mir'deki Dokuz Hyliil Universitcsi'nden emekJi olınuj, şu sırada da Kıbrıs'taki Doğu Akdcniz UniversiteM Minıarlık Fakülte si'nde öğretim üyesı. Çalışınanın adı, biri Amerikalı, biri Japon olan iki yabancı minıarın çalışmalarının ve düşüncelerınin tanıtıldığını düşündürüyor. Oysa Cevik'in amacı bu değil. Onun asıl yapmak istediği okuyucusunu günümüz Tiirk mimarlığı üstünde düşündürnıek. Bunu yaparken Batı'dan vc Doğu'dan seçtiği birer çağdaş mimar ile onların düşüncelerini, çalışmalarını tanıtıyor, böylece de kimi sorunlara nasıl yaklaşılabileceğini göstermeye çalışıyor. Seçtiği mimarlar sıradan kişiler değiller. Her ikisi de kendi kültürlerinin mimarlık birikimini, yaklaşımlarını sorgulamış, onların arkasındaki temcl düşünccyi bulup yeniden yonımlayarak hem çağdaş hem de ilginç yapıtlar ürettniş olan yapı sanatcıları. Kitabın kurgusu da bunu açıkça gösteriyor. Giriş böliimünü "Tiirk mimarltjtıntn kimlik sorunu" başlıklı bir bölüm izlıyor. Bundan sonra da "Doğu ve Batı kültürlerınde tnsanDug'aMekân ıli^kilerı", "Peter Etsenman: Batı kültıirünün tvmsildsi", "Tadao Ando Doğu kültürüniin temsilcisi", başlıklı bölümler geliyor. Yapıt da sontıç ve kaynaklar bölümleriyle tamamlanıyor. Çalışma çizim ve fotoğraf gibi görsel gereçlerle de desteklenmiş. Ayla Çevik'e göre çağdaş Tiirk mimarlığı bir kimlik arayışı içinde. Bu zaman zaman körü körüne bir Batı taklitçiliği, zaman zaman da biçimsel bir tarihsel yinelemecilik ya da geleneksel mimarhğa öykünme aşırı uçları arasında gidip gelmiş. Böylc yaklaşımlar da yapay nziksel çevrenin yoksullaşmasına, tek düze yapdarla dolmasına yol açıyor. Oysa alışıldık yaklaşımları sorgulayan, geleneksel mimarlık birikiminin özünü yakaladıktan sonra veni bir bireşime yönelen vanıtlar çoğalabilir, bu da kimlik ara yışı çabalarına olumlıı biryön kazandırabilir. SAYFA 14 Mimarlık kitapları Üstün Alsaç, geçen vıllarda yaptığı gibi yine yılın mimarlık Kİtaplarına balcıyor. daha sağlıklı yaşama koşııllannın nasıl oluşturulabileceğini anlatmaya çalışıyor. Yapıtını " ..Kım htlir, belkt de aramamn bir yolunu eöstermıştmdır bir meraklmna..." tüın cesiyle bitirmesi, Ayla Cevik'in yapmnda değindiği gibi kimlik sorununun nasıl çözümlenebileceğini göstcrıyor bir bakıma: Düşünerek, araştırarak, tasarlayarak. Çalışması da bu iletiyi bilimselliğinden ödiin vermeden herkesin anlayabilcceği açık se çik bir anlatımla veriyor. Tanıtmak istediğim üçüncü kitap da gene iki kadın mimar tarafından hazırlanmış bir çalışma. Y'' zal "larından biri olan Prof. Aydan Ozgen Mimar Sinan Üniversitesi'nde öğretim üyesi, Ayşin Sev de avnı üni versitede araştırma görevlisi olarak çalışıyorlar. Onlar da yukarıda değinilen kimlik sonınuna, ülkemize özgü bir mimarlık bi reşimine ulasmak için gerekli bilgi birikimine katkıda bulunuyorlar. Bunu yaparken de konuya bambaşka bir açıdan vaklaşmış lar, onlar çok katlı yüksek yapılardatı söz ediyorlar. Çalışmanın adı bir ölçüye kadar kontısıınu da anlatıyor: Çok Katlı Yüksek Yamlıırda Taşıyıcı Sistemler. Yapılar içlerinde in san etkınliklerinin yer almasını sağlayabilmek için dayanıklı gereçlerden oluşturulu yorlar. Bu da onların büyiik ve ağır olması na yol açıyor. Yapıların güvenli hir biçimde avakta durnıaları striıktür olarak da adlancîırılan taşıyıcı dizgelerine bağlı. Küçük yapılarda taşıyıcı dizge çok önemli olmayabiliyor. Ama geniş kullanım alanları gerektiren ya da yüksek yapılarda laşıyıcı dizge birdenbire ön plana çıkıyor. Seçimi, tasarımı, uygulanması ve Kullanılması bclli bir özen gerektiriyor. Mimarlar böyle yapıları tasarlarken yapı mühendisleriyle işbirliği yapıyorlar ve bu tür vapıların güzel, kullanışlı olnıasını sağladıkları kadar güvenli olmasına da çalışıyorlar. Aydan Ozgen ile Ayşin Sev çok katlı yüksek yapılardaki taşıyıcı dizgeleri konu edinmişler. Önsözlerinde de belimıkleri gibi, çok katlı yapılar günümüz kentlerinin bir parçası olma durumundalar. Her yapının kendine özgü koşulları var, herhangi bir taşıyıcı dizgeyi alıp heryerdeonıı uvgıılamak söz konusu oramıyor. laşıyıcı dizgenın özenle seçilmesi, o yapının koşullarına uyar lanması gerekiyor. Yukardaki yapıtın yazarları da, " Ülkentizde ızlenınesı gereken yol, yüksek bmaların gerekli ya da gerekstz olduklarını tarttşmak değil, sakıncalarını en aza indirip, avantajLırından en iyi şekılde yararlanmak için neleryapılacağını aramak, iman, yapı ve kentselçevre düzeyinde sorunlarını ortaya koymaktır ", diyorlar. Başka biçimde söylersek, en iyi çözümü bıılmanın araştırmaya ve bilinçli tasarımlara bağlı ol dıığunu belirtiyorlar. Kitap, adının çağrıştıracağı gibi tümüyle teknik konuları kapsamıyor, uzmanların dışında kalanların da anlayacağı bir biçimde hazırlanmış. llk iki bölüm ÇOK kadı yapıların özelliklerine ve tarihsel gelişmesine aynlmıs. Bir sonraki bölüm çeşitli taşıyıcı diz gelerle bunların tasanm ilkclcrinden söz ediyor. Yapıların yüksekliği arttıkça onlara etki eden yatay güçlerin karşılanması da önem kazandığından dördüncü bölüm ya tay yükleri taşıyan dizgelere ayrıJmış. Çağdaş strüktürlerde döşemeleri de etkin biçimde taşıyıcı dizgenin bir parçası dıırumuna getirerek kullanmak olası. "Çok katlı yapılarda dö\eme shtemlen" başlığını taşıyan bölümde de onlar ele alıniyor. Her bölümde farklı taşıyıcı dizgelerin işleyiş biçimi anlatıldıktan sonra bunların uygulanmış örnekleri de tanıtılıyor. Yeryüzünün çeşitli yerlerinden olduğu kadar Türkiye'den de kimi örnekleri içeren bu bölümler hem o yapdarla ilgili aynntılı bilgi veriyorlar, hem de kitaba bir renk katıyorlar. ÇaLşmanın en sonundaki ek bölümünde ise yeryüzünün en yüksek 1 (X) yapısı karşılaştırılmalı bir tablo biçiminde verilmiş. Böylece bu konuya ilgi duyan biri bir zamanlar dünyanın en yüksek yapısı olan New York'taki Empire State Bııilding'in 381 m yükseklikte olduğunu, 102 katının bulundıığunu ve 1951 'de yapıldığını öğrenebiliyor. Türkiye'nin en yüksek yapısı ise Mersin'deki Mersin Ticaret ve lş Merke • CUMHURİYET KİTAP SAYI 587 Çok katlı yapılar Kitnlik arayısı Cevik'in söylediklerinde bir gerçek payı yok değil. Bugün içinde yaşamak zorunda kaldigimız yapay tiziksel çevrelerin kim.se yi mııtlu etmediği ortada. Ama bu topluınsal bir soruıı, kimlik bunalımı her alanda yaşanıyor, bu yalnız mimarlığın sorunu değil. Yapısal çevre bir toplumun kimliğini en iyi biçimde yansıtan aynalardan yalnızca biri. Kaynakları sınırlı, düşünsel boyutu sığ ülkelerde, çoğu çevre ürünlerine bakıp, bu nu yapı sanatının bir kimlik arayışı sorunu gibi göstemıek yanıltıcı olabilir. Gene dc yazarın bclirttiği gibi, bugünkü yapısallaşmış ortam gelistirilebiİecck pek çok gizilgüç içeriyor, kimlik oluşturmak için ne uzaklara ne de eskilere gitmeye gerek var. Biliyoruz ki, olumlıı yapay fiziksel çevreler toplumları olumlu yönde etkiliyorlar. iyi, doğru, güzel örneklerin sayısı ne denli çok olursa insanlar daha mııtlu oluyorlar, daha iyi yaşama koşulları yaratmaya yöneliyorlar. Bu acıdan bakılınca mimarlara oldukça önemli bir görev düşüyor. Yalnızca fizikselekonomik gereksinmeleri karşılayacak yapılar yapmak yetişmiyor, onların niçimsclsimgesel gereksinmelere de karşılık verme leri, bu yönlerden de doyurucu olmalan bekleniyor. Mimarlık yalnızca belli işlcvlcr için bir barınak yaratmak değil, insanlara yaşama sevinci veren,onları mutlu eden, kendileriyle özdeşleştirebilecekleri iç ve dış uzamlar, ya da "ortamlar" yaratmak anlamına da geliyor. Kimlik arayışı burada devreye giriyor. Sorgulayıcı, yorumlayıcı, kısacası bilinçli mimarlık yakJaşımlan bu konuda önemli katkıda bulunabuirler, Ayla Cevik'in kitabı ilginç gözlem, çözümleme ve değerlendirmeleriyle yalnızca iki çağdaş miman tanıtmakla kalmıyor, günümüz Tiirk mimarlığına ilişkin kimi sorunları da ortaya koyuyor. Bunu da anlaşılmaz bir uğraş jargonu kullanarak değil, herkes tarafından anlaşılabilecek duru ve rahat bir Türkçe ile yapıyor. Bu nedenle günümüz yapı sanatının sorunlanyla ilgilenen herkes tarafından okunup anlaşılabilecek bir çalışma hazırlamış. Onun yayınlanmasını sağlavan Mimarlar Odası lzmir Şubesi çağdaş Türk mimarlık yazınına önemli bir yapıt ka tyl yaşam kosuKan zandırmış. Tarutmak istediğim ikinci kitap kimi özelliklerıyle bırınciye benziyor. Onun yazarı da öğretim üyesi olan bir kadın mimar. Prof. Dr. Şengül Oymen Giir Karadeniz Teknik Ünıversilesi Mimarlık Bölümü'nde çalışıyor. Kadın mimarlar yapay çevre sorunlanna karşı daha dııyarlı oluyorlar, yeryüzünün hemen her yerinde olduğu gibi, Türkiye'de de gi<lerek daha çok eleştiri ve çözüm önerileriyle kendilerinden söz cttiriyorlar. Kendi başma bu bile olumlu bir gelişme. Birinci çalışma evrensel konulardan yerel sorunlara gelen bir yol izlcrken ikincisi yerel konulardan yola çıkarak evrensel bir sorunun daha iyi anlaşılmasına çalışıyor. Birincinin genel yaklaşımtna karşı özel bir işlevden yola çıkıyor. Şengül Öym.çn Gür'ün kitabınm adı Doğu Karadeniz Orneğinde Konut Kültürü. O da titizlikle araştırılmış, özenle hazırlanmış bir çalışma. O da anlatımını görsel gereçlcrle destekliyor. Bu çalışma özel bir mimarlık işlevini yerel örneklerine dayanarak irdelemesine karşm sorunun evrensel ve iilke düzeyindeki boytıtunu da göz ardı etmiyor. Kitapta yer alan bölümlerin başlıkları da bu kurguyu yansıtıyor. Önsözünii ve yapıtın amacını açıklayan böliimünü "Konut ara^tırmalarımn i'memı", "Konut ara^tırrnalarında izlencn yakhışımhır ve kullamlan teknıkler" adlı bölümler izliyor. Ondan sonra da "Konut bıammın kultürel ve psikososyal belirleyicileri" adlı bölüm geliyor. Çeşitli alt bölümlerden oluşan bu bölümü "Türkiye'de Konut Sorunu" adlı bölüm izliyor. Bu bölümiin içinde de Doğu Karadeniz bölgesine özgü sorunları irdeleyen alt bölümler var. Yapıtın son bölümünü de "Doğu Karadeniz bölgesı için b'nerilen nitelıklı konut dizgelerı" adlı bölüm olıışturuyor. "Snn m'z"ünden sonra da ckler, kaynaklar ve dizin geliyor. Şengül Öymen Gür'ün çalışması gerek kendisinin yiirüttüğü, gerekse başkalarının aptığı çeşitli arastırmalara dayanıyor. Baş:a başka scçeneklerini sunduğu önerileriyle, gencllikle mimarların dışında kalan kesimlercc derme çatma bir biçimde üretilen önemli bir yapı türünde, yani konutlarda Yenel örnekler l
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear