25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

O K U R L A R A Server Tanilli, Değişimin Diyalektiğj ve Marksizm'adlı yeni kitabında, "1989'da Berlin Duvarının yıkıltşı, arkasından da Avrupa'da komiinist re~ jiinlerin çöküşü ile küpitalizmin küreselleşme sine buktp, kirni aceleci kalemler, tarihirı sonıınu geldiüini ilan etmişlerdi. dedikten sonra küreselleşmetıin bir pammımasım çiziyor. Olıışan yeni dummda Marx'ın hayalinin yeniden urtalarda dolaşmaya basladıgını ve gözlerin yeniden Marksizme çevrildig'ini sÖyliiynr, bunun nedenlerini sıraltyor. Sırala manıiı ardından da soruyor: Marksiznı de hangi Marksizm? Evet "Manc'ı yeniden okutnak zorunlu ama hangi gözlüklerle?" sorusunu da kitabımn ana ekseni olarak sürdürmeyi ihmal et~ nıiyor. Şunlan da ekliyor elbette; Kitabımız, yeni liheralizmin liirküleri çığırarılarm hançerelerinde ister isternez bir tıkantklıg'a yol açabileceği gibi, Marksizm söz konusu olduğuuda eski fikri alışkanlıklanm sürdürenleri de rahatsiz edebilir, en azından bir burukluk yaratabilir on~ hırda. Ancak sosyaliztn adına konusan çesitli fikir akunhm içinde, lanetlemenin dıslayıp horlamanın revaçta olduğu bir dönemin fazia uzdpnda ohnasak. da, aşudı o yıllar, Şimdi kaygtnnz çoğulauuk, dcmokrasi ve Özgürlük olmah; insanları kendi iç dünyalarmda da tartışmaya gÖtürmeli. herkesin serhestçe Orhan Kemal'i hatırlamak ürhan Kemal Müzesi, 12 Ekim 2001'de Cihangir'de uçıldı. Müzeye girince Orhan Kemal'in 30 Mart 1970'te yazdıklarını okııyonız: "Eşe dosta selam. Inandıgım do^ruların adamı oldum, böyle yaşadun, karınca kararınca bu dogruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım, kıırsağıma hakkım olmayan bir tek kurujj dahi girmcmiştir." ürhan Kemal'in yukardaki satırları Orhan Kemal'i tanıtmaya yetiyor. Orhan Kemal'in oğulları "hayırlı evlat"ın ne demek olduğunu dosta düşmana gösterdiler. *** Orhan Kemal'le Ügili anılarımdan sadece birini yazacağım. Deniz, ortaokuldaydı. Birgün Memet Fuat'ın de yayınevi'ni, Lütli Eri^i'nin kitabevini görmek istediğini söyledi. Once Memet Fuat'ın yayınevine gittik. Sonra Lütfi Eriş (,i'nin kitabevine. Lütfi, çocuklarla konuşmaktan hoşlanan biriydi; Deniz'le sohbete başladı. Bir süre sonra Orhan Kcmal geldi. Deniz, bir süredir hep Orhan Kemal'in ki taplarını okuyordu. Orhan, "Neler okuyorsun?" diye sorunca ogünlerdeokuduğu kitapları söyledi; kitapların çoğu, Orhan'ın kitaplarıydı. Orhan'ın ne kadar keyiflendiğini söylemeye geıek yok. Bir ara ortalıktan kayholdu, sonra elindebir kitaplaçıkageldi: Deniz'cbirkitabınıgetirmişti. Deniz, sevinçten u<,Liyurdu. ()rlıan, "Büyüyüncesen de baban gibi beni eleştirme" diyerek şakalaştı. Yaşar Kemal, olııp biteni duyıınca yazdığı her romanı Deniz'e imzalamaya başladı... Bendeki bütiin Orhan Kemal'leri alıp götürmüştü Deniz, o kitaplar ne oldu, bilmiyorum. Orhan Kemal eskiden olduğu gibi çok mu satıyor, bilmiyorum, ama Türk romanında ıınutulmaz bir yeri olduğunu söyleyebilirim. F.mekçi halkı en iyi tanıyanlardan (Çiinkü onlarlabirlikteya.'jamıştı.) biridirOrhan Kemal, Bereketli Topraklar Üzcrinde (1954) adlı unııtulmaz romanında bir ayağı köyde, bir ayağı şchirde, köyltiişçileri anlatır; Or han Kemal, onları anlatabilmek iç,in, onların çalışabilecekleri işleri seçmiştiı; bu işler, bir eğıtim, bir çıraklık gerektirmeyen işlerdir. Çünkıi bir sanayi ülkesi olmak, heniız bir uzak hayaldir. Köyün besleyemediği, topragın şehre, yani işe ve ekmeğe ittiği köylüler, en ağır iş şanlannda çalışmaya, verilecek herhangi ücreii kabul etmeye, ahırlardayatmaya razıdırlar: Yeter ki i^.bulsunlar! Bereketli Topraklar Üzerinde'de, Orhan Kemal, çok onemli bir toplumsal gerçeği gözler önüne serer: Romanda anlatılan köylü işçiler henüz sömürü bilincinden çok uzaktırlar. Bütiin özlemleri "bir tahta araba, pazarda sebze, mevve " alıp satmaktır. Ya da "Hatız Ali'nin dükkânı gibi bir dükkân..." Bunları çok iyi bilen Orhan Kemal, toplumsal gerçekliğe, biraz da onların görebildigi, anlayabildiği öl^üde yaklaşmaktadır. Orhan Kemal, insanlara hep umutla, hep iyimserliklebakar. Türk romanınckbir "Orhan Kemal baküji" vardır: O, her insanda, her sjeye rağmen aydınlık bir yan, teıııiz, in~ sanî bir yan bulunabileceğine inanır. Bıınu eserlerinde gösterirken, anlattığı toplumsal, ekonomik koşııllara kimi zaman hoşverdiği SAYI 6 1 0 dan, esnaftan, zanaatkârdan, küçük tarını üretıcilerınden pek söz edilmez. (^rhan Kemal'in konusunu bilinçli olarak scçtıği, zanaatkârlığın çıkmazını. zanaatkâr lığın kaçınılmaz sonunıın fabıiku işçiliği ol dıığunu anlatmak istediğı pek açık. Bunu ya parkcıı elinden geldiğince şematizme düşmemeye çalışıyor; yakından tanıdığı küçük insanları, onların zayıf, güçsüz vanlarını da, iyi yanlarını da ayrıntılarıyla anlarmaya çalı ijiyor; mahalle kadınlarını, onların dcdikodıı merakını, bu küçük insanların değeı yargılarını, geçim zorluklan karşısında ister iste mez bu değer yargüarını bir yana bırakmak zorunda kalmalarını gosteriyor. Edebiyatımızda işçilerden söz açan bir yazarın yetişmesi de rastlantıların sonucudur. Fabrikalarda çalışmamış olsaydı Orhan Ke mal işçilerden söz açan hikâyelerini, romanlarını yazabilir miydi? Orhan Kemal, işçileri, romanlarmdan çok, Grev gibi, Uyku gibi hikâyelerinde başarıy la anlatmıştır. Ne var ki Orhan Kemal'in an lattığı işçiler, Türkiye'de sanayileşme sürecinin başlangıç yıllarının isjçileriydi. Bunun için Orhan Kemaİ'de daha iyi bir dünya için uğ raij veren işçiden çok ezilen, sömürülen ışçi vardır. Bunun için Orhan Kemal Murtaza gibi bir başyapıtı yazabilir ama aynı güçle dev rimci bir işçiyi yazamaz; Orhan Kemal'in ya şadığı dönemin koşullarını düşünerek bu durumu olağan saymak gerek. Orhan Kemal'in Teber Çclik'in Karısı adlı bir hikâyesi vardır, 1940'larda Gün dergisinde yayımlanmıştı, sonradan kitaplarına girdi mi, girmedi mi anımsamıyorum, çün kü o hikâyeyi yeniden okumak istediğim zaman Orhan'ın kitapları yoktu artık kitaplığımda. Orhan Kemal'in en sevdiğim hikâve lerinden biridir Teber Çelik'in Karrsı: Ka dın, bir başka sıylayatarken, "Kocam ola cakoherif be ni orospularla aldatıyor, parasını orospulara yediri yor!" diye öf keleniyordu! Orhan Kemal'in Uyku adlı hikâyesi de unutulmaz hikâyelerindendiı. (Naci, Uykunun fil minıçekmişti. Başarılı bir filmdi.) •ft V, * f elişmesi için bir şari da udegitmi?" ölumlu tarttşınalar ve bol kitaph günler!... bile olur. Oysa Bereketli Topraklar Üzerinde'de, severek, kahrolarak baktığı belli olan insanları, hoşgorüyle ama olduğu gibi gösterir. Onların birbirlerine güvensizliklerini, yalancılıklaıını, birbirlerini gammazlamalarını, gösrerişçiliklerinı, palavra atışlurını, ilkel egoizmlerini hiitiın çıplaklığıyla gösterir. Kürt Zeynel'in söylediği "Onların sekseninden bir mezelik yürek çıkmaz" sözü bu gerçekçi bakiijin bir özeti gibidir. Ama o insanlar, içinde yaşadıkları koşullarda başka türlü de davranamazlardı. Orhan Kemal, bunu büyük bir ustalıkla gösterir. Tiksinerek, öfkeyle bakmaz onlara, anlayarak bakar. Neden ortada dır: Ifliihsızın Yusuf, "Hepimizın de bir ek mek derdi mesela. Oyle değil mi?" deyince arkadaşı Köse Hasan, "Ne diyorsun Yusuf? Gözü çıksın. Yurdumuzu, yuvamızı ne diye teptik?" der. .. "Bir ekmek derdi": Bereketli Topraklar Üzerinde, bunıın romanıdır. *** Orhan Kemal'in Eskici ve Oğulları (1962) adlı romanı, zanaatkârlığın yok olup bitişini anlatıyor. Üzerinde pek durulmayan bir konııdıır, bu. Roman, Topal'ın da madının şu ilginç sözleriyle bitiyor; " V ab rikadan geliyorum, ben de, Zeynep de yarın işe basjlayacağız." Orhan Kemal'in bildirisiaçık vekesin:Zanaatkârlık ö 1 m ü ş t ü r; geçim kapısı artık fabrikadır. Eskici ve konusu bakımından ilginç bir roman. Romanlarımızda "küçük burj u va" denincehep aydın kesimi ele alınır; küçük deolsa bir mal sahibi olan, iicret için çalışmayan, kendi üretim aletlerine sahip olan küçük burjuvalarOğulları, TURHAN CÜNAY KITAP Imtiyaz sahlbl: çağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basın ve Yayın A.ş. Adına Berin Nadi Yayın Danışmani: • Turhan Günay Sorumlu Müdür Fikret llkiz cörsel Yönetmen: Dilek llkoruro Baski: MEOYA Ofset Yayıncılık A.S : Idare Merkezi: Türkocağı Cad No: 3941 Cağaloğlu. 34 334 istanbul Tel: (212) 512 05 05 0 Rekiarri: Publl Medla CUMHURİYET KİTAP Orhan Ke mal'in rom.ın larını oku muşsunuzdur, ama hikfıyele rinin pek sö/ii edilmez. Oysa neh's hikâyeleri vardır Orhan'ın. Birkaç ytl önce Yaşar Kemal'le bir likte "Orhan K e m a 1' d e n Seçme Hikâ yelcr" başlıklı bir kitap hazırlamaya karar vermiştik, ama Yaşar Kemal romanını bir türlü biti remiyor, ben de tek başına bu işe girişmek istemiyo rum. • Orhan Kemal. Edeblyatımızın unutulmazları arasında. SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear