22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

'Çiçeğim aşk açmış ne güzel' Betül Tarıman, "Kardan Harfler" ile kendi şiirini yazma yörüngesine girmiştir. Yalnızca iyi şiirlerle yetinmeyeceği, bu iyi şiirlerin bir meseleyi deşmede buluşacağı günler yakındır. ABDÜLKADİR BUDAK Bu sevincini ikinci kitabı olan "Üzgündü Kırlar" (1996) ile paradoksal bir biçimde yansıttı; son olarak da geçen ay çıkan "Kardan Harfler"le. Bu üç kitabın ortak yani var mıydı peki? Aynı şairin elinden çıktığı nereden belliydi? Gittikçe derinleşen yalın söyleyişi en başta. Eviçlerinin halleıi, mevsim imgelemleri, göç duygulanımları, ille de çocukluğundan "kesitler"; özellikle başlarda çok farklı biçim denemeleri. tlk göze çarpanlar bunlar. Betül Tarıman'ın özel adlara tutkunluğu var bir de. Şiiri hayattan, bu dünyada ve şairin imgeleminde yer etmiş kimi insanların küçük maceralarından çıkanyordu. Bir şiirlik mesarede ya da süre içinde tanışıyorduk bu şiir kahramanlarıyla. Kimlerdi Betül Tarıman. 2000 Arıburnu Slir Ozel Odülünü aldı. bunlar? "Biraz bedevi biraz içli" biri olan, "ömrü geçmiş Şam zası çekildiğinde bile kime ait olduğunu pazarlarında" denilen Mustabey'di örbelli eden şey. O şairin özel sözcükleri bineğin. "Birharfin yıpranmış sesiyle" hale vardır, değil kı şiiri. "Sürekli bir aratırlanan Vedia Teyze ya da. "Eflatun bir yış içinde görünen ' bir şair için, örneğin avlunun lurılganlığmda" şiire düşen Fitbu yazının konusu olan Betül Tarıman nat Hanım var bir de. Bunlar ikinci kiiçin, daha doğrusu onun yazdıkları için tabındandı. "Kardan Harfler" neredey"şiiri" nitelemesi rahatlıkia kullanılabise bir özel adlar galerisi sanki. Renkli, lir mi? Bana kalırsa, henüz erken. Bu son şenlikli, bir o kadar da hüzünlü bir özel kitabında, eni konu bir bakış ve söyleyiş adlar galerisi. Adı anılmasa da "çocukortaklığı yakalamış olmasına karşın, heluğu uzun, aşkı kısa" bir amcayla başlınüz erken. Şu çok açık ama: Betül Tarıyorkitap. "Evin kanatsız kuşu olan" amman, "Kardan Harfler" ile kendi şiirini cayla. Ve sürüyor adlar çerçevesindeki yazma yörüngesine girmiştir. Yalnızca iyi "kişiye özel" şiirler. Ferit Bey, Tevfik şiirlerle yetinmeyeceği, bu iyi şiirlerin bir Bey, Adile Teyze, Akile Hanım kimi şimeseleyi deşmede buluşacağı günler yairlerin öznesi gibi dururlar. "Seçil'de aşk kındır. "Bir kaygıyı merkez edineceği" vardır" ve "An aşkların mektebidir" ona zamanlar yani. Güzel şiirden aynı zagöre. "Aşk manzaralı bir evde sevilen" manda "özel şiire", oradan da eskilerin Nihal'in şiiri yazılmasa olur muydu hiç? deyişiyle "nevi sahsına münhasır"a geçDikran Amca'ya, Sacide'ye ithaf edilen mek durumundadır. Arayışını sürdüşiirler de göz önüne alınırsa Betül Tarıren, ama bunu yaparken de, ilk kitabıyman'ın bir özelliği netleşmiş olur: Özel la son kitabı arasında paralellikler kuruadlar kullanmaktan korkmuyor. Şiiri inlabilmesini önemseyen bir şair Betül Tadirgemekten yani. rıman. Bu önemli. Şairin parçalar halinde görünmesine karşın, bir bütünü imlediğinin farkında. İmge alanları değişBunu niçin yapıyor Betül se de, söyleyişte (biçimde) farklılıklara Tanman? gidilse de, bir tutum, bir duruş tutarlılığını yakalama çabası lehine bir durum. Neyi, nasıl yazarsa "hep kendi olmak", Belki de şunun için: Şiiri hayatın estebütün iyi sairlerin ortak özelliğidir. Butiksel bir tanığı gibi gördüğünden. Bir nun aynmında. Başından beri kendine dil işi, zihinsel tasarım işi olarak görmeözgü denilebilecek çocuksu bir sevincin sinin yanında, "insan yüzünün tarihinizleri gibi duran şiirlerini, büyük bir alden bir cümle" düşürmek istediğinden. çakgönüllülükle "kardan harfler" ile Kavramsal olmaktan çok bügisel gibi yazmayı sürdürüyor. Güneşi, onun sıdurur onun şiirleri; hayatın ince bir tucaklığını isteyen kardan harflerle. îlk şitanakçısıdır sanki. Bazen ilgisiz gibi duirini Kıyı dergisinde "Son Eylül" adıyla ran dizeler toplamından çıkarır şiiri; bayayımlayan Betül Tarıman, daha sonra zen de uzun bir cümleyi bölmüş gibi yaDamar, Yeni Biçem, Çağdaş Türk Dili, parak. Şiirde bütünü, aallardan çok gövEdebiyat ve Eleştiri, Bançe, Şiir Odası deyi yakalamak isteğine karşın, savrukgibi dergilerde göründü. Son zamanlarluğundan tam olaralc kurtulabilmiş deda daha çok da Varlık dergisinde yayımğildir. Bunu, şairini göstermekle yükümlıyor şiirlerini ve "Cumhuriyet Kitap"ta lü olduğu bir ya da birkaç temada yotanıtım yazılanna imza atıyor. Ve üçünğunlaşarak, kendine bir izlek haritası çicü kitabına ulaşmış oluyor. On yıllık sezerek başaracaktır. Bir varoluşsal değer rüvenin ikinci yarısına sığdırılmış üç kiifade eden yeri, sorunsalı keşfettiğinde, tap. Çalışkan bir şairle karşı karşıyayız. ortak söyleyişlerden daha bir arınacak, daha kendisi olabilecektir. Temel izleklerinden biri gibi duracak olan anne, baHayatta karşıuğı olan bir şiir ba, abla, amca vb. yakın akrabalıklann geçmişte kalan kokuları, anıları naif deDaha ilk kitabı "Ay Soloları" (1995) nilebilecek bir söylemle, çocuksu bir duadını taşıyordu Betül Tanman'ın ve "kayarlılıkla verilir. Anne, iki şiir geçikse lemle tanışmanın sevinciyle / sanldım şiüçüncüde bir daha çıkar ortaya. Öteki ir ormanına" dizelerine rastlanıyordu. Betül Tarıman dan yeni şiirler: Kardan Harfler akrabalar, tanıdıklar daha sonra. Şairin hayatına girmiş kim varsa. Bu anlamda belli bir bütünselliği vardır kitabın. Ve aşk! Hemen ner yerde, bir ya da birkaç dizeyle de olsa hemen her şiirde. Gerek özelde ve gerekse genel anlamda sokulduğu insanların asıl öznesi aşktır. Bir kitap "çocukluğu uzun aşkı kısa" dizesiyle başlarsa, arkası beklenir bunun. Kitabın ağırhklı temalarından biri olup çıkar. "seni tırnak içine aldım / söküldüm en eski yerimden" dizelerinin ekseninde gelişen, şiiri yazılan bir aşktır bu. "çiçeğim aşk açmış ne güzel" dedirtir ona. ŞIIHerlntriçlminelllşkln birkaç saptama Şiirlerinin biçimsel yanına ilişkin şunlar söylenebilir (mi?). I lep küçük harfle başlayan dizeleri; daha çok iç sesten, denilebilirse uzak seslerden yanadır. Şiir için gerekli olan müziğin başa kakılmaaığını görürsünüz onda. Günümüzün genel hastalığı olan yerli yersiz dize kırmalardan sakınır çoğu kez. Sözcük oytınlanndan medet umduğu zamanlar yok gibidir. Daha da önemfisi temiz bir Türkçeyle, yalınlıktaki derinliği aramaya çıkmıştır. Derin sanılsın diye suyu bulandıranların korosuna katılmaz. Bazen şunu da yapar ama: Akıcı bir dille, dizejaşlıklı şiirde olduğu gibi. çimin içine yerleşen değil de, biçimini arayan içeriğin hesabını yapar gibidir; ki bu da onun tutumuna artı puan verir. Bazen tek bir bölümden, bazen dörtlüklerden, bazen de iki dizelik öbeklerden oluşan şiirler yazar. Kendini sıkmaz pek, disiplini bu dağınıklık içinde oluşturuyor gibidir. Üç şairden üçüncüsü... Nedendir bilinmez; Çiğdem Sezer (1960),ZeynepUzunbay (1961) ve Betül Tarıman (1962) arasında kimi ortak özellikler, bir kan bağı varmış gibi gelir bana. Şiirlerinde benzerlikler olmamasına karşın, biri bana hep ötekini ya da öteküeri hatırlatır. Hem sonra, "nedendir bilinmez" dediğime bakmayın siz, bunun üstünde düşündüm ve kendimce önemli sayılabilecek bulgulara ulaştım. Kuşakdaşlığın, daha doğru bir deyişle hemen hemen aynı dönemde şiire başlayışın önemli bir payı olmalı böyle düşünmemde. Adlarını 199O'lı yıllarda duyuran bu şairlerin ortak özelliklerinden biri, "kadın" oluşlarıydı. Meslekten bir ortaklığı da (öğretmenlik) saymalı mı, bilemiyorum. îlk kitaplarını yakın denilecek bir zaman diliminde çıkarmış olmalan, önlerindeki büyük şiir kalıtına modern bir içerik ve söylemle eklemlenme çabalarını ciddi biçimde sürdürüyor oluşları, bu üc şairin ortak özelliklerinden ikincisiydi. Birbirlerini hatırlatma konusunda üçünçü bir ortak yanları varsa, o da şuydu. Üçü de "Ornon Murat Arıburnu Şiir Ödülü"nü kazanmakla kalmamış, son kitaplannı Hera Yayıncüık'tan çıkartmışlardı. Çiğdem Sezer, daha düne kadar Adapazarı'ndaydı. Zeynep Uzunbay lzmir'de, Betül Tarıman ise çoktandır Kastamonu'da yaşıyor. Coğrafi anlamda bir sacavağı, beri yandan. Merkezin dışında olmalarına karşın şiirdeki varoluş mücadelesini eni konu kazanmayı başarmış üç isim. Sevindirici bir durumdur bu. Kimi yoksunluklardan da iyi şiir çıkabileceğinin üç önemli göstergesi. Yazdıklarında yer yer başka şairlerin serin gölgesi, başka şiirlerin kokusu görülüyor ve duyuluyor olmasına karşın, her üç şair de, kendi şiirini yazma yolunu bulmuş olmanın sevincini yaşıyor olsa gerek Bir şiiri kac dize, bir kitabı kaç lyl şiir kurtarır? Cemal Süreya, "bir kitapta üçbeş iyi şiir varsa o kitap iyi bir kitaptır" der, ya da buna benzer bir şey söyler. Bu ölçüye başvurursak, Betül Tarıman'ın "Kardan Harfler"ini "iyi kitap" konumuna getiren şiirler hangileridir diye sormak gerekir. Bana göre, "Evin Küçük Oğluydu Amcam", "Sokaksız Ve", "Ferit Bey", "Akile Hanım Sokağı", "Dördüncü Zaman Sırlan", "Hayat Bilgisi" biraz daha öne çıkan şiirler. Ötekiler mi? Hiçbiri ortalamanın altında değil. Çok az sayıda da olsa, kimi dizelerin başkalarına ait dizeleri hatırlattığı söylenebilir; bir de, Haydar Ergülen şiirini sevdiği. O kadar... 'Bende kalan dlzeterine gellnca: "kolay değil eşikte balkon olmak" "uzun çığlıklar denedim kısa aşklara" "dağa bakan sokak / ne annemdi ne kendim" "benim çıraklığım balkonsuzluktan" "kardan öpüşlerin yoğunluğudur kış" "bahçeyi suyıa eğitirdi ablam" "anne eylülse bançe susulur" "her evin tarihi aşktan eskidir" "yırtılmış sokaktan dönen sesiniz" "iyi kumaştan biçilmiş söz / kalbinize iyi gelir" "öznesi acı olan geceydi babam" Son olarak da şu dörtlük: "zamana uzadım / gül saatiymiş rüya / annesizmiş güller / çocuk bançefer susunca". Kardan Harfler / Betül Tarıman / Hera Yayıncılık / 64 s. SAYFA 7 "Şlrt" mlr "şBrtari" ml? Betül Tanman'ın üçüncü kitabı olan "Kardan Harfler"e (*) gelmeden, kitap tanıtmalarındaki bir yanlış kullanıma ve bundaki ısrara değinmek istiyorum. Bilmem hangi şairin "şiiri" meselesine. Eskiden bir paye yerine geçen bu niteleme ayağa düştü nerdeyse. Henüz kendi sesini bulamamrş, imge sistemini oturtmamış, kendine özgü bir bakış, duruş ve söyleyiş biçimi edinememiş olan şairler için şiiri" yerine "şiirleri" demek daha doğru olacak gibi geliyor bana. Eğer bu zor olan nitelemeyi önümüze gelenin yazdıklanna yakıstıracak olursak, örneğin bir "Behçet Necatigil şiiri"ne, bir 'Ece Ayhan şiiri"ne ya da bir "Hilmi Yavuz şiiri"ne haksızliK etmiş oluruz. Bakıştaki, söyleyişteki büyük tutarlılık, bir uzun ısrar ve bunun sonucu olarak da edinilen biçemdir, bir şiirin altından imCUMHURİYET KİTAP SAYI 5 6 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear