25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

M A V I S Z 0 0 0 • Fethi Naci, bu haftaki 'Eleştiri Günlüğü'nde çeşitli konular arasında dolaşıyor. 3.sayfada • Ayşegül Altınay, Leyla Neyzi'nin Istanbul'unabakıyor. 8.sayfada • Rıfat Şahiner, Neil Postman'ın kitabnıdeğertendiriyor. 10. sayfada • Barias özankça'dan, Thomas Mann Biyografisi çağnşımlan 12. sayfada Mahmut Alptekin Mahmut Alptekin sessiz sakin akar durur yatağında. pek şikâyetçi değildir durumundan, ama: "Eleştirmenlerce, yazarlarca yeterince anlaşılıp değerlendirilmediğim kanısındayım. Yapıtlarım ortada... Bana göre olmam gereken yerde değilim" de der ara sıra. Alptekin'i tanıtmaya çalıştık sizlere. HİKMET ALTINKAYNAK ahmut Alptekin'le MEF'in kültürsanat yarışmaları seçici kurulundayken tanıştığımı anımsıyorum. Sonra karşılıklı imzalanan kitap alışverişleriyle bu tanışıklığı sürdürürken, benim TRT'de kimi kültür/sanat programlarına danışmanlığım, onunla da Milliyet Yayınları Yöneticiliği yaptığım sırada editöryazar dostluğu girdi araya ve arada bir rakı masasında, arada bir Gazeteciler Cemiyeti törenlerinde sohbet olanağı bulabildik. Çünkü büyük kentlerde alabildiğine bir çalışma temposu, hiçbir şeye zaman bırakmıyor ve yıllar sanki su gibi akıp gidiyor! Yıllar nasıl da hızlı geçıyor değıl mı? Bodrum'a yerleseliya da gidip gelelt bert, öyküşıir üretimı nasıl gıdtyor? Yılların hızla geçip gitmesi bir sonbahar ya da kış hüznü gibi ürküntü veriyor insana. Şiiröykü üretimi fena değil. Kent hayatına göre okumakyazmak için daha bol zaman buluyor insan. Kentin gürültü kirliliği ve öteki kirliliklerden uzak oluyorsunuz. Orada denizin, doğanın sunduğu dinginlik beyni de etkiliyor sanırım. Daha aydmlık düşünme olanağı buluyor insan. Bu nedenlerle olsa gerek öykü/şiir üretimi için iyi denebilir. Yaytmlanan, yayıma hazır olanlar neler? Şiir, öykü, roman, inceleme türünde toplam 11 kitabım var: Sonbahar Durağı, Set Kitabevi, 1969, şiir. • Atatürk'e Şiirler, Set Kitabevi, 1969 Cumhuriyete Kan Verenler, Gazilerin anılan, D.Bayladı, N.Ekici ve Hür Yayın. Bir Öykü Ustası Sait Faik, Dilek Yayınevi, 1976, inceleme, (1984'e eklemeli ikinci baskısı yapıldı). Sait Faik, Toker Yayınevi, 1977, inceleme Bağımsızlık Bekçisi, yeni eklerle Atatürk'e Şiirler'in ikinci baskısı, 1979, Halk Sigorta Kültür Yayınlan. Nesini Söyleyim, Halk şiiri incelemesi, Derman Bayladı ile, 1982, Varlık Yayınları. Yakın ve Uzak Komşuluğun Şürleri, 1987, Yaprak Yayınları. Tünel Çıkmazı, Öyküler, 1990, Milliyet Yayınlan. Yorgun Atlısı Akşamın, Şiir, 1989, Cem Yayınevi. Aşksız Kimliksiz, Roman, 1990, Cem Yayınevi. Aynca Cumhuriyet, Akşam (Eski Akşam), Dünya, Politika gazetelerinde yazı ve dizi röportajlar yayımla Sıradan insanların hikâyecisi KITAIP Cumhuriyet Z E K M dım. Yayıma hazır olanlar: Bir şiir, bir de öykü kitabı. Aynca röportajlanmın kitaplaşması... Önce stir konusahm . Her sey sitrle mi başlamıstt? Çoğu yazarımız genellikle şiirle başlamıştır edebiyat uğraşına. Bende şiirle övkü koşuttur. Şimdiye dek şiirin pek çolc tanımı yapılmıştır. Ne var ki bunların çoğu 'şiir i nitelemeye yetmez. Homeros'un diliyle şiir 'kanatlı söz'dür. Şiirin diü düzyazıdan farklıdır. 'Dil içinde ayn bir dil'dir. Onyedinci yüzydda yaşamış Çin Yazan Chang Chao'ya göre, 'düzyazı şiirin yerini tutmaz'. Kimi zaman eski şiir, yeni şiir sözlerini duyarız. Doğru bir niteleme değildir bu. Orhan Veli'ye göre, 'şiirin eskisi yenisi olmaz, güzeli cirkini olur'. öyküde romanda 'orta halli' ya da 'iyi' iaare eder de.. bu durum şiirYani 'orta' ya da 'iyiye yakın'a şiirin tahammülü yoktur. "Şiirden anlamak Mehmet Akif'in şairi olmadığını anlamakla başlar" diyen Nurullah Ataç ın bu görüşüne katılmamak olası mı? Bu niteleme Mehmet Akif'i küçültmez; o, iyi, toplumcu bir manzumecidir. Şiirin amacı bilgi vermek değildir. Duygu, heyecan, lirizm aktarmaktır. Her şiirde anlam aramak koşulu yoktur. Picasso'nun bir sözü bunu iyi vurguluyor: "Herkes sanatı anlamaya uğraşıyor. Acaba ne diye başka şey de olası değüdır. Şiir ya iyidir, çok iyidir ya da kötüdür. leri, bir kuşun ötüşünü, geceyi ne diye :>evdığımızı, çıçeklerin neden güzel olduğunu anlamak istemezler? Iş bir sanat yapıtına gelince ille de anlamak istiyorlar? Neden?" Her güzel şiir kolay yazılmamıstır. O şiirin arkasında nice uğraşlar vardır. Şairin ağzından kâğıda kolayca dökülüyor gibi olsa bile, aylar, hattâ yıllarca iç hazırlığı, beyin çalışması yoğundur. Şiir yazmanın belli bir kuralı yok. "Kurallar şiirden çıkar, ne kadar güzel şiir varsa, o kadar da kural vardır" diyor G.Bruno. Şiir gereksiz şeylerden, fazlalıklardan annmış olmalıdır. Bu da ancak acımadan çıkartıp atmakla gerçekleşebilir. Şiir yazıldıktan sonra bir süre beklemek uygun olur. Değişik zaman dilimlerinde olabildiğince şiire yabancılaşarak okumak ve irdelemek gerekir. Bunu Salâh Birsel çok iyi anktrnış Günlük'ünde: "Herhangi bir şiiri yazdıktan sonra bakın, birçok gereksiz şeyler bulursunuz. Her işin hiç değilse onda dokuzu atılabilir. Atmaktan korkmayın, atın, atın, atın. Şiire ulaşabiliriz." Micnel Castillo şöyle diyor: "Şiir ölmedikçe umudar da yeşermeye devam edecektir. karamsarhğa gerek yok." Şiire bundan iyi övgü mü olur? Her ne kadar 'bir şeyDevamı 4 sayfada. CUMHURİYET KİTAP SAYI S33
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear