Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Timuçin Özyürekli, 1950 yılında Manisa Turgutlu'da doğdu. 9 Eylül Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Işletme Bölümü'nü bitirdi. Çıkış adıyla, dört sayı yayımlanabiîen bir edebiyat dergisi çıkardı. Yeditepe, Yansıma, Çıkış, Yarına Doğru, Doğrultu, Dönemeç, Yeni Sanat, Türkiye Yazıları, Yürüyüş, Sanat Emeği, Bilim ve Sanat, Sanat Edebiyat/81, Gerçek Sanat, Varlık, Adam Sanat, ve Mecene gibi gazete ve dergilerde, şiirlerini ve şiir üzerine yazılarını yayımlaaı. Şu anda Izmir'de yaşıyor. YILMAZ ARSLAN iir, insan hayatında bir ihtiyaçtır. Hava gibi, su gibi, yemek gibi bir ihtiyaç hem de. Günümiiziin kültür, sanat, edebiyat dergilerinde şiirin yeterince okur bulamadığın dan yakınan yazılara sıkça rastlar olduk son zamanlarda. Yalnızca, şiiri kendisine uğraş edinenlerin okuduğu, kafa yorduğu bir iş olarak alımlanmaya başladı da, ondan mı acaba diye düşünüyorum hep. Yoksa hava gibi, su gibi, ekmek gibi bir ihtiyaç olan şiir neden ilgi bulmasın kendisine? Biliyorum ülkenin yaşadığı kaos, politik, ekonomik ve kültürel arenada yaşanan karışıklık, birevlerin ve toplum bütününün içinde bulunduğu olumsuz koşulların rolü var bunda... Ama yine de sormak gerekli: Şiirin okuru bizim ülkemizde neden çok az? Ya diğer ülkelerde durum nasıl?.. Biz şairler yakınma yazıları yazsak da, hâlâ şiirden, okurdan yana umutluyum... Açın Nâzım Hikmet'in düzyazılarını okuyun; şiirini okurla buluştıırmak için ne akla gelmedik, geçmişte ve bugün için ne kabul edilemez önerileri var, DU "yazılar"ında. Burada kullandığım "kabul edilemez" ibaresi, elbetteki dikkat çekmek için kullanıldı... Her gün, her ay, her yıl toplam kaç şiir kitabı yayımlanıyor yine de ülkemizde? Şairden, şiirden ve okurdan umudumuzu kesmemek için, bu verileri mikroskobun altına yatırmak gerekiyor işte. Yazının başlığına bakıp, bu girişle bağlantı kuramayacak olan okurlar için şıınu belirtmeuen geçemeyeceğim: Onca olumsuzluğa rağmen, iyi şiirler ve iyi şairler var ülkemizde. Zaman zaman susanı, sonra ansızın binbir güzellik yaratmış olarak ortaya çıkanıyla, durmadan yazanıyla; çok uzun zaman suskun kalanıyla; yaşam şartlarımn dayatması sonucu hiçbir şey üretmediği günlere, zamanlara ricat edenleriyle yine de edebi bir etkinlik var karşımızda. "Şairler yine çoğunlukla kendilerini anlatıyorlar. Her şiirde, olduğu gibi hayatlarını anlatanlar da az değir diyor, Cemal Süreya, "Folklor Şiire Düşman" adlı kitabının, "Şairin Hayatı Şiire Dahil" adlı bölümünde. Kendini anlatan, bunu yaparken içinde yasadığı toplumu koşullaması sonucu beliren kişiDğini dışlaştırmak isteyen insanlar varoldukça, şiir de yazılacak elbette. .. f Timucin Özyürekli de yaşadıklarını, alımladiKİarını dışlaştıran, hayatın ve yaşananların tanıklığına soyunan bir şair. Nasrettin Hoca'nın o çok bilinen fıkralanndan birinde anlatıldığı gibi: Bu zor yaşam koşullarında; bindiği dalı kesen, ama kesilen dalın yerinde daha gür, gümrah dal filizlerinin boy atacağını sezen ince bir zekâyla bu işi yapan bir şair. Mademki şiir bizim üİKemizde az okunuyor, neden birileri şiir yazıyor? sorusuSAYFA 12 Timuçin Özyürekli nin şiiriya da... bir hayatın peşinde E nun cevabı, işte burada. Bu ince zekâda yatıyor. Verili olanın, dayatılanın dışında düşünüp, hayatı yeniden, daha iyi, daha yaşanılır kılmanın, coşkularını, umudunu kendi dışındaki insanlarla aylaşma isteğinin baskın gelmesinden aynakianıyor bu bilinçli eylem. Bu anlamda Timuçin Özyürekli de, yaşanılabilir bir hayatın peşinden koşuyor ve sözcüklerini kendi maratonuna eşlik ettiriyor. , Hmuçhı Ozyurekli ve şlrlndekl gerçakiik yansımaları: Ş Hayatın insanlara yaşattığı kargaşalık karşımızda dururken, edebiyat dünyasının o çılgın, derbeder, alınganhk, küskünlük, hırs dolu dünyasına pek fazla itibar etmeyen bir şair, Timuçin Özyürekli... Özellikle günümüzde yaşanan her alandaki kişisel ıktidar ve yükselme hırsına hiç kaptırmamış kendini. Bu anlamda, pek fazla medyatikliğe pey vermemiş, ender şairlerden. Şiirimize, 1970'li yılların ortalarında katılmış, o dönemin duyarlılığını şiirleriyle yansıtmış, sonra dergilerde çok az görünse de şiirlerini kitaplaştırmış bir yazın insanı. Veysel Çolak'ın, Cumhuriyet Çerçeve'de, Necati Güngör'ün "Taşrada Edebiyat" konulu soruşturmalarına 1988'de verdiği bir örnekyanıtla: " Yayrmlanmayı bekleyen bir sürü dosyası olan" bir şair. Kendini biriktiren, şiirini sabırla işleyen bir kişilik. Timuçin Özyürekli, 1950 yılında Manisa Turgutlu'da doğdu. 9 Eylül Üniver sitesi Iktisadi ve ldarı Bilimler Fakültesi Işletme Bölümü'nü bitirdi. Çıkış adıyla, dört sayı yayımlanabiîen bir edebiyat dergisi çıkardı. Yeditepe, Yansıma, Çıkış, Yarına Dogru, Doğrultu, Dönemeç, Yeni Sanat, Türkiye Yazıları, Yürüyüş, Sanat Emeği, Bilim ve Sanat, Sanat Edebiyat/81, Gerçek Sanat, Varlık, Adam Sanat, ve Mecene gibi gazete ve dergilerde, şiirlerini ve şiir üzerine yazılarını yayımladı. Şu anda Izmir'de yaşıyor. Şiirlerinde gerçek hayatı antatan Timuçin Özyüreldi, toplumcugerçekçi estetikten hiçbir zaman kopmadı. Yenilenen hayatla sınadı şiirlerini. Yaşamın bilincine taşıdığı duyarlılıkları, kendi bilincinde süzdü, estetik bir yaşantı haline dönüştürdü ve somııt imgelerle dolu şiirlerinde bu yaşam gerçeğini dışlaştırdı. Özgurlükten, iyi bir yaşantıdan, insana çıkarsız ve sevgiyle yaklaşmaktan yana oldu bu şiirlerinae. Önun şiirlerinde süse, gösterişe, abartıya fazla yer vermediğini bilir iyi bir gözlemci olan okurlar. Gerekli olmadıkça kelime oyunlarını kullanmadı. lmgelerini boşluğa savurmadı hiç. Onun şiirindeki her imge, söz dizimi içinde, birbiriyle bağlantı halindeki dizelerinde canlı, karşılığı her an mevcut bir halde yer aldı. 1970'li yıllarda edebiyat dünyamızda sesini duyurup okurla buluşan bir şairolmasına karşın, Ocak 1982 yılında yayımladığı "Şafağın Buğusu" ve Nisan 1983 'te yayımladığı "Merhaba Yaşamak" adlı işir kitaplanndan sonra uzun yıllar şiir kitabı çıkartmadı. 13 yıl gibi uzun bir aradan sonra, Ege Kültür Kitaplığı'nın yayınları arasından "Ufkum Sonsuz" adlı eskiyeni şiirlerini biraraya getirdiği bir şiir kitabı çıkarttı. Bu şiirlerinde, aşağıdaki incelemede de görüleceği gibi, tematik bütünlükten hiç kopmadı. Ne anlattığını, neyi, ne için yazdığını bilen bir şairin, ince, kişilikli, hayatı karşılayan, kendinin göstergesi şiirlerini sergiledi bu eserlerinin bütününde... Yenilikleri izleyen, şiirinde, değişen yaşam koşulldrını yansıtan, ama sözünden taviz vermeyen bir şair edasını korumasını bildi. Şiir adına tutucu bir tavırla, yazılmış, durağan bir şiir değil elbette yazılımından söz ettiğim şeyler. Gelişmeye, değişmeye, dönüşmeye; geliştirme, dönüştürme ve değiştirmeye açık şiirlerdir, sözünü ettiğim şiirler. Temaları aşk olan, umut olan, sevinç olan, bunun yanında yaşamın olumsuzluldarı saydığımız acı, keder, açlık, işkence, yokhiılluk, hüzün, ayrılık, isyan vb. olguları dışında bırakmayan bir duyarlıhğın ürünü şiirlerdi bunlar. Hem kendini yenileyen, hem kendine yenik, hem yola koyıdduğu poetik arenada kendi kendinin galibi şiirler. Kimi uzun bir söz diziminde hayat bulan, kimi kısa çarpıcı dizelerle karşımıza gelen, kimi de konuşma ööelerine yaslandırılmış, biçimini içeriğiyîe örmüş, içeriğini biçimiyle dolduran şiirler, tamamlayan şiirler. Yorumlanmaya açık, kişisel zekâda türlü türlü parıltılarla dile getirilebilecek, herbiri işaretiişeği olabilmiş ürünler... Renk, ses, doku, canlılık gibi hareketlilik özelliklerini içinde banndıran; şairin önsözü olabilmiş, şaire de kılavuzluk edebilecek yaşantı birimleri. "Şafağın Buğusu"nda, insana, "Merhaba Yaşamak" diyebilecek denli cesur, yılgınlığı yedeğinde 'bir atımlık barut' gibi taşıyıp tüketenlere ise 'Ufkumuz Sonsuz' diyebilecek denli hayata inanmışlıöın göstergesi olan canlılık (vitalite) belirtileri. ŞHr kitapları: Şafağın Buğusu" "Gerçek Işığında" adlı eleştırı kıtabında Timuçin Özyürekli'nin şiirini değerlendiren lbrahim Oluklu, onun için şunları yazıyor: "Timuçin Özyüreldi, şiirinde yapay olanın ardına düşmemiştir. Yapay olanın çekiciliğini aşarken kendine üç yOİ çizmiştir: Bunlardan ilki, birey olarak kendi gelişim çizgisini ele almaktır. Yalnız bunu yaparken, yaşamın çekici gelen dilimlerinin ardından giderek diğer bölümlerin üstü örtülmemiştir. îkincisindeyse Özyürekli, birey olarak kendi gelişimini besleyen ve bütünselliğin temel parçalanndan biri olan dış gerçekliği ele almıştır. Üçüncü çizgi, bu iki çizginin verilerinden de yararlanarak bir bileşim şiiri yazılarak oluşturulmuştur." Yine lbrahim Oluklu, Timuçin Özyürekli'nin ToplumcuGerçekçi estetik anlayışını şürlere nasıl nüfuz ettirdiğini şu satırlarla ortaya koyuyor: "Toplumsal içeriğin sağladığı olanak şiirin yararına kullanılmıştır." (s. 106,107). Ocak 1982 yılında, Türkiye Yazıları Yayınları tarafından basılan ilk şiir kitabı "Şafağın Buğusu"nda Timuçin Özyürekli; döneminin şairlerinin düştüğü yanılgılara pek düşmemiş, sanatını, şiirini sloganlaştırmamıştır. Onun savaşımı şiirlerde belirgin imgelerle, hayatı ortaya koymak; yaşananlan en vurucu, canlı bir tablo gibi sergilemek, anlattıklarında kendini ve toplumu bjr arada verebilmek olmuştur. Günümüz şairlerinin, en çok da Attilâ îlhan'ın denediği "sinema ARKEOLOJI VE SANAT YAYINLARI ARKEOLOJI VE SANAT YAYINLARI MUZC ERKEN OSMANUSANAT1 BIVIHCUJINMİİ1A1I LIMYRA Zemuri Taşları Jürgen Bocchbardt MITRAS GIZLERININ KÖKENI Oavıd Ulansey BÎZANS EDVVARD GIBBON AKDENİZ'DE İSLAM SANATI ERKEN OSMANLI SANATI BEYLİKLERİN MİRASI TÜRKİYE * Batt Anadolu ve Trakya 244 ıf ISx2l cm, 197 renkli, 37 SB r«ım. ISBN 9756899476 Smtriar Ötev Müze Serfihn... ytm bir K f f t onhytft: Strgı (Kühiir Yoiu), %anat tserltnnın bulunduklan yerfcrden koponimadan, kendi Özgün ortamhnnda tergılenmesınt otonak tanıyon yeni bir sergı anhyifina dayanmaktadır Sanat escrtermm zıyaretçtttn öeğü, ztyorctçtknn lanat cttrtenne utajügr bu ycnı küttürtl tcçenek, Sıntriar ötesı Muze'nın uluihrarast "Akdcnız'de lilom Sanoü"^frgı Progromı'na dahıtdır BİZANS Cilt I Edward Gıbbon BİZANS Cilt II Edward Gıbbon ANZAFKALCLCRIVC URARTU TANRILARI İSL.ÂM ÖNCFSİ IÜRK SANATI ANZAF KALELERI VE URARTU TANRILARI Oktay Bellı ISLAM ONCESI TURK SANATI Erdem Yucel Türkiye SOM Sergııı Erken Osmanlı SanatıBeyliMenn Mırast. XIVXV yüzyılUrda Aıya'dan (tlırken toplad.klan bmkımlen yerel tatlaria kaynaştınp yeni ıcntezlere ulaşan Batı Anadolu Beylıklerını ve bunlardan bınsı olup daha sonra bölgenın tek egemen gucu haline gelen Otmanli Dcvl«tl'nın erken dönemlennı gözler onUnen teren bır çalışmadir 5. TUYAP IZMIR KITAP FUARI (Standımı/ 2 suk 31 numara) YAYINLARIMIZ %30 İNDİRİMLİDİR ! 5. TUYAP IZMIR KITAP FUARI Standımız: 2. sok.31 numara Fuar özel indirimi ^ 30 CUMHURİYET KİTAP SAYI 529