Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VECİHİTİMUROĞLU aır, buyuk saır, cıns şaır, bırbırle rınden farklı kışılıklerdır Şaırı şa ır yapan tek oğe sıırdır Kırnı şaır ler, yazdıkları şıırle, kendılerınden sonrakılerı zorlarlar Bunlar, bu yuk şaırlerdır örneğın, Yunus Emre ( 1321), on uçuncu, on dorduncu ve on beşıncı yuzyılları ıpoteğıne almış bır bu yuk şaırdır Butun halk şaırlerını zorla mıştır Nâzım Hıkmet de (1902 1963), Bın Dokuz Yuz Kırk kuşağını ve ardın dan da, tum toplumcu gorus sahıbı şaır lerı zorlamıştır Butun buyuk şaırler, ay rı goruntuler verırler Oncekı anlavıştan, ınsana yonelık evrensel değerlerlekopar lar Kımı şaırler de vardır kı, kendısınden sonrakı şaırlerı zorlamasalar da, kendı sınden sonrakı şııre kaynaklık ederler Kurumaz bırer kaynak olarak, her çağda, yenı bır damara su verırler Örneğın, Ce mal Sureya (1931 1990) bunlardandır Boyle şaırlere "cins şair" denır Her ye nı, Cemal'den "can suyu" alacaktır Bu yuk şaırın bır talıhsızlığı vardır Her zaman sınırda vasamak. Buyuk şaır, kendı sınden oncekı bınkımın en halısını alır, geleceğı zorlar Cıns şaır, kendısınden on cekı en ışıltıh bırıkımı kullanır, yenı ku şaklara bırakacağı bırıkımı duşunmez Cıns şaır ıçın onemlı olan, salt şun yucelt mektır Buyuk şaır, toplumsal sorunları, şıırının temel oğesı yapar Insanlığın ta rıhsel gelısımı ıçınde, toplumların ve bı reylerın aaaletsızlıkler karşısında uğradı ğı durumları yansıtır Yedıncı yuzyılda yazılmış bır Çın şun, ınsanın derdını so run edınmış buyuk şaır ıçın, evrensel nıtelıktedır Davalt zengtn, davacı yoksulsa Zengınden yana ısler yasa Davacı yoksul, davalt zengınse Davaltda kalır yıne nızalt arsa Davacı da davalı da zengınse davada özur dtler çektltr aradan kadı Davacı da davalı da yoksulsa, bak, Sade o zaman ıste yerın bulur bak 1999 yılında yıtırdığımız Can Yucel, ınsanlığın bu tarıhsel dramını yureğınde duymuş, bu tarıhsel durumu şıınnde yansıtmış bır "büyük sair"dır O, geleceğı zorlayan şaırlerdendır Buyuk şaırierın tarıhe ıkı bakışı vardır Geriye ve geleceğe. "Şimdi", buyuk şaırın sorunsalı değıldır, yaşantısıdır Her şaır gıbı, buyuk şaır de, bır sınıfın ıçınden çıkmıştır ve hangı sınıf ıçın savaşım vereceğını seçmıştır "Şimdi", yaşantının gelışmesıne bağlı ol duğu gıbı, ıdeolojık bır ılışkıye de bağlı dır Can Yucel, °ş,imdi"yi, Cumhurıyetın devnmler surecınde algıladı Cumhunyetın en onde gelen devrımcı kışılerınden Hasan Alı Yucel'ın oğlu olması, dunya goruşunu olumlu etkıledı Can Yucel'ın bu gelısmesı, ılk donemlerde pek fark edılmedı Bırkaç aydın duşunur, devrımcı çevrede yaşayan bırkaç genç tarafından anlaşılmak, yeterlı değılcur Can Yucel, duşuncesının ve şıırının sonucunu alamamıştır Her sonuc, ozdeksel (maddı) bır goruntu verır Can Yucel'ın hemen her şurı, buyuk bır yurekldığı yansıtır Kısa surede, herkesın dılınde, sıradan bır soz gıbı kullanılır Şımdı, bu sıradan soz ler onemsenmıyor, oysa ıkı uç kuşak sonra, Can'ın bırçok dızesınde yansıttığı du şunceler uzerıne bırer dunya kurulacak tır 1984'te yayımlanan "Hatime" adlı şıırınde, toplumsal gelışme surecınde gorulen sapmaları, toplumsal bırılcıme de dayanarak, yaşanmışın deneyımı olarak anıatıyor Bu şıırın her dızesı uzerıne bı rer dunya kurulur Gungormuşlerdemm ben Bademkı bu gungormedtk gunu gordum Ben kı hece taşlanyla gorduğumde Şamdan blr kanya bır gozu âtnâ Şey yaparken seyıtlenır olurdum SAYFA 18 Ş Patrona Halıl'dıpatronum kesen Toy bır zebanı olarak kulhandan Ateşımle Nestmı nın kullenm kurdum Sonram da Saunalı bır sefır mdâsıylen Arap sabunlanna kızdtm kopurdum Gusulle ağarmaz zınhâr karacumle Dokuz doğurmadan ana oltnaz hamıle Dıye ahkâm kesıp çapraz yururdum Dtpnoterdım Sutturalızm ustune Şaır zaman surum surum surunurdum Gungormuşlerdemm ben Bademkı o gungormedıkyerımt gordum Ben kı heanlerîe Hendek ma'rebesınde Ctngoz btlyelertmı cepten duşurdum Boylece de bu ştır defterını durdum Ne omur şeymıs bu benım omrum' Demokrasımızın tarıhıne goz attığımızda, duşuncenın ozgurleşmesını engelleyen, açıkçası, nalkça da benımsenen bırçok gınşımler goruruz Bu, bır bakıma, Cumhurıyetın "aydınlanma siyasası"nın başansız lığıyla olduğu değın, Islam toplumlarının yapıîanyla da bağıntıbdır Bu anlamda, devrımcı atılımlardan sonra, "Zurnada Peşrev" yapmaya çalışanların çabalarının yıtık bır mavnaya yuklenmesıdır aydınlan ma Bır teknede oturanlardan bın "Insan hapşırdığı gun olmezmiş" der Bır başkası, Loyle sozlerm boş sozler olduğunu savlar ve amcası nın, kendı nefesıyle gıdıklanıp gulmekten kaskatı kesılıp olduğunu soyler bır mavnayt btr vınç havada aptal aptal arayıp duruyordu Donaum yammdakt stralarda otu ranlara "Belkıde" dedtm, "emzıkten kestldıkten sonra altstt dunya kendı tırnaklannı yemeye " Belle rtnde gazete kâğıdından peştemallan, yanımdakı sırada oturanlar bastonlarına astp suratlanm bıkosu daldılar suya Peslertnden uskumru, uskumrunun pe sınden baltkçt, balıkçının peştnden guneş, cup cuup cu uup Vınç de bırer bırer toplaytp cumlesım, yukle dt yıtık mavnaya (Sekızıbıryerde'den) Octavıa Paz, "Şairler, kaynağında, tek bir şiir yazarlar" dıyor Yanı tek bır sıır, kendısını, butun şaırlere yazdırtır Kuşku suz, tek bır şıırın kendısını şaırlere yaz dırttığını duşunursek, şıır tanhını vadsı mış oîuruz Belkı, tek bır durum, butun durumlar gıbı, kendısını, şaırlere etkın kılar demeüyız Can Yucel, şıırın yapısı nı, Paz'dan daha ıyı anlamış O, bu duru mu, şoyle anlatıyor "Ben, şiiri ciddiye almıyorum ki zaten, yeter ki şıır benı ciddiye alsın! Davetsiz mısafirdır, pat diye gelir o, ya bır afrıka menekşesını, ya olen bir delikanlıyı bahane eder, oturur karşıma, kaldırabılırsen kaldır artık. Baudefaire öyle demiş ya: Esin dediğın gelmesine nasıl olsa gelir, guçluk onu sepetlemektedir." (Gokyokus, s 6, De Yayınla rı, 1984 îstanbul) Çok açık kı, her yenı durum, şaın zorluyor tnsanı olmayan her durum, toplumun tumune karşı bır baş kaldırıyı kışkırtıyor Olum, yaşamın bır parçasıdır, ınsanıdır, ama oldurum, yasa ma aykırıdır ve ınsanlıkdışıdır Bır oldurum karşısında esını kovamazsınız Insa na aykırı bır duzenın karşısına dıkılerek haksızlıkla savaşmak zorundasınız Kay nağında, şaır, ıster bır doğa durumuyla karşılaşsın, ıster toplumsal bır durumla, hıçbır tumel belırlenımle sınırlı değıldır Olan durum, tumelı tıkel olarak ıfade et mesını gerektırır Olan durumu, varoluş ve gorunuş bakımından "yeni durum olarak sunar Olan durum, ona sunulmuş "Btraz otede yennde yeller esen Kendisinden sonrakileri zorlayan şair Can Yiicel yalektık bır butunluk ıçınde tumelleştırır, ozu carpıtmadan bunar "Zurnada Peşrev"üe, "kılçığını yitirmiş uskumru, guneşin oltasına takılı balıkçı, hapşıran insanın ölmeyeceğinı soyleyen kişi', bu kı şıyı yanıtlamasına karşın, "kendı nefesinden gıdıklanarak gule gule katılıp ölen amcasından soz eden oburu", Can'ın sozlennden hoşlanmayan "bellerınde gazete kâğıdından peştemallan olan yaşlılar", "olan durum"un bağımsız parçala rıdırlar "Emzıkten kesıldikten sonra kendi tırnaklannı yemeye başlayan dunya" ımgesı, Can Yucel'ın tıkelleşmesı ıle "sunulmuş durum" olmuştur Daha da onemlısı, "Vinç" ımgesıyle, bağımsız par çaları, dıyalektık bır butunluk ıçınde tu melleştırıp "yitik bir mavnaya" yuklemıştır Ozu çarpıtmamıştır "Sunulan durum", şaırın dılsel ve ımgesel dokusuyla, estetık bır bı çım kazanmıştır Bolunmuş par çaların butunsel gerçekleşımı, su nulan durumun toplumca benım senmesıne yol açıyor "Sunulan durum", artık, toplumsal durum"dur Çurumuşluğu, duzen sızlığı goren yoksul kesım, suya dalarak sorumluluk almak ıstemı yor Toplumun tum dengelerı bo zulmuştur Boyle bır toplumda, nasıl bır durumla karşılaşacağını zı kestıremezsınız Sorgulanmış, yargılanmış, sıyasal, toplumsal ve tarınsel bılınç durumuna gelmış tır "sunulan durum" Can'ın şı ırını, bu felsefı goruşle okumalı yız Sen hep boyle guneslı yalanlar soyle Ben toplartm parçalarını Ktrk ytlın Haltmest boyle bır gu vercın Oturup ağda yapstn dupeduz Devnm Bu bır değtl ıkı değtl dorduncu bacağt Haltme kopardtkça dunya yenı lenıyor Bu elyent abeceyle yaztlmıs bır el LAÎK bır bacağt sıvazlıyor Komsular ktbar evler dağa çıkmıslar dunden Bız de Halımeyle vatanı supuruyorduk Dısar dan hancıyelı bır ses (Affedersın' Affedersın' Affe derstn1 Yangın merdtventntz yantyor') Ne bu curcuna be' Gozunu kapan gelmıs1 ıyı ya dedım, kapattım pencereyı Bız de çaydanhk kırıldt sandık' Kırk ytltn Haltmest boyle bır guvercın Oturup ağdayapsın dupeduz Devnm (Danton'un Çaydanlığı'ndan) "Olan durum"un şıırsel anlatımı, "genel durum"un bıreysel bağımsız bır gu venle sunulmasını gerektırır Ozgun tasarım, kendısınden başkasına gonderme yen ımge, ozgurce genışletılmış bır soz cuk ekonomısıyle, "yeniden durum"u yansıtmanın yontemı olarak gorunuyor Alaysılama (ıronı), yerme, kufur, toplum ca ıtılmış sozcukler, ınanılmaz bır lırızm le, toplumun altyapısını kapsayan kultu run bıleşımı, sevecen bır toplumsal eleş tırı çıkarıyor ortaya Toplumun derın ka yıtsızlığı, dıngın ama, gorkemlı yucelığı, sankı, bır "durum yokluğu" gosterıyor 1999 yılında yitirdiğimiz Can Yücel, insanlığın adaletsizhkler karşısındaki dramını yüreğinde duymuş, bu tarihsel durumu şiirincfe yansıtmış bır "büyük şair"dir. O, geleceğı zorlayan şairlerdendir. Büyük şairlerin tarihe iki bakışı vardır: Geriye ve geleceğe. "Şimdi", büyük şairın sorunsalı değildir, yaşantısıdır. Her şair gibi, büyük şair de, bir sınıfın içinden çıkmıştır ve hangi sınıf için savaşım vereceğini seçmiştir. "Şimdi", yaşantının gelişmesıne bağlı olduğu gibı, ıdeolojık bir ilişkiye de bağlıdır. Can Yücel, "şimdi"yı, Cumhuriyetin devrımler sürecinde algıladı. bır durumdur Can Yucel, bunu soyluyor ışte Şaır, kendısme sunulmuş durumu, başkalarına sunmaya zorlanır Sepetlenemeyen esın budur Sunum, tumuyle tıkel bıçımde olmuştur Yapısal ve bıçımsel ba ğıntılar da dışlanmayarak, olan durum, yenı durum olarak şıırsel dunyaya donu sur Esınle, ıçsel bır uyum sağlanmasma karşın, alaysılamayı, karşıtlığı, Daşkaldın yı, ofkeyı, ıçerığın taşıdığı ayrımları ve karşıthkları, "sunulan durum"da yansıta rak, duzenle uyumsuzluğunu gosterır Can, bu aşamada tıkelleşmesı sayesınde, "olan durum"un bağımsız parçalarını, dı Yasamlartn kapısında kuyruk olmusuz Onde emırerlerı memeae pıçler sutsuz analar Aksam oldu memur çıktı kaptya Mal gelmedı dedı bugun kapatıyoruz Ddekceytm masalar odalar arasında Yurek değtl, sol yanımda on altı kuruş luk pul ' CUMHURİYET KİTAP SAYI 519