25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Erdal Inönü'nün, önce "Anılar ve Düşünceler I" kitabı, sonra bu serinin II. cildi yayımlandı. Daha sonra Erdal Inönü'nün kurultay konuşmaları bir kitap haline getirildi. Son olarak da, "Fikirler ve Eylemler Tarih, Bilim vc Siyaset Üzerine Konuşmalar," yayımlandı. Dr. ALEV COSKUN rdal tnönü bir bilim adamı. Fizik profesörü. Ankara Üniversitesi Fen Fakültcsi'nde okuduktan sonra, dış ülkelerde fizik bilim dalı üzerinde lisans üstü eğitim görmüş, doktorasını ABD'dc ünlü California Üniversitesi'nde almış, daha sonra teorik fizik üzerinde araştırmalar yapmış üniversite hocahfiının yanı sıra, dekanlık ve rektörlük gibi akademik yönetim görevlerinde bulunmuş bir bilim insanı. Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın Genelkurmay Başkanı ve Batı Cephcsi Komutanı, başbakan, cumhurbaşkanı, demokratik yaşamımızın unutulmaz muhalefet lideri Ismet Inönü'nün oğlu. Erdal Inönü bilim dünyası dışında fazla tanınmıyordu. Alçakgönullü ve saygın bir aile yaşamı nedeniyle mcdyatik dcğildı. Çünkü eşi Sevinç Hanım ve kendisi de böylesi medyatik ve tantanalı yaşamdan keyif almazlardı. Ama Erdal Inönü 1983 yılında politik yaşama girince, SODEP Gencl Başkanı, iki dönem ızmir Milletvekili, Başbakan Yardımcısı olunca çok popüler oldu, geniş kitleler tarafından sevgi ve saygı gördü. Erdal Inönü, 1995 yıhnda ani bir kararla politikayı bıraktı. Hcrkes bilim dünyasındaId uğraşlardan yorulan, politik yaşamdaki çok çetin dalgalanmalardan etkilenen Erdal Bey'ın bir kenara çekilerek dinleneceğini sanıyordu. Anıları ve düşünceleri yayımlandt Kitaplan ve yazariığı ile Epdal Inönü E getiımektedir. Şöyle ki; "Babamın akıımda kalan bu cörüşü herhaldc yalnız atlar için değil, topîumlar için de geçerlidir. Çünkü toplumun maddi gücü de bir kişinin gücünün çok üstündeuir. Kıışkum yok ki babam toplumumuzu yönetirkcn de aynı düşünceyi kendisine rehber yapmıştı. Kımsenin zoru olmadan kendi iradesiyle çok partili demokratik rejime geçmek için uğraşırken de amacı, ulusumuzun hiçbir baskıya gerek kalmadan kendi gücüyle kendisini en iyi şekilde yönettiğinı görebilmekti."(s.47) Ailecc yapılan bir at sporu, Ismet Paşa'nın bilgece bir sözü, Erdal Inönü'nün Atatürk devrimlerinin sonuncusu olan ve tnönü tarafından gerçekleştirilen demokratik devrimi bu bilgece yargıya bağlaması. Işte, Anılar I ve II de sık sık görülen yazım biçemi. Toplumsal ya da bilimsel yasamımıza hemen her anıdan sonra bir gönderme yapılarak durağan bir anı ile yaşayan bir olgu ustaca birleştirilmiştir... Işte zatcn Anıları çckici kılan, bu dcrcce ileri basımlara ulaştıran da bu yöntemdir. Bu bir biçemdir. Yazar Erdal Inönü'yü cekici kılan ve çok okunmasını sağlayan da kanımızca budur. Anılardan, Ismet Inönü ile ilgili yeni bilgiler deediniyoruz. Ömeğin, Inönü'nün 50 yaşından sonra tngilizceöğrendiğini biliyorduk ama, Ingiliz parlamento tarihini ve lngiltcre'deki JemoKratik uygulamaları ayrıntısıyla incelendiğini bilmiyorduk. (s. 58) Erdaf Inönü'nün satırlarından 1937 yılında Başbakanlıktan firtınalı bir biçimde ayrılışından sonra evinde kendisini adeta hapsederek yalnız başına çalıştığı bir yıl içinde Ismet Paşa'nın bcnliöinde eskiden beri özlem duyduğu çok partili demokratik rejime geçme arzusunu pekiştirdiğini "bu yolda iıeride karşılasacağı güçlükleri, üzüntülcri ve hayal kırıklıklannı aşacak bir sinir gücü sağladığım" okuyacaksınız. (s. 58) Erdal tnönü, kimi yerlerde en az yarım asır önce geçmiş bir olayı, son yıllarda yabancı ülkelerde çıkan bir kitaba da bagladığı oluyor. Işte ilginç bir örnek: tsmet tnönü'nün sofrasında konuklanyla bir gün yaşlanmanın etkileri konuşulur. Söz alanlar kimi olayları anımsayamadıklarından yakınırlar. tnönü buna karşı "Evet yaşlanınca hafıza zayıflıyor, ama kavrayış artıyor" diye yanıt verir. (s. 64) Erdal Inönü, hemen bu anıdan yola çıkmakta, Stephan Rosc'ıın 1994 te yayımlanan (The Makine of Memory "Bellek Oluşturmak") adlı yapıtından aşağıdaki alıntıyı yaparalc konuyu günümüze getirmektedir. "Yaşlandıkça zihindeki süreçlerdc değişiklik olduğu vc işlemlerin gençlikte YMUgier ki kadar hızlı yapılamadığı iddiası herhalde doğrudur. Ama yaşlandıkça gelen bilgiyi daha iyi değerlendirip daha uygun davranış şekillerini bulacak stratejileri oluşturma yeteneğinin arttığı da gerçektir." Erdal Inönü bu alıntıdan sonra hemen sonuca vanr. "Kısaca babamın dedigi gibi kavrayış artıyor." (s. 64) Ismet Inönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisini en fazla işgal eden konu kuşkusuz II. Dünya Savaşıdır. O tarihlerde Erdal Inönü de olan bitenı anlayacak yaşlardadır, ortaokul ve lise öğrenimini sürdürmektedir. Bu nedenle ülkemizin çervesinde gelişen bu savaş genç Erdal Inönü'yü de etkilemektedir. "İki Yol Yoktu Paşam" ve " Ateş Çemberi içinde Yetişme YoUarı" adlı bölüınler ülkemizin o günlerde içinde bulunduğu durumu ve Cumhurbaşkanı tnönü'nün düşünce boyutlannı anlatmaktadır. Almanların tüm Avrupa'yı işgal edisleri Rusya içlerine kadar yürümeleri, AfrİKa savaş ian.Pearl HarborDaskını, Churchill ile Inönü'nün Adana buluşmaları, Kahire'de RouseveltChurchill tnönü buluşmaları ilginç notlarla anlatılmıştır. O yıllar aynı zamanda, ülkenıizde eöitimde ve aydınlanma yolunda büyük atıumların yapııdığı birdönemdir. HaİKevJeri hareketi en üst noktasındadır.} lasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanı'dır. Köy Enstitüleri yerden mantar biter gibi çogalmakta, Ankara'da operabaleBatı müziğine önem verilmektc ve dünya klasiklerinin Türk dünyasına kazandmlması hızla gerçekleştirilmektedir. Anlıyoruz ki genç Erdal tnönü de bu gelişmelerden olabDdigince yararlanmaktadır. Erdal Inönü, Yücele'in açtığı yolda yürümekte, genç yaşında dünyaklasiklerini bitirmektedır. 1943 yılında Gazi Lisesi'ni bitiren genç Inönü, bir yol ayrımına gelmiştir. Felsefe bölümüne ya da fizik böîümüne gidecektir. Erdal Inönü felsefeyi çok sevmektedir. Sokrates'in savunması, Descartes'in Yöntem Üzerine Konuşma adlı kitabı, Voltaire, Sophacles, Erasmus, Spinoza, Kant gibi düşünürler kendisini çok etkilemekteoir. Ama sonunda üniversitenin fizik bölümüne gitmeye karar verir. Bu aydınlanma yapıtlarını o yıllarda okuması kuşkusuz, bugünün güçlü yazarı Erdal Inönü'yü, kültür ve düşün adamı yapan inşaatm ilk harçlarını, Uk temellerini oluşturmuştur. Anılar I ve Anılar II, birçok konuyu, Erdal Inönü'nün siyasete girişini, demokrasimizin içinde bulunduğu sarsıntıları, SODEP'in, SHP'nin oluşumlarını ve iki sol partinin birleşmesinin öykülerinı vermektedir. Böylece Anılar'da hem Ismet Paşalı yıllar hem de siyasal yaşamımızın son ydları okuyucuya sunulmaktadır. 19891995 döneminin siyasal ayrıntıları, Erdal tnönü'nün bu yapıtları okunmadan elde edilemcz. Anılar I ve H toplam 825 sayfadan oluşuyor. 1 ler iki cilde böylesi anı kitaplannda pek görünmeyen ve kitaba bilimsellik sağlayan geniş bir dizin de eklenmiş. Ama, aktif politik yaşamdan ayrıldıktan hemen sonra, bambaşka bir Erdal Inönü ile karşdaşıyorıız. Yepyeni bir kişilikle tanışıyoruz. Erdal Inönü bu kez, halkın karşısına yazar olarak çıkıyor, çağdaş ve uygar bir düşün ve kültür adamı olarak çıkıyor. Erdal Inönü, önce Anılar ve Düşünceler I kitabını yayımladı (1996). Sonra bu serinin II. cildi yayımlandı (1998). Daha sonra Erdal Inönü'nün kurultay konuşmaları bir kitap halinegetirildi (1998). Son olarak da, Fikjrler ve Eylemler Tarih, Bilim ve Siyaset Üzerine Konuşmalar (1999) yayımlandı. Inönü'nün Anılar ve Düşünceler adlı iki ciltlik kitabı gerçckten adıyla tam uyumlu bir yapıttır. Çünkü DU kitap bir anı kitabı değil, salt bir düşünce kitabı ise hiç degil. Ama nu kitap anıların ışığı çerçevesinde Erdal Inönü'nün kimi düşüncelerini, kimi önerilerini ve kimi yargılarını yansıtıyor. Adeta bu kitaplarda anılarla düşünceler iç içe, bir kuyumcunun titizliğiyle işleniyor. Erdal tnönü, anılar kitabının I. cildinde yazılanna özellikle babasından kimi anılarını vererek başlıyor; yer yer kendi düşüncelerini açıklıyor. Fizik bilimi imbiğinden geçen keskin mantık gücüyle yabn yargılara varıyor. Anıların I. cildinde yer alan bir konuya değinerek,bu yazın biçiminden birörnek vermek istiyorum. Inönü ailesinin at sporlarına olan düşkünlüğü biliniyor. lsmct Inönü il cşi Mevhibe Hanım'ın sabahları at sporu yapmaları kitapta anlatıldıktan sonra Erdal Inönü konuyu şöyle sürdiirüyor. "Ailece yapılan at gezisinden sonra sofrada konuşuyorduk. Geziden duyduğumuz memnunluğu dile getiriyorduk. Bu arada zaman zaman atımızı kontrol etnıekte güçlük çektiğimizi söylüyorduk ki babam şöyle bir yorum yaptı: 'Atın fizikscl gücü insanınkinden kat kat üstündür. Ona zor kullanarak hiçbir şekilde egemen olamazsınız. Ama bilgi ile, eğitim ile atınıza istediğinizi yaptırabilirsiniz. lşin sırn buradadır'." Burada anı son buluvor. Konunun bitmesi ve noktalanması doöaıdır. Ama Erdal tnönü bu noktada kendi düşüncelerini koyarak bu anıyı zenginleştirmekte, anıya toplumsal yaşamda yeni yüklemeler SAYFA 14 Kurultay Konuşmaları, Erdal tnönü'nün SODEP ve SHP Genel Başkanı olarak 19841993 yılları arasmda yapılan olağan, olafianüstü, yerel yönctimler ve küçük kurultayıarda yaptığı Konuşmalan içermektedir. 463 sayfalık bu kitapta Erdal Inönü'nün 20 konuşması yer almaktadır. Bu konuşmalar, belirtılen dönem için siyasal yaşamımız açısından bir belge değeri taşımaktadır. 12 Eylül 1993'te Olağan Kurultay'da yapılan konuşma Erdal tnönü'nün bu 10 yıllık dönemdeki, siyasal yaşamını kapatan veda konuş masıdır ki, çok önemlidir. Erdal Inönü'nün son kitabı Filyrler ve Eylemler Tarih Bilim ve Sivaset Üzerine Konuşmalar, Şubat 1999'da yayımlandı. Dört bölümden oluşan kitapta Erdal Inönü'nün 20 konuşması yer almaktadır. Bölümler şöyle sıralanıyor: I. Cumhuriyet Tarihi ile ilgili Konuşmalar, 2. Bilim Tarihi ile İlgili Konuşmalar, 3. Sivaset Konulu Konuşmalar, 4. Çeşitli Kişisel ve Toplumsal konularda konuşmalar. 264 sayfalık bu itap, beni iki ciltlik Anılar kitabı kadar etkiledi., Kitaptaki ilk konuşma Söylev'in 50. Yılında (23 Ekim 1997) Tekirdağ Barosu'nda yapılan "Atatürk ve Büyük Soylev" adını taşıyor. 60 sayfayı kapsayan bu uzun konuşmada söylev temel alınarak Atatürk'ün dehası ortaya konulmuştur. Diyebiliriz ki, Erdal Inönü'nün bu konuşmasıyla, Söylev'in temal esaslan, bir matematikçinin keskin gözlemiyle ele alınmaktadır. Bu konuşma adeta Söylev'in ana şemasıdır, temel özetidir. Herkese yararlı bir temel özettir. Kitaptaki bu birinci konuşma "Söylev Özeti" beni çok etkiledi, çok beğendim. Gece okumuştum, bir gün sonra Cumhuriyet'teki çalurna odasında llhan Selçuk'la konuşurken Erdal Inönü'nün bu birinci konuşmasından övgüyle söz ettim. Söylevin matematiksel bir açılımı dedim. llhan Selçuk, iyi güzel de, Descartes'le ilgili konuşmayı okudun mu? O da çok ilginç diyerek beni yönlendirdi. Hemen kitabın ikirıci bölümündeki "Descartes'in Cumhuriyet Kuşaklarına Etkisi ve Bazı Düşünceler" adlı konuşmayı okumaya başladım. Bu konuşmada Erdal Inönü Descartes'in ünlü "düşünüyorum, öyleyse varım" sözünden yola çiKarak, Descartes'ınkinden başka bir doğrultuda sonuçlar çıkarmaktadır. Erdal Inönü ortaçağların ünlü düşünürü Descartes'la, 1944 yıinda tanışıyor. Descartes'in "bütün ömrümde istediğim şey, huzur ve sükun olmuştur" deyişi genç Inönü'yü çok etkiliyor. Erdal Inönü'ye göre: "Descartes'in ünlüsözü, "düşünüyorum, öyleyse varım", onu olumsuz kuşkulardan kurtaran ve bütün felsefesini üzerine kurma olanağı veren bir temel dayanak görevi yapmıştır. "Düşündüğüm şeylerin doöruluğundan kuşku duyabiîirim, bir hayaf mi yoksa gerçek ile mi uğraştığımı bilemeyebilirim, ama" diyor, "herhaldedüşündüğümden, ya da kuşku duyduğunıdan şüphe edemem. Öyleyse kuşku duyduğum, ya da düşünmekte olauğum, gerçektir ve bunu yapan olarak ben de vanm . Bu temelden başlayarak ken di varolusunu gösterdikten sonra, bazı usavurmalarla Tanrı'nın varlığını, arkasından maddi dünyanın vc evrcnin varlığını ispat ettiğine inanıyor. Bu arada düşüncelerinin uzayda yer işgal etmedigini, dolayısıyla vü cudundan ayrı bir yerde, tininde (ruhunda) bulunduğunu dasöylüyor." (s. 110) Inönü'ye göre,fikirler,onları düşünen insanın zihninde doğuyor ve daha sonra sözle ya da yazı ile ifade edildiklerinde dünyaya çıkmış oluyorlar. O zaman, onları düşünen insandan bağınısız bir varlık, bir çeşit yaŞam kazanmış oluyorlar ve onları düşünen insanlar öldükten sonra da varlıklarını sürdürüyorlar. (s. 180) Descartes, düşünme işleminin uzayda yer tutmadığına inanıyordu. Ama günümüzde yapılan dcneyimlcr, fikirlerin beyinde birtalcım biyokimyasal değişmelere yol açrığını göstermistir. Ovleyse "... fikirlerin insan zih ninde bulunurKen de uzayda çok küçük bir yer işgal ettiklerini kabul etmck doğru olur." (s. 111) Fikirler kitaplara ya da bilgisayara geçirilince, orada sabit, statik bir nalde dururlar. Bir insan onları okuyunca o fikirler insanı etkiliyor, onun zihninde canlanıyor. Oinsanın " CUMHURİYET KİTAP SAYI 482
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear