Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Behçet Necatigil'in "Edebiyatımızda tsimler Sözlüğü"nü bilmeyen var mıdır dcrsiniz? (1) Yoğun cmek ürünü bu çalışma, kırk yıldır aranılır sözlük olmakla kalmıyor yalnızca, aynı zamanda, kcndi alanında çok önemli bir başvuru kaynağı olduğunu da koyuyor ortaya. îster yazın adamı ya da yazar olun; ister yazına üstünkörü ilgi gösteren sıradan okur olarak tanımlayın kcndinizi; başvurmadiysanız bile bugüne dek, günün birinde başvurduğunuzu göreceksiniz bu sözlüğe, kuşkunuz olmasın bundan... M. SADIK ASLANKARA arattıklan, dahası ölümsüzleştirdikleri onca evren, onca yaşam, onca kahramanla birlikte, kimileyin yazarların kendileri dc birer yazın kahramanına dönüşmez mi? Ne ki, yazarı kuşatan o büyülü havanın bir çafım hiizün yansıtmaya koyulması kaçınılmaz olacaktır o zaman. Ama ister ilginç gelsin, ister hiizün versin okura; yazarların birer kahraman olarak ycr aldığı yapıtlar, sonuçta sanırım bir kez daha ölümsüzleştirir onları. Nitekim hem bizim yazınımızdan, hem dc ötcki ülkelerin yazınlarından pek çok örnek gösterilebilir bu alanda... Birer roman gibidir bu tür yapıtlar. Nefesinizi tutarak okursıınuz onları. Ben, bu tür romanlar yerinc, tüm yazarların birer öykü kahramanı olarak göründüğü toplu başvuru kitaplarma getirmek istiyorum sözü. Olumu vazmak durumları hatırlatmaya; evaileyakın çevre üçgeninde gerçek ve hayal yaşantılarını uetmeye, duyurmaya harcadı. Arada biçim yenileştirmelerinden ötürü yadırgandığı da oldu, ama genellikle eleştirmcnler, onun için, tutarlı ve özel bir dünyası olan bir şair dediler." Necatigil, "öğretmenlik mesleğine ilişkin, ek çalışmalan" olarak değerlendiriyordu gcrçi bu sözlü ğü ama, bana göre o, şiirinin bir yan odası gibi görmüş olmalıydı çalışmasını. Ni tekım radyo oyunları da, bir başka düzlemde, yine şiir odalarından birine çıkarmaz mı okuru? Böyle olmasa Ahmet Naim'in "acılarla dolu hayat hikâyesi"nden; Rüştü Onur'un "bahtsız (bir) Zonguldak şairi" oluşundan; Baki'nin "şeyhülislam olamadan", Faruk Nafiz'in ise "Akdeniz'de bir gczideyken gemide kalp yetmezliği" nedeniyle öldüğünden; Faik Ali Ozansoy'un Zincirlıkuyu Mezarlığında Abdülhak l lamit'in; Ahmet Hamdı Tanpınar'ın Rumelihisarı Mezarlığında Yahya Ke maJ'in hem de "başucunda"; Süleyman Nesip'in ise vasiyeti üzerinc Tevfik Fikrct'in yanında gömülü olduğundan; Şekip Tokadizade'nin, oğlunun ölümünden duyduğu acıyla intihar ettiöinden, baba oğulun Izmir Soğukkuyu Mezarlığında gömülü bulunduğundan söz eder miydi dersinizr'... Demek "ölüm yazmak" için Behçet Necatigil'in yaklaşımının ne olduğunu bilmek gerekiyor ilkin... Şu satırlan, yine Nccatigil'den aüntılıyorum. îsmail Safa: "11. Abdülhamit tarafın dan sürüldüğü Sıvas'ta sürgünlüğünden on ay sonra öldü." Kağızmanlı Hıfzı: "Kars ve dolaylarının Ruslardan gcri alınması sırasında, Enne nilerin katliamına kurban gitti, öldürüldii." Kemal Ahmet: "...Nâzım I Iıkmet'in bir şiirine konu olan Kcmal Ahmet, emeği dcğerlendinneyen gazete dişlilerine yağ olmayıp kum oluuğu için, Yazarların ölümleri, ölümlerin yazarlıgı ttümyazmak Y Behçet NeeaUgıl'uı Edebiyatımızda tsimler Sözlüğii nıı bilmeyen var mıdır dersinizr' (1) Yoğun emek ürünü bu çalışma, kırk yıldır aranılır sözlük olmakla kalmıyor yalnızta, aynı zamanda, kcndi alanında çok önemli bir başvuru kaynağı olduğunu da koyuyor ortaya. ister yazın adamı ya da yazar olun; ister yazına üstünkörü ilgi gösteren sıradan okur olarak ta nımlayın kendinizi; başvurmadıysanız bile bugüne dek, günün birinde başvurdu ğunuzu göreceksiniz bu sözlüğe, kuşkunuz olmasın bundan... Elbette benim için dc bir el altı kaynağıydı yapıt. Ama ne yalan söyleyeyim, Çağdaş Türk Dili'nde, 199596 yıllarında yazdığım Yazında Yaşayanlar Yazınla Yaşayanlar dizisi olmasaydı eğer, 'Necatigil'in yapıtını gercktiği gibi tanıyamayacak, Edebiyatımızda tsimler Sözliiğü'nün o inceliklerle dolu havasıyla tanışamayaeaktım belki de... Necatigil'in bu çok değerli yapıtını, ilk yayımlanışı üzerinden tam otuz beş yıl sonra, ilk kcz baştan sona okumaya koyuldum bir öykü seçkisi gibi... Gördüm ki, Necatigil'in nazırladığı bu yapıt, bir sözlük değildi yalnızca. Bir "yazar yaşam kılavuzu"ydu bu aynı zamanda. Ama o, bu kılavuzu, kahramanları yazarların kendisi olan kısa öykülcrle örmüş; üstelik bunu, büyük bir ustalıkla o bildik Necatigil şiirine dönüştürmüştü. Evetokuduğumuz, yazarla rın yaşamöyküleriydi doğru, ama aldığımız tat başkaydı; şiirdi bu! Sözlükte, o aradığım çıkış noktasını, kendisiyle ilgiiı bölümde buldum Necatigil'in. Necatigil, şair Behçet Necatigil için şunları şöylemişti: "Şiirde kırk yılını, doğumun dan ölümüne, orta nalli bir vatandaşın, birey olarak başından geçecek SAYFA 16 Yazar yaşam Uavuzu otuz yaşında yoksulluktan, veremden ölmüş, yetenekli bir edebiyatçı idi." Kemal Tahir: "Hapisten çıktı. Kalemiyle geçiniyordu, bir kalp krizi geçirdi, öldü." Mehmet Cclal: "tçkiye aşırı düşkün, derbeder bir hayat sürdü." Nef'î: "Vezir Bayram Paşa hakkında yazdığı bir hicviye yüzünden sarayın odunluğunda kementle boğduruldu, cesedi denize atıldı." Nigâr t îanım: " Kibar bir Türk hanınu hayatı yaşadı, öldü, Rumelihisan'ndaki Kayalar Mezarlığında, annesiyle babasının yanına gömüidü." Orhan Kemal: "Hem Bulgaristan ve Romanya Yazarlar Birliği'nin davetlisi olarak, hem de yarım kalmış bir tedaviyi tamamlamak üzere gittiği Sofya'da beyin kanamasından öldü. Cenazesi yurda getirilerek tstanbul'da Zincirlikuyu mezarlığına gömüidü." Recaizade Mahmut Ekrem: "Mezarı Küçükbu'da, oğlu Nijad'ın kabri yanındadır." Şahabettin Süleyman: "Fecriâtî yazarlarından eşı thsan Raif hanımla gittiği isviçre'de Ispanyol gribinden öldü, Isviçre'de bir köy mezarlığına gömüidü." Selahattin !jimşek: "Hakkâri'ye ilköğretim müfettişi ofmuştu; at sırtında Oramar Köyü ilkokulunu teftişe giderken Zap nehrinin sularında boğufdu. vSelâhattin Şimşek'ten bizc Varlık yayınlarında iki eser kaldı." Şinasi: " Ayazpaşa'da annesinin yanına gömülmüştü, mezarlansonradan kayboldu." Mülide lerit Tek: "Türkiye C'umhuriyetı'nin ilk tçisleri Bakanı ve eınekii bü^ yükelçi Ferit Tek'in eşiydi, 77 yaşında öldü. Krenköy'de Sahrâyı ccdit Mezarlığına gömüidü. Ferit Bey'in ölümü, karısından yedi sekız ay sonradır." Rtfi (,evad Ulunay: "Bir kalp hastalığı ve ielç sonucu öldü, vasiyeti uyarınca Konya'ya götürülüp Mevlana türbesi karşısında Üçler Mezarlığında gömüidü." Muzaffer Tayyip Uslu: "Babasının memuriyeti nedeniyle liseniıı son iki sınıfını Zongul dak'ta tamamladı, Istanbul Üniversitesi Edebi yat Fakültcsi Felsefe BöIümüne yazıldıysa da hastalığı ve yoksulluğu yüzünden kendisine Zonguldak'ta iş bulmak zorunda kaldı. O da arkadaşı Rüştü Onur gibi veremden öldü." Mahmut Yesari: "lstanbul , Lisesi'nde okurken resme olan yeteneği dolayısıyla devlet nesabma Avrupa'ya gidi yordıı ki, Birinci Dünya Savaşı çıktı. Mahmut Yesari, Cüzel Sanatlar Akademisi'ne girdi, sonra da Avrupa'ya değil, yedek subay olarak Çanakkale'ye gitti. (...) Geçimini kaleBehçet Necatigil, ölüm karsısında tarafsız dedll kesinilkle; o, bu tutumunu. şllrinln yan kök verdlğl sözlük çalısmalanna da yansıtıyor. ölüm karsısında korumaya, dahası kutsamaya calışıyor sairieri. yazarlan... miyle sağladı, otuz yıb aşkın sürekli çalış ması sonunda, Yakacık Sanatoryumu'nda veremden öldü." Yazıcıoğlu Mchmed ve Yazıcıoğlu Ahmed Bican: "Yazıcıoğlu Mehmed, eserle rini bütün ömrünü geçirdiği Gelibolu'da deniz kenarındaki bannağında bir inziva hayatı içinde yazdı. Alımed Bican da ağabeyi gibi Gelibolu'da yaşadı, Gelibolu'da öldü." Yusuf Kâmil Paşa: "Türkcede Batıdan ilk roman çevirisini yapan tlcvlet adamı. Mezarı, eşi Zeynep Hanımla birlikte yaptırdıkları Zeynep Kâmil Hastanesi'nin (Üsküdar) bahçesindedir." Zatî: "Zatî, gerek II. Bayezid, gerekse I. Sclim ve Kanunî devirlerinde devlet büyüklerine yazdığı kasidelerlc geçindi. lhtiyarlığında Bayezid camii avlusunda küçük bir dükkân tuttu. Remil döküp fala bakıyor, muska yazıyor, ısmarlama kaside ve gazeller kaleme alıyor; bir yandan da dükkâna gclip giden genç şairlere şiir dersleri verip onların yetişmesine çalışıyordu. Yetmiş bcs yaşlamıda yoksulluk içinde ölünce birkaç şairin, aralannda topladıkları cenazc parasıyla Edirnekapı dışına gömüidü." Görüldüğü gibi Behçet Necatigil, yazarların yaşamöyküsünü, dışarıdan, uzak bir baluşla değil, bu yaşamı kendine bir anlatım gereci yaparak içeriden, yakın bir bakışla anlatmaya calışıyor bize. I Icr türlü olanaktan yararlanabilmek için büyük çaba harcıyor şair. Onun, baba oğul, eş, kardeş ölümleri, yalnız yasamlar, yoksulluk ve hastalıklar, intiharlar, boyun eğmezlikler, kahramanlıklar karşısındaki duyarlılığı, biraz da bu açıdan alınmalı iş te! Ama ben yukandaki örnekleri, Neca tigil'deki bu ele ahşı, onun şair duyarlılh ğını yansıtmak amacıyla vermiş değilitn salt. Aşağıda, Necatigil'in ölümü sonra sında sözlüğe eklenmiş kimi yaşamöykülerinden örnekler verirken, bunların Necatigil yaldaşımına aykınlığmı da karşılaştırma hrsatı bulabileîim istiyorum aynı za ınanda, Behçet Necatigil, ölüm karşısuıda ta rafsız ueğil kesiruikle; o, bu tutumunu, şiirinin yan kök vcrdiği sözlük çalısmalanna da yansıtıyor. Ölüm karsısında koru maya, dahası kutsamaya calışıyor şairleri, yazarları... Kıyamıyor onlara, bir yolunu bulup, yeniden kurmak istiyor onların yaşantısını gözümüzde. Nitekim yukarıda ki örneklere benzer, daha pek çok örnek gösterilcbilir Nccatigil'de. Edebiyatımızda Isimler Sözliiğü'nün, Behçet Necatigil'in sağlığında son olarak 901 yazara ulaştığı; yazarların 538'inin (yaklaşık % 6Ü ının) yaşadığı, 563'ünün (yaklaşık % 40'ının ise Ocak 1978'e dek ölmüş olduğu görülüyor. Ölüm tarihleri, farklı yüzyıllara dağılmıs bulunan 363 yazar ve şair karsısında Bençet Necatigil in, içten içe nasıl bir eziklik duyup üzüldü ğü apaçık görülebilir. tşi burada bırakmıyor Necatigil; 363 ölüden 198'inin (yaniyaklaşık % 55'inin) nerede gömülü olduklarını da bildiriyor bize. Necatigil'in aktardığı bilgilerden 198 şair ve yazardan 189'unun yurticinde, 9'unun ise yurtdışında çeşitli kentlerde gömülü olduğunu öğreniyoruz. Yurtiçindcki dağılımı da, kendi içinde şu şekilde öbeklendirebiliriz sanırım. tstanbul mezarlıklarında gömülü olanlar: 136; yurtta çeşitli kent mezarlıklarında gömülü olanlar: 24; türbeler, tckkeler veya medreselerde bunların ve kütüphanelerle hastanelerin avlulannda vb. gömülü olanlar: 18; köyde ya da yolda ölüp köye ya da yol üsrüne gömülenler: 6; Ankara Cebeci Me zarlığında gömülü olanlar: 5. Necatigil'in bize aktardığı bilgilcr ışığında, şair ve yazarların gömülü olduğu lstanbul mezarlıklarının ilk on sıra içindeki dağılımı ve bağrındaki şair, yazar sa yısı da şöyle bir sıralama gösteriyor: 1) Zincirlikuyu 37; 2) Euirnekapı Şehit liğiMezarhğı: 13;3) RumelihisarıRume" CUMHURİYET KİTAP SAYI 474 VBkn MP bakış