Catalog

' sehirleri ve insanları düsledi; ama en çok ikinci ve asıl kişiliğim dediği lstanbul'u sevdi. Yayınlanmış üç kitabı dana var: "Ters Adatn" (Roman, 1986), "Sera'da Aşk" (Öykü, 1991), "Seks Aşkı Öper" (Deneme, 1992). Denemeler/ Montaiene/ Çeviren Sabahattin Eyuboğlu/ Türkıye îs Bankası Kültür Yayınlan/ 284 s Bu kitapta sizleri, tadına doyamayacağınız bir Hoşsohbet bekliyor. Montaigne'in su gibi akan satırlarında "yaşamak ve çalışmak, ruh vebeden, dostluk, ün, mutluluk, hüzün, korku, gülmek ve ağlamak, cinscllik, kcndinc acındırmak, yaşamak sanatı, bilgi ve inanç' gibi son derece önemli günlük yaşam konularına dalacaksınız. Montaigne sizi yaşarken düşünmeye, düşünürken yaşamaya, düşüncelerinizi asmaya zorlayacak. Kendi ömrüne uyguladığı "Kenuini tanı" düsturuna, sizler de hak verecek, bazı satırlarda kendinizi göreceksiniz. Geçmişin Geleceği/ Melıh Cevdet Anday/ Türkıye îs Bankası Kültür Yayınlan/ 247 s. "Doğava olumlu katkısı olmayan ona niç dokunmasın. Kcndi kendine bırakılan doğa hiçbir zaman ilkel değildir, kendi başına varolandır o, anlamı budur sadece." "Anlaşılan Herakleitos aldattı bizi. O gün bugün 'zaman akıyor' diye tutturmuş gidiyoruz. Belkı de ölüm, bu akıntıda boğulmaktır." "Bizde elmanın kilosu bin liradan gidiyor: Cezanne'ın elma sepeti tablosu satrşa çıkarılsa yüzmilyonlara satılırdı. Ne tuhaf, aslı ucuz taklidi pahalı. 'îşte sanatın gücü' demek geliyor insanın aklına." "Pencereden bakarken, dışarıyı değil de camı görebilirsek şiirin ne demek olduğunu anlarız." "Tarihçinin masalcıdan ne farkı vardır? Bilmediğimiz uzak bir geçmişin olaylarını okurken, ınasal dinlediği havasına kim kapılmaz ki! Bütün eski tarihçiler biraz masalcıdırlar ve... şunu dc ekleycyim... Her geçmiş bir masaldır." diyor Mclih Cevdet Anday, yazılarından birinde. Homeros Gül ile Söyleşi/ Azra Erhat/ Türkıye Iş Bankası Kültür Yayınlan/ 184 s. Sanatçılar için bitmez tükenmez esin kaynağı olan llyada ve Odysseia, Homeros destanlarının en ünlüleridir. MÖ 8. yüzyıla ait olan llyada ve ondan bir süre daha geç olduğu bilinen Odysscia, çağlarının siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatı hakkında önemli bilgiler içerir. her iki destan da çeşitli halkları derinden etkılemiş, M() 5. yüzyıldan başlayarak okullarda ders kıtabı olarak okunılmuştur. Azra Erhat'ın hazırladığı bu kitapta Anadolumuzda yetişmiş büyük sanatçı 1 lomeros'u yaşadığı ve anlattığı bölgeleri yakından tanıyacak, yukanda sözünü ettiğimiz iki büyük destanı llyada ve Odysseia'yı baştan sona özctle okuyacaksınız. Kitabın sonunda Azra Erhat'ın Yaşar Kemal'le Homeros üstüne bir söyleşisi de yer alıyor. Utopia/ Thoma<; More/ Çevirenler: Vcdal Günyol, Sabahattin EyuhoSlu/ Mina Urgan/ Türkıye î$ Bankası Kültür Yayınlan/ 159 s. Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan, Utopia'yı, Prof. Mina Urgan'ın incelemesiyle birlikte tek kitapta sunuyor. Mina Urgan, More'un yapıtını ayrıntılara inerek ele alıyor, Utopia'nın çağdaş değerlendirmelerini aktarıyor, eleştirisini yapıyor ve Platon'un Devlet'iyle karşılaştırıyor. Devlet/ Platnn (Eflatun)/ Çevırenler: Sabahattin Eyuboglu, M. Ali Cimcoz/ Türkiye Îs Bankası Kültür Yayınlan/ 284 s. MO 427347 yılları arasında yaşamış olan Eflatun düşlediği cn iyi devleti, Sokrates'le birlikte, bu kitapta anlatır. Devlet'te iki düşüncenin çatışmasına tanık oluruz: 1) Insanlar doğuştan iyi vc csittirler; toplumun kötü düzcni onları boSAYFA 22 zuyor, güçlüler güçsüzleri eziyor. Kanunlar güçlülerin elinde güçsüzlere karşı silah oluyor. 2)lnsanlar doğuştan ne iyi ne de eşittirler. Yalnızca güçlü ve güçsüzler vardır. Güçlünün güçsüzü yönetmesi, doğa gereğidir ve doğrudur. lnsan haklı olmaya değil, güçlü olmaya bakmalıdır. Buradan yola çıkarak Devlet'in, bugün "Insani değerler" başlığında ele aldığımız birikimin kaynaklarından biri ofduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hıristiyanlık ve Müslümanlıktan önce, Doğu'da ve Batı'da kutsal değilse bile en önemli kitap Devlet'ti. Bugüne kadar ortaya atılmış bütün devlet kuramlarının, bütün toplum düzenierinin Devlet'te ipuçları, hatta kaynakları bulunur. Rönesanstan bu yana politika alanında ne düşünülmüşse, Devlet'te çekirdek olarak vardır. Kültürlerin Çatışması (YönetenlerYönetilenler)/ ]oiepb A. Kaelın/ Çcvıren. Kamuran Tuncay/ l'ürkıye Is Bankası Kültür Yayınlan/ 267 s Maaşlı profesyoneller (Bilimadamları, avukatlar, mühendislcr.muhasebeciler, öğretmenler, sağlık uzmanları...) kurumlanna uyum sağlamada genellikle sorunl.ır yaşarlar ve bu da yöneticileri n,in problem yaratır. 'Kültürlerin Çatışması", bu iki grup arasındaki (.atışmayı ortadan Kaldıracak ayııntılı yönetim stratejilerini içeriyor. Raelin'in yöneticilere, profesyonel başarıyı ve yönetim uzmanlığını birlikte değerlendirecek kurumlar yaratmalan konusunda yönetim teknikleri sunuyor. Bir Savaşı Bitirmek/ Richard Holbrooke/ Çeviren: Belkıs Çorakçı Dısbudak / Türkıye Iş Bankası Kültür Yayınlan/ 461 s. 19911995 yılları arasında, eski Yugoslavya'da üç yüz bine yakın insan öldürüldü. Bu felakete karşı uluslararası toplumun cevabı, en iyimser bakışla belirsiz, en kötümser bakışla afallatıcı oldu. Her ne kadar Amerika da, Avru pa da, başlangıçta Balkan savaşlarını Avrupa'nın sorunu olarak gormüş olsalar da, Avrupalılar bu konuda güçlü bir tavır sergilememeyi seçti, ortada korunacak nir barışın bulunmadığı bu ülkeye yalnızca Birleşmiş Milletler "barışı koruma kuweti"ni yollamakla yetindiler vc bu kuvvete de çatışmaları engelleyecck yetkiyi vermekten kaçındılar. Sonunda 1995 sonlarında, zulüm ve saldırganlıkların giderek artması ve Bosna Sırplarından gelen yeni tchditler karşısında ABD, görüşmelere yönelik çabalarını son bir namle olarak, türn gücüyle başlattı. Bu kitap, Amerika Birleşik Devletleri'nin gecikmiş ve isteksiz müdahalesinin ve bu müdahalenin Bosna'daki savaşı nasıl sona erdirdiğinin hikâyesi. Önce Çocuklar ve Kadınlar/ Sunay Aktn/ Çınar Yayınlan/ 2H0 ç "Sunay Akın'ı tanıyan okurları gerçek bir şairle karşılaştıklarını duyumsarlar. Hbkilerin deyimiyle bir "azız"dir o... Peki, gerçekten bu kadar ince, bu kadar özverili mıdir? Öyledir. Tanıdığım edebiyatçılar içinde yazdıklarına benzeyen ve yazdıfiı gibi yaşayan birkaç kalemden oiridir. Gerçek bir şairdir Sunay Akın... Bir yazar olmaktan daha fazla bir şeydir bu. Düz yazılarında da bir şairin elinden çıkmanın etkisi ni görürüz. Olaylar birbirleriyle incecik noktalarda buluşturulmaktadır. Bir şair yeryüzünde olan biteni yüreğiyle anlamaya çalışmaktadır. Bilgiylc, emekle ve imgeyle.. Eski şarkıcı ozanlara benzerSunay Akın. Ortaçağda kasaba kasaba dolaşan, köy meydanlarında türkülerini söyleyen ozanlara. Geçtiği her yerde insanların yüreğine bir şair izi bırakır. Ama aynı zamanda bir tarin yazandır o. Şiirsel gizli tarihimizin yazarı! Açarsanız bu kitabın lcapağını geçmişe, denizlerin derinliklerine ineceksiniz. Sizin olan batıkların öyküsünü, yaşanmış ölümsüz anların nasıl buluştuğunu göreceksiniz. Denizdeki kavun kabuklarının izinin Che Guevara'ya, astronot James Invin'in uzay gemisinin kendi çocukluğuna çıktığını ve 1942'de Boğaz sularında yüzlerce insanın nasıl öldürüldüğünü okuyacaksınız.Denizin derınlıklerınden, gökyüzünden ve anılardan özenle toplanmış bir tarih. Tüm parçaları tek bir insan birleştirmış. Nerden mi buluyor r>u gücü Sunay Akın? Yanıtı kendi dizelerinde: Kan tanecikleri arasında/ saçak altına sığınmış/ göç men kuşun/ düşen beyaz tüyünü de/ görebilmek// lşte/ sevmek..." diyor Hakan Savlı kitabın arka kapağında. Kör Bakkalın Gözleri "Senfonik Bir Öykü/ Üstün Akmen/' Aksoy Yaytnctlık/ 111 t. Önem bakışımızda mı, bakılanda mı? Anlatılan mı önemli, anlatan mı?.. Gidilen yer mi güzel, giden mi? Düşünen beyin mi, yoksa düşünülcn mi? Hangisi? Ne dersiniz? Bu kitabı okumaya herhangi bir yerinden başlayın. Büyük bir olasılıkla başa dönecek, anlatılanlardan çok anlatımın öne çıktığı ilginç bir öykü denemesine tanık olacaksınız. SürÜKİcyicilık, bu çalışmada konuya dayandırılmamış. Hem aşılılagelmiş öykü anlayışını çimdikleyen, hem de senaryoyu ilk kez biröyküye "malzeme" yapan kitap niteliğinde bir yapıt bu. Bu öyküdc nc anlatıldığına gelincc: Işin bu yanı, sizden başka kimseyi ilgilendirmeyecek ve kitabı ilgiyle okuyacaksınız. Benzersiz tekniği ve biçimiyle, kendi cenazesini anlatan bir yazarın çevresini sorgulayışını ilginç bulacağımza inanıyoruz. Yunan Paradoksu/ Derleyen: Graham T Allıson Kalipso Nikolaydis/ Çeviren: Bü lent Tanatar/ Doğan Kitap/ 228 c Komşumuz Yunan halkıyla son zamanlarda gelişen iyi dostluk ilişkileri ışığında, tarihscl ve politik gelişimiyle Yunanistan'ı daha iyi tanımanın tam zamanı sanırız. Graham T. Allison ve Kalipso Nikolaydis, 1995 yılında düzenlenen "Harvard Liderlik Sempozyumu"nun başlığından da yola çıkarak derledikleri Yunan Paradoksu'nda demokrasinin beşiği sayılan Yunanistan'da, sınır tanımayan vaadiyle, zaman zaman düş kırıklığına uğratıcı performansı arasında sık sık dikkat çekilen uçurumu enine boyuna irdeliyorlar. Yunan politikası, ekonomisi ve güvenliği konusunda uzman analistlerin araştırmalarından ola çıkarak, bu uçurumun başlıca sebepleri ve bunan giderici eylem teorilerini ortaya koyuyorlar. Yunan Paradoksu'nun öğrettiklcri, Yunanistan'ı aşarak bugün yerküremizdeki birçok topluma mal edilebilir. Zayıf hükümetler, bölünmüş hükümetler, kirli politikacılar, kavgacı, düş kırıklığına uğramış vatandaşlar yalnızca Yunanistan'a özgü değil lci. l Quo VadisKüreselleşmenin tki YüzüV Osman ölagay/ Doğan Kitap/ 182 s "Küreselleşmenin bir yüzünde teknoloiideki atılımı, iletişim dcvrimiyle küçülen dünyayı, küresel geleceğin hayal gücümüzün sınırlannı zorlayan ufuklarını görüyoruz. îkinci yüzünde ise krizlerin, işsizliğin, yoksulluğun, eşitsizliğin, güvcncesizliğin iç karartıcı hayaleti sırıtıyor. Bu çefişkili tablo karşısında ister istemez bocalıyor ve 'Nereye gidiyoruz?' sorusunu soaıyoruz" diyor Osman Ülagay. 1977'de başlayan Asya Krizi'nin, küreselleşme olgusuna duyduğu ilgiyi adeta bir tutkuya dönüştürdüğünü belirten Ulagay, bu kitapta kendi geçmişiyle de hesaplaşıyor. Bir gazetecı olarak bulunduğu rarklı ülkelerde ve ortamlarda tuttuğu küreselleşme güncesi, Marx'tan Soros'a bir ufuk turu. Geçmiş Pazarlar/ Tekin Aral/ Doğan Kitap/ 213 t "Yer, Etiler. Vakit gcccyarısı. Sarışın, genç bir adam elinde bir yığın anahtar bir dairenin kapısını açmaya çalışmaktadır. Ev sahibi yatağından nrlar, kapının arkasına dikiUr. 'Kim o n'oluyor orda?' 'Çi lingir. Çılingiroğlu.' 'Ben çilingir çağırmadım. Sen de kim oluyorsun lan?' 'Bana bak doğru konuş. Şimdi açtırma kapıyı söyletme kötüyü.' Ve derken Çilingir Kaya kapıyı büyük bir gürültüyle açar, içeri dalar. Kaya ile Cem artık karşı karşıyadırlar. Kaya, Cem'in gırtlağına sarılır 'Sen berim karıma nasıl Medya Maymunu dcrsin lan?" Çizgileriyle olduğu kadar yazılanyla da usta bir isim Tekin Aral'dan bizlere kalan bir anılar demeti Geçmiş Pazarlar... Alışılagelmişin dışında politik dünyanın ötesinde sinema, televizyon, sahne, hatta futbol dünyası yer aldı 20 yıl boyunca Tekin Aral'ın kaleminde. Ve Piç Yavuz'u, Camgöz Taci'si, Tilt Mahmut'u ile Salacak Oyküleri. CUMHURİYET KİTAP SAYI 513