Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Goruluyor kı Selma I ındıklı, geçmışı kuıcalayan, geçmı^le bugunun bırleşıp ayrıldığı noktaların peşıne duşen yazar lardan bırıdır Mekân olarak da zaman olarak da geçmışı seçmış, tezgâhını ora Gerçek Mahler lara kurmuştur vc urcttığı her urun, geç Yenıden kırabımıza donersek Alına mışın bırıkımınden çıkartılmıştıı Evet, Schındleı kendısınden on altı yaş buyuk Selma Hndıklı, geçını^ten bugune gurul ve dehasını maalesef kavrayamamış ougurul akan selleıı, o seüerın bıreylere lunduğu es,ı Gustav Mahler'ın olumun toplumlara getııdıklerını ızler ve onla den sonra Avrupa mtellıgensıa'sında sarın yoğunlaştığı alanlara yonelır Neslı lonlaıdan salonlara ve hatta kucaklardan tukenenlere, yava^ yava% tukenmekte kucakJara dolaşan bır yaşam surdurmuş olanlara, anılarının mezarlı^ında yatan tu Guzel, zekı, kaprıslı ve romantık ka lara, bugunle bağlarını her yonden ko dın huvıyetıyle gırdıgı yerlerı etkısı altı paranlara ış,ık tutar 'belkı bugune bır ş,ey na alabılıyordu Ancak bu etkıleme gu ler kazandııırım dıye Sankı bır yandan cunıı Gustav Mahler so/ konusu oldu da s,oyle deı gıbıdır 'Bugıın onların de ğunda hıç de ınsanta olmayan bıçımde gıldu, bugun onlara yabancıdır Sadect mıtoloıık bır urkuntu heyulası yaratma dun onlarındır' Bu so/ler Selma Fındık yolunda kullanmış, bulıınuiju buyuk ta lı'nın hangı ya^amları seçtıgının bıroze lıhsızlıktıı Yapıtlanyla ve bıyogratılerıy le Mahler'ı bıra? bılen bu satırların ya?a tı gıbıdır u da gençlık yıllarında Alma etkısınde Kahramanlan bugunle ılgılı bu ses ıs,ıt çızılmıs, saptırılmış ve yanlış bır Mahler seler bıle dun'un olaylarında, dun'un kısılığını kafasından gerçek Mahlcr'mış, katmanlaıında devınırler, anılardan anı gıbı geçırebılmıştı Ancak yapıtlarını da lara sıçrarlar ve dun, anı, çağrışım' dal na yakından tanıyıp tutkulu u/manlarıy larına tutunurlar Ankara tstasyonu'nda la başjarında ]onatnan ( aır ın bulundu aynı yontemı uygular Selma Tındıklı ğıı tutkulu uzmanlarıyla goruş,e tarüs,a Go7İerını 'dun'e dıker, dunkıı yas.anmıs, Alma betımlemeleıı dısında bır gerçek lıklara çengel atar, dun'den bugune ula Mahler'ı el yordamı algılamaya çalışıyor nacak, ulanan her şeye kucak açar, bazı du Dobtu (onathan'ın yetkın ve tıtız olguları, benzerlıklerı ve dogurganlıkla bulgular ve alabıldığıne rafınc anlatımlı rı nedenıyle bugune bağlaı 'Bugıın du kıtaoı posınde olduğu Mahler gerçeğını nun uzantısıdu, dun olmadan bugıın ola apaydınlık belırlemıştır Mahler'ın numaz, dun bugunun basjlangıcıdır' der gı yukluğunu, derınlığını, muzığının ben bıdır /ersı/lığmı daha yakından anlamak ve takdır etmek ısteycn hcı muzıksever ıcın Doğrudur Ama dun yaş,anan kımı ^ey Caıı'ın "The Real Mahler"ını ıçtenlıkle lerı canlandırmanın olana^ı var ınıdır''' ve hdidretlc tdVMyç ediyo.ru/. Onlar omurlerını tamamlanıann^ mıdıı • * Onları bugune îaşımanın anlamı nedır? ( ) Mahler'ın ılk bakı\ta kamımar, hat Posalaıı geıeksı/lerı bugune tas,ımak, ta bazın hastalıklı karamsar dttye,ıdarhı bugunun a^ırlığını çoğaltmak demck dehuşatılmış gıbı gozıtken muzıg'ı aslında ğıl mıdır1 Bu sorulara, ancak, 'Sı/e buelı nı hıdtttlarım dagıtıa bır ozcllık dı ta şır Bıı sattrlartıı yazarı Sıva\ yaııgını vah yuk çalkantıların, buyuk toplumsal dal galanmaların, buyuk savasjarın hallaçin şctı ya da scvgtlı llğıır Mınnıu'nun hun pamu^u attıgı gıbı ınsanları bır yerleıe harca katlı gıbı trajık olayların arka\tn daıı bıızıınlt solıtp gıder dınıyayı yenıden atan, perıs,an eden donemlerde, her şe ya^anılırlığa kavıt^turnıak uztrc haftalar yekarsjin vaılıklarındakı olumsuzluklerı Ki Mablcr mıızıg'ı dınletmştı orneğın • koruyan kışılerın bu dırenışlerını, bu ıraSAYFA 10 kanyerının U7enne son yıllannda Mctropolıtan Opcra ıle New York Fılarmo nı nın şeflığını de ustlenmıstı Zaman /aman kendı yapıtlannı çaldığı oluyoıdıı Aneak, kendı çağdaşı mu/ısyenlcrc, bır Dcbussy'e, bır Rıehard Stıauss'a oranla besteulığı çok da aşağılarda kabııl edılırdı Yaşamının son donemleıınde ve onu ı/leyen yıllarda kendı ogrencüen ve buyuk nayranları olan Bıunu Walter, ütto Klanıperer gıbı sonrakı donemle rın bııyıık bagetlcrı ustadlarının muzığını ınat ve ısrarla çalmayı denemışlerdı Ancak, 1 Dunya Savaşı'nın yarattığı ko pukluğun da etkısıylc Manler mu7iğı 1920'lerden ıtıbaren daha da a? çalınır oldu vc sonra taın bıı unutulmuşluğa tcıkcdıldı Ta kı 1 S)5()>lcnn ortalarından ıtıbaren Walteı ıle Klamperer'e ek ola rak daha genç kıışaklardan çok yetcnck lı muzısyenler, Ameııka'da Leonard Bernsteın, Avrupa'da Rafacl Kııbelık bu olağanustu mımğm ycnıden kc^tedılmc si ve sevdııtılmesı ıçın buyuk gayrctın ıçınde oldular Gıderek kı^ılığını kanıtla mak yulundakı yeteneklı genç şefler ıçın bır Mahler senfonmın altından kalkabılnıe bıı mecburıyet halıne donuştu Geç tığımı? sezonıın ılk aylarında Sımon Rattle'ın New York Carnegıe Hall de Mahler 6 Senfonı'yı yoneteceğı konse rın bıletlerının hahalar onecdcn satılmış, olması 1990'latda ıçıne dıışulmuş Mah leromanrnın bır ılgınç gostergesıdır Nı tekım geçen yıkn (1997) İstanbul Festı valı nde Robert Slatkın ( kı yıldızı parlayan ılgınç Amerıkan ş,eflenndcn ve At lantık otesınde Gılbert Kaplan ı!e bırlık tc Mahler aras.tımalarının cn hararetlı duzenleyıcılerındendır) BBC Orkestra sı'nın başında îstanbullulara da Mahler dınlctmı^tı Bu konserde adı henıız a? bılınen ama çok yctcneklı lngılız mezzo sopranosu |ean Rıgby'nın Ruckcrt Şar kıları'ndan uç lanesını muzıkseveılerın ve o/ellıkle Mahler meraklılarının ayak larını ycrden keserek soyleyışı uzun yıl lar unurulmayacaktır Ankara İstasvonu Selma Fındıklı, Ankara îstasyonu'ndaki öykülerde, Loş Sokağın Kadınları'nda olduöu gibı kendisinin tanık olmadığı, içinde bulunmadığı, auyduğu, yaşamlara eğilmiş, tarihsel yapıyı bozmadan o eğildiklerini harmanlamış' bir güzel yoğurmuş, gerçeğın ağır bastığı yapıtlara ruh vermiş. MUZAFFER BUYRUKÇU ereye Yureğim romanıyla edebı yat çevrelerınde sıcak bıı ılg] uyandıran Selma hındıklı, ılk oy ku kıtabı Loş Sokağın Kadınlan'yla bu ılgıyı pekı^tırmı^tır Gonullerı yaralı, aradıklaıını bıılamamı^, ardatmış, aldatıl mı%, terk edılnuş, kendı ıstedıklerını de ğıl ba^kalarının ıstedıklerını yapmak /o runda bırakılnıi!}, bır koşeye fırlatılıp orada unutulmus, 'bahtı kara' kı^Jerın oykuleıınden olu^muştur Loş Sokağın de guçlerını ve umutlara doı t ellc sarıl malarını or neklerle gos termek ıste dım' gıbısın den bır yanıt vcrılırseyapı lan ıs, saglıklı dır Ankara Istasyonu, doıt yıl çeşıtlı cep üeleıde çaıpı^an I ahrı Çavuş'un tren den ınmesıyle başlar Yıl 1918'dır "An kara ıstasyonu, cepheye gıderkcn gordu ğumden daha sonuk, daha huzunlu go runuyor gozııme Ben de oyleyım / Ka put be/ınden dıkılmıs, yamalı torbamı sırtımdan atıpkarşıtepelerebakıyorum Kale'ye Ltegınde gomulu cvlerıyle Hı saronu'ne " Ve Kaleıçı'ndekı bır kuytu da bulunan evını, Tefçı Safıye'nın evını du^unur O du^unurken Selma Fındıklı, oku run ılgısını Tefçı Safıye nın sıradan oyku sune kaydırır Kocası Safıye'yı ıkı çocu gııyla bır basjarına bırakıp ba^ka bır ka dınla oturmaktadn Fefçi duğunlerde, şolenlerde tef çalaıak geçımmı sagla maktadıı ve bırı kız, bırı oğlan ıkı yavrusuna bakmaktadır Bır gun Habıbe Ha nım çalar kapısını ve gelınının doğum mevlıdıne Hoca Hanım'ın gelmeyeceğı nı, bu gorevı Sahye'nın ustlenmesını ıs ter Safıye, "Olmaz, yapamam, dua bıl mem" derse de yakasinı bırakmaz Aya ğına gelen bu kısmetı tepmeven ve on dan yararlanma yollaunı arayan Safıye, tefçılıkten hocalığa yukselır (Kokorcççı Alı Kalkancı'nın $eyh olması gıbı ) Ayrı ta bu duşuk bır konumdan onemlı bır konuma sıçramak, çevrenın saygısını ka /ananların arasına gırmektır Fahrı de hosjanır bu sıfattan Tefçı Safıye'nın oglunu kuçumseyen ler, bundan boyle kuçumsemcyecekler dır Selma \ ındıklı, bu de^ışme suresın de yapılanları, yapılması gerekenlerı ser gıler Aynı oykunun ıçerığıne tkıncı Mes, rutıyet ten Abdulhamıt'ın devrılmesınclen ve halkın boyle sıyası olus,umlarla ıl gılenmemesınden (io^an yansımalau da eklcr Fr7incan'ı Dolan Cîel' Ankara tstasyonu'nun son oykusudur Bakır surahı nın ustune kırmızı karanfıller ınce yeşıl yapraklarını, tomurcuklarını ışleyen Et hem Usta'nın dramının koklerıne, başlangiçlarına ve dramı yaratan olaylara ıner, oralarda gorduklerını gosterır Sel ma Fındıklı Aıle, ıkı felaketle allak bullak olmuştuı Bırıncı felaket, Ekım Devrımı'nın arkasindan devlet kurma, Turk lerden oç alma sevdasına kapılan ()rgut kı Crmenı çetelerının saldırılarını bekle dıklerı gunlerdır (Onlar beklerken Eı menıler, Er/ıncan, Erzuıum dolaylaıın da çok kan doknıusjerdıı, çok can alnıış lardır) O gunlerde bcnlıklerını korkular, kaygılar, çaıesızlıkler mengene gıbı sı Selma Yındıklıdan yeni öyküler kıştırmaktadır Kaçacakları, sığınacakla rı en kuçuk bır lıman yoktur I^te o sıra da ya^lı bır adanı "Burnuma kar kokusu gelıvor" der, onun sezgılerıne ve dınsel anLuışına gore kar yagarsa Ermenıler saldıramayacaktır Nıtekım saldıramı yorlar Turk askerlerı onların hepsını onlerıne katıp suruyor otelere Oıada Ermenılerın saldırılarından kurtaıaıı kar, bır sımge olarak kullanmıs,tıı bunu Sel ma Fındıklı kırk bın küjinın oldu^u Lr /ıncan depremınde felaketın habercısı dıı Lthem Usta bıı dcpicmdı karısı Nc dınıe'\i, dort çocuğunu, ablasını, akra balarını yıtırır Er/ınran depremını anımsıyorum tstanbı1'da, Yenıkapı'da Be^ıkçı sokağında oturuvorduk Kar ya ğıyordu ve radyoda 'Pencereden kaı ge lıyoı' turkusu soylenıyordu Ismet tno nu'nun deprem/edeleı ın ve yıkıntıların aıasında dolaşırken çekılen resımlerını yayınlamışlardı gazeteler ama asıl unu tulmayan, efsanele^en resım bu resım sonradan pullara <\A basılacaktıı yasjı bır kadının Ismet tnonu nun goğsune kapanarak ağlamasını gosteren resımdıı Selma 1 ındıklı, bu resmı de anımsatmı^ oyku kışılerıne Eı/ıncan felaketının varaları tam ola rak sanlmamış,ken lkıncı Dunya Savaşı beluır ufukta Almanlarla sava^an îngıl teıe nın Ismet înonu'yu kendı saflarına katılarak savaşa gırmesı ıçın zorlaması, Ismet tnonu'nun ınce, dıplomatık ovun larla tngılızlerı atlatması ve bu oyunu yıl larca surdurmesı, halkını savaşa sokma nı a başarısını kazanması bılgı ola rak ve ulmıi} Elbet savaş sırasında pek çok ^e yın yokluğu çekıldı ekmek vesıkayla sa tıldı, ^eker ortadan kalktı, tonlarca buğ dayın sılolarda çurutulduğu soylendı (sonradan Demokat Partılıler, bu yoklu ğu ustalıkla kullanıp halkı kandıracaklar hâlâ oturdukları ıktıdarı elegeçırecekler dır) ama kımsenın burnu kanamadı Lthem usta, Lı/ıncan dcpremınden sonra geldığı Ankara'ya yerle^ır, bır ka dınla evlcnır, ondan bır kı/ı oluı Ama ki7inı adıyla değıl de otekı kızlarının ad larını unleyerek çağırıı, bu da kaıısıyla taıtiijmasınanedenolur bthem Usta'nın amau, bakırsurahıyedepremdeolen ka risı Nedıme'vı, çocuklarını, ablasını ve akrabalarını bırer karanrılde, bırer to murcukta temsil ederek haketmek, boylecc olumsuzleş.tırmektır Oyku burdadır, sanat burdadır Selma Fındıklı, Ankara îstasyonu'ndaki oykulerde, Loş Sokağın Kadınları'nda olduğ'u gıbı kendisinin tanık olmadığı, ıçınde bulunmadığı, duydıif*u, yaşamlara eğılmış, tarihsel yapıyı boz madan o egıldıklerıne harmanlamış, bır gu/el yoğurmıi!}, geıçeğın ağır bastığı ya pıtlaıa ruh vermıs,tır Bu yapıtlarda Cumhurıyctın kurulu şu, Mustafa Kemal Paşa'nın egcmcnlığı nın her yerde hıssedılmesı, onun yarat tığı guven ortamı, Ankara'nın bas,kent olu^u ve yenı bır anlayıs,ın, yenı bır ya ş,am tarzının temsılcılığını onurla sergı lemesı vardır Osmanlı artıklarınınofke lerı, kı/gınlıkları vardır O sıstemden kalan gcnlıkler ılkellıkler ve bıı ılkellık lcrın kuruttuğu, ınsanlıktan uzakla^tırdı ğı zavallılar, ıkıyu/luleı, korkaklar, haın Icr vaıdır Selma Fındıklı, ılk romanı Nereye Yu reğım'le yakaladığı duyarh, hu/unleıle goıuntuleıle orulu anlatımı Ankara Istasyonu'nda daha bır gehijtırmı^, /en gınleş,tııınisıtır • Ankara Istasyonu / Öykuler / Selma F ı n d ı k l ı / Sel Yayıııtıltk /s'Jl CUMHURİYET KİTAP SAYI 443 ÇekHen yokluklar N Kadınları. Bunun arkasindan Go7um Yaşı Tuna SelidirŞimdi romanını ya/dı Balkanlar dakı karmaşadan kaçan ınsanların hem oradakı seruvenlerı hem dc goç ettıkle rı Anadolu topraklarında kar^ıla^tıkları sıkıntılar huzun dolu, ozlem dolu bır dıl le sunulur okura Son kıtabı Ankara tstasyonu, bıı oykuler toplamıdır Bu oy kuler, 1918 1944 yılları arasındakı ba zı onemlı durumları kapsar Geçmişten bııgüne Yenl bir yaşam tara Etham usta'nm dramı ' ı'l'IWIW111tVl » l l ' l l ı ı «•r » « »