Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kapak konusunun devamı. PENCERE 3.000.000 Kitaba Ek, 3.000.000 Daha... unılıuriyet'in 'Cuma Kitapla rı'ndan 5()'ncisi gcçen halta okura ulaştı. Cuızctemiz cııma günleri 6265 bin satıyor, bu deıııektiı ki 50 haftada üç mil yonuaşkm (rakamla *. 000.000) kitap yurt düzeyine dağıülmış. Dilekolay 5.000.000 kitap!.. 1 leııı de nc kitap!.. 1923 Dcvriıni dünya tarihinde önemli birdönüm noktasulır; Islam coğrafyasında ilk kez laik bir cumhuriyet kuruldu; bu, adıyla sanıyla 'Aydınlanma Devrimi\Jir. Önderi Atatürk!.. Dünyada ve Türkiye'de '1923 Dcvri mi' ve Mustafa Kemal'e ilişkin binlerce kitap yazıldı. Ycrli vc yabancı kaynaklarda Atatürk'c ilişkin yazılmadık şey kaldı mı?.. Ozcl yaşamından tutun da savaşlarına ve devrimlerine dek her şey didik didik cdildi; ama, 'Aydınlanma'nın düşmanlan bir şey tutturmuşlardır: •Resmi rarih!..' Neymiş?.. Yazılanlar 'rcsmi tarih'miş, yalanmış, ııydurma imiş... Gazetc köşelcrindc sık sık karşımıza çı kan bu perışan iddia, kasıtlı ya da serscm sepclek cehaletin dışavurumudur. Turgut Ozakman'ın kaynaklara girerek yaptığı araştırmayagöre Aıatürk'eve Devriminc ilişkin ycrli ve yabancı dillerde yayımlanan yapıtlar 10.000'i aşıyor; bu kapsaında rcsmi nitclikli yayınların oranı yüzde 1.3... Resmi olmayan yayınların oranı yüzde 98.7... Pcki, neıcdc 'rcsmi tarih'?.. 1923 Devrımi'ne ve Atatürk'c saldırı kamnanyasını gögTıslemek vc yetıi kuşak lanilkelden bilgilendirmek için Cumhuriyet 'Cııma Kitaplan'nı çıkardı; yurt düzeyine yayılan 3.000.000 kitapla iftiralar çürütüfdü. Cunıa Kitapları sürecek... Cumhuriyet bu inanılmaz işi tek başına yaptı; bizim ne bankalanmız var, ne holdinglcrimiz!.. Dcsrck olsun diyc bir "sponsor" aradık; kocaman bankalar, hol dinglcr, dev şirkctlcr sağır duvara donüştüler. Canlarısağolsun!. .(Cumhuriyet bu gün medyada hiçbir gücün yapamadığını başarmış, 3.000.000 kitapla ülkcyi bczemiştir. Hcrkim 1923 Devrimi'ni ve Atatürk'ü karalamaya yönelirsc bu kitaplar onların suratlanna vurıılacak bircr şamargibi kitaplıklaıda hazır bekliyor. 1998 (Cuınhuriyet'in 75'inci yılı... Ne yapıyoruzr1.. Ozel sektör nc yapıyor?.. 1 Devlet ne yapıyorr .. Hiçbir şey... (Cumhuriyet yılın basından beri çalışıyor; Cuınhuriyet'in 75 irıci yılını Aydın lanma'ya yakışır bicimde kııtlamak için 1940'larda I lasan Ali Yüccl uöneminde çıkaıılmış hulunan "Milli Fğitim Bakanlığı Klasiklcri"ni ycnidcn yaymılayacağız; Sokrates'ten Voltaire'e, ()mer Hayyam'dan Tolstoy'a clck açılan biryelpazcde edebiyat, bilim, lclscle yapıtlarını salı günleri gazetcmizle birliktc okurlara sunacağız. 1923'te kurulan Cumhuriyetin 75'inci yılındayı/; ama, hiçbir kıırıım böyle bir girişime geçmek ccsaretini kendinde görememiştir. Amacimı/ bir yıl içinde Türkiye'ye 6.000.000 kitap dagıtmak!.. Okuıiaıımızın bu yolda bizi yalnız bırakmayacakla rına vc destek olacaklarına inanıyoruz. llhan Selçuk SAYFA 4 C Birlncl Türk Nesriyat Kongresl Serglsl hazırianırken;i9î8 Yayın ve düşünce hayatında klasiklerin veri ARSLAN KAYNARDAG B izdc kitap basma işinin çok gcciktiğini biliyoruz. Basılan ilk kitabımız 1729 rarihlidir. Batı dillcrindcn çcviı i yapnıa isindcdcbüyükgctikmc<ıl mııştıır. Ratı'dan ilk çcviri I859 tarihini taşımaktadır (1). Bunu oldukça kısa bir /aman içinde başka çevirilcr izlcdiyse de, yapılan iş yctcısiz kalrnıştır. Bu arada önemli bir cevıri aracı olan sö/.luk yayınlannın başladığınıdagörüyoruz. !jcmscddin Sami'nin nazırladığı büyük FransızcaTiirkçe Sözlük birçok aydının clindcn yıllaıca düşmcmiştir. (%'.cvıri işi Meşrutiyet'lcbirliktc,biryantla dcvlct yayınları, ötc yanda üzcl yayın lar olmak üzcrc hcp iki yol izledi. Mcşruliyct'tc Maaril Nczarcti, bu işlc görcvli bir TelifTercüme Heyeti (yazı vc çcviri kurulu) olıı.şturmuştu. Adı gcçcn kurul cpcycc yayın yaptı. ( Aimhuriyet'ten sonra Milli Iiğitim Bakanlığı da bir kurul oluşturarak çcviri vc yayın çalışnıalarını sürdürtlü. ()nce, iinlü sosyolog ve ılüşünür Ziya Ciükalp in başkanlıgı altında çalışmalarına başlayan bu kurulu sonra fclsetcci vc psİKolog Mustala Kalınıi Balaban yönctti. Mustafa Rahmi zamanında yayımlanan çcvirilcrdc halk için özetlcnıç ve basitlcş tirme aman guduliiyordıı. Oylc ki, koea kitaplar, biı kaç lormalık küçük broşürler halmegetirildi. Bugirişim, bilgi vokültürü halka biıaz olsun yayına açısından ya rarlı olmuşsa da tehlikelerı de vardı. Birçok kimsc asıl kitabııı özünc inmctlcn, (inemini kavramadan klasiklerı okııyup o^.rendiğini sanmaya basjadı. Daha sonra, yine Mustara Rahmi zanıanıiKİa klasiklcr için gcniş çapta ve daha cıddi bırgirışım dusıınuldıiysede, bıulüşüncc gcrçekleştiıilcmcdi. ( Aimhuriyet'in başlangıç yıllarında ozcl girişimin çcviri ctkinlif^i dc, Tanzimat vc Mcşrutiyct'tc oldıığu gibi, bireyscl, plan sız ve dağınıktı. Çcviri, Tanzimat'tan sonra her zaman gündemdeki ycrini koruyan birsorun oldu. Bu arada, dil ve terim sıkıntısından doğan zorluklar gittikçe artıyor veokuyucuyu yapıtlardan sogutur hale geliyordu. ()zet olarak söyleyccck olursak, Tanzimat vc Meşruliyet döncmleriyle, Cıımhurivct'ın ilk 1617 yılında yayımlanan çevirilcr, Batılılaşma ve çağdaşlaşma, tek söz cükle aydınlanma için eksik ve zayıf kaldı. ICğitim alanında, özelliklc yüksek ve oıtaögıetimde bu eksiklik ve zayıflığın bııyıık sıkıntısı yaşandı. Nc olursa olsun, Batı'ya yönelmc vc çcviri işi cksik vc zayıf görünse de başlanııştı. Yapılacakişler basın veyayın ortammda konuşuluyor, hatta tartışılıyordu. Orneğin, Anmet Mithat gibi büyük bir ya zarıını/, klasiklerin çevrilmcsinin öncm ve yarannı birkaç kez vurguladı (2). Ne var ki, yapılanlar sonucu değiştirmeye yetmedi. Yayımlanan çevirilerin ço gunlugu dağınık vc gelişigüzcldi; bir plana ve programa bagiı olmaktan uzaktı. Çevı ilcn kitapların hangi düşüncclerle scçildıği bclli olmııyordu. Bunlar çoğu za ıııaıı çcvirınen hcveslerinin, ya da yayımcıların onc sürduğıi sınırlı gercksinmele rin ürüııü oldular. Başka ülkelerde başarılı orneklerini gördüğıimüz dizilcr oluştuıulamadı. Üzcrinde durulacak temcl bir nokta da şu idi: lclsefeci Milmi Ziya Ulken in de diği gibi (3) "Çcviri bütün bir ııygarlığı dilimizctaşımak demekti." Bu da birbilinç işiydi. "Cielişigüzel seçilmiş kitaplarla bu bilincin gereği ycrinegetirilemezdi. Ayrıca uygarhk, yalnız giinümüzün ürünlerı de değildı. KcSklerc kadar inmck gerekiyordıı." Yine I lılmi Ziya Ulkcn'in önesürdügü gibi yapılacak sey "bu işi örgütlü ve tam bir çeviri etkinliği olarak ele almaktı." Bu etkinlik, çağdaş düşünce vc sanat yapıtlarınm yanında, eski çağlardan günümuzc kadar gelcn, insanlığı her an aydınlatan, evrcnscl değerleri savunan edebiyat, fclscfc ve bilim klasiklerinin daha lazla uccikıııcdctı en iyi biçimde çevrilmesi anlamına geliyordu. 1 lilmi Ziya Ülken, 1935'te yayımlanan Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü adınd.ıki kitabında konuıum öncmini bütün boyutlarıyla dile getirdi. ()nun gibi dıışııncn aydınlar gittikçe çoğaldı. Sıra, bu düşünceleri gerçekleştirmcye gelmiş ti. I938'de egitim vc kültür larihinıiz açı sıiKİan çok öncmli birşeyoldıı: kişiliğinde lclscrcciliği, egjtimciliği vc yazarlığı biıkştiren I lasan Ali Yüccl Milli Fgitim Bakanlığı'na gctirildi. Yikel, Atatiirkçülüğün, Batılılaşma harckctinin oncıılcrindcndi. Ona göre Ba tılılaşma hümaııizma demekti. Batı ve Dogu hümanizmasının dcğcrlerini iyi biliyordu. Çalışkandı. Toplayıcıydı, Bakan olur olmaz, ülkcdeki aydınları cğitim, yayın ve çeviri alanında hcmcn bir araya getirdi. Biryandan Köy Enstitüleri atılımını yaparken bir yandan da 1940ta ülke çapında biı Yayıncılık Kongresi tojıladı. Yayın ve çeviri etkinliği konusıında önemli kararlar alındı. Kararlardan biri hcmcn bir çeviri bürosunun kurulmasıydı. 1940ta kurulan büro, çevrilmesi gere ken yapıtları saptayacak, ülkcdeki bütün değcrli çevirmenlerle işbirligi yapacak, çe viri ve yayın işlcrini plan, program ve cıüzcn içinde gcrçekleştirecekti. Ciörevleri arasında bir de çeviri dergisi yayımlamak vardı. C )nbeş kişilik çeviri bürosunda, I lalide Edip Adıvar, Adnan Adıvar, Nurullah Ataç, Sabahattin Eyüboğlu, Bedrettin Tuncel, Sabahattin Ali gibi kimsclcr görevlendirildi. Bunların arasına daha sonra, felsefeci Nıısret I lızır, klasik dillcr uzmanı Azra Erhat, cdebiyatçı vc çevirmcn Vedat CÜinyol da katıldı. Büroyu çoğıı zaman dcğerli cdebiyatçı ve çevirmen Nurullah Ataç yönetti. Çcviri Bürosu'nun yayın organı olan Tercüme dergisi 1949'da cıkmaya başla dı. Dcrgidcbüronun ctkinliklerinden sözedildiği gibi, çeviri örnekleri, eleştirile ri, habcrlcri dc ycr alıyordu. Vedat Cîünyol şöyle diyor bir yazısında (4): "Atatürk döneminin Millet Meclisi nc dcnli düzcyli, onurlıı insanlardan oluşuyorduysa, üyeleri seçme yoluyla kurulan Tercüme Bürosıı da^o denli onurlu bir kuruluştu ve Hasan Ali Yüccl bu kurulu şun rııhu, mihengi, kurııcusuydıı." Yüccl, Tercüme dergisinin ilk sayısında çeviri işinin nedcn dcvlctçc clc almdığını belirtırken şu satırları yazmıştı: "Ozcl girişimcilerin yapamadığı işi dev letin clc alması zorunlu olmuştur. Cevirinin mckanik bir aktarma işi olmadı^ı bilinmelidir. Bir yapıtı anadilimize çcvrilmiş saymak için, çcvirdigimiz yazarın yetiştiği toplumun ruhıına nüfuz etmemiz gcrckir. Böyle olursa, o toplumdan aldığımız kavramlarla kendi toplunıumuzun düşünce hazinesini zenginlestirebiliriz. Bu disiplinli düşünce çalısmalarıyla, ana dilimiz yepyeni düşünce olanakları kazanacaktır." Klasiklerin çevrilmesi çalışmaları kısa zamanda imeceyedönüştü. Yetcrli yabancı dil bilcn aydınların çoöu bu imeceyc katıldılar. Çcvrilcn yapıtlara geııel olarak Dünya Klasikleri adı verilmişti. Bunlar bcyaz biı karton kapak içinde yayımlanı yordu. Kapak çiziminde, klasik kitaplar yayımlayan Fransız (^luny Yayınevi'nin kapaklarından esinlenilmişti. Çevirilcr, hcr yıl C.ıımhuriyet bayramında satışa sunuldu. () günlerde lise, ünivcı site öğrencileri ve halk kitap bayramı yaşadı. Çoğu kimsc bu kitapları scvdiklerine armagan etti. Bir okul oldıı bu kitaplar, başlınaşına bir üniversitc oldu. 1940'ta on kitapyayımlanabilmişti. Bu sayı her yıl artarak 1946'da 165'e ulaştı. Yücel'in bakanlıgı zamanında yani 1946'ya kadar 662 kitap yayımlanmıştı (662 başhk). 1964'c kadar sayılar gittikçe azalarak, eski di'ı/cn ve nitelik bozularak yayın işi sözümona sürdürüldü. Tercüme Bürosu ise 1967 de kapanmıştı. 1949'a kadar 662 kitap yayımlandığını sövledim. ()n yılda 662 kitap ki, yılda or talama 66 kitap dcmektir. 1950'den 1964 e kadar ise 370 klasik yayımlanabil miştir. Böylcccon beş yılın ortalaması 25'e düşmüştür. Bu yıllarda yayımlanan kitap ların çoğu ikinci baskulır. Daha sonra bakanlık klasiklerin adını hemen hcmcn hiç anmamıştır. 1950 1960 arasında şu ayıbı yaşadığı mız da ıınutulmamalıdır: Yüccl in öncülük ettiği devlet yavınlaıı, o yıllarda fakül tcvcokul kitaplıkfarındankaldırılmakistenmiş ve sakıncalı kitaplar listesine alın mıştır. ' CUMHURİYET KİTAP SAYI 436