Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MUZAFFER BUYRUKÇU Mehmet Ergüven'den denemeler toplamı D ünyanın tek cgcmeni olan insan, bakmayı, görmeyi, konuşmayı, düşünmcyi ög'rcndig'indcn bcrı hep keııdini, yaptıklarını, yapacaklannı anlatmaya çalışmıştır sözle, yazıyla, rcsimle, miizikle, heykelle. Bu tutumunda bence, yaşadığının kanıtlarını başka ga laksilerden geleeegine inandığı yaratıklara bırakma amacı vardır. Evei, durup dinlcnmcdcn anlatmıştır. Zihnindeki yaratıcı üretimi; benliğini, cn küçük bir sarsıntı anında allak bullak eden kaımaşayı; varlığını her yönden besleycn, doyuran, acıktıran kaynakların en büyüğü, en zengini diye nitelendiri lcn, hatta öreki, yöneten ve yönlendiren güçleıin anası sayılan istekleri; günün her anında rcnkli, kazancı bol, sonsuz yoleuluklara çıkartan hayalleri; hayallcr kadar gizemli, çarpıcı oluşıımlarla örül müş düşleri; savaşları, yenilgileri, yengileri, tutsaklıkları; çeşitli alanlarda göve ren buluşları; bcvnin cn yüksek düzcydeki bılgilerini ilkelerle bezeli bir kalıba dökcn rclscteyi; kurdıığu devletleri, imparatorlukları, dinlcri, uygarlıklan vedana pek çok şeyi anlatmıştır. Ama bilinçli bilinçsiz ve tekrar tekrar anlattığı, anlatmaktan bıkmadığı, usanmadığı, dilindcn hiç düşürmediği ise bütüıı davranışlarına, bütün eylcmlerine, bütiin ilişkilerine damgasını vuran cinselliğidir. Çünkü cinsellik yemek yemek, su içmek, so luk alnıak kadar önemlidir onun için... İJremek, soyu siirdürmek, insan sesinin evıcnde çmlanıasmı, işitilmcsini sağlamak, cinselliğı harekete geçirmekle mümkündür ancak. Ama cinselliğin (iiremenin dışında) iiremeyi çok çok aşan bir anlamı vardır, bıı anlam da tensel zevkin oluşturdugu hazlaı, büyülerdir, o büyülerin kişiyi tcndcn kopartıp tcnüstü mekânlaıda bulunan kavranması olanaksız güzelliklcre savurmasıdır. PusudakiTen Mehmet Ergüven, "Pusudaki Ten" adını taşıyan denemeler toplamında sanatta 'tcn'i irdelemekte. Kitabın başında, "Erotik fantezileriyle yüz eöz olmayı göze alanlara adanan bu kitap, her ne pahasına olursa olsun, yazılmak zorundaydıyazıldı" denilmekte, arkadan da yabancı yazarların ten hakkındaki düşünceleri sıralanmakta. Mahrem edim sırasında kimliulaşmasını, yönetim kurumları ğin yitirilmcsi ve yalnızca bir ct nın başına hörelenen yobazlar, parçası olmak, azçok kısa bir ba^nazlaı, ördüklcri ahlâk duan için ruhun yükündcn kurvarlarıyla önlcmektcdir. Onlatulmak anlamına gclir." Bu da ra görc bir scvişmc sahncsinGerhard Roth'a ait. "Ergcn den, bir göğüsten, bir kalçadan için bedcn, en tanıdık olan ya söz edenlcr, en az hırsı/.lar, soybancıdır. Emin bir yuva mıdır guncular, dolandırıcılar, hay bedcn? (îüvenilir midir? dutlar, (,ıkarları u£runa acımal'arklı birtakım baölılıkları var sızca cinayet işleyenler kadar ahlâksızdırlar. () aykırı, yasadı^^^m "^"^"• mıdır bcdcnin? Neleri vaat cdcr vc nedcn bazı şeylcri reddeder?" şı kişiler, ycniyctmclere, gclişkinlere naBunlar da Adam Philips'in sözleri. "U sıl kötü örnck oluyorlarsa sevişmenin bir halde bir bedcn, içinde kapatılmış, hapbölümünü scrgileyen yazarlar da kotii örsedilmiş gibi duran bir mahremiyetin benek oluyorlar. Oysa yatma, sevişme olgulirıisi ise, bubedenin tenolmasındandır. su, en az öteki olgular kadar doöaldır vc Ten, ağırlık taşımaktan ve kımıldamakiçinde o yiicc isteği duyan herkes gece tan başka bir şeyler anlatır, 'anlatım'dır." gündüz bedcnlcrini birfc^tirmcktcdir. Bu tanım Ortega y Gassct'nindir... Her yerde cinsellik Pusudaki Ten'ue yirmi bir "yorumlaBizim edebiyatımızda, cinselligin uzanma, tanımlama, betimlemc"yle donatıltılannda, alüvyonlu topraklarında gezimışdenemeyeralmaktadır Mehmet Er nen yazarlar çok azdır. Belden aşağısına güven, ilk dencme "C^aravaugio'nun Eroyer verilmez pek, belden yukarısmın ürctik Mirası"nda,bu denli dolu, hırçın res timine dayanmışlardır, o üretimin üzesamın mizacını didikler. "...tartüjma yerindc kurmuşlardır tezgâhlannı.. aşagılarine dövüşmeyi tercih eder hep; bu ne ra içleri gittiği halde şöyle bir değinip denlc münakaşanm sonu değil, oaşlangıgc^iyoılar zaman zaman 'cdcbiyatın hcr cı kavgadıı Caravaggio'da. Garsonun suyanında at oynatamıyorlar' suçlamasınratına tabak fırlatır, kimlik kontrolünde dan kurtulsunlar diye; cezalandırılma polise saldırıp hakaret eder, inatla ruhkorkusuyla, korkuyu yadsıyan cesaret satsızsilâh faşımakta direnir; öyleki, yerarasındaki yokuşu tırmanıp iniyorlar doyüzüne çevresiyle boğuşmak üzere gclrukları görmeden. miştir adeta. Az önce de belirttiğim gibi 'cinsellik' Çağımızda cinsellik, güncel yaşamın hcr anına, her uzantısına, her koşuluna, Caravaggio'nun CupMosu her yerdedir. Her edinıde, her nesnede.. her katmanına ve nesnesine giysi gibi giyPolis kayıtlanndaki sabıka dosyası kakültürcl etkinliklerin içcrikJcrindedir. Sodirilmiştir. Bir bakıma, cinselliğin yansıbardıkça kabarır, ama onun için başka çıkakta, bahçede, barda, meyhanede, samadığı, somut ve soyut hallerinin sezilkar yol yoktur; usta bir ressam olmasına londa, düğünde, plajda, denizde, evdemedifii hiçbir kıpırtı yoktur. Bir kadının rağmen ilkin külhanbeyidir. Tıpkı Ece dir. tşte "yaşamın özü" dediğim bu dukıvrak yürüyüşünde, öldürür gibi bakıAyhan'ın şiiriyle o şiirin muhatabı olan rumu Mehmet Ergüven, Pusudaki Ten sında; bir gülümsemenin çağrışım yükbıçkın delıicanlı gibi. Şiirimiz karadır abikitabında irdelemektcdir. Kitabın başınlü içeriğinde; açık bir kapının çekici ve ler/Caravaggio, 29 Mayıs 1606 tarihinde da, " Erotik fantezileriyle yüz göz olmayı dcrin loşluğuncfa; bir şarkının sarıp sarbelki de kendine en yaraşanı yapmıs, bir göze alanlara adanan bu kitap, her ne pamalayan sözcüklcrinue ve ezgilerinde; düello sonunda düşmanı Ranuccio Mashasına olursa olsun, yazılmak zorundaybir iniltinin sevişmeleri anımsatan yapı soni'yi öldürmüştür nihayet. Bu arada dıyazıldı" denilmekte, arkadan da yasında; gövdelerin oturma, kalkma, yatma kendısi de a&ır yaralanan sanatçının habancı yazarların "ten" hakkındaki aüve soyunup giyinme biçimlerinde; giysiyatında yeni bir dönem baslamıştır artık; şünceleri sıralanmaktadır. "Tcnin yenillerin modellerindc, dikişlerinde; doku"Bu olaydan sonra sürekli bir kentten nuşların sıcaklığında, sıcaklıklardan fışilerinden esas çıkar sağlayan Run'tur. bir kente sürüklenen, birkaç kez hapse kıran resimlerde, tablolarda, çılgınlaştıenin sırtından zenginleşir, teni talan giren, hapisten kaçan Caravaggio, bu yer ran gerilimlerdedir. Burunlarda, kulakeder, acılarına sevinir; havdutlukla geçideğiştirme sırasında sanatını yapma olalarda, ağızlarda, göğüslerde, kalçalarda, nir." E.M. Cioran'ın sözferi böyle. "En kucaklaşmalarda, el sıkışmalarda, ansızın canlanan görüntülerdedir. Yaşam, eşittir cinsellik... ılerin, birlikteliklcrin temel konusudur ve hcp gündemdedir. Bu, cvrenscl boyutları olan, hiç eskimeyen, her dem taze sorunu, ortaya koyduğu yapıtlarıyla filmciler ve yazarlar kurcalamışlardır. Cinselliğin yaşamdaki uygulanışmı olduğu gibi sanata gcçirmcyc calışan, o uygıılamanın kcndinc özgü dilini korkusuzca ve rizgürce kullanan Marki de Sade, Henry Miller, Lawrence Durrell hâlâ seçkin bir okur kitlesinden başka kimsenin ilgilcndirmediği ustalardır. Çünkü geniij kalabalıklarm onlara Mehmet Ergüven'in Pusudaki Ten' adlı kitabında bulunan her deneme bir tablo ya da bir fotoğrafla lllntlll. Çağtmızda cinsellik f nağını bulur, cşcinsellerin, kulamparaların başköşcye otıırduğu tablolara imza atar." Caravaggio'nun Cupiılosu (...) Çoğıına C.hccco tli Caravaggio adını vcıip resmettiği, onun o£İamydı; koyıı saçlar, iki olağanüstü kanat, pusııla, lâvia, kcman, zırh vcdelncağaeı (...). Birlikıcyatlığı oğlan vc uşaklarının vücudu ilc yüzIcriydi bunlar / Caravaggio ilc modeli arasındaki her şey, haz ve acının iç içe geçtigi, tcnscl kökcnli karmaşık bir ilişkiyi inıleınektedir bu rcsimdc; büyülcvici bedcniyle hcm kız, hem erkektir bu oğlan. / Amor'da sıkılmı^ yumrukla, sag kolun genis bir vay çizccck şekilde yulca rı doğru kaldırıfmıs olınası, phallus'u imlemenin ötesindc Karşı tarah kıijkırtıp, bir meydan okumadır. / Bir kalplc çcvrelenen yarı^ın hiçbir kıışkuya yer bırakmayacak biçiındc ça^rıştırtlıgı şey vagina'dır. Phallus iie bıı organın öylesine pervasızca yanyana getirilcrek dünyevi (tensel) tutkunun bu dcnli açık resmcdilmesiyle, Aınor bir kez daha tckrarlanmaktadır sanki. " Mehmet Ergüven, bu denemedeCaraviggio nun taşkın mizacının, şaşırtıcı serüvenlerinin yanısıra yaşamıyla sanatı arasındaki bağlara, yaşamdan sanata, sanattan yaşama geçen clevinimlere ışık tutar. Boyauıftı tablolardaki rigürlerin temsil ettiği erotik sorunlan, bakmasını, görmcsini bilcn bir eleştirmen bir düşüniır tavrıyla inceler. Ozel iliskilerin tabanıua scrilcn cinselli^in uzantııarında ışık saçan resim öğelerinin varlığını açıklığa kavuşturur; tabloları anlamlantiıran rcnklerin doğurduğu güzclliklcri dcğcrlendirir. "Caraviggio, geceden yola çıkar hep; çünkü ışı£a hak ettiui varolıış tarzını ilk öncc karanlık verir; bu yüzden tutkula rınıızın gcrçck tanıgı geeedir." Mehmet Ergüven'in Pusudaki Ten adlı kitabında bulunan hcr deneme bir tab10 ya da bir fotoğrafla ilintilidir. () tablo ile fotografların içerdiği konulan çözümleme işiyle uğraşır Mehmet Ergüven ve yasam gcrçeğiyle sanat gerçeğini, günccl öykülerimizi, tutumlarımızı, davranışlarımızı etkileyen, yönlendiren modaların gizlerini, sinıgelerle ve inıgelerle yaptıkları işbirliğini sergiler. Müzikteki cinsel gerilimi, limi Henddrix'in çok hareket11 çalışınua, çalarken müzikle, ritmle özdeşleştirdiği tarzında arar. Denemeler cinsefliği en iyi biçimde temsil eden sorunlarla donatılmıştır. "Sidik ve Şehvet/Dışkı ve Şehvet in yasamımızdakı işlevine çok değişik bir anlayış, cok dcğisik bir görüşle yaklaşır. Pusudaki Ten'de Mehmet Ergüven, edebiyatımızda müstehcen sayıldığı için kimsenin sokulma ya cesaret cdcmcdifii kavramlara, deyimlere onların argosal kimliklerine el atar. Aslında sakınılan, başlara belâ açacağından korkulan bu nesneler, herkeste DUlunan dişilik ve erkeklik organlarıdır; ka dınlarla erkeklerin önleriyle arkalarına, onlara ilişkin işlemlere verilen adlardır, sıfatlardır, benzetmelerdir. Ama bu el atış, Montaigne'nin başlattığı klâsik de neme yapısının dı^ındaki biryapıyla ilgilidir. Çağdaştır ve moderndir. Ve bu denemelerdeki başkalık, deüi şiklik, yenilik her an kcndini hissettirir. Mehmet Ergüven'in ilginçdüşünceleri, ilginç saptamaları ve gözlemleri banndıran Pusuda ki Tcn'i, okuyamn ulkunu açacak vc iç uünyasını zen ginlestirecck inceliklcrle, derinliklerle yoğurulmuş bir yapıttır vc cdebiyatmıız için çok çok öncmli bir ka zançtır. • Pusudaki Ten, Denemeler/ Mehmet lirgüvvn/ Scl Yaytnaltk/ v 2İ6 CUMHURİYET KİTAP SAYI 432 SAYFA 8