28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Mihri Hatun ve Falnameler Sennıır Sezer, biri geçen yıl "TürkSafo'su Mihri Hatun" ve biri de bu yıl yayımlanan "Osmanlı'da Fal ve Falnameler" başlıklı iki güzel çalışmayla okurlarını sevindirdi. Bu iki kitabın cildindcn kâğıdına, baskısından resimlemesine dek çok özen gösterildiğini, albenili kitaplar olduğunu da belirtmekte yarar var. GÜLTEKİN EMRE müzü: "Gözyaşımdancoşuptaşarırmaklar / Ah çekişimin dumanından bulutla nır her an dağlar/ ... /Gündtı/ geceyaşlar döker dönen dolaplar / Agiayıp inlemesi durnıaz, niçin ağlar / ... / tnilrimi dııydııkça titrer simşek dinlenemez / Gözyaşımı gören her akarsu çağlar / ... / Bir soluk sensizlikte ey canım gözlerime/ Cjülbahçeleriyle neyleyelim külhan göninür bağlar / ... / (îeldiginde güldürürsün gül gibi gönül gülbülünü / Gitti ğinde lalc gibi bağrımı atcş baglar / ... / Âyrılıgın yarasıyla Mihri eoktan ölürdü / Sürsün bu kavuşma ona merhem saglar." Amasya'yı, kentin o dcinemtleki toplunısal yapısını, tarihsel olayları, şairler arası ve şair iktidar ilişkilerini, sarayın ieyüzünü, şairlerin yaşamını da gözler önüne seriyor Sennur Sezer Türk Safo'su Mihri Hatun'da. Sennur Sezer, Mihri l latun'u dönemine göre oldukça cesur, alişılmı^ yaşamı sürekli zorlayan, sevgi lilerin adlarını şiirlerindegeçir mekten çekinmeyen, bu önemli kadın şairi şiirlerin den yola çıkarak ele alıyor. Bu nedenle alanında tek yapıt Sennur Sezer'in çalışması. Gelelim Sennur Sezer'in ikinci kitabına, Osmanlı'da Fal ve Falnameler'e. Fal devinee, gelecekle ilgili bilin mezliklerdenyaşamımı/.la ilgili birşeylerbilebilıııck i(,in baş vurdıığumuz kim'i yollaı akla gelıyor lıenıen. Hemen kitabın yazarın.ı kulak verelim dilersenız: "Ya pılacak birişin sonucunun iyi mı koiü mü olacağını ön ceden bılmek; biı insanın yazgısını öğrenmek, talihli olacağı gırişimleri sezebilmek; yapılması gercken bir iş için uğurlu bir saat seçebılmek benzeri gelecekle ilgili tasarımları yönlendirmek insan lar için h e p önemli olmuştur. Basarısız lık, felaket ve yıkım korkusu, msanın gırışimlerı ıçın onaylayan ya da reddeden işaret aramasına, rüzgârdan, kuşların uçusundan, ötiışünden anlam cıkarmasına, kendi gövdesindeki istenısiz haıeketleri (göz seğirmesi, kulak çınlaması, hıçkırık) iyiye ya da kötüye yormasına yv\ acmıştır. Bu tür yorumlar, genel olarak 'fal' diye adlandırılır." (s.9) Sennur Sezer, kitabında falnameler (lal kitapları) yani Kuran falı, Kitap falı ve Kura lalı Remil (işaret tallan), Yıldız falı ve Yıldıznameler, tstihare'ler (bir işin hayırlı olmasını dileme), Kıyafetnameler (görünüşün yorumlanması) üzerinde duruyor örneklerlc ve ayııntılı bir bicimde. Kuran falı, "Kuran'm bir sayfasının beliıii bir satırındaki ayetın yonımuyla bakılan faT'dır. Fatih Sultan Mehmet'in geleceği için bakılan fallar ünlüdür. Fatih'in nocası Molla Hüsrev Mehmed, Varna Savaşı'ndan sonra tahtını Sultan Murad'a bırakıp Manisa'ya giderken, hocası onun Kuran falına bakar ve kendisinc şunları söyler: "Dünyada her zafhan keyifli ol / Bu birkaç günlük soru na üzülme / Bu tahttan ayrılmanın süresi azdır / Kuran'da senin falın iyi çıktı." (s.11) Fatih sonra yine padişah olur Osmanlı'ya. Fatin'ın tahta geçemcycn oj*lıı (>em Sultan, yazdığı şiirfal kitabı, Fal ı Reyhanı Sultan Cem'dc şiirlcrle faldan, gclece^ini okumaya çalışır. Tek harf yorumu Falnameler'dc şöyle anlatımlara rastfanır: "Eğer elif gerse Sennur Sezer'den iki önemli yapıt Kuran lah T ürk Safo'su Mihri Hatıın'da (Belgesel anlatı) Sennur Sezer, XV. yuzyılda yaşamış clivan şairi Mihri Hatun'un yaşamını ele alıyor. Yılların emek üriinıi bu güzel çalışma bir tür biyografi ya da yazarın belirttiği gibi, bel gesel anlatr. Doğum rarihi kesin olarak bilinıneyen (1460'ta sanılıyor), 15O6'da ölen Mihri Hatun, Amasya'da yaşamış önemli bir divan ^airi. Bir kadı kızı olan Mihri I latun, Arapça, Farsça öğrcnir, iyi bireöitim görür. Sultan 2. Bayezid'in oğlu Şehzade Ahmcd'in Amasya Valilıği (14811512) sırasında şehzadenin çevresindeki edebi gruba katılır. Güzelliğiyle, zekâsıyla, şairliğiylc kısa zamanda ünlenir Mihri 1 latun. Dönemin ün lii şairi Necati gibi yazmaya çalışan şair, kendi kadınca duygularını, aşklarını, şiirlerin dııpdıırıı bir biçimde yazmaktan kaçınmamış, dönemine göre cesur adımlar da atnıış şiıılcrınde Alamnda tek yapıt iyidir işin / Kargaşalardan kurtulup büyük ıütDelerc eriştin / Rızk verici tanrı sana arka çıktı / Ululukla güzel baht olaeak hep voldaşın" (s.19), "Kaf ıse eğer hizmetçilerin yolunıı bulup / Sana dil uzatırlaı çekiştirirler / Sakın, çekin bu kadınların tlilinden / Sertlikten kaçın, kurtul ellerinden" (s.21), "Fğer ye gelir se günahlarındır bağışlat / Yalvar Tann'ya yüceliğine güvenip anlat / Yardım edıci ancak O'dur kuluna / Ona benzer şefkatli ve iyi bulunmaz" (s.22). Ayrıca harf grubunu yorumlayan fallar da vardır. Ornegin: "Dalelif elif" hart grubu şöyle yorumlanır: "Kötti bir fal. Bu niyetinden sakın, kork. Vazgeç, pişman olur, çok aglarsın, yokluğa düşersin. Sadaka ver, Tanıı'ya sığın. O seni muradına erdirir. Kitapsız yürüme, düşmanın kör olsun, sonun iyi olsun inşallah." (s.27) Kitap falı ise "öğütlcr, hikmetler, ayet açıklamalan" ya da Tanrı'nın esinlenclir diğine inanılan kitapların, rastgele ya da kapalı gözle bir sayfasını açaraK bakılan faldır. Kitap falı için I lafızı S.irazt'nin Divan'ı, Mevlana'nın Mesnevi'si ve Sa di'nin Gülistan'ı en çok kullanılan kitaplardır. Fala bakanların yorumuyla, düş giicıinü, konusma yeteneğini de unutmanıak gerekir fallann etkili olması için. Kura falı, "fala bakmak isteyen kişinin belirli bir düzene göre zar ya da benzeri bir şeyi, düzcnlenen levhaya atması ya da parmağını gözüne kapatarak rastgele basmasına ve bulduöu harfe göre fal kitabından sonucu okıımasına dayanır". Kura falıyla ilgili Hurşidname, Tefeülnanıe, Flaza fal ı Kura Bııdıır, Remli Hazreti Ali gibi kitaplar ünlüdür. Remil, "reml" yani kıım sözcüğü anla mına geliyor. Remil bakanlara remmal, deniyor. "Bu falın temeli, 16 satıra rast gele işaretlenen noktalardır. Bu noktalar, tek ya da çift sayıda oluşlarına göre biçim aıır ve yorumlanır." "Yıldızların hareket ve durumlarından sonuç çıkarma" bılimine astroloji denir. Burclar, yıldızların biçimlerinin bir şey lere benzetılmesidir. Koç^, Boga, tkizler, Yengeç, Aslan, Başak, I'erazi, Akrep, Yay,.Oğlak, Kova ve Balık. Orncgin tkizler burcu (22 Mayıs21 Haziran) erkekler için şöyle: "... beya/ tenlı, sarışın, güzel ve biçimli kaşlıdırlar. Etkileyici yüz hatlarına sahiptirler. Yü/ lcrinde bir çiçek izi ya da bene benzer bir işaret, ayaKİarında bir şişlik, saçları arasında da bir ben vartlır. / Karakter: hafil ve değişebilen yaradılıştadırlar Gıiçlü düş güçleri ve uünyaları vardır. Yıldızları her işe yetenekleri olmasını saölar. Pratik zekâlıdırlar. Aynı zamanda hileciliöeyatkındırlar. Uçarı yaradılışları yüzünden sorumluluk, kararlılık ve bir konuda direnınek t>nlara göre değildir. Anlayışlıdırlar. Kendilerini pek beğenirler. / Çevreyle ilişkileri: pek çok arkadas ları ve dostları vardır. Vuksek düzeyde kişilerle de dostluk kuraıiar." (s.88) Kıyafetnameler'de ise şöyle yorumlara rastlanır: "Saçı sarı olanların / lşi gücü büyüklük tasfama ve öfkedir." "Gözleri gÖK mavisi, sakalı da sarıysa / Ondan dert gelınesi beklenir." (s. 138) Kıyafetnameler'de, "Parmaklar, tırnaklar, disler, dil, dudaklar, kulaklar, bu rıın, benler, saçlar hatta tüyler, renk, biçim, kalınlık, incelik bakımından an lamlandırılır." (s. 139) Sennur Sezer'in Osmanlı'da Fal ve Falnameler kitabı "Fala inanma, falsız kalma" diyenler ve demeyenler için el bette. İşin tarihi, toplumsal ve sosyoloji yanıya ilgilenenlere seslenen bir yapıt bu güzel çauşma. • Türk Safo'su Mihri Hatun/ Sennur Sezer, Millıyet Yayınlan, ]')')7, 2")4 r Osmanlı da Fal ve Falnameler/ Scrı nur Sezer, Millıyet Yıiyınları, 199S, 144 s CUMHURİYET KİTAP SAYI 463 Türk Safo'su Mihri Hatun Sennur Sezer kitabında söze şüyle başlıyor: "Amasya, tarihınin cskiliği kadar halkınm hünerlerivle de ünlüdür. Bizirn anlatacağımız bu halktan bıridir. Şairdir vc kadındır. Osmanlı döneıninde yaşamıştır. C )nun şıırlerini hcm Ba tı'da hem DoğVda bilirler. Ve şaşarlar bir kadının sevdasını böyle pervasız anlatabilmesine. Ailcsini tanırlar da, babasının tanı adını, onun doğum tarihini tam bılemezk'r. Şiiri, kimliğini brtniüş gibidir. Ve onun için böylenen her şey ya kıştırmadır. Kendi söylediklerinden başka. Ona, Lcsbos'un üıılü kadın ozanı Safo'nun adını yakıstırıp Osmanlı Salo'.su derler. Çünkü lıiç evlennıemistir. Sonra bu sözü açıklamaya gırişirler: 'Rurnca'nın salosö/cüğiiyle, Aıapça'nııı safi sö/.cüğü aynı köktcndır. Sar, temiz vc duru anlamına gelir. Bu şair kadının kendine seçtıği ad da aşk ve giineş anla mındadır: Mihr'." (s.8) lürk Salo'su Mihri I latun'dan tadım lık tanıtmayı Sennur Sezer şoyle sürdiiı üyor: "Amasyalı Milırı, adının çaerıştır dıgı aşk kavramıyla birlikte, dokunulmamışjıgın simgesidiı. Oyleanılır. Çü'n kiigüzeflıği şchrıne benzer: Sarp, ulaşilmaz ve durmadan çağıran..." (s.8) "Gönül verdim sana anlamadın / Ayıp mı her an yüz kcz ctsem ah" diyen, sonra, "Olürüm sevdiğim derdinle vallah" diyedurumunıı, aşk acısını dünyaya yü reklice duyuran da bir şairdir Mihri \ latun. Bu güzel çalışmasında Sennur Sezer sözünii şöyle bağlıyor: "Benim size anlatacağım da bu kadının öyküsüdür. Osmanlı Safo'su Mihri llatun'un yaşamı. Bu da elbet yakıştırmadır. Doğrusunu Amasya'yı kueaklayan daölarla, Amasya'nın kucağında yatan Ycşilırmak bilir." (s.8) Sennur Sezer, Türk Safo'su Mihri Hatun'dan bir aşk şiiriyle bağlayalım sözüSAYFA 10 Fala inanma, falsız kalma
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear