05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Hazırlayan: Cevat Çapan B/sio/aaı Almanya, katledilcnleri hiç, Ve asla katilleri, unut, unut, unutma! Vay anneciğim, cvladını kurban ediyoısun sen F.mirlerlc çarkı döncn ordu dü/cnine. Tanrının huzurunda bir gün yavrun Amansızca hcsap soracak sendcn. I Icndektc, mezarında pc^in.sıra haykıran Scnin oglun, ycm oldu bak işte kurtlara Annc, anne, scn bunları hiçbir zanıan Unut, unut, unutma! Bajjkalarının savaş ve barış antları içinselam: Uluyorsunuzalmak istiyorsunuz intikamınızı: Nerdcn bu küstahça ccsarcti alıyorsunuz 'l'emi/e çıkarmak için suç ve cezanızı? Bir aynaıla bakıvcr çirkin suratına Kin vc hırstan yana lünı tııtkun: Scn hcpsini hiç ruh var mı scndc?Bunların unut, unut, unuttun. Bir zamanlar savaş yiğitçcydi, Başındaykcn I:ricdricn crlerin. I;.llerde bayrak ne lsvcç'tc gczindi Vc ne dc sürttü toprağında 1 lollanda'nın. Bileğc karşı bilck gcçcrliydi bir zamanlar Ve teke tek şimdi ancak Kimyagcr basınca düğmeye Kahramanlık unut, unut, unutulacak. Bir başka rüzgâr esiyor yeni savaşta, Düşünüzde bile göremeyeceğiniz kadar. artık kılıçla, tüfekle yapılmıyor, Heveslendiğiniz o kahramanlıklar: Zehir ve gazla geliyor savaş üstümüze, Mayalanıp da kazanında şeytanın. Siz bu savaşı, bu kadar çabuk Unut, unut, unutmayacaksınız. Vurun trampetçiler, trompetçiler çalın: Yok oldu partiler, dolu her taraf ccsctle! Zehirlcndi Bcrlin, Paris vc Münih, Dönüyor akbabalar üsllerinde, I ler kim kaldırırsa gökyüzünc mızrağını, Boy ölçüşcrck escn ycllczıbaracak Bir saate kalmadan Vc unut, unut unutulacak Silah hikılmadı. Otuoruyor dimdik ve ölü Topçular top kundağında, Kadınlar sabah kızıllığında yatıyor, Olü çocuklar yataklarıntia, Potsdamcr Platz'ta şarkı vc alkış: Savaş gönüllüsü Hcssen vc Bavycralı... Sarı bir rüzgârşarkılar sustu Ve bengi zamanda unut, unut, unutuldu. Savaşıyorsunuz görülmeyen hayalctlerle, Yiğitler karşı koyamaz mikroplara, 'Nibclungen' söylcncesi bile Bildircmcyccck çöküşünüzü. Kaçmak için çok geç olacak dünyadan Cîösterip de gökscl pasaportu, Tükürüyor iştc tanrı sizi dudaklarından Ve unut, unut, unuttu. Savaşa kışkırtıyorsunuz, alev alcv savaşa, Çifter çifter katıp önünüze scrscrilcri. Bir tek zafcr olacak yalnızca: Pençelcyen nlümün zaferi. Çağıranlar sizi insanlığa, Umut bağladıkları ile çürüyorlar: Ycryüzüne döndüğüne onları lsa Unut, unut, unutmayacak. "Şairler bir ulusun gözvaşlarıdır" Asıl adı Afred Henschke olan Klabund, şimdiki Polonya sınırları içinde kalan Crosscn'dc (üdcr) 4.11.1890'da dünyaya geldi. Davos'ta (Isviçre) nenüz 38 yaşındayken (14.8.1928) yaşama gözlerini kapadı. Henüz 16 yaşındayken yakalandığı verem hastalığından dolayı yaşamı boyunca sık sık sanatoryumlarda kalmak zorunda olması, bütün eserlerinde iz bıraktı. Hastalığını, özellikle "die Krankheit" (1917) adlı eserine konu yaptı. Yazarın ilk yapıtı olan "Morgenrot! Klabund! Die Tage dâmmern" (1913) başlıklı kitabı, dönemin yayımcısı Alrred Kerr ile birlikte Berlin'de mahkemeye verildi. Biçcmindc natüralist, empresyonist ve özellikle de ekspresyonist öğclcr bulunan Klabund, döneminin en çok ürün veren yazarları arasına girer. Ayrıca Ingilizce ve Fransızca kaynaklara dayanan Çin, Japon ve Fars edebiyatından (Hayyam, Hafız) yaptığı uyarlamaları (nazireleri) büyük ilgi gördü. Klabund/ Şiirler/ Çeviren: Ramazan Şen Hiçbir şehirde Hiçbir şehirde kalmamalı yarım yıldan fazla. Nasil oluştuğunu olduğunu anlayınca, Ağladıklannı gördükten sonra erkeklerin Ve güldüklcrini kadınların, Oradan çekip gitmeli, Beklemek için başka şehirleri. Bırakıp arkadaş vc scvgililcri eeride, Edebi mutluluk gibi şenri dolaşmak birisiylc, Orada öğrendiğim şarkıları Mırıldanırlar bazcn dudaklarım, Buraları da örtcn yıldı/lar altında Hızlanır tabanlarım. Kimisi çalıyor bile laternasını yüksekten Ismarlanmış birası clinde, Bozguna uğratmak için alçak diişmanları Koca ağızlı bardağını sıkıyor... Döktügüriüz o gözyaşlarını Unut, unut, unuttunuz mu? Unuttunıız mu, size yapılanları, Dişbileyişini, biçişini katliamlannr1 Tanrı aşkına tckcri tarihin Şeytan aşkına gcri döncmez gcri, Kaybctti savaşı vc sinirini başkomutan Taşıyor hâlâ sırmalarını Ycnilgisi parlıyor şan Vc şöhrctlc: siz unuttunıız bunları. Unuttunuz mu, o güzcl altın çagı, Dcvirlcrin cn ucuzunu? I lükümdarımızın adı soytarı, kızınınki acı, saraybcylerinki korkaklık vc utançtı. Yılışık suratla, küstahlıkla, Sizlcri yıkıma götürdü basbuğunuz. Çoktan hcpsini şarap, kadın vc şarkılarla Unut, unut, unuttunuz. Biz anavatanı ve tanrıyı Salyalı ağzımız ile lckclcdik, Biz kirli ellerimizle Cömlck vc göriiş dcğiştirdik. Hiçbir söz dürüsl vc açık dcğildi Yalnızca valanlar oluk oluk biz neredeyse büsbütün gcrçckleri Unut, unut, unuttuk. Bu savaşta geberdi milyonlar, Bir avuç insatiın kazandığı, Şeytansı ycrgilcrinden sonra Sinsicc sıvıştılar doldurulup torbaları, Karargâhta ^ampanya vc şarap içip Bazısı scvgilisini kucağına oturttu Cephede yatıyor crler, pislik içinde pirelenip Ve ncpsi unut, unut, unutuldu. Savaştan sonra da çoğaldı katliamlar, Haz veriyordu silan sıkmak. Bu utanç verici sporda Almanlar Başı çekiyordu herkesi geride bırakarak. Onüne gelcn çclimsiz yargıçlık yapıyordu, Dünyayı bulayarak kana. Kör Renk dcnilcn bir şcydcn sözediyorlar durmadan Vc bazı şeylere kırnıızı ya da rengarenk diyorlar, Vc altın gibiymiş buğday dcmctlcri Ve masmaviymis engin gökyüzü kubbcsi Ne habcrim olabilir ki gülden, insan ve kcçidcn? Bulanık bir dclik gibi geliyor bana dünya Kırık el ve ayaklarımla sürünerck girdigim, Ve şimdi, scssiz bir taş parçası, yatıyorıım ycrdc. Gözlcrin var diyorlar bana. Ncrdc, Ncrdclcr? Durmadan sözcdiyorlar: görmek, Ve likri olmaktan: düşüncelcrlc uzun yürüyüşler yapmaktan çimenler üstündc Alayla bana gülüyorlar: Kör, sevin, Çirkin ve karanlık dünyayı görmcdiğinc, Âma karanlık: ne dcmek? Bilirdim, görebilseydim. Dııyumsadığım tek şey var: ağır bir yüküm artık kcndimc... Reçine gibi damlıyor ruhum varlığımın ağacından. Melek hanımkızlar Şehri melek hanımkızlar dizi dizi dolaşırlar girip de kol kola Ikişer ikişer, siyah mantolarıyla yerden koparılan kuzugöbekleri gibi Ama yazın mor atkılarla Örterler bedenlerini. Yalnız uyurlar yataklarında. Bazısı ne kadar da güzeldir, Unutkanlık Baladı Göklerde haykırıyor akbabalar şimdiden Hırsla ycni bir leşin üstünde. SAYFA 14 CUMHURİYET KİTAP SAYI 386
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear