Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sri Lanka asıllı Kanadalı İNGİ1.İZ f yazar Michael c;.\si s Ondaatje'nin Bookcr ödülü alan romanı "Ingiliz Casus", Ahu Antmen'in çevirisi ile Can Yayınları'ndan DU yıl çıktı. Filmi çekilen ve 1997 yılının Oscar ödüllerinin de9'unu alan bu yapıt, film ve roman olarak birDİrinden farklı iki temayı ortaya koymuş gibi çıktı... Sinemada karşımıza çok silik bir karaktcr olarak çıkan kişiler, aslında romanda asıl temayı belirleyen karakterlerdir.. Aşağıuaki çalışmada Nazan Kuloğlu, îngiliz Hasta ile Ingiliz Casus arasında sıkışıp kalan ana konuyu ve kişilcri irdelcyerek Sih Kip'in kişiliğinde Batı tarafından sömürülen Doğu'nun bir başka yüzünü ortaya çıkarmaya çalışıyor. MkluıclOnd.ı.ıllo Michael Ondaatje'nin Booker Ödüllü romanı dilimizde İnniliz Casus rıştınlmaz bir bütün olarak Dogu. Bu oryantalist söylem, filmin zaten nayli sorunlu olan anafikrinin, tüm inandırıcılığı, yitirmesine neden oluyor." (4) Romanda ise Michael Ondaatje, Kirnal Singh'in (Sih Kip) Kİşiliğinde Batı karşısında sömürülen Dofiu'yu vcrirken, Anthony Minghella, Doğu'yu "... ezan sesi, develer, yabancıları kazıklayan esnaf, Dogu mimarisı, çöl fırtınası, cşcinsellik, şeirat kurallarını uyguIayıp parmak kescn Müslüman hemşireler (Batılı hemşire öpücük dağıtıyor, Doğiılu hemşire iğ Yazar Ondaatje ve Ralph Flennes Inglliz Casus'un cekimı sırasında . diş ediyor), kadınların pesine düşüp onları avlayan Batılı erkeklcrin tersineara2in, hem de rakiplerin kişiliği çok önemnıp bulunmayı bekleyen Hintli erkekler lidir briçte. Düşmanın kişiliğini göz ve filme V.n lyi Görsel Yönetmen Odüönünde bulundurmak zorundasın. Bomlü'nü kazandıran egzotik görüntüler. Baba imha etmek de buna benzer. Tek kiharatla tatlandırılmış turistik tablolar..." şilik bir briç oyunudur." (7) Kip tek ki(5) şeklinde vermeyi uygıın bulmuştur. silik olarak oynadıfiı bu briç oyununda Aranıp bulunmayı bekleyecek kadar bir gün I lana'yla da bir mayının imhasilik bir Kİşilikle karşımıza çıkartılan Sih sında aynı kadcri paylaşır. Kip, romanda emperyalizmedirenen bir Briç oyunu aynı zamanda rakiplerin ailenin fcrdi olarak karşımı/a eıkartılır. çeşitli taktiklerini de berabcrinde getirir. Batı tarahndan surekli sömürülen ve bu Kip'e göıe ıle zaten "... savaş böyle ilerscimürünün farkında olan bir ailenin üyeliyordu. Altı ayda düşman, yeni bir şeysidir aslında. le çıkageliyordu. Işi çözüyor, öğreniyor, e/berliyor, öteki askcrlereöğretiyorcfun. Başkaldırının simgesi Ama her yeni teknikle, yeni bir dönem Romana dönerek, sömürü düzenine başlıyordu." (8) başkaldırıyı simgeleyen Sih Kip'i irdeleToscana'daki yarı harabe manastırda yecek olursak onun hakkında söyleyeceÎngiliz hastasına bakmakla kendini yügimiz şeyler oldukça fazladır. Sih Kip vekümlü sayan 1 lemşire 1 lana'nm yaşamıya Kirpal Singh Hindistan'da yaşayan na Kip, sessiz sedasız girer. Aradan geSihli bir ailenin ortanca çocugudur. O çen birkaç ay, Hana ve Kip arasında mazamana kadar süren ailc gcleneğine gösum bir aşkın doğmasın da neden olur. rc büyük aöabcy askere gidccek, küçük Sungu Çanan'ın filmin hoş sahnelerinkardeş isedoktorolacaktır. Ama savaş çıden biri olarak degerlendirdiği "... Toskınca bu düzen alt üst olur. Kip, bir Sih cana'daki erken Rönesans dönemi birkialayına katılarak gemiyle lngiltere'ye lisenin tavanındaki Piero Della Francesgönderilir. Londra'da geçirdiği birkaç co fresklerini Kip sayesinde, güle oynaaydan sonra bombaları etkisiz hale getirya, kendinden geçercesine seyrederken mek amacıyla kurulan teknisyenler biriizlerizmeşalelerışığında..." (9) Ama romine gönüllü olarak katılır. manda ise bu durum tamamen farklıdır. Londra'da bomba imha ekibinin de "... Kocaman birkemerin altındalar. Çabaşı olan Lord Soffolk ve yardımcısı Bavuş bir fişek yaktı. Genç asker yere yatyan Morden ile beraber yaşamaya başlar. mış, havaya doörulttuğu tüfeğin dürbüKip'in yaşadığı bu günleri yazar şöyle annünden kalabalıgın arasında tanıdık bilatmaktadır. "...Böylece savaşın büyük rini bulmak istermişçcsine, toprak renkbir makineninkine bcnzeyen karmaşali yüzlerin üzerinde göz gczdiriyor. Kırsından sıyrılmış, önünde başka bir dünsal rcsimlerin saçları birbirine kanşıyor. yanın kapıları aralanmıştı. Vurtdışında Renkli giysilcr ve yüzlerce yıldır yağ ve geçirdiği bir yılın ardından uzaklardan mum isinden kararan bedenler ışığa bogefen bir oğui gibi, bir ailenin bir üyesi ğuluyordu. Çavuşun yaktığı fişeğin gazı olmuş, masada kendine aynlan yere oturda zarar verecekti resimlerc. Büyük nomuş, muhabbetlerine katılmıştı..." (6) lü görmelerine izin verilmişti, ama her1941 'in Mayıs ayında 250 kiloluk bir halde birazdan dışarı atılacaklardı. Savapombanın patlaması sonucu Kip, lngilşın soluğu cnselerinde, ta Sicilya'dan çiztere'de kazandığı bu aileyi bir anda yitimeyi tırmanarakburalara kadar gelenon rir. yedi askerin ödülü, bu karanlık holdü. Yaşam Kip için bombalar ve mayınlarSanki ödül orada olmakmış gibi." (10) dır. Bunu filmde de görürüz. Fakat göFilmde görüldügü gibi değil dc daha remediğimiz Kip'in kişiliğidir, düşüncefarklı bir aşk vardır aralarında Sih ve I laleridir, duygularıdır; bunları da kitapta na'nın. Zamanla "...Hana ile Kip, o Italbuluruz: "Satrançoyunundaonyedi, hatyan dag kasabasında birlikte yaşadıkları ta onüç yaşlarında çocuklar bir bakarsın zaman sürecinin bir bölümünü, bir ay büyük ııstalan alt etmişler. Ama o yaşlakadarını, resmi bir anlaşmayapmışlar girında aynı başarıyı gösterebilen bir briç bi, yan yana uyuyarak sevişmeden geçioyurıcusuna rasılayamazsın. Brıç insan riyorlar. Sevişmenin önlerine açılan yepkışiliği ile beraber gelişir. insan kişiliğiyeni bir uygarlık olacağını biliyorlar. Birnc bağlı bir oyundur. I lem senin kişiiibirlerini arzulayarak, düşleyerck yan yana uyuyorlar. Düzül mek istemiyorum. Seni düzmek istemiyo rum. O genç yaşlarında bu tavrı neden lakındıkları muamma. Belik Caravaggio'nun, o uzıın geceler boyunca I lana'ya anlattıklarından kaynaklanıyor. Insanın ölümlü olduğuntt fark etttiı anda sevdtğinc, cn ufak bitcrcsınc kadar ba$Jaıı ma\ı Sıcaklık, şefkat arayarak. Ne de olsa ölümlü bir çağda yaş,ı yorlar değil mi?" (11) Filmde de gördüğümüz gibi çoğıı gece Kip'in çadınnda gecelcyen flana "...onun sırküpüoltlugunudüşünüyor. CJörünmez duvarlara çarpıyor, sürekli. Sanki organlaıı, yüreği, kaburgaları de risinin altından görülebilirmiş gibi. Genç adam Hana'nın üzüntülerini kavrıyor, biliyor. Hana da Kip'in asi büyük ağabeyine duyduğu sevgiyi biliyor." (12) Filmde hiçbir zaman göremedik bu asi ağabeyin varlıöını. Kip, zaman zaman bu asi ağabey hakkında Hana'ya bir şeyler anlatır. ". ama avabcyım îngılızlcr'e güvcnmekle cnaytlıl: cttığımı \oyluyor Bir gün gözlcrım açılacakmış A sya, halu özgür hir kıta dcğıl Cî/dıp, bir de kendımıZt Ingılızler'ın sava^larına kurban vcrnıcmizı anlamıyor Onıınla hic anlaşamayız. bir gün gözlerim açılacakmış. Sürekli böyle söylüyor." (13) Asi ağabeyin kişiliöinde Batı'nın sömürü düzenine bir başkaldırı olarak görebiliriz. NAZAN KULOGLU* F ilmin olay örgüsü, "sürckli geriyc dönüşjere dayanan, başlıca 3 mekânda (Çöl, Toskana, Kahire) ve2. Dünya Savaşı'nın son dönemlerinde geçcn, birbirine karşıt karakterlerdeki, rarklı 5 kahramanın birbirine dolanmış ilişkileri ile örülü, tarih, romantizrh ve milliyet, savaş, aşk, baglılık ve serüven iistüne oldukça karmaşık, gizemli ve incclikli meditasyon sayılabilirilk bakışta." (2) Anthony Minghella'nın senaryolaştırarak yönettij^i film, "Bir fırça uçuyla kayalara insan Hgürünün boyandığı güzel bir jencrikle ve üsttcn kadın bedcninin yuvarlaklannı andıran kumçöl manzaralarıyla açılan filmin tıpkı Ondaatje'nin kökeni gibi çok uluslu bir mozaik olusturan, 3 kıtadan kahramanları, müttefiklerin safiarında hastabakıcılık yapan, sözlüsünü ccphcde yitirmiş, Fransız asıllı Kanadalı hemşire Hana (juliet Binoche), Ingiliz hastacasus, Ingiltere'de yetişmiş Macar Kontu Laszlo Âlmasy (Ralph Fiennes), ltalyanca bildiği için askeri istihbaratta çalışan, izini sürdüğü Almasy'nin aslında Alman casusu olduğunu savunan I lana'nın memleketlisi kodadı (Moose) Kanadalı hırsız parçası Caravaggio (Willem Dafoe), îngiliz kuvvctlerinue mayınbomba imha eden I lintli subay, korkusuz Sih Kip (Naveen Andrews) ve ıssız çölde macera arayan aristokrat, ihtiraslı, ama özgür Îngiliz kadını Katharina Clifton (Kristin Scott Thomas)." (3) Anthony Mingella, romana tam anlamıyla sadık kalmayıp, tüm öyküyü Macar Kontu Laszlo Almasy ve onun aşkı Katharina Clilton üzerinde kurarak, ne hemşire Hana, ne Sih Kip, ne de Caravaggio'nun romandaki kişilikleri ile yakından uzaktan alakası olmayan birer "figüran" olarak kullanmıştır. Anthony Minghella filmde, "...Ulusal kimliğin sadece savaşmaya yaradığım" one sürüyor ve "haıitasız bir dünya" özlemini dilc getirerek sonlanıyor... Batı göziindeki Doğu tasarımını, gizemli, büyüleyici, ilkel, geri kaltnış, (ethedilnıeyi bekleyen pasif bir kadın imgesiyle, tisimleşen Doğu'ya sıı nuyor. Batı olmayan her şeyin temhilcisi oları çcil gibi uçsu/. bucaksız yckpare ay Kaybolan umutlar Ağabeyinin bu emperyalist düzeııe karşı olmasına rağmen, Kip için gelecek o kadar da umutsuz değildir. 1 ler ne kadar ölümle sürekli burun buruna gelse bile mutlaka bir çözüm yolu olduğunu düşünmektedir. "... belli inançlar vardır. Amritsar Tapınağı'nda her inançtan, her sıntftan insan bir araya gelebılır. Hatta Hana bile, onların arauna katılabilir, yere serdiklen örlünün üzerine bıraz para ya da çıçek bırakıp, onlarla birlikte \arkı söyleyebilir." (14) Kip bu umuduyla sınırların ortadan kalktığı, savaşjarın olmadığı, kardeşliğin hüküm sürdügü vc tüm insanlann aynı eşit şartlarda yaşamalarını devam ettirdikleri bir dünyanın özlemini de dile getirir. Kip'in bu umudu, ta ki radyodan dinlediği o korkunç haberi alıncaya kadar sürer. Amerikalıfar Hiroşima ve Nagazaki'yi bombalamışlardır. Kip'in bu umutları bu haberlc bir bir yok olur. Artık ne tüm inançların bir arada ibadet ettigi Amritsar Tapınağı, ne de başka bir şey insanlığı kurtarabilir. Anthony Minghella, Kip'in Îngiliz hasta ile olan diyalogunu filde vercbilseydi, Batı karşısında yüzyıllarca sömürülen Doğu'nun isyanmı da dile getirebilirdi. Michael Ondaatje, bu durumu romanda "... yatak odasına giriyor. Îngiliz hastanın yattığı yatağın ucuna gelip duruyor. Merhaba asker Tüfeğini eliyle göğsüne bastırmış. Dışarda neler oluyorr1 Kip'in yüzünde suçlu bir ifade var, esmer yüzü yaşlar içinde, kendinde degil. Dönüp duvara ateş ediyor. İngiliz hastaK İ T A P SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T S A Y I 3 86