Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
şim"in anlamı kalır mı? Miizik uzmanlarının ya da müzikbilimcilerin yazdığı kitaplan her yerde bulabilirsiniz; ancak müzik dinleyicisinin görüşlerini içercn bir kitabı kolaycn gösteremezsiniz. Açıkçası, bu kitabı milli'tvekili değil "seçmen", fııtbolcu değil "seyirci", tezgahtar değil "tükctici" yazmıştır. Siz bu filmi daha öncc görmemiştiniz, milletvekili seçilmemiştiniz, futbolculuk ve tezgahtarlık yapmamıştınız. Siz "yazar" değil, "okur"sunuz. Bu kitabı yoksa siz mi yazdınız? Birlikte Yaşamtlişkinizi Başarılı Tutmanın ve Geliştirmenin Pratik Yolları/ Regınald Beech/ Çcviren: Ümit Arar/ Paptrüs Yayınlanl 205 s. Evlendirme Dairesi'nden çıkan, henüz evlenmiş bir çifti düşünün. Evlilik işlemi yapılmış, törenlcr bitmiştir. Yüzlerinde gülücük, gözlerinde mutluluk pırıltıları ve yüreklerinde, bunca zamandır sabırsızlıkla bekledikleri sonuca ulaşmanın doyumsuz zevki... Nihayet mutluluğa erişmişlerdir ve gönül rahathğıyla, evliliklerinin hep böyle tatlı ve sorunsuz devam edeceğini düşünürler. Sonra, tam o anda, fîlm karesi öylece donar ve ekrana "Son" yazısı gircr. Oysa her şey yeni başlamaktadır... Çoğu çift evliliği, birşeylerin başı değil, sonu olarak görme eğilimindedir. Evlilikte ya da iki kişinin paylaştığı bir yaşamda ilişkilcr, bir arabanın bakım görmesi, evin temiz ve düzenli tutulması ya da bir çiçeğin sulanması gibi ilgi ve özen beklemektedir. Çaba gösterilmezse, ilişkiler çürüyüp, dağılacaktır. Evli ya da evliliğe hazırlanan, ya da bir yaşamı paylaşan tüm çiftlerin okuması gereken, ilişkilcri daha mutlu ve doyumlu hale getircbilmck için uygulanabilir önerilerle donanmış bir kitap. Ayrıca evlilik danışmanhğı yapan profesyoneller ve bu konuda eğitim görenler de yararlanabilir. Tarihin PeşindeModern Tarih Çalışmasında Hedefler, Yöntemler ve Yeni Doğrultular//o£« Tosb/ Çeviren: Özden Arıkan/ Tarth Vakfı Yurt Yayınları/ x+226 s. Günlük konuşma dilinde "tarih" sözcüğü iki anlama gelir: Hem geçmişte meydana gelmiş olayları belirtir, hem de tarihçilerin çalışmalarında geçmişin yeniden kurulup aktarılmasını ifade eder. Tarihin Peşinde, ikinci anlamıyla tarih konusuna bir giriş niteliği taşıyor. Tarihscl araştırmanın nasıl yapıldığını ve ne gibi bir amaç taşıdığını merak edecek kadar konuyla ilgilenen herkes için kaleme alınmış; ayrıca bu sorularla özel olarak ilgilenen öğrencilere de hitap ediyor. Tanınmış tarihçi John Tosh, tarih araştırmalarını anlatırken ilerlediği alanın "bir mayın tarlasından farksız" olduğunu söylüyor; çünkü tarihçiliğin en temel özelliklerinden biri de, tarih çalışmasının hedeflerine ve sınırlarına ilişkin ateşli tartışmalardır. Ancak Tosh bu konuda kendi görüşünü şöyle özetliyor: "Tarih, pratik toplumsal bağlantıları olan bir alandır; işlevini gereğince yerine getirebilmesi, başka disiplinlerden yararlanmasına, ama bunu yaparken seçici davranabilmesinc bağlıdır; esin kaynağı ne olursa olsun her türlü tarih araştırması, modern akademik tarihc damgasını vurmuş olan titiz eleştiri yönteminc uygun olarak gerçekleştirilmclidir." Tosh, kitabın çeşitli bölümlerindc, tarihin faydalarmı, kaynaklann nasıl kullanılacağını, tarih yazıcılığını, tarihin politika, ekonomi, toplum, zihniyet gibi ana temalarını anlatıyor, kantitatil tarih, Marxsist tarih ve sözlü tarihe de özel bölümler ayırıyor. Anlattıklarını verdiği ömeklcrle de zenginleştiriyor. Orneğin tarih araştırmasında kaynak olarak mektupları incelcrkcn lngili/ Başbakanı Asquith'in 1915'tc yazdığı bir mektubu aktarıyor. Asquith'in daha sonra başbakan olacak ünlü Winston Churchill hakkındaki düşünceleri şöyle: "Bütün o müthiş yeteneklerine rağmen lngiliz siyasetinde asla erişemeyecek.U)" Ya da sözlü tarihin sorunlarından bahscdcrken, AJex Haley'in o iinlii SAYFA 18 Kökler kitabını yazabilmek için yaptığı araştırmaları aktarıyor ve Kunta Kinte'nin hikâyesinin Afrika'da I Ialey için uydurulmuş olduğundan şüphe duymuyor. T.ırihin Peşinde, tarih çalışmalarının neden ve nasıl yapıldığı konusunda iyi bir giriş kitabı. Aynca, yazar özel bir bölümde önerdiği kaynaklarla konuyu daha da deşmek isteyenlere yardımcı oluyor. Astrolojide Yetişkinlerin Buluğ Çağı /Astrolojik Açıdan Yaşamda Kriz Dönemleri ve Değişim Fırsatları/ Barış Ilhan/ Uhan Yayınevi/ 200 s. Astroloji hakkında bilgiye sahip olmayanların içıne düştükleri yanılgılardan en önemlisi astrolojiye göre her şeyin yıldızlar tarafından belirlendiğine inanmaktır. Kimisi bu nedenle inanmaz, kimisi de başıma neler gelecek cazibesine kapılır. Oysa planetler sadece enerji kaynağıdır, bir şey yapmazlar. Yapan biziz. Dış dünyada yaşadıklanmız, iç dünyamızın yansıması, yani aynasıdır. Astroloji ise iç dünyamızı tanımamızı sağlayan bir araçtır. Ulaşılması gereken nokta haritamızın bize vaad ettiklerini yaşayarak, doyuma ulaşabilmek, mutlu bir yaşam sürmektir. Yaşamda da aynı doğada olduğu gibi mevsimler hakimdir. llkbaharda tohumları ekmezsek yazın çiçeklerle dolu bir bahçemiz olamaz. Her şeyin bir sırası vardır. Bir şekilde bu sırayı kaçırırsak bir sonraki mevsime kadar beklememiz gerekir. Astroloji, yaşamımızdaki mevsimleri saptamamıza, bu mevsimlerle uyumlu seçimler yapmamıza yardımcı yegane sanattır. Minus/ Annıe M. G Scbmıdt/ Çeviren: Gül Özlen/ Resimleyen • Ir/an Sayar/ Ktyı Yayınları/ 105 s. Son 50 yıldır yazdığı çok sayıda kitabın kazandığı beğeni nedeniyle "Hollanda'nın gerçek kraliçesi" olarak anılan Annie Schmidt, çocuk edebiyatında pek çok tabuyu kıran, çağdaş dünyayı zeki ve insancıl diliyle kitaplarına konu eden önemli bir çocuk edcbiyatçısı. Kitaba adını veren Minus, bir rastlantıyla insanlann dünyasına giren bir kedidir. Bu "biraz tuhaf" genç kız, kedi dostlarının da yardımlarıyla tanıştığı bir gazetecinin hem özel hayatına hem de mesleğine karışacaktır. Kozmetik fabrikatörü, emekli tarih öğretmeni, kasabanın esnafları, küçük bir dost Bibi ve tabii pek çok kedi arasında gelişen renkli bir maceranın kitabı. Şeyhülislam Fetvalarında Kadın ve Cinsellik/ Gokçen Art/ Çiviyazılan/ 177 s. tslam Hukuku söze, sözlü tanıklığa dayalı bir hukuk sistemi. Islam Hukuk sisteminin geçerli olduğu 17. yüzyıl Osmanlı toplumunda insanlar okuma yazma, günlük tutma, sözleşmeleri yazıyla teyid ctme gibi cdimlerden çok uzaklar. Okuma yazma, kayıt tutma, ilim, bilgi vb. devletin tekeli veya imkânları dahilinde. Hal böylc olunca tüm toplumsal ilişkiler sözün üzerinde dönüyor. Krkeğin boşanması için şahitli veya şahitsiz bir çift sözü yetiyor. Yani her şey iki dudak arasında. Sözlü tanıklığa dayanarak insanlann birbirini kovuşturması veya cezaya uğratması mümkün. İlişkiler ve çevresinde dönen her şey söze dayalı olunca tam bir kaos yaşıyor insanlar. Dilin kemiği olmadığı için, sürekli bir 'hata yapmışlık' korkusu ile sık sık Şeyhülislama danışma ihtiyacı duyuyorlar: "Şöyle şöylc dcdim kanm boş ınıı? Böyle dedim günah mı?" gibi. "Şu beldenin yercl dilinde şu kelimeler şu anlama gelir ben bu kelimeleri sart ettim ne olacak şimdi?" vb. gibi birçok soru. Kaotik bir yaşayış ve düşünce hali söz konusu. Ya rı hukuki olarak nitelenebilecek olan Şeyhülislamlık Kurumu, başvurularını kayda geçirmekle birlikte, soru sahiplerinin mahremiyetini koruduğu ve durumları yargı makamına taşımadığı için insanlar her türden deneyimlcrini bu kuruma aktarabilmişler. Gökçen Art, 17. yüzyıl Istanbul'unda kadınların durumunu bir anlamda devletin kayıtlarından, erkeklcrin onları devlete aktarışlarından yola çıkarak inceliyor. Etkili İnsanlann 7 Alışkanlığı/ Stephen R Covey/ Çeviren: Cıönül SuverenOsman Deniztekin/ Varlık Yayınları/ 391 s. Covey, 7 yıl içinde Toplam Kalite Hareketi'nin dünya çapında bir klasiği haline gelen kitabında, adım adım, adalet, karakter bütünlüğü, dürüstlük ve insanlık vakarıyla yaşamanın ilkclerini; dcğişime ayak uydurmamız için gerekli olan güven duygusuyla beraber, değişimin yarattığı fırsatlardan yararlanmamız için gerekli olan bilgelik ve gücü de sağlayabilecek 7 alışkanlığı edinmenin yollarını gösteriyor. Boyacı/ Tuncer Cücenoğlu/ MüosBoyut Yayınları/ 96 s. Tuncer Cücenoğlu, son yıllarda Ttaıcer peşpeşe yazdığı oyunlarla tiyatro CÜCE^OĞLÜ dünyamıza yeni oyunlar kazandıran bir yazarımız. Yazarın en son oyunun adı: "Boyacı". "Boyacı", yazarın son iki oyunu "Helikopter" ve "Şapka"da yakaladığı güldürü ögesini başanyla kullandığı bir oyunun. Üç bölümden oluşan oyun, beş günlük bir süre içinde ve boyanmak üzere bir boyacıya teslim den bir doktor muayenehanesinde geçiyor. Oyunda, ustaca kullanılmış durumlarla, sahne üzerinde yoğun bir trafik yaratılıyor, merak atmosferi geliştirip, seyirciyi güldürecek entrikalar ortaya konuyor. Oyunda ele alınan durumların adım adım gelişmesi, güldürüdeki merak ögesinin dozunu dengeliyor. Bütün bu yapısıyla oyun, tiyatro sanatında 'dolantı komedisi' denen türün yetkin bir örneğini oluşturuyor. Yazar, "Bu oyunumla, 'Yeni Dünya Düzeni'nin ülkemizdeki yansımalarını göstermeye çalıştım; 2()00'li yıllara çok az kala, yeni bir ahlak anlayışı ile biçimlenen yeni insanımızın artık hiçbirimizi şaşırtmayan serüvenini anlattım," diyor. Toplumumuzun çeşitli kesimlerinden seçilmiş kişiler aracılığıyla, ülkemizin sosyoekonomik yapısını ve düşünce aykırılıklarını sergiliyor "Boyacı". Cücenoğlu bu son oyunuyla, usta kurgusu, ince alayı, eleştirel toplumsal yaklaşımı ile tiyatromuza yeni ve soluklu bir yapıt kazandırmış. Eski Yunan Tragedyaları1/ Çeviren: Güngör Dilmen/ MitosBoyut Yayınları/ 120 s. Eski Yunan Tregedyaları dizisinin bu ilk kitabında, usta oyun yazarıESKİ YUNAN TRAGEDYALARI mız Güngör Dilmen'in eski Yunanca asıllarından manzum olarak çevirdiği iki oyun yer alıyor: Aiskhilos'tan Persler ve Sofokles'tcn Antigone. Aiskhülos, Yunan tragedyalarının babası sayılmaktadır. 70'in üzerinde oyun yazmışsa da zamanımıza bunlardan ancak 7'si ulaşabilmiştir. Tiyatroya getirdiği yenilikler arasında masklar, ayaklara giyilen kothomos denilen oyuncuyu büyük gösteren yüksek takunyalar ve uzun zengin giysiler bulunmaktadır. Koro bölümünün mü/iğini kendi yazıyor, danslarının koreografisini kendi yapıyordu. "Persler", yazarın kcndisinin de katıldığı, Perslcrle yapılan Salamis Deniz Savaşını ve sonuçlarını anlarır. Sofokles ise Salamis Deniz Savaşı sırasında 16 yaşında idi. Zafer Şenliklerinde Atina gençliğini temsil etmiştir. Çok iyi eğitim görmüş, başarılı bir eylem adamı olarak yaşamış, komutanlık, yöneticilik yapmıştır. Doksan yıllık uzun yaşamı boyunca lÜÜ'e yakın oyun yazmışsa da günümüze, onun da 7 oyunu kalmıştır. Tiyatroya ilk sahne dekorunu getiren odur. Antigone, yazarın Thebai Üçlcmesi'nin son oyunudur. C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 6 6