29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

0 K U R L A RA "Kültür sanat adına, temelinde Karadeniz manileri ile yerel 'Destancı'lardan başka kimsenin olmadığı bir yerden geliyorum... llkokulu 1957 yılında bitirdim ve parastz yatıh ilköğretmen okulu sınavını kazandım. O yaz beni sınava hazırlayan ögretmenim Ali Kaynar'ın verdigi matematik kitabtnın arasında, üçüncü sınıfta yazdîğım bir şiirimi buldutn. Şiirime deg'er verilip saklanmış olması, içimde ilk şiir ateşini tutuşturan bir kıvılcım oldu. Ondan sonra şiirle ilişkimi, daha çok okuma düzeyinde hep sürdürdüm. Öğretmen okulu sınavını kazanmışken, Elazığda memur olan amcam yanına çağırdı beni. Orada ortaokula başladım. Amcam o yıllarda Cumhuriyet gazetesi okuyan sayılı insanlardan biriydi. Dünya görüşümün oluşmasmda ilk ışığı bu gazeteden aldıg'ımı söyleyebilirim." diyen llüseyin Atabaş orta öğreniminden sonra çalışma yaşamına başlamış, çalışma süresi içinde de AÎTÎA'yı bitirmiş. Bu arada da şiirle ilişkisini hiç kesmemiş, tam tesine yoğunlaştırmış. Dergilerle başlayatı şiir yaşamını kitaplanyla devam ettirmiş. ., Hüseyin Atabaş'la • şürleri üzerine konustuk, bu konuşmayı da şiirleriyle ilgiliikiyazı ile zenginleştirdik. Bol kitaplı günlerl... TURHAN GÜNAY "Asla vetkinle MEHMET BULDAN ıtabın adı Ortadan Yarısından 'ön^ wC cesı' ve sonrası izlenimi veriyor. " " j . \ 'Ortadan Yarısından' ile öyküyle dokundugun nedir? Orta nokta, 'merkez' sözcüğünü çağrıştınyor hep. Bana göreyşe en kırılgan noktadır her varhğın ortası. Orneğin, en yara alan eylemlerin yapıldığı kentlcrin ortasında, meydanlarda buluşur insanlar. Bir insanın orta noktası, yüreöidir. Yaşamadığımız bir Rönesanstır, gerçekleştiremediğimiz Sanayi Devrimi'dir, dcrttir, 12 Eylül darbesidir, bir daha barışmamacasına küsmedir, dönerndir, kavramaktır, farketmcktir, anlamaktır. Ömrümüzde yaşadığımız ya da yaşama şansımız varken beceremediğimiz bir tek olayla, o orta noktayı yakaladığımızı, hayatımızı değiştirdiğimizi düşünüyorum hep. () olaydan önce, o olaydan sonra oluyor hayatımız. Onemli olan hangi iki eşit yarımdan birinde kaldığımızdır. 'ürtadan', hayatın bizeöğrettiği hangi yarıda yaşadığımızı belirlcr bir anlamda. Bcnim orta noktam ise, insanın içinde beslediğini dii^ündüğüm varlıkların keşfidir. Ben artık onların var olduğu yarıda, onlarla birlikte yaşıyorum. / 99 5 ydında öykü dalında Yaşar Nabi Nayır Gençlık Ödülü aldm, l'J96 yılında da Gençlık Kıtabevi Gençlik Ödülleri'nde 2. oldun. Bu ödüllerin sendekı etkisı ne oldu? Yarışmaya katılmamın nedeni, birilerinin öykiilerimi okumasını sağlamaktı, yarışmak değil. Diğer öykücülere gidip övkülerimi okumalannı 'dilemekten' hiç noşlanmadım bu güne kadar. Zaten kitabı çıkmış genç yazarları bile izlcmcyen birçok yazardan, genç birinin hiç yayımlanmamış öyküleriylc ilgilenmelcrini beklemek hayal olurdu. Ya^ar Nabi Nayır Gençlık Ödülleri'ne katıldığım dosya, ilk öykülerimden oluşuyordu. Varlık dergisinde dosyalann tepeleme yıfiıldığını gördiiğümde tuhaf bir huzursuzluk hisscttim. Yazmanın bana verdiği en büyük ödül teklikti çünkü, iş paylaşmaya geldiğinde her yer gibi edebiyat ortamı da ÇOK kalabalıktı. Çok geçmeden ödül aldığımı öğrendiöimde karmaşık bir mutluluk yaşadım. Dana sonraki süreç bana depresif günler yaşattı, ağır bir sorumluluk aynı zamanda heyecansızfık hissettim. lşimi oıraktım, sürekli okuyordum, ama bcslenmek için okuma disiplininden öte iyi scçim yapmak gcrckiyordu. Kendimi gereksiz yorduğum zamanlar oldu, sonra birden kendime geldim. Bu 'bir anda' durumu, biraz abartılıdır biliyorum, ama karar duygusu sonuçta böyle bir şey. Bana ödül aldıran öykülerim gibi içtenükli olmaktı gereken. Işte o andan sonra •yazımı kendime Diraktım. Sonra yavaş yavaş geldi öyküler. Kısaca ödül, bir ortaya çıkma duygusundan çok, bundan sonra ne olacak kaygısı verdi bana, bunu aşırı sorumluluk olarak yorumlayabilirsin. Arna, sorumluluğu abartmak bazı durumlarda gerçekten vakit kaybettiriyor. Ben yine de çabuk sıynldıĞımı düşünerek, iki yıl sonra gelen ilkkitapla bu sürcci iyi tamamladığrmı düşünüyorum. Kendi öykü dünyan ile okurla paylaştıkların, okura ani bir buluşmayı ifade eaiyor. Kitabı oluşturan etkenler nelerdi? Yazmak, insanJan anlamakla başladı. Hepimiz, bir dilenci, bir sarhoş, bir yılan gizliyoruz içimizde. Bazen umufmadık bir anda karşılaşır, yabancılarız onları. îçimizdeki ada, içinde yaşamayı düşündüğümüz evdir. Biriktirdiğimiz, bir daha yerinden edemeyeceğimiz ölülerimiz vardır gönlümüzde, almayı düşündüğümüz öçlerimiz, yaklaştıöımız ya da tamamlanmış bir yapıdır. Düşlerin bir şeyleri barındırdığı düşüncesi ise tem398 Sema Kaygusuz la "Ortadan Yarısından" üzerine "Ortadan Yarısından", Sema Kaygusuz'un ilk kitabı. Öyküleri önceki yıllarda dergilerde yayımlanan Kaygusuz, 1995 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü'nü ve 1996 Gençlik Kitabevi Gençlik Odülleri 2. liğini kazandı. Kayguzsuz'la ilk kitabı üzerine konuştuk. bellikten öte bir şey değildir. Kimse bilinçli yaşamdan kuşkıı duymaz, görünen neyse yaşanan odur. O halde bilinçdışı yaşamdan ne diyc kıışku duyulsun. Öykünün çekiciligl, benim için burada başhyor; bilinçdışımın özgürlüğü. 'Hayat' kendı halinde giden, seni uğrastırmayan bir süreç uhaydı, yazıylaöyküyle ıliskın ne olurdu, düşündün mü hiç? Çünkü, öykülerindc \üreklı hoğusma hali güzleniyor, neden? Kavgacılığımdan. Öyle kavgacıyım ki kavganın biçimini bile kavgayla değiştirmek istiyorum, ama boşuna. Sanırım ben yıkımı, yıkımın getirdiei bozuklukları, savrulan insanları bir yandan da seviyorum. Aldatan, güncel yaşamı kurmaca bir örtüyle kapatanlara aslında çok kızmasam da, kendimi abartılı tepki vermekten alıkoyamıyorum. Sanırım bu bir tartışma istemindcn kaynaklanıyor. Doğal olan, insanın yalan dolanla kurtanlmasındansa, yıkım içinde savrulma sıdır. Bu yiizden doğal olanı, savrulmaları anlamak istiyorum. Hayatın kendi halinde giden bir süreç olması mı? Bu bir ütopya bile deöil. lnsan yetcrsizliğiyle, injanlığa, dünyaya tutunuyor. Hayat kusursuz bir süreç olsaydı herkes crdemli olurdu. Ama ben erdeme de inanmıyorum. Erdem, insanı ayıklamak yerinc yalnızca ba&msızlaştırıyor. lnsandan kusursuzluk beklemek büyük bir yanılgı olur. Katillerin, hırsızların, dolandırıcıların yanında erdemli kaldığımız da koca bir yalan. Özal'a suikast düzenlendiğinde, Özal ölmediği için üzülen birçok insan gördüm, Çavuşesku'nun kurşuna dizilişi çok az insanı üzdü. Kısaca bizler adına cinayet işlenmesi içimizi rahatlatıyor. Günah keçilerimiz olmadan bu dünyada huzur bulmamız mümkün mü? Benim öyküdeki boğuşma halim, isyankârlıktan, karşı koymaktan, tepki duymaktan öte bütünleşmeye ulaşmak niyctidir aslında. Bütünleşmenin, yetkinleşmekle hiçbir ilgisinin olmadığına dikkat çekmck isterim.. Kendimi egitmeye ya da bir insan olarak yetkinlcştirmeye çalışmıyorum, kendime verdiğim en büyük söz asla yetkinleşmemcktir. • Scma Ka>^usuz OKTADAN YARLSINnAN Ortadan Yarısından / Sema Kaygusuz I Can Yayınları / 108 s. Imtiyaz sahlbi: Berin Nadi o Basan ve vayan: Yeni Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. O cenel Yayın Yönetmeni: Orhan Etinço Cenel Yayın Koordinatörü: Hlkmet Çetinkaya OYazıişlerl Müdürierl: Ibrahlm Yıldız, DlnçTayanç osorumlu Müdür: Fikret llklz 0 Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay o Craflk Yönetmen: Dilek llkorur CUMHURİYET Sema Kaygusuz. "Sanınm ben yıkımı, yıkımın getlrdlğl bozuklukları, savrulan Insanları seviyorum" dlyor. SAYFA 3 K İ T A P SAYI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear