28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Stefanos Yerasimos'tan, Çöküş Yıllannda bir başkent... Istanbul (19141923) Kapak konusunun devamı. maya: Gayri müslimlerden Rumlar: Bunlar Boğaz'daki köylerde ve Adalar'da balıkçılık, Belgrad Ormanı'nda odunculuk yaparlar ama esas olarak kentli insanlardır. Ege Denizi'nin ve tyonya Denizi'nin adalarından gelenler, otelciler, tüccarlar, Makedonyalı duvarcılar ve zanaatkârlar, .... Orta Anadolu'nıın Türkçe konuşan Rumlar'ı, Ege Bölgesi'nin, Pontus'un (Karadeniz) hatta Kafkasya'nın yaman tiiccarlart, Fenerli eski ailelere karışan yeni kentliler. Ermeniler: Kürtler tarafmdan kentlerinden kovulan ve babadan oğula imparatorluğun mimarlığını yapan Batyanlar'm ya da imparatorluğun para basma tekelini ellerinde tutan Dadyanlar'ın çevresinde dolaşan yoksul garibanlar. Yahudiler: Eskicilerden, Boğaz'da bankerlik ve Paris'te mesenlik yapan Kamondolar'a kadar Haliç'in iki kıyısına yerleştirilen Ispanya'nın scfaratları, Macaristan'ın eşkenazları, Rusya'nın karayitleri. Sonra tüm ötekiler: ...Sapkın, sütçiilükle uğraşan Bulgarlar, Balkanlar'dan gelen Sırplar, Romenler, Doğu'daki illerin en uzak yörelerinden gelen Asuryenler, Nasturiler, Jakobitier ve bütün bunları taçlandıran Levantenler, yani yerel Hıristiyan kütnenin üst kesimi ile evlilik ve finans bağları kuran, Latince dua eden, Akdeniz'in tüm dillerinde küfreden Fransız, tngiliz, Venedik ve Ceneviz kökenli aileler; Maltalı ufak tefek pezevenkler, Kalabriyalı meyhaneciler, Katalan borsa oyuncuları, Marsilyalı fahişeler! Burtla bitiyor, okumaktan yoruldunuz mu? Bu kentin dünyada bir eşi benzeri var mı? Durun, daha ışin başındayız; ikinci üçüncü sayfasındayız kjtabın. Bu yapının tarıhscl teınellenne girmiyor bu kitabında Yerasimos. Daha çoK, acıklı son pcrde üzcrindc yoöunfaşıyor: 1. Dünya Savaşı, seferberlik ve mütareke yılları üzerinde... Yani tarihsel bakımdan şekillenmiş çok dinli, çok kültürlü, çok etnili yapının temelferinin catırdadıgı sırada, bir cihan savaşının bu yapının üzerine yıktıgı ycpyeni dcv siyasal, toplumsal, ekonomik sorunların mcvcut kozmopolit yapıyı da da karmaşıklaştırdığı yıllar üzerinde.... Bir noktadan sonra o tarihsd ortam, o yapıyı kimsenin üzerine giyemeyeceği bir deli gomleğine dönüştürüyor. Birisinin çıkıp Gordiyon düğümünü kesip atması gerckiyor. Mustafa Kemal adı da, o düğümü kılıcı ile keSAYFA 4 mIstanbul 19141923/ Stefanos Yerasimos JÇevırcn Cuneyt Akalın/ Hetısım Yavtnları/ 215 5 Kostantiniye ve Ayasofya Efsancleri/ Stefanos Yerasimos /Çcvıren Şırın Tekelt/ fleYavınları/ 2'J5 s yapılsaydı" yargısını öne sürerken, öyle sanıyorum ki pek çoğumuzun duygularına tercüman oluyor. "Yenen daıma h.ıklıdır." Teısinden okursak, yenilen haksı/dır. Yani yeni lenler pek sevilmez ama onlar da ınsandır; dramları yenenlcr kadar, kimi zaman onlardan cîa ilgınç olabılir. Yerasimos yenilgiye ugrayan tarafa mensııp olan, bu nedenle de dogup büyüdükleri topraklan terketmek zorunda kalan insanların dramını alabildi^ine nesnel, alabildiğine insani bir açıdan ele alıyor. "Yitik Bir Kentin Düşleri ve KaDÛslan"nda Yunan ordusunun Anadolu'daki ilerleyişini sevinçle izleyen Rum cemaatinin çılgın umutlarının, yenilgiden sonra kabusa dönüşünü anlattığı bölüm öğretiei olmanın da ötesinde ibret belgeleriyle doludur. "Ve işte Averof'taydık (Mütareke'nin başında tstanbul'a gelen ünlii Yunan zırhlısı (y.n.). Merdıveni öyle büyük bir heyecanla tırmanmıştık ki... Gemiyi, makine dairesinden kaptan köşküne kadar, bir ucundan ötekine tümüyle dolaşmıştık. Sanki, kutsal ve eşi benzeri olmayan bir ziyaret yerini, Ayasofya'yı ziyaret etmiştik. Dolmabahçe Sarayı önünde demirlemiş Averof'un binlerce kartpostalı basddı. Bunlardan en az birini edinmemiş hiçbir Rum, hiçbir Rum evi yoktu." (C.atherine Lasharidhis, Quinze Mille Jours a Constantinople, ma Patrie, Atina 1987) insanların, ulusların tarihinde olduğu gibi, kentlerinkinde de acı olaylar vardır. Yerasimos, İşgal Kuvvetlen komutanı Francct d'Esperay'ın Istanbul'a girişini de eski bir lstanbullu Rum anılarından aktarıyor: "Konstantinopl süslenmişti; yeni bir fatihi kabul etmek üzere bayraklarla, defne dallarıyla donatılmıştı. JVlüttefik kuv YsırilenlBrin dramı scn tskender'in çağdaş sureti oluyor. BerlinBagdat demiryolu hattı ile Ruslar'ın sıcak denizlere iniş yolunun kesiştiği noktada yer alan Istanbul, Yerasimos'a göre, "Büyük Savaş'ın başlıca ganimetidir". Yine Yerasimos'a göre üzerinde güneşin batmadığı imparatorluklannın ince hesapları içindc olan Ingilizler "Istanbul sayesinde Şarkın anahtarlarını ellerinde tutacaklarına, buradan Beyaz Orduları Bolşeviklere karşı saldırıya geçirebileceklerine, Ortadoğu'daki ayaklanmaları başlatabileceklerine, Balkanları yönetebileceklerine inanırlar. Oysa tstanbul tayfunun merkezidir." Bütün bunlardan sonra, insan Yerasimos'un binlerce yıllık geçmışı olan bir kentin neden yaşamındaki küçücük bir zaman dilimini anlatmaya kalkı^tığını, neden "19141923" yıllannı seçtiğini daha iyi anlıyor. Çok etnili, çok kültürlü kentin temeılerine yerleştirilen dinamitler, tam da bu yılların arefesine rastlıvor. Yerasimos 1914 yılından sözederKen durumu "cihad çağrısı ve Türk milliyetçiliğinin ilk dışa yansımaları, soğuğa açık bir Babil Kulesi olan kentin, biraz daha büzülmesinden başka bir sonuç doğurmadı" sözleriyle ifade ediyor. göz yumarak, Karadeniz'deki ate§ ü s t ü n 1 ü jğ ü n ü n Türk tarafina geçmesini sağlıyor ve Ruslar'ın Istanbul üzerindeki emcllerine set çekiyor. Yerasimos yazısında, sonuçlarını ayrıntıh bir biçimnişlik Sürecin de incelemekten dcîürkiye, 1,11,111/ çok olaym kendisiStefanos Yerasimos ni anlatmış, heye/Çevıren BaburKuzucanlı bir talcip bicu/ BelgeYayınlart/ çiminde. Pakat so489+317+566+ s nuç çıkarmayı da ihmal etmemiş. Bunlardan biri bildik değerlendirme: "Çanakkale saldırısı başarısız kaldığı ve müttefikler tstanbul'u mütarekeden önce işgal edemedikleri için Rusya da Karadeniz üzerinden yardım alamaz, bu ise çöküşüne önemli ölçüde katkıda bulunur." tki geminin savaşın başında oynadığı rol ile ilgili dcğerlcndirmesi ise çarpıcıdır "Nuh'un Gemisi'nden beri tefc bir geminin ve onun ayrılmaz yol arkadaşının, pek çok sayıda insanın kaderini bu ölçüde etkilediği bir başka olay yoktur." Yerasimos, bir polisiye film tadı veren yazısının sonunda "Yavuz keşke jilet yapımında kullanılmasaydı da müze Bir başka Nuh'un Gemlsl Kitapta yeralan, Rus yazarJevakof'un csas olarak dönemin Amerikan elçisi Morgenthau'nun anılarına dayandırdı^ı Çanakkale Savaşı yazısı, bir büyük dramın insani boyutlannı gözler önünc seriyor. Milliyetçi duyguların başkentin kozmopolit yapısını nasıl paramparça ettiğıni ve kuşkuların ne şekıldc "Ermeni Cemaati'nin üzerinde yoğunlaştığını ve ilk sürgünlere neden olduğunu" dile getiriyor Jevakof. Ancak, Yerasimos'un bizzat kaleme aldı^ı ve Goeben (Yavıız) ve Breslau (Midilli) adındaki iki Alman savaş gemisinin tam da I. Dünya Savaş/nın başladığı saatlerdc Orta Akdeniz'de başlayıp, Çanakkale Boğazında son bulan maceralarını nefes kesicı bir bicimde anlatan incelemesi kitaba bambaşka bir tad veriyor. Bu, bir danışıklı dövus müydü, Büyük Britanya iki Alman zırhlısının Türkiye'nin eline geçmesine göz mü yumdu? îkili oynayan lngiltcre, lstanbul'un Ruslar tarahndan rethedilememesini güvence altına aldıktan sonra, tstanbul'u Ruslar'a vaadedıyor. Ote yandan aynı Ingiltere, (^)rta Akdenizuekı onlarca zırhlıdan oluşan donanmasına rağmen, Goeben ve Breslau'nun Boğazlar'a sığınmasına Çöküş yıllarının biiyük kargaşası Stefanos Yerasimos Istanbulu. iki buyukImparatorluga başkentllketmis birdunya kent! olarak ele alıyor ve anlatıyor CUMHURİYET KİTAP SAYI 34'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear