Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Salih Bolat'la şiiri üzerine "Şairler, kendilerini yazarlar' Kapak konusunun devamı. var Örncütn, "diyelim ilkbaharı tkıyc böldük/ ııasılsa yarnı kullaıulmadcrn atılıyor . lcylcklcr ılkbaharda gclır ya / dıyclım, hız gcldık onların ycrinc / badcm agaçları çiçck açar mı ytne?" dızelcrındc olduğıı gıbı. Sız nasıl tanımlıyorsunuz bıt bakiji? Kcncli ^iirinıin sağlamasını yaptıöımda, şıınun larkına varıyorum; artık kanatlarını dışa doğru değil, içc doğru çırpan şiirler yazıyorum. Başlangıçtan beri şiirimin gözü dışarda, başka hayatlardaydı. Son şiirlerdc, o dışsal gerçekliği kcndi antenlerimle nasıl algılıyorum diye soruyorum kendime. Bu yüzden, beni bireyci olnıakla suçlayanlar var. Bundan sonra da iyiden iyiye böyle olacak. Şıınun farkına varclım, sanatçı biıtakım doğruları dcvralıyor, tarihscl bir sürece ekleniyor. Geçip giden tarihi bir trene benzetirsem, ben hangi vagondayım? Bilet almış mıyını, kaçak yolcıı nıuyıım yoksa? Bu trcni düşündüğün zaman alçakgönüllu olmaK zorıınclasın. Insan bunl.ırı anla yınca bir ııumarası olmadığmı düşünmeye başlıyor; parcndc atmanın gereği yok. Yani bazı şaırlercleki, büyük hayatlar, büyiik serüvenler ü/erinden söz söylemek kaygısı, biraz boş. haulkncr'm, "Bskıdcn yazarların ya^amlürı, yazdıklarından daha hcyccanlı oluyordıt Şımdı her ıkı'si dc heyecanlı dcpl" dıyc bir uizii var. Sız Vaıdknvr'ııı Ktkıcı dcdıgı grııba mı girıyorsunıtz'' Söyledığinız gibı büyiik. scrüvcnlcr yaşamıyor nıusıınuz? Benim büyiik hayatım yok. Buna rağmen, kendimi şiirle ifade ctme hakkım var. Büyük ı,alkantılar yasamıyorum. Ama o zaman nesnclcre bakıyo^ rıını, Sözcüklerin taşıdığı nıuci/eleıe bakmaya başlıyorum, gerçek şiiri orada buluyorum. tnsanın masanın üzcrindcki fıstık kabuğunu anlamadan büyük fıstık bah<,c!crinde dolaşmasınm bir anlamı olduğunu sanmıyorum. Helc oraların şiirini yazmayı uüşünüyorsan hiç (ilmaz. Büyük çalkantılar yaşamıyor, ama ailc fotoğrafı gibi cn giiç aşılan k.urumsal ili^kıdcn, aılcdcn söz cdiyoru/mtz Bu, sızcc dc bıraz cc\arct ı$i dcğıl mı? Kurumsal ilişkilcrc sı&rnayan bir i^ şiir. Şair, hcm kurumsal ilişkilerin içindc olacak, hcm dc dışında kalacak. Şair, ncsnclcrin kurumsal ilişkilcrlc sınırlandırılmamış vanlarını görmck zorunda. Bu ikilcının yarattı^ı /.orluğu sanatla a:;iyor insan bclki. Ya bir çocugun baba\ı olmayı aıılatlığı "Güliin \lkc\i" şiıru "dag'a çizilmtş rcsımdır / bir çocnğun baba\i olmak/ yakındaıı bakınca anlaşılmaz/ uzaktan belli cder kendını." O bir itiraf. 16 yaşında bir oğium Yaşanan /Salth BoLıt/ Bir Afişin Önünde ISalıh Rolat/ Varlık Yıibıi Ytiyınlart / 65 .v. var. O, evin içindc baba dedikçe, ben Yayıııları / 61 s eyvah, diyorum. Çok ürkütücü bir şcy. Çünkü kocaman bir insan var, büyümcsini cngcllcyemeıligin. Büyüdükçc scni o kurunıun iliskilcri içine cckcn mak" şıırım na\ıl yazdınızr' "Bız scnınlc bir insan. () büyüdükçc, o kurumla dabütün kuşları açtklarız istcsck/ şu dalıp ha çok kurumıın içine giriyorsun, onun daltp gıtmelvnn olmasa/ yetıi bitmlmı^ gclcccği kaygısı mesela. Iştc bunları bir şıiri tcmtzc cck.cr gıbı / nc kadar güdüşünüp bunalıp, şiir yazıyorum. Şaka vcnıltr\c cvcıllc\tırilmı$ bir umsara / o tabii. kadar güvcntyorıtm sana / kıı^lar k.onu\unda." Bu şiirın nc kadarı ya\amsal 'Ccbindc kuş sürüsüyle dolaşan kagcrçckl/k'J dın mı var?' Ben şiiri, tnplam 10 birim görürüm. 3 birim yaşamın kendisi, 7 birim En çok ask. \ıirlcrinin ardındaki öymühcndislik. Bu şiiri yazdıran kadın 3 kü mcrak cdılır Ya \iz "kuşları açıklabirimse, 7 birimi benim mühendisliSAYFA 4 •• Sınır ve Sonsuz /Salıh Boldt/ Vurlıh Ydyıııları / 61 s Karşılaşma /Salıh bolal/ Dorıık Yayınlart / 6} s ğim. Bir de şu var. Böyle bir kadın yok. Ceplerinde kuş sürüleriyle dolaşan kadın mı var? Ya da avuç avuç gökyüzünü kim dağıtır? Geçtigi sokaklardaki bütün kcdilcre ad koymak... Bu, aslında benim. Ikinci şahıstan yazarak şiiri nesnelleştirmişim. Zaten şairler eni KOnu kendilerini yazmazlar mı? Bir de yaşamsal gcrçckliğin şiirdc 7 birim plması gerektigini düşünmüyoıum. Orneğin iki şair var. Fransa'da Blaise Cendrers, Amerika'da Warlace Ste wens. Cendrcrs'in hayatı izlcncmcyccck kadar hızlı. Stcwcns isc, cvi ile caddenin karşısındaki sigorta ^irkcti arasında yaşıyor. Blaisc, herhangi bir Iransız şairi olarak kalıyor, Stevvens ise Modcrn Amcrikan şiirinin öncüsü. l'crsi dc doğru olabilir, ama böylc dc bir gerçeklik var. Şıirlcrın çoğunda babar, k.t/$, çıçck, gökyüzü ve doğaya ılı^kın dijter siir ncsnclcrı öncmlı bir yer kaptıyor. Bunun gerekçcstni anlatır mısın ? Çocukluğum bir trcn istasyonunda geçti. Anncmin çok güzel çiçeklcri vardı, tenckelcrin içinde. Hepsinin de birer adı vardı. Ben o çiçckleri uzun süre o adlarla bildim. Tuhaf adlardı. Fulyalar küçük orospuydu örncğin, katır tır nakları puşt oğlan. Bclki dc katır tıınaklan sadccc sabahları açıp sonra soldukları için, anncmse onların bütün gün açmasını istcdiği için "puşt oğlan " diyordıı. Böylcce doöayla çok içscllcştirilmiş bir ilişki kurdıım. liskı zaman şıır/crı ıçıtı tarıh sahncsını kııIIanmı^sınız. Tarih sahncsi şıtr ıçın zorluklar çıkarmadı mp Tarih kavramım kaldırmayacak şiirler yazdığın zaman tarihin altında kalırsın. Benimse, bu şiirler için iki kaygım vardı. Tarih bazı şairlerin şiirlerindc, tarih okuma larına dayanan bir bilgilcnmc ılıı zeyinıle kalmış. Bir de turistik dııyarlılık dedigım bir şev var. Ba/ı şairler dc bıınu yapıvorfar, gitlikle ri örcn yerlerinin, müzelerin izlenimlerini şiir diye yazıyorlar. Ben bu iki durumdan da ıızak kalmayı dencdim. Tarihi, davranış şekline (lönüştürerek yazılabilir mı diye düşündüm. • l'arıh, şürlerde yalnız bir sabııc olarak kullaııılıyor Aslında üzeriııdc dıırıdan kocaman kavramlar var Aşk, öliim, ıktıdar, savaş gibi Ör»cğın, "krallar bir la$ aslana binip tyderler, babıl'c / şairler, iki kuğtıııun çektıgı bir btdntla " Ncdcn tarih sahncsvn kullandıııız''1 Şiirsel olarak tarih bilincini yakalamak istedim. Tarih, yaşayan bir şcy. Bir de bu yüzden. E.H. Carr, tarihi bir resmigeçide, tarihçiyi de resmigeçitle birlikte yürüven birine benzetir. Ben de kendimi ve tarihi böyle algıladığım için sahne olarak orayı seçüm. lmgclcrı kurarkcn, iki ayrı alandakı //•/ ılgisız şıtr ncsncuni biraraya gctınyonun "Yatağındaki bütün halıkları ürkütuyorsnn " ya da "nc zaman çanlamı düşürscm / bir ormanın saçılması" dizclcrındc olduğu gibi Bu davranışın nc kadarı hilınçli? Ya da hilınç sızin şıirinizin ncrcsinde? Uzak ve Eski ISalıh Hiç de öyle kenBolat/ Era diliöinden bir iş deYayıncılık/ / 6 i s ğildir şiir. Attila llnan, "Türkiye'deki şairler cahildir" diyor, ben de katılıyorum. Şiir okulıı kurulmalı örneğin. Bcn kursaydım, önceliklc kavram bil^isi, bilinçli mctin okuma, şiir incclcmesi, sosyoloji, klsefe, gezi derseleri koyup öörencileri de sıkı sınavlardan sonra alırdım. Salih Bolat, bu şiir okulundan çıkan çocukların asla para kazanamayacağını söylüyor. Ama, " O n l a r görkemli venilecekler!" Bir şairin bütün görkcmiyle ycnilişi için "Uzak ve Eski"ye bakmak gerckir. • " C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 1 1