Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TÜYAP 15. İSTANBUL KİTAP FUARI zim Fransa'da yirmi yıklır bildigimiz bazı şcylcrclen haberleri yok. lstatistikscl oran vc boyııtIara ilişkin nedenlerlc, ben Lucy'nin, birçok başka birevi de kapsayan bir topluluğun cıi şiteri sınıfnuı ait bir örnck olılu gundan hemen hemen eminim. Dcmck. ki ijıcy ciıısiyctinı dişilig'ini korııyor •* Y.C. Aa, tabiî, clbette... Bıı konuda likriın dcğişmcdi. Bilivorsunıız, kfndisini iyi tanıııın... 3 milyon yıl öııccsiııc rasllayıiıı sonraki aşaına iııscın nsaııuh 17... Sizc gürc bıı hiiyiik döııiim noktası ohıyor. Örneğin Stcphen jny (ioııld'ıııı ak\tnc, insanın cvrİDiinın daha sonraki aiıinıalarıııı bıı öncmli kopıışa go'rc ikiııcil iincmdc görüyonunnz. Y.C. Evet. Australopithccııs'la insan arasında zoologların deyişjyle sadecc tür (szpecies) diizeyinde değil cins (genus) düzeyinde bir fark vardır. Başka dcyişlc burada bir cinsten başka bir citv sc (soya) atlama söz konıısudur. Buna karşılılc, ilk insan ilomo hdhilis ile biz ilım/o sapicns arasındaki tark dcreccsi tür düzcyindcdir. Bıı kopıış aııı vc hızlı nıı oldııJ FUARIN KONUKLARI M atcnıatikscl bilgi düzcyımiz dört i^lcnıi gcçiyor mu.' Kııarklar, nötrinolar, gravitonlar ve gkıonlar üstünüzde vıcık vıcık yapışkan birer böcck ctkisi ıni yapıyor? Zararı yok, gcnc de bundaıı on bcş nıilyar yıl öncc şıı yukarılarda ııclçr olup bitti^i konusunda kısaca bir fikir edinmcyc Inıyır dcıııczsiniz, dcgil nıi? Oylcysc hiç sallanmayın: Su gibi duru clli sayra içindc Hubert Rccves sizc "Büyük Patlanıa"vı, başka deyişle Kutsal Kitap'ta anılan "Işık olsun! " olavını açiKİayıveriyor. Çagdaş astrofizikçilcrin cn ıncdyascvcri olan bu adam, bilim adanıı dışındaki kütlclcrc scslenc scslcııc, cn kaınıaşık vc karanlık sorunları bilc aydınlatabilnıc yetenefiini kazanmıij. Elemarıtcr paıçacıkların. atomların, molekıillerin vc büyük gökscl yapıların, "burada vc cvrcnin sınııiarında, her yerdc aynı olan " vc "varolalı beri zerre kadar değişnıcmiş" dört büvük kııvvctin etkısi altında nasıl birlcşip yapılaştıklarını anlama#lık cdcmcyeccksiniz. Cıalaksilcrin içindc ve arasında kaybolnıa tchhkcsi dc yok. "tçIcıindeki nuıddcvi hiç .'jiddete başvurmadan boşaltıp bcyaz ciicclcrc döniişcn yııdızlar" arasında uir siirc dolaştıktan sonra kcndi güneş sistenıinıizc yaklaşıyor vc cski dostuııiuz, velinimetiıniz, gczcgcninıiz, Dünyanııza iniyorsunuz. Bclli olıııaz, bakarsımz bu yolculuk, geccieıi vc gökyüzü açıkkcn çalışılan biiyüleşici bir bilim dalı hakkında biraz daha bilgi edinınc istcğinizi bilc kamçılayabilir: "'Telcskop, bir zamanda gcri gitmc' makinesidir. Eski Roma'yı gözferiylc görnıeyi hiçbir zaman umamayacak olan tarihçilcrin aksinc, astrofizıkçilcr gcçnıişi gcrçck anlamda görebilirlcr \'c yıldızları vaktiylc içindc bulundukları cski durunılarnla gözlcycbilirlcr." • '" Bu vüzvt/ın hıiş/tinmi aıt iinlü Fransız "ask iiçgcnı" komcdisi yazıırlnrt ("göreneklerini") örncğin günümiiz Bonobo'larının yaşayışı üzerine yansıtıp karşılaştırmaya ussal vc bilimsel bir engcl yoktur. Bıı şempanze tiirü, yirmi kadar bircydcn oluşan gruplara ayrılma, ya da bclli bir yaşa gelen dişilerin grııptan ayrılıp gitmesi gibi özcl toplu cla\ranışlar sergiliyor. Gidcn disiler komşu grupların erkekleriyle birleşcrek gen değişimi sürecini kolaylaştırıyor, sürdürüyor. Çağduj ilkelinsan tophtlıık.lannın inceU'nmcsi nc zamandan itibarcn sizııı alanınıza da karsılaslırına ofccleri sa$Jaınaya baslıyor? Çok geç dönemlcrde ıni? Hubert Reeves'le Yıldızlararası Yolculuk Joel de Rosnayle Cansızdan Canlıya Geçiş Üzerine E vrenin yapılaşmasını açıklamak için Hubert de Reevcs muhallcbidcn vc çorbadan söz ediyor. |ocl dc Rosnayle dc muttağııı dışma çıkmıyoruz: Bugün Bilimler Sitcsi'nin yöncticisi olan, vaktiylc Pasteur Enstitüsü'nde çalışmış bu cski biyolog bize sirkeli salata salçasıyla lahana turşusu öneriyor! Dogrusu, ınolcküllcrin destanlık serüveni o kadar bckleıııııcdik gelişmclcrlc dolu ki, cansız maddeden canlıya geçişi anlatmaya kalkınca, istcr istcmcz böyle cürctli bcnzetmelcre başvurmaktan kaçınılanııyor. Bir sürü kimvasal tcpkimcdcn, kıyı bataklıklarında kaynaşan çeşitli mayalanına vc çogalma gibi etkinliklerdcn sonra, iki dâlıicc buluş ortaya çıkıyor: Solununı vc klorofilfi özümlcmc (fotoscntcz). "Böylccc, gclcccöin bakterileriylc gelceegin suyosunlarının, başka dcyişlc hayvanlar düııyasıyla bitkiler dünyasının, yolları ayrılnıış oluyor." Sonra daha da şcnlikli bir bölüın geliyor: (iinscllik na' sıl yanıyanılıktan dog"ru (bu halde kimseyi şaşırtmayacak!) vc ncdcn iiç cşli degifde iki cşli olarak gerçekleşti (bıu ııokta da sayın prorcsörfcr Labichc'lc I'cydeau'nuır' ögrctilcrini biraz zora sokacak!).' Bununla birliktc, organizmanın içiııc 'zaman' sokulmııs oluyor: "()lüm clbcttc bircyc vcrilcn bir armağan dcgil, ama türc tanınmış bir avantaj: ()nun 'opti mal performans' düzcyini korumasını sağlıyor." Artık sahne hazırdır; ünlü vc görkcmli oyuncuların gcçidini izlcmck için pcrdcvi kaldırmak yetecektir: Dcnizanası, balık, kurbaf^a, dinozor vc nüklccr bir şcnliğin sonunda hayatta kalabilccek tck türkarınca... Ama lazla tclaşa kapılmayalım: "Dünyayla avnı koşullar için dc oluşııp gclişmiş başka gczcgcnlcr varsa, oralarda da canlıların var olması vc buıılarm bi/.lcrdcn tarkının, devekuşunun timsalıtan faıkmdan tlaha btivük olmaması pckâlâ olasılıklaı içindetlir." • Y.C. Buna ncdcn olan mııtasyon hızlı gcı\cklcşmis olmalı, çiinkii tür, ya uyum saglayacak ya da sönüp gidccckti. Birkaç yüzyıl sürdügünü söyleycbiliriz. Ortaya aka/ı ycııi hiçiını eskisindcıı ayıran ııcydi? Ya da, istent'niz şöyle diyclim, insan ne? Y.C. İnsan ancak biyolojik olarak tanımlanabilir. Insanı nc alctlc, ne dille, nc dc toplumsal örgütlcnmcsiylc açıklayabilirsiniz. Benim için sadecc morfolojik temeller inanılırhk taşır: Beyin ve dişler. Bir yandan kafatası kapasitesi, beyin kıvnmlannın karmaşıklıfiı ve beynin kanla beslcnme sistemi; dığer yandan et ycmeye uygun bir diş sistemi ve çene yapısı.. Bu yüzden, son Aıtstralopil/H'cus'un insana vc insanın da onabcnzediğini iddia edenleri duyduğunı zaman çok kızıyorum. Doöru dcğil bu!., Fosiller incelenince aradaki uzaklık açıkça meydana çıkıyor. Ucınck ki birkaç yüzyıl içindc, mi'ıtasyona ıığranıı^ bir yanılık (bir 'nııttant') zckâ vc mcraklıltk bakınnndan tiiriiniin öniinc gcçiyor vc ct ycnıcyc haşlıyor Bıı siircci boşandıran nc? Diıfcıııcyc k.iuı basn/ış? Y.C. Gene iklim. Ben on yıl Etivopya'nın güncyinde, 23 milyon yıllık jeolojik kütlclcrdcn örncklcr taşıyan tck fosil yatagında çalıştım ve iklim deği%melerini çarpıcı, görkcmli biçimde gözlemleyebildim. Bunun için, çağlaıın birbirini izlcmcsinc koşut olarak üstüstc ycrle^mib tabakalardaki ağaçlaıia birliktc yemişlcr ve Aııstnılopıthcaıs'lnnn yararlandığı öteki doğal kaynaklar da yokoluyor. Cîittikçc güçleşen dogal koşullar karşısında bu cins kendini yeni duruma uyarlamak zorunda kalmış olmalı. BaşarıJı olan uvum sağlama olaylarından ikisi ö/.ellikle dikkate değer: Australopiihccus robııstııs'un ayırıcı özelliği, aclınılan da anlaşıldığı gibi, fiziksel güci'm artması ve gayet uzmanlaşmış bitkiscl beslcnme koşullarına göre biçimlenmiş bir diş sistcmidir. Insanda ise, buna karşılık, beyinde öncnıli bir gelişme ve hcnıcn hemen hiç 'uzmanlaşmamış' bir beslcnme diizeni görüyorıız: Tam anlamıyla, eline ne geçerse yiyor bu yaratık!.. Ve ne de avlanıyor. Yani iki seçcnek karşı karşıya: Birisi bedeni "scçmiş", öteki ise anscfali (beyni).. İnsanın knkcnlcrinin Afrika'da oldıııı savı, bilım diınyasında gcnı*, filçitdc .abııl gürmcklv birliktc, hcniiz oyhırli&ı uığ/ıinıts sayılmaz, dcfcilıııi'' Y.C. • Doğru. Bazıları zamanın 'maksimal' boyutlarını henüz tam kavravamıyorlar. Ozclliklc Anglosakson bilim çevrelerinde affınıza sığınarak söylüyo t rum aptalca bir inatla hâlâ son büincn tarihe sarıbp kalınıyor. Belki haksız değiller, ama gene de biraz daha incc düşünmek ve bu tarihin ille de bağlı kalınacak son tarih olmayabilccegini de he.saba katmak gerekmez mi? Ben, son otıız yilt.hr elde edilen bulgular karşısında şaşırmamamı sa^layan bir yedek nianevra alanına sahibim. Bakın, Java fosillerinin, 1.8 milyon yıl, dana sonra Çin'dc yaşamış insansuarın da 1.9 milyon yıl öncesine tarihlenmesine, bütün bilimsel yayınlarda insanın kökeninin Asya'da olabileceöi konusıınun gündcme gelmesine yol açtı. üysa de^il 1.9 milyon, 2.5 milyon yıllık fosillerin bulunması bilc aklı başında kimseyi şaşırtmamalıydr, zira, kıışak başına 5t) kilomctrc hcsabıvla, Ah'ikalı insansıların Uzakdoğu'ya kadar yayılabilmeleri için 15.000 yıl yeterlidir. Hclc bunlara yanm milyon yıl siirc tanırsanız, haydi tıaydi varabilirlcrdi oraya... Pcki, Afrika'da ortaya çtkıp dünyayı fctbcdcn bıı ilk insan kıllı mıydı? Y.C. Postun yitirilişi olayını tarihlendirmek olanaksız, zira clde kanıt yok. Ama varsayımlara başvurmamızı yasaklayan da yok. Geçerli olan mantığa göre, insanımsı yaratık kıllarını döktü, çünkü savanda güneş altında çok daha fazla kalıyordu, ayrıca iki ayak üstündc yürüyüp koşmak çok daha hızla enerji tüketiciydi. A^açlara pckâlâ tırmanabilen zavallı Lucy hazırolda dıırmavı başaramıyordu; dengesini korumak için sürekli kımıldamak, dcvinmek zorıındaydı; ya bacaklarını iyicc açarak, ya da belirgin biçimde kalçasım kıvırarak yürüycbiliyordu. Bütün bunlar da doöal olarak, bol bol ter dökmesine neucn oluyordu. Kılların yokluğu vücııt sıcaklığının gcrckli düzeyde tutulması bakımından olumlu bir ctkendi. Anıa savanda baska mcmeliler dc vardı. Bıınlann arasından sadecc insan kıllarını dokmiiş. Ncdcn? Y.C. Ayağa kalkan da sadecc o. Ayrıca, postun yitirilmesi canlıyı ayakta durnıaya itmiş de olabilir. Yavru artık anncsinin vücudunda tutunacak kıl bulamadığı için, annc onu göğsünde tutacak biçimde ön üyclerinin (kollarının) scrbest kalmasını sağlamak iızerc ayaga kalkmak zorunda kalmış olabilir. /}// ilk insanların toplumsalyasamlarını kafamızda tasarlamaya kalkıstığtmız zaman bugiinkü maymıınlar üzcnndc yapılaıı go'z/cn/lırc dayanmak \izcc geçerli bir tıılıım nıttdur? Y.C. Kcsinlikle. Yaşadıkları ortam bugünkü savanlara bcnziyordu. üolayısıyla onların demografi ve ctholojileıini ARKEOLOJI VE SANAT YAYINLARI Tarihi Karlpostallarda Uasagan jslanbul monumenfsofUnaginglnlelJecf İSTANBULSEVERLER VE KARTPOSTAL MERAKUIARI İÇİN TEMEL BİR ESER... TÜYAP KİTAP FUAR1NDA İLK KEZ ÖZEL İNDİRİMLE... | 1 KgLmiLKKI'nda a%auütLt%, kaıUtaun ez naait 1 "fv" "£*/U Âitafıtat, dvuıl&ı, iat£hoiia£Ca%, Arkeoloji ve Sanat Yayınlan'ndan TÜYAP KİTAP FUARI'NDA yeni bir hizmet... 4 8 Kasım tarihleri arasında alt kat standımızda (11. Sok. A 32) 11.0017.00 arasında arkeoloji, sanat ve mimarlık tarihi ile ilgili mevcudu tükenmiş pek çok yayın, eski dergi ve ayrı basımlar... || Her gün yeni kitaplarla... Erkerı gelen aı/ırtr... ^*= SAYFA 25 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 5 0