Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 1 E K I M 1 9 9 ü TÜYAP Istanbul Kitap Fuariannın 15 yılı'nı Deniz Kavukçuoğlu yazdı ü Fuar etkinliklen U Fuann konuklan . ı j Fuarda imza günleri ü Fuara katılan yayınevleri 1 \ay(aâa 1415 \ayfahrda . . 2226. sayfaLırJa .. 5,v \ayf<ıda 59. sayfada Cumhuriyet 8 I TÜYAP 15. İSTANBUL KİTAP FUARIÜCRETSİZ GİRİŞ DAVETİYESİ 3. Sayfada TUYAP15. Istanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı Peride Celal ALPAY KABACALI TÜYAP 15. Istanbul Kitap Fuarı'nın bu yılki Onur Yazarı Peride Celal. Pcridc Celal'in ilk yazısı 1935 tarihini taşıyor. İlk romanın tarihi ise 1938. Edebiyatımızın bu usta kalemi altmış bir yıldır aralıksız yazıyor. Binleree yazı ve öykünün yanısıra yirmi bir kitap yayimlamış şimdiye kadar. Halen büyük bir hızla ürctimini sürdüren seksen iki yaşmdaki Peride Cclal'in daha uzun yıllar yazması en büyük dileğimiz. /""t izi yazarlığa yönclten etkenlerden başlayalım \ Bu/ılcır arasında antıcniz vc anun kitaplıpt ""i^J nncmlı bir ycr tutuyor, saınrım. Çocukluğumda masal anlatıyorıım, anneanneme... Gülcrdi bazen. "Bu akşam o masalı degiştirdin," derdi... Çocukluğum öyle hayal kurmalarla geçti. Sonra anncmin kitaplığına el attını. Anncm, "Bunlar sana uygun değil,' tilan diyordu, ama ben okuyordunı. Anncm edebiyat düşkünü bir kadındı, kültürlüydü. Çocuklugu, o dönemde Osmanlı Devleti'ne bağlı Beyrut gibi yerlerdc geçınişti. Arapça, Farsça biliyordu. ^ıırlcr yıizarah b<ı$lıy<>r\unuz • Cıcnç kızlığa adım attığım zaman saçma sapan şiirlcr yazıyorum, yırtıyorum... Anncm, "Bu böylc olnıaz, sen büyük şairlcri oku" dedi. Divan şairlerini bcraber okuyorduk, bana anlatıyor, açıklıyordu. lyi biliyoıdu. Tcvfik Fikrct'e kadar geldik. Böylece ben o şiirlerdcn vazgeçtitn. Şıırdcn vazgcçyor, hıhâyc yazıyor\ıınuz. Hikâyc yazmamın çok tuhaf bir anekdotu var. () zaman taşradayız. Babalığım savcıydı. Ben on altı, on ycdi yaşlanndayım. Arkadaşlarından bir gcnçle koııu şurkcn, laf arasında "Bir hikâyc yazdım, göndcrdim. Bakalım ı,ıkacak mı?" dcdi. Onun üzerinc, "Ben ıle yazarım," dedim. 1 likâye yazarlıgı, ondan daha iyi yazarım düşünccsındcn başladı. Yazıyor, gönderiyorıkım bildigim bir iki dergiyc, hiçbiri basılmıyordu... Sonımu kadar dircndiniz. Normal olarak orada kalıp cvlcnmem söz konusııydıı. Annemin, babalığımın istekleri de oydu. ışte savcı, kaymakam, öyle biriylc... Kasabadaydık, öyle bir şeyler düşiiniiyorlardı. Ben bıından müthiş rahatsız oluvordum... Anne taralım (,ok eski Istanbul ludıır. Ben bir giin evden kopup tstanbul'a gelmeyi aklnna koydum. Ve yazı yazmayı... Kaçar gibi, anne min bütün gö/yaşlarına filan aldırmadan... Böylece ^eldim anneannemin yanınd. Yeğenlerim, teyzelerim, iir arada, eski Osmanlı aüesinin kalıntılarıyla yaşıyor l lardı. Ali Naci Karacan'la evlenen teyzem onlardan ayrılmıstı. Ben, yükiimü o aileye yıkmak istemedim. Bir şeyler yaparak para gelırmelivdim o evc. Zaten kalanalık bir evdi... I.limue yazılarla ddla^maya haşladım. Ama kimse beni eiddive almıyordıı. Çok genctim. Herhalde yazdıklarım cfa kötüydü. Annem araıfa bir geliyordu. Cîeldi, gördü tlurunnı... "Ak Kız " diye bir hikâye ya/mıştım. Elimden tuttu, Yedigün dergisine götiirdü. Sedat Simavi asık yüzlü bir insandı, otoritcr bir kişiliği vardı. (îittiğimizde bir iki arkadaşıyla oturuyordıı. Yanına girdik... Ne istediğimizi sordu. Annem, "Bakm, benim kızım hikâveler yazıyor. size bir hikâycsini getirdik, yayımlar mısınız," dedi. Sedat Simavi dedi ki: "Siz önce kızınızı kiiçük dergilere götürün. Kiiçük etlebiyat dergileri vardır, hikâyeleri onlarda çıksın, biz görürüz. Sizc haber veririz." Ben urküyorıım, titriyorum annemin yanında... Annem, atlatıldığımızı hemen anladı. Bilgilı, koruı^masını bilen bir kadındı. Benim hayretle açılmış gözlerimin önünde, öfkeyle dedi ki: "Sizin yazarlarınız göktcn zembille nıi iniyor? Alıp bakmıyorsunuz bile... " Sedat Simavi bu sözlerinin etkisindc kaldı. (iülünısedi, "Bırakın," dedi, "hikâyeyi okııyayım." Bıraktık, Dcvamı 4. say/ada. •" CUMHURİYET KİTAP SAYI 350