Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Server Tanilli'den Mükemmel bir çeviri Osmanlı İmparatorluğu Tarihi Profesör Robert Mantran'ın başkanlığında Fransız Osmanistler'in kaleme aldığı "Histoire de l'Empire Ottoman": Hammer'in Fransızcasından beri Fransızca okuyanlara Osmanlı tarihi hakkında bilgi verecek bir ortak çalışma. Hatta bu çalışmada daha önceki geniş kapsamh sentezlerdc bulunamayan bilgiler de var. Ama burada asıl değinilmesi gereken yön, tercümedir. Son zamanlarda Avrupa tarihi, Fransa tarihinden özcllikle Fransızca eserlerden yapılan kötü tercümelcrden sonra; Tanilli Hoca'nın bu dürüst, gayretli titiz çevirisine sadcce teşekkür etmek gerekiyor. Çünkü Fransızlar'ın Osmanlı tarihi, Türk okuyucusunun rahatça okuyacağı bir şekilde dilimize aktarılmış. İLBER ORTAYLI Osmanlı tarihi Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Avrupa'nın son altı asrını kapsar. Osmanlı idarî ve siyasi hakimiyeti bu ülkclcrin her birindc bir buçuk ilâ beş asır arası devam ctti; ama kültürel ve toplumsal kalıtımı dolayısıyla Osmanlı buralarda elan yaşayan bir ölü: Bu kadar bılinmesi gereken bir tarihi abide ne yazık ki o derecede az tanınıyor ve bunun yaşadığımız an açısından büyük sorunlar yarattığı ve yaratacağına kuşku yok. Osmanlı'nın selefi olan Bizans tarihinin iki asırdır kaç tane bilimsel senteze konu olduğunu hatırlayalım; bu Osmanlı dünyası için söz konusu değildir: Modası geçti denen Hammer tarihinin daha mükcmmeli yazılmadı; yani modası geçti, kendi geçilmedi Hammer'in ... Sonra onun çağdışı Zinkeisen (Türkçe bilmez ama bütün Avrupa arşiv kaynaklannı kullandı) için de aynı şey söylenebilir. Çağdaş Osmanlı tarihleri ise pek mevzii ve kısa tutulan sentezler... Bu Osmanlı tarihlerinin içinde ilmî yazılan yeni bilgiler verenleri çok; ama genel müracaat eseri olacak kadar geniş olanı yok. Uzunçarşılı, kaynakları tek dilden kullanan ve mukayeseli yöntemden uzak olan bir eser. (Bizim amatörler çok kullanır; şehzade bogma hikâyelcri anlatanlar vs.). N. lorga'nınki ise bir OsmanlıRomen tarihidir. Bugeniş sentezler dışında, yeniler malum; Stanford Shaw haklı olarak çok tcnkid edild, ama haksız tenkitler de var ve Bambergli Osmanist Klaus Kreiser'in dediği gibi Shavv'un tenkitleri Osmanistler'in sefaletini de gösterdi; çünkü tenkitler bazen kendileri tenkite muhtaç veya hiç tenkide değmeyecek kadar kötü... Alman dilinde şu anda yazılan bir genel Osmanlı tarihi yok (Josef Matuz'unki zayıf bir dcneme); Osmanlı tarihi daha çok önemli monografilerin alanı olarak devam ediyor. 1989'da Profesör Robert Mantran'ın başkanlığında Fransız Osmanistler'in kaleme aldığı Histoire de l'Kmpire Ottoman: Hammer'in Fransızcasından beri Fransızca okuyanlara Osmanlı tarihi hakkında bilgi verecek bir ortak çalışma. CUMHURİYET KİTAP SAYI 310 Hatta bu çalışmada daha önceki geniş kapsamlı sentezlerde bulunamayan bilgiler var; Andre Raymond'un Osmanlı Arap Eyaletleri üzerine kaleme aldığı bölüm gıbi... Hıçbir yerde Osmanlı Arap döncminin tarihi sosyaliktisadi kültürel yapısı şehirleri ve zirai yapısı bu kadar özet, ama aynı zamanda etraflı anlatılmamıştır. Saygıdeğcr bir uzmanın özeti. Mağribden Maşrıka bütün güç ilişkilerı ycrcl hanedanlar ile dört asrın tarihıni bu bölümden öğrenmek mümkün olacaktır. Veinstein'ın Balkan bölümü için de aynı şey söylenmelidir. Bir dığer başarılı bölüm de Nicolas Vatin'in siyasi tarih kısmı... Kuşkusuz dönemin tanınmış uzmanı R. Mantran'ın denemeleri 1. böliime büyük katkı. Bir fasıladan sonra çıkan eserin orijinalinin ikinci bölümü (tercümede öyle) bence tartışmaya açık. Robert Mantran Doğu Sorununu özetliyor. Bu bölüm ıçın birinci bölümdeki övücü üslubu kullanmam zor; ama gene de yararlı ve öğretici olduğunu belirtmeliyim. Paul Dumont'un Tanzimat Dönemi için kaleme aldığı bölüme ise aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. Böyle bir bölüm Roderic Davison'un özetinde çok daha iyi olabilirdi. Mesela 82. sayfada Arazi kanunnamesi için söylenenler çok ezbere; ve ikinci elden nakil olduğu belli... Sonra Tanzimat dışişlerinin ve dışişleri bürokrasisinin bir parlak dönemidir, bu olgudan pek bahis yok. Hiç değilse Sinan Kuneralp'i özetleseydi (Time serisindeki makalesini). Tanzimat bütçe ve maliyedir evet, ama açıklama yeterli değil ve yapılan bazı araştırmalardan esinti yok. Sonra François Georgeon'un kaleme aldığı son devir tarihi var. Yorum, üslup ve bilgi olarak bir mükemmel deneme. Meraklılar, öğrenciler kadar sahanın uzmanlarının dahi zevkle okuyup öğrenecekleri bir bölüm. Bu bölüm FransızOsmanlı Tarihinin en kayda değer katkılarından biri. Gene Louis Bazin'in kaleme aldığı Kültür vc Düşünce yaşarru ile ilgili bölümler kısa ve orijinal bir deneme. Fransızlar'ın Osmanlı tarihi, bir alay meslekdaşın oluşturduğu kolektif çalışmanın mahzurlarını en aza indirmiş. Bunda Fraosız Türkologlar arasındaki uyum, birlikte çalışma geleneği sık tertiplenen sempozyum, kollog ve ortak ders ve seminerlcrin büyük rolü var. Eserde en azından herkesin ayrı fikir, fakat aynı dil ve ortak problemler etrafında vaziyet aldığı görülüyor. Bu yapı eseri okunur hale getiriyor. Kuşkusuz burada değinmemiz gereken asıl yön tercümedir. Son zamanlarda Avrupa tarihi, Fransa tarihinden özelliklc Fransızca eserlerden yapılan kötü tercümelerden sonra; Tanilli Hoca'nın bu dürüst, gayretli titiz çevirisine sadece teşekkür edilir ve Fransızlar'ın Osmanlı tarihi, Türk okuyucusunun rahatça okuyacağı bir şekilde tercüme edilmiş. Tarihi metinleri doğruca çevirmek alışkanlığını henüz cdinemedik; umarız Scvgili Server Tanilli'nin çevirisi gayretli birörnek olur. Server Hoca TOKTAMIŞ ATEŞ görüyor" diyemiyorum. Server Tanilli'yi iktisat fakültesindeki öğrenciliğim sırasında tanıdım. Ama "tanışmamız" bırkaç yıl sonra, ben genç bir asistan, o genç bir kamu hukuku ve anayasa hukuku doçentiyken oldu. Hukuk, genelde tutucu bir bilim dalıdır. Zira belli kalıp ve kurallar içinde hapsolunursunuz. Fakat çok ender de olsa, Tanilli gibi hukukçular da vardır. Hukuku, bir kurallar ve normlar toplamı olarak değerlendirmeyen, bu kalıp ve normları oluşturan etkenleri, devrimci bir biçimde açıklamaya çalışan... 12 Eylül 1980 öncesinin böyle aydınlık kafalara tahammülü yoktu. Hem kafasının ışığını yok etmek ve hem de benzerlerini korkutabilmek için, hedef seçilen insanlardan biriydi. Ve vurdular. Şükürler olsun ki, beyninin ışığını söndüremediler, ama tekerlekli bir iskemleye mahkum ettiler. Ve böylesi olumsuz fizik koşulları içinde Türkiye'de yaşamak zor olduğu için, yurtdışına gitmek ve oralarda yaşamak zorunda kaldı. Kimileri ülkesini ve kavgasını birlikte taşır, nereye gitse onu da götürür. Server Tanilli, işte bu insanlardan biriydi. Fizik olarak uzaklarda olmasına karşın, ülkesini ve kavgasını hep kafasında taşıdı ve taşıyor. Ve üstelik ülkesinin emekçi halkının kavgasını, evrensel bir boyut içinde yaşıyor ve dile getiriyor. Benim tanıdıgım Server Tanilli'nin bilimsel yönünün yanı sıra, bir de "heyecan" yönü vardı. Bu yönünü de tüm canlılığıyla yaşadığını sevinç ve sevgiyle görüyorum. Toplumumuzu Tanilli'nin ışığından yoksun bırakmak isteyenler, bunu başaramadılar. (,'ektıği tüm sıkıntı ve fizik acılara karşın, Tanilli ışık saçmaya devam ediyor. Ve umarım daha uzun bir süre bu ışığı saçmaya devam edecek. SAYFA 5 Bu ders yılı başlangıcında, ders verdiğim sınıflardan birinde Server Tanilli'nin "Uygarlık Tarihi" kitabını ders kitabı olarak kullanmaya karar vermiştim. Sınıfta "Server Tanilli" dediğim zaman, öğrencilerden bir kısmı, "Hocam kim dediniz" gibisindcn, "Hocam ismi tekrarlar mısınız" gibisinden sorular yöneltince Tanilli'yi iyi tanımadıklannı anladım. Dehşete düştüm. Böylesine verimli ve çok yazan bir öğretim üyesini tanımayan öğrencilerime üzülerek baktım. Ve daha sonra onlara Server Tanilli'nin kim olduğunu anlatmaya çalıştım. Kim olduğunu, nerede olduğunu, neden orada olduğunu ve neler yapmakta olduğunu... Toplumlar belirli konularda çok nankör oluyor. Sürekli yazsanız ve yayımlasanız da, Cumhuriyet gibi bir gazeteye haftada bir gün konuk olsanız da; gençler tanımıyor, genç olmayanlar unutuyor. Buna benzer bir şeyi geçenlcrde yaşadım. "Ey dost, can dost" diye seslenişleri hâlâ kulağımda olan Muzaffer Sencer, bir süre önce aramızdan ayrılmış. Gazetelere bir haber bile olmadı. Oysaki sayısız kitaba imza atmış bir insandı ve kitaplarının bir bölümü, hâlâ yararlandığım kaynak eserier arasındadır. Göçüp gitmiş... Anlaşılan televizyonun sihirli ışıkları insanın üzerine düşmediği sürece bu toplumda yoksunuz. Ama ne zaman ki televizyon kameraları size dönüyor, işte o zaman tanınıyor ve aranıyorsunuz. Toplumumuz gerçekten çok nankör. En Osmanlı Imparatorluğu Tarihi, lll kolay unutulan insanlar da, en çok borçlu Ciltler; Yayın Yönetmeni R. Mantran, olduğumuz insanlar. Tabii Server Tanilli 1989 orijinalinin çevirmeni Server Tanilli, bu toplumda da unutulmadı. Ama haket1. Cilt Sav Yayını 1991, II. Cill Cem tiği ilgiyi görüp görmediğıni düşündüğüm Yavını 1995. zaman, doğrusu kolayca, "hakettiği ilgiyi