28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

tımınde kullanılan dayanıklı bır sermaye bırıkımı olarak goren Illıch'e nasıl karşı 1 çıkabılırız' Bugun artık hastalıklarla ba §a çıkmak ıçın bırıncı derecede ıtıcı guç olarak ış verımı/ış gucu kaybı ıstatıstıkle rı yanı rakamlar temel alınmıyor ınu? Sağlık şatolarının ıçınden sokaktakı ınsa na doğru koruyucu hekımlık adı aitında yapılan tıbbı taarruzların kalk boruları nastalıkların ulke ckonomısıne bındırdığı yuk rakamları uzerınden çalınmıyor rau' "Endustri toplumu içinde toplumca uygun gorıilen olum, insanın yalnızca uretici olarak değil, tuketici olarak işe yaramaz hale geldıği zamandır. Bu, buyuk masraflarla eğıtılmış bir tuketicınin sonunda tam bır kayıp olarak listeden silinmesinin gerektıği andır. Ölmek tuketici direnişinın son bıçimi haline gelmistir." (s 140) dıyerck ınsanları sağlık tuketıcısı, he kımlerı ara tuketici olarak değerlendıren Illıch haksız sayılabılır mı^ Kıtabın bazı bolumlerınde Illıch'ın eleştırı dozunun ayarını ıyıce elınden ka çırdığını, hatta bazen yazdığı satırların tıbba karşı bcsledığı kının etkısıyle ılerle dığıne daır kuşkulara kapılabılırsınız 'Bu adam sağlık alanının ıçınde her şeyc karşın hâlâ buyuk bır ozverıylc soluk almaya çalışan bınlerce 'uzman' ın san olduğundan nasıl bıhabcr olabılır''' Dcrmanı tukenmış bır tnsanın yu?une konan tebessumde kuçuk de olsa bır pay sahıbı olmayı duvumsamanın ne ol duğunu hıç tatmamış anlaşılan' demek, geçebılır ıçını/den Illıch lyı de, tozum ne o zaman''" dıyenler ıçın kalcme aldığı anlaşılan 'Sağ lığın Kazanılması başlıklı kıtabının son bolumundc acı bır şekılde yuzumuze vurduğu sorunların çozumunu vergılen dırmede ya da bırtakım yenı yasal duzen lemelerde gorerek ınsanın aklına "Sankı saölıktan farklı olarak hukukun kurum sallaşmış endustri toplumunun ustunde daha uhrevı bır ycrı mı var1 O da aynı kırlcnmeden nasıbını almadı mı? sorusunu getırse de, evet Illıch bıze butun bunları duşundurtse bılc yığıdı ol durdukten sonra hakkını verme devrı gt(,melı artık Ilele kı o yığıt "Doktorun, kişisel olarak tanıdığı insanlar uzerinde becerısıni uygulayan bir esnaftan, hasta gruplarına bılimsel kuralları uygulayan bir teknısyene donu^mesıyle birlıkte hatalı uygulama anonim, neredeyse saygın bir statu kazandı... Tanının ve tedavinin kişiliksizleştirılmesi, hatalı uygulamayı ahlakı bır sorundan teknık bir soruna donuşturmuştur." (s 29) dıycn bırısıyse Pekı sağlık alanı nıye ıçınde kapıtalın, çok uluslu şırketlerın a,{ oynat tığı bır sırk çadırına donuştu' Ölumun anlamınm, burjuva aılesinin doğuşuyla birlikte değişime ugramasıyla başladı heı şey dıye yanıtlıyor bu soruyu Illıch Kıtabın 'Olum ülume Karşı' bolumu burada alıntılarla aktaıılamayacak kadar uyarıcı ıfadelcıle dolu Bu arada (,evırenın de çetrehl bır sorunu Turk çe'ye aktarmakta yeterlı olduğunu belırt mek gerek Sonucta Ivan Hood şatoya gızlıce gıııp ıçerıdekı kutsal olduğu ıddıa edlıen hazıneyı aramı/a sokağın ortasına bırakmıştır Ilgılenene Bıtırmeden ozel bır not duşmek ıstıyorum Kıtabı has tancdckı goruşmc odamda uzerımde bcyaz onluğum, onumde hasta kayıt def terım bır tuhaf ruh halındc okuıken içerı bır 'hasta gırdı Ona hasta dıyorum An lattıklarını arkadaşlarıma aktarırken de şızofren olduğunu soyluyorum Kolay oluyor Ben bır uzmanım ü n a safça "Senle ben nasıl anlaşabılırı?^" dıye s>or duğumda verdığı yanıtı tek kelımesıne dokunmadan aktarıyorum "Hasta ozel den genele gıder doktor geneldcn ozele Deduksıyon ve ınduksıyon yanı Bu bır yazgıdır Değıştırılemez Bız senınlc hıç bır zaman bırbırımı/ı anlayamayız Bu mumkun dcgıldıı Scn bana ılacımı ver de gıdeyım ' Sağlığın GaspıMedical Nemesis/ Ivan Illıch/Çev Suha Sertabıboğlu/ A^rıntı Yaytnlart CUMHURIYET KİTAP SAYI 310 "Antik Çağ Ikonografisinde Erciyes" ya da... Anadolu'nun ikonografisi ve düşünce tarıhi ile ügilenen herkesin, yalnız arkeologların, nümizmatistlerin ve tarıhçilerin değil, jeolog ve coğrafyacılardan bilim tarihçiîerine hatta felsefecilere kadar herkesin ilgiyle okuyacağı ve yararlanacağı bir eser "Antik Çağ Ikonografisinde Erciyes". A. M. CELALŞENGÖR' Tann U P dağ mıydı? ana hatlarıyla vcnlcn tarıhi bılgı Anado lu'da dağ tanrısının onemını vurguluyor ve sıkkelerın basıldığı ortamın kulturel, ozellıkle dını çerçevesını çızıyor Kanım ca bu sıkkelerın en onemlılerı, Ercıyes'ı ıkı boğa boynuzuna sahıp olarak goste ren sıkkelerdır Kıtapta resmedılenlerın çoğunluğunu oluşturan bu tur sıkkeler, Ercıyes'ın bızzat nrtına tannsı olduğunu ve bu tanrının boğa ıle de ozdeşleştığını belgelemektedırler Ayrıca Erciyes bırçok tasvırındc gokyuzunde gosterılmıştır Guler bu tasvırın dağın bır gok cısmı ve ya aynı anlama gelen kutsal bır nesne olarak kabul edııdığını gosterdığını yaz tarıhi ıle ılgılenen herkesin, yalnız arkeologların, nu mızmatıstlenn ve tarıhçilerin değil, jeolog ve coğraf yacılardan bılım tarıhçılerıne hatta felsefecilere kadar herkesin ılgıyle okuyacağı ve ya rarlanacağı bır eser Antik Çağ Ikonografisinde Erciyes Bız lere bu guzel eserı hedıye eden Oğuz Guler'e, merhum lhsan Ketın'e ve Nczıh Başgelen'e teşekkur borçluyuz Bır yan dan da Anadolu'nun benzer doğal vc ta rıhı abıdelerının benzer kıtaplara kavuş ması dıleğı ıle Antik Çağ tkonografisinde Erciyes / Oğuz Guler / Arkeolojı ve Sanat Yayınla rt,Utanbul, 120 s, 1995 (1) Bu konuda bılhassa bkz Ne umann, E , 1963, The Great Mother, An Analysıs of the Archetype, Bollıngen Se rıes XLVII, Prınceton Unıversıty Press, Prınceton, xlııı + 379 s + 185 levh (2) Cauvın, J , 1987, L'apparıtıon des pretnı eres dıvınıtes, 1 a Recherche, c 18, 1472 1480 (}) Bu konuda bılhassa bkz La roche E, 1991, Mythologıes'ın 1 cıldı nın 215 ve 229, sahıfelerı arasındakı ma kalelerı (ed Y Bonnefoy), Unıversıty of I nsanın tanrı fıkrını ne zaman gehştır dığı geçmışın karanlıklarında kaybol muş sırlardan bırıdır Ancak bu fık rın ya/ının ıcadından çok once ortaya çıktığı, hatta ınsanın henuz tarımı danı bılmedığı doncmlerın bır urunu olduğu hemen hemen kesındır Fakat tarımın buyuk bır olasılıkla Orta Doğu'da ıcadıy la birlıkte tanrı fıkrının de çok belırgm bır şekıl aldığı, doğurgan toprağın, do ğurgan kadın ıle esleştırılerek "Toprak Âna' kavrammın (1) ortaya çıktığı, ozel lıkle Surıye'dekı Murebyıt orenınde bu lunan kalıntılardan kuvvetle tahnıın edıl mektedır (2) Bundan pck kısa bır surc sonra ıkıncı bır tannnın, bu sefer erkek bır tannnın ıcat edıldığı, gene Murey bıt'te bulunan doğa boynuzları ve boğa kafataslanndan çıkarılabılmektedır (2) Ancak bu ıkıncı tannnın scmbolızmı za man ıçınde Ana Tanrıça'nınkınden çok daha karmaşık bır hal almıştır Anado lu ada Hattı ve Ilıtıt panteonlarına (tan rılar topluluğu) baktığımızda (3), artık egemen tanrının dısı değil erkek olduğu, panteonun başındakı baştanrının, elınde çıft başlı balta (labrys) taşıyan, bır boğa ya bınmış olarak resmedılen ve mekanı dağ tepelerı olan fırtına tannsı şeklınde karşımıza dıkıldığı gorulmektedır Fırtı na tannsı ıle boğanın ve dağın ılışkılerı u/un zaman sorunlu olarak kalmıştır Ancak Anadolu'da son 10 bın yıl ıçınde (Holosen) patladıkları bılınen volkanla rın (Hasan Dağ, Karacadağa?, Erciyes, Ncmrut (Tatvan), Suphan, Tendurck, Ağrı) ındıfa esnasında elektrık fırtınaları \e sağanak yağış meydana getıren Plıny tıpı şıddctlı puskurmeler yarattıkları du şuncesı vc benzer bır puskurmenın Çatal Huyuk de VII 14 numaralı mekanın ku ?ey duvarından bılınen en eskı manzara resmınde gorulmesı (4), fırtına tanrısının aslında boyle bır volkandan esınlenerek ortaya atılmış bır fıkır olduğu yorumunu doğurmuştur (5) Ustelık Plıny tıpı patlamaların yol açtığı asımetrık kaldcra çok melerı sonutu çıft zırvclı hale gclen bır volkanın, ılkel çıftçilerın dağarcıklarında çağnştırabıleccğı en korkutucu ımajın da Neolıtık'te (Cılalı Taş Devrı) omuz yuk seklıkleıı ıkı metreyı bulan kalın derılı dev bofialar (bos prımıgenıus (6) olabı leceğı dusunulmuştur (5) Ancak DU fıkırler üğuz Gııler'ın Antik Çağ Ikonogıafısındc Lrcıyes adlı numız matık ağırlıklı calışması ortaya çıkana ka dar doğrudan bır destekten mahrumdu Burada duler, Erciyes Dağı'nın tasvırle rını ıçeren Hellenıstık ve Roma donem lerınde, M O l y y ı l e M S 3 yy arasın da yapılmış 71 adet sıkkeyı tanıtmakta, ayrıca bu sıkkelcnn ıçerdığı ıkonografı (7) ıle ılgılı genış tarıhsel bılgıler vermek tedır Guler, Ercıyes'ın fırtına tannsı sembolu olarak onemını vurgulamakta, bu dağ ve adının tarıhsel evrımı hakkın dakı bılgılcrımızı ozetlemektedır Gu ler'ın gerek Anadolu'nun dınler tarıhi ve eskı topoğraryası, gerekse dc volkanız manın tarıhi hakkında verdığı bılgılenn hepsmc katılmadığımı bclırtmek ısterım Bu fıkır ayrılıklarının bır kısmı, kcndısı nın jcolojı bılgısının sınırlı olmasından kaynaklanıyor Guler bır feologa ve bır ılkçağ tarıhçısıne danışabılseydı, kuşku su7 mctnı daha doyurucu olurdu I'akat maktadır Kanımca burada belırtılen, da ğın bızzat fırtına tannsı ıle pek çok dınde aynı olan gok tanrısı olduğudur Kıtabın bence en onemlı vc faydalı yanı bu soru na gctırdığı açıklıktır Guler'ın metnının jeolojık tarafını tak vıye etmek ıçın yayımcı Nezıh Başgelen kıtaba ycnı kaybettığımız buyuk doğa bı Iımcımı? ITU Jeolojı Profesoru lhsan Ketın'ten "Erciyes Volkan Topluluğunun }eolo)ik Lvrımı' başlıklı bır kısmı yazma sını ıstemış, kıtabın sırf bu kısmını Turk çe ve lngılızte olarak ıkı dılde basmayı planlamıştı Kayserı'nın yerlısı olup Ercı es'e buyuk bır aşkla bağlı olan Ketın, >u son yazısında volkanın yaklaşık on mılyon yıllık evnmını buyuk olçude Ba hattın Ayrancı'nın detaylı bır harıta ve ıkı evrım şcmasıyla anlattığı evrım surecı Cîuler ın sunauğu tarıhsel gelışımle son derece oğretıcı bır butun meydana getır mekte, Orta Anadolu'nun bu en kutsal doğal abıdesı hakkında faydalı bır kay nak oluşturmaktadır Antik Çağ Ikonografisinde Erciyes gu zel basılmış bır eser olmakla beraber, ozellıkle Ketın'ın yazısının Ingılızcc çevı nsınde pek çok dızgı hatası goze çarp maktadır Eserın yayımcılığını ve duzcn leyıcılığını ustlenen Nazıh Başgelen kıta ba yazdığı "Anadolu'nun Fujı Yama'sı uzerıne" başlıklı onsozunde Guler'ın ulaşamadığı, ancak okuyucu tarafından bılınmesı gereklı bazı eserlerın referans lannı temın ederek Guler'ın bıraktığı eksıklıklerı tamamlamıştır, Anadolu'nun ikonografisi ve duşunce l Chıcago Press, C hıcago Haas, V, 1982 Hethıtısche Bcrggotter und hurntısche Steındamonen Pnılıp v Zabern, Maınz a Rheın, van Loon M N 1985 Anatolıa ın the Second Mıllenıum B ( lconography of Relıgıons XV, 12 Inst konograpny of aÂRelıgıons, Brıll Leıden, X+47 s + XLVI levh (4) Mcllaart, J , 1964, Excavatıons at Çatal Huyuk, 1963 Thırd prelımınarv report Anatolıan Studıes c 14, s 39 119, 1967, Çatal Huyuk, A Neolıthıc Town ın Anatolıa Thames and Hudson, London, 232 s , Akurgal, E , 1993, Anadolu Uygarhkları, 4 naskı, 638 s + 112 levh (5) Şengor, A M C , 1992 The Moun taın and tne Bull The orıgın of the word "Taurus" as port of the earlıest tectonıc hypothesıs, Taşlıklıoğlu Armağanı'nda (Başgelen, N , Çelgın, G ve Çelgın, V, edıtorler), Arkeolo]i ve Sanat Yayınlan, Istanbul, s 1 48, 1993, Toros adı nere den gelıyor^ Cumhurıyet Bılım Teknık, say307,s 8 10 (6) Bos prımıgenıus, yanı Neolıtık'tekı sığır turu Bu konuda bakz Louboutın, C , 1990, Au Neolıtıque Les Premıers paysans du monde Gallımard Evreux, 176 s (7) Ikonografı = Dınsel resım ve hey kellerı, kabartmalar tanrı ınsan, hayvan ve bıtkı tasvırlerını (=ıkonları) ıncelcycn, açıklayan ve tanıtan bılım dalı *Avrupa Akademısı Uyest, Turktye Btlımler Akademısı Aslı Uyest İTU Maden Fakultesı, Jeolojt Bolumu SAYFA 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear