Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Vitrindekiler Çocuk Sağlığında Yanlış Yorumlar/ Prof. Dr. Selahat plan yapmıştık. Desteklemeleri için yardım istediğim sol parti ve sendikalar açıkça bu işin tehlikeli olduğunu söylediler. Beni bu soylu ve yürekli önerimden ötürü kutladılar ve bu işten caymamı salık verdiler. Planımı mantıklı bulan tek kişi kocam Emilio idi." Okuyun bu ilginç kitabı. Ferdydurke/ Witold Gombroıvicz/ Çeviren: Yaşar Avunç/ Ayrtntı Yayınları/ 272 s. Yirminci yüzyıl romanının doruklarından birini oluşturan "Ferdydurke" sınıflandırılamaz bir yapıt. f"" '' Siyasal bir alegori, modcrn uygarlığın gerçeküstücü bir incelemesi, varoluşçu bir roman ve klasik Polonya edebiyatının tüm ögelerini içeren karmaşık bir parodi olduğu şeklinde farklı değerlendirmelere tabi tutulsa da ortak kanı, tartışmasız bir başyapıt olduğudur. Yayımlandıktan kısa bir süre sonra Polonya'da yasaklanan bu saygısız, satirik yapıt, toplumsallığın her alanına şiddetli bir saldırı, bir isyan, bir lanettir... Ana teması, otuz yaşlarındaki genç bir adamın kendi hayatı üzerine düşünürken "küçültülüp" liseyegeri gönderilmesi olan Ferdydurke, başka temalarla kesişerek ya da onlara teğet geçerek gelişir. Modern gündelik hayatın en "mahrem" mekânları olan yatak odalarına ve tuvaletlere dev büyüteçlerle dalan, dcrin psikolojik ve felsefi göndermeler içeren bu yapıt, modern şehir ve kır hayatının pisliğini deşmekte, bu leş kokulu varoluşun temelindeki esareti yüzümüze çarpmakta. Olumsallık, Ironi ve Dayanışma/ Richard Rorty/ Çevırcnler Mehmet KüçükAlev lürker/ Ayrıntı Yayınları/ 288 s "Olumsallık, troni ve Dayanışma", kimilerinin "bugün dünyaOLUMSALLIK daki en ilginç felsefeci" diye övdüÖ10NÎVE ğü Kichard Rorty'nin dilimizdeki DAYANI! ilk kitabı... Yazar bu kitabında, etikpolitika ilişkisi gibi hayati bir soruna çok önemli katkılarda bulunuyor. Dilden başlıyor Rorty... Dilin dünyayı temsil eden yckpâre bir bütün, kendisi dışındaki bir 1 lakikat'le irtibatlanmamızı sağlayan bir araç olduğu yolundaki görüşleri reddcdiyor. Dilin doğası diye bir şey yoktur, sadecc dünyayı, kendimizi, birbirimizi vs. betimlemekte kullandığımız birçok olumsuz sözcük dağarı vardır. Bu söz dağarlarının birbirlerinden daha "doğru" olduğu söylenemez, ama bazıları daha "kullanışlı" metaforlar yaratır. Yani düşüncenin tarihi Hakikat'e giderek daha çok yaklaşmanın değil, şeyleri sürekli yeniden betimleyen ve birçok rastlanttı sonucu daha kullanışlı olduğu anlaşılan metaforoların yaratılmasının tarihidir. Aynı şey doygun bir hayat da dışarıda duran insanüstü bir Hakikat'i bulmaya çalışan kişinin değil, içinde olduğu kabilenin diliyle yetinmeyip kendi metaforlarını, kendi dilini, kendi zihnini kendisi yaratan kişinin hayatıdır. Böylesi kişiler, yaratmayı hedefleyen bir kültürün kahramam, metaforlar icat eden kişi anlamında "şair" olacaktır. Rorty'nin "ironist" adını verdiği kişi, kendi nihai sözcük dağarının olumsalllığının, kendisini ne ölçüde sınırladığının farkında olan; bu yüzden de mümkün olduğunca, başka sözcük dağarlarıyla tanışıklık kurmaya çalışarak, kendini inşa etmeye girişen kişidir. Ama Rorty'ye göre ironi kamusal bir tavır olamaz; kamusal düzeyde "yaptığımız en kötü şeyin zalimlik olduğu"na inanmak anlamında bir liberalizme ihtiyacımız vardır. Liberal kurumların amacı zulmü azaltmak, yönetilenlcrin rızasına dayalı bir yönetim biçimi ve tahakküm ilişkisi içermeyen bir iletişim yaratmaktır. Toplumsal dayanışma, metafizik bir insan özü keşfetmekten çok, başka insanların çektiği ıstırabı tahayyül edebilme, onlarla duygudaşlık kurabilme, onlan bu anlamda "bizden biri" olarak görebilme yeteneğinin sonucudur. Bütün bunlar sözkonusu tin Pejkiraoğlu/ Kendi Yayını/ 448 s. Prof. Dr. Selahattin Peşkircioğlu bir Çocuk Sağlığı ve Hastalıldan uzmanı... Kırk ydlık meslek yaşamı süresince çocuklarla ve onların aileleri ile yakın ilişkiler içinde olmuş ve bu süre içinde özellikle annelerin, çocuklarının sorunları karşısında duygu ve davranışlarını yakından izleme fırsatını bulmuş bir uzman... Yazar, deneyimlerini, izlenimlerini; yıllardır annelerle paylaştıklarını; bize, hepimize bütün annelere aktarmak amanyla başlamış yazı serüvenine...Annelere yardımcı olmak amacıyla kalemc alınan bu kitapta, çocuk sağlığı ve hastalıkları ile ilgili tüm bilgilere alışıla gelen biçimdc yer verilmemiş, daha çok annelerin sorunlarını yorumlarken; farkında olmadan yaptıkları yanlışlıklar ve bunların sebep olduğu uygulama hataları üzerinde durulmuş, bunların nclcrden kaynaklandığı vc nelere mal olduğu vurgulanarak bunlardan kaçınmanın yolları tartışılmış. Yazar, okııyucularına şöyle seslenmekte; "... Sakın darılmayın ama çocuklarınıza ait olduğunu sandığınız sorunların pek çoğunun aslında onlardan çok, sizin kendi sorunlarınız olduğunu seziyorum. Bu kitabımı da bu sezimden esinlenerek yazıyorum... Çocuklarınızla ilgili sorunların yaratabileceği karamsarlıkların mutluluğunuzu gölgelemcsine izin vermemeli ve yaşama sevincinizi hiçbir zaman kaybetmemelisiniz." "Çocuk Sağlığında Yanlış Yorumlar", sorunların yorum ve değerlendirmeleri ne kadar gerçekçi olursa, çocukların o kadar sağlıklı, annelerin de o kadar mutlu olacakları inancıyla yazılmıştır. .v Ergüven, görüntüler dünyasında çözmek zorunda olduğumuz şifreleri çözerek görüneni yeniden anlamlandınyor. YKY'den çıkmış olan birinci kitabıYoruma Doğru'da sanat eleştirisine kuramsal bağlamda tutarlı ölçütler getirmiş olan Ergüven, bu kitabında sanatı geniş bir yelpazede ele alarak, görsel sanatların karmaşık ilişkilerini göz önüne sermeyi amaçlıyor. Ergüven, Sırdaş Görüntüler'de çeşitli Türk ressamlarının yapıtlarından da verdiği örneklerle yazılarını sağlam bir zemine oturtmayı başarmış. Kadınlardan Konuşalım/ Franca RameDario Fo/ Çevıren. Füsun Demırcl/ Açılım Yayınları/ 110 s. Kısa Hayat Öyküm/ Abidin Dino/ Yapt Kredi Yayınlart/ IV) s. "Kimdir Abidin Dino?" Bu soruyu yanıtlamak için yayımlanan bu kitabın öyküsü 1985 yılına kadar gidiyor. O yıl, Abidin Dino ve Ferit Edgü, Dino'nun özyaşam öyküsü için ortak çalışma kararına varmışlardı: Edgü soracak ve soru ne olursa olsun Dino yanıtlayacaktı. Olmadı, araya zaman girdi ve düşünülcn bu ortak proje, bir anlamda ancak şimdi gerçekleşebildi. Fcrid Edgü'nün hazırladığı "Kısa Hayat Öyküm", iki ana bölümden oluşuyor: Cenevre'de geçen çocukluğunu, ailesini, kardeşlerini anlattığı ve "Çocukluk Anıları" adını taşıyan ilk bölüm, Dino'nun zaman zaman kaleme aldığı ve bir çoğunu defalarca yeniden yazdığı metinlerin, Ferit Edgü tarafından seçilmişlerini bir araya getiriyor. "Yaş 77" adını taşıyan ikinci bölüm, 1990 yılında France Culture radyosu için, Dino'nun ozan dostu Andre Velter ile yaptığı radyo söyleşisinin cksiksiz çevirisinden oluşuyor. "Kimdir Abidin Dino?' sorusuyla başlayan ve "En korkunç acılardan sonra tüm bu yaşadıklanmız olağanüstü güzellikte bir yaşama dönüşebilir" cümlesiyle biten bu uzun söyleşi, büyük usta Abidin Dino'nun yaşamını kendi ağzından ortaya koyuyor. Abidin Dino/Kısa Hayat Öyküm, Nâzım Hikmet'ten Elsa ve Aragon'a, Yaşar Kemal'e, Melih Cevdet Anday'a, Sabahattin Eyüboğlu'na kadar uzanan otuzun üstünde siyah beyaz fotoğrafla desteklenmiş özel bir kitap... Sırdaş Görüntüler/ Mehmet Ergüven/ Yapı Kredi Yayınları/ 348 s. "Yoruma Doğru"nun ardından Mehmet Ergüven'in ikinci kitabı "Sırdaş Görüntüler". Sanat, sanat estetiği ve sanat eleştirisi gibi birbirinden farklı pek çok konuda yazdığı incelemeleri bir araya getiren kitap, Ergüven'in sanatta sembolizm üzerine yaptığı özgün yorumlan da içeriyor. Sırdaş Görüntüler'de Mehmet SAYFA 18 Kitap iki oyunu biraraya getiriyor. Bunlardan "Kahraman Kadın", sosyal ve ahlaki değerler açısından uyuşturucu dünyasının bir perdesini aralıyor ve onıı irdeliyor. Daha önce iki çocuğunu uyuşturucu nçdeniyle kaybeden emekli Latince öğretmeni Carla, küçük kızının da uyuşturucu bağımlısı olması üzerine tekrar harekete geçer. Onu da kaybetınek istcmez. Işportacılık yapar, gezdiği mekanlarda eroin satıcısını arar. Kızını tedavi edebilmek için dozu kendi ellcriyle verir. Kızının tek kurtuluşu Liverpool diye düşünür. Çünkü uyuşturucu bağımlıları orada tedavi edilir. Ama bu düş nasıl gerçekleşecek? Öğretmen maaşıyla mı, işportacılıkla mı? Liverpool için çok para gereklidir. Diğer oyun "Şişman Kadın"da kadın olmanın çelişkili savını gözler önüne seren bir kişilikle, Mattea ile tanışıyoruz... Mattea'nın toplumdaki yalnızlığını izlerken kadının en büyük "düşmanının" yine kadın olduğu tartışmalarına katılıyoruz. Özellikle toplumun sunduğu cstetik ölçülerin dışında kalan "Şişman Kadın "dan harekctle tüm kadınların sıkça yaşadığı baskı, güvensizlik, sevgisizlik ortamını ironik bir üslupla sunan yazara katılmamak olanaksız. Franca Rama Datlo Fo Kadmltrdan Konu^alım Buluşma/ }oyce Lussu/ Çevirenler: Engin DemirizAnna Lia Ergün/ Açılım Yayınları/ 96 s. Joyce Lussu, ortak bir politik kültüre sahip olduğu dostu Nâzım Hikmet'i, yıllardır ayn olduğu karısı Münevver ve oğlu Mehmet'le buluşturmak için 1961 yılında yaşadığı serüveni anlatıyor. "Nâzım'a dedim ki" diyor ve anlatıyor; "AileniTürkiye'den kaçırmaya çalışacağım ve çok sevgili eşini, hiç görmediğin oğlunu sana getireceğim. Eğer bazı politik örgütler de bana yardım edebilirse çok iyi olur. Kimse yardım etmese de deneyeceğim. Kaçak yaşam ve savaş, kaçma ve sınır aşma konusunda bana pek çok deneyim kazandırdı." Birden çok ciddileşti. "Ama bu olanaksız" dedi, "Türk polisini tanımıyorsun, sonuç alamayacağın bir riske giriyorsun." "Yine de deneyeceğim" dedim. Göreceksin bir elimde Münevver, bir elimde küçük oğlun Mehmet geri döneceğim ve yeniden bir aile olacaksınız." Münevver'e bu konuyu açtığımda çok heyecanlandı. Bu tür riskler yaşadığı koşullardan daha kabul edilebilir şeylerdi. Hemen pratik sorunlan tartışmaya başladık. ilk aşmamız gereken zorluk ajanların gözetiminden kaçabilmek ve îstanbul'dan çıkmaktı. Ikincisi Türkiye için kimliksiz bir yolculuğa çıkarak Izmir'e ulaşmak ve oradan Ege'ye açılmaktı. Üçüncüsü ise bizi Türkiye kıyılarından alıp götürccek bir tekne bulmak, dördüncüsü Yunan kıyılarına çıkmak ve Atina'ya ulaşmaktı. Albaylar Cunta'sının Yunanistan'ı belgesiz Türk sığınmacılara büyük zorluk çıkarıyordu. Gözüpek bir ıstırabın ayrıntüı olarak betimlenmesini gerektirir ve bunu, ahlaki ilerlemenin ana vasıtaları haline gelen romanlar, filmler, gazete haberleri teorilerden çok daha iyi yapar. Rorty bu bağlamda kültür alanında felscfe, din ve bilim gerilerken, edebiyatın ve ütopyacı palitikanın öne çıktığından söz eder. Ve gerekli olanın, kültürün "rasyonalleştirilmesi" değil, "şiirlcştirilmesi" olduğunu, genel ilkelere dayanan bir ahlak değil, anlatılar kuran bir ahlak olduğunu söylüyor. C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 310