Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Belki çoklan ona ıçerik olarak bakagel mişlcıdir. Bakın okuyalım vc şaırın sesbiçim birlikteli£i olarak ranimfadıgı içeriği orada yakalanıaya, duyunısamaya çalışalım: ANI Bir çift güvcrcin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu anılacak şey değil Apansız gcliyor aklıma Ncrdeyse gün doğacaktı Herkes gibi kalkacaktınız Belki dana uykunuz da vardı Gcceniz gcliyor aklıma Sevdiğim çiçck adlan gibi Sevdiğim sokak adlan gibı Bütiin sevdiklerimin adlan gibi Adınız geliyor aklıma Rahat döşeklenn utanması bundan Öpüşürken o dalgınlık bundan Tcl örgünün deliginde bııluşan Parmaklarınız gcliyor aklıma Nice aşklar aıkadaşlıklar gördüm Kahramanliklar okudum tarihte Çağımıza yakışan vakur, sade Davranışınız gcliyor aklıma Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Dcğil, unutulur şey değil Çaresiz geliyor aklıma. Yapı ve ses konusıında söylenccck daha başka şeyler de var kuşkusuz. Şiirin gencl gcçcr doğruları yauında; her şair, özel olarak incelenmeyi gcrcktiren özgün yapı ve ses çözümleri ilc gelir. Başta da söylediğim gibi, Melih Cevdet Anday şiiri için bu incelcmcye girişmek bir atölye işi olurdu. Ben bu konuşmamda clden geldiğin . ce ve kavrayabildiğımce, Anday'ın kendi düşüncelerine sadık kalma ve izini sürmc yaklaşımınt benimsedim ya, yınc aynı yaklaşımla, şiirdc yapı, biçim ve ses öğeleriyle bağlantılı olarak Mclin Cevdet Anday'ın ne düşündüğünc bakmak istiyorum: Bir defa o, Valery'nin şıı pek hoş deyişine inamvor: Valery, "Sen kafesi yap, kuş gelir" dcmiş ya! Ama o kafesi nasıl düşünüyor?.. Bitmişine, yani içinc kuş gelmişinc bakılacak olursa, nedir kafes, nasıl algılanır? Mclih Ccvdet, "Şöylc bir şiirsel savım var benim" diyor, "Biz bir görünüyü tanı olarak algıladığımızı sanıyoruz; oysa bu görünü cşitli öğeleıden kıırulmuştur. Bu öğelercn biri dcğişirse, bütün görüntü değişebilir. Satranç talıtusı gibi. Hcrhangi bir hamlc bile, oyunu değiştiriyor. Yağmur yağmadan önccki görünü ilc, yagmur yağdıktan sonraki görünü bütün öğclcriylc değişmiştir ' Oylcysc kurulan yapı, şiirsel yapı, bir matenidtik işidir. Şiirlc ınatematiği yanya na düşünmck, hiç de yadırgatıcı gelnıe meli. Âslında yapı denen şey, her zaınan bir matemafik, bir geoınctridir. Ama is terscniz, biraz ürkütücii gelcbılccck olan mateınatiği bırakahm da, müzigi alalını. Aslında matematıktcıı lıiç de hırklı olnıa yan müziği Melıh Cevdet Anday'ın "ses", "ses" dedıginin matcmatıkle olan ilgisi, müzikle olan ilgisi apaçıktır. Tek farkla ki, bu "ses" gönyeyle ya da dıyapazonla bulunmuyoı' Nasıl bulunduğunıı ben sıze açıklayabilecek dunımda değilim clhct ama vczin konusunda birkaçsöz söylemiş Anday. Onları aktarayım. Belki bir ıs,ık tutar bize. "Aruz vezni çok güzel bir vezin. Çünkü uzun vc kısa hecelerle bir uyıım saö lıyor. Fak.ıt kendini çok göstcriyor. Böyle olmasa, aruzla yazardım. Hece veznindeyse, tekdüzefik bcni rahatsız edıyor. Serbest vezne gelince, yaşlandıkça isyan ediyorum buna. Herkcsc şiir yazma hevesi veriyor. Ne desen olur sanki! Ben buna bir çare buldıığumu sanıyorum: Tck heccli, degişen dizeler kullanıvorum tki baglar insanı, tek bağlamaz Dolayısıyla tek hceeli dizeler bir özgürlük verir okuyana, rahat nefes aldırır vc bunları değiştireıek kullanmak, özgürlük duygusunu daha bir uyandııabilir." Veznin aritmetiginden 'ses'e atlamak zor değil artık. Isterseniz, "ses" kavramının bir de şiircesini okuyalım Anday'dan. Belki kavramlardan imgelerc dönmek, şiir üzerine düşünürken daha rahatlatıcı olacak. SES Uyandım ki ses içinde kalmışım Yiizüm gözüm agzım burnum ellerim Aralanan dcniz kapısının scsi bu Silkelencn güneş tavuğunun sesi Dis, rengindeki halatın gıeırdayan sesi Agac biçimindeki ses borusunun, Yarınkı buödayın, devinen kemigin, Tarihsel bilcöin, direncin sesi bu Oynaşan arabanın, kucaklaşan atların. Baktını güneşte soğumuş karanfil gibi mavi Bir yapı işçisinin kulağındaki kalem gibi güzel Yağmurda ıslanmış namlu gibi yegiıı Serçe kanadı değmiş çamaşır ipi gibi esrik Okııl bahçesinde dolaşan güvercinler gibi Kıyıda öniilen dııdak, yagmurda öpülcn dudak gibi Gölgelerc sokulan yüksüz dakikalar gibi Kutsal oyuncaklar gibi. Şiirde ses, ne sadece vezindir, nc kariye, nc tartını (yani ritim). Bunların hepsi ve hiçbırı olan bir duyum algı bir liktcliöidir. Ki okııdugum şiirin imgeleri, bunuüize öğretmiyor ama duyumsatıyor. Melih Ccvdet şiirinin haritasını taramaya girişmcdim bu konuşmada. Giriş sem üstesinden gclcbilir miydim, o da ay rı konıı. Ama şairin, iıiban yetilerinin birkaçım birdcn şair yetenc^inin hizmetine koşarak, zahmctli bir üretim sürecinin meyveleri olarak ortaya koyduklarını, şiirin okuru olarak aıımlarkcn bizım zihinsel sürecinıizin izlediği yolu, bıırada hep birlikte irdelemek ve tartışnıak cok anlamlı olmayacaktı. Nihai sotıııç, bir zenginlcşmedir. Zcnginleşme olana^ını, şiir üzerine ıleri gerı laflarla tıkaınaktan her zaman kaçınırım ben. Oıuın iciıı sadccc, bu şiiı lıaıitasındakl yiikseltılerin, koyakların, kıvnnılaıın kimilerıne uğ rayın geçtim. Aratla okuduğuın bir iki ör nekle de o şiirin ıkliminden esiııtiler ak tarmaya talıştım Benı dınlcdıgmi/. için hcpinize teşekkiir ediyonıın • Melih Cevdet Anday tivatposunda iç devinim AYŞEGUL YUKSEL M S elih Cevdet Anday'ın oyunları içsel yaşantılar üstüne kurulmııştur. Dış çatışmalara dayandırılmış yoğun olaylar dızisi Anday'ın hiçbir tiyatro yapıtında görülmez Anday tiyatrosunda yalnızca "dramatik durum" ve oyun kişileri vardır. "Dramatik durum kişilerin ıçsel yaşantılarının dışavurumunu sağlamada vazgeçilmcz bir işlev taşır. Oyunlann devinimini oluşîurmada tek araç diyalogdur. Anday tiyatrosunun özgün dokusu, dramatik durum içinde kıstırılmış oyun kışilerının, kendi içsel yaşantıları bağlamında kotardıkları "oyun"ların diyalog düzeni içinde dile gelmesiyle ortaya çıkar. Kişilerin oynadığı "oyun"lar, yapıtta yansıyan "dramatik durum "un özelliklerınc görc belirlcnir. Anday'ın tüm oyunlarında "dramatik durum"u oluşturan iki temel etken "zaman" vc "uzam"dır.. Her oyun özgül bir zaınaıı ve uzam dinamigi üstüne kurulur. Anday'ın ilk oyunu "Yılanlar" ve son oyunu "Ölümsüzler" öteki oyunlara oranla dış çatışmaların daha çok yer aldığı, daha renklı bir tiyatro anlatımıyla biçimlendırilmiş ürünlerdir. Bu oyunlarda iç devinim sahne olavının tartımını belirlemez. İç devinim yafnuca başkişilerin içsel vaşantılarımn dışavuruınuyla oluşur. "Yılanlaı'ın başkışısı uşak Haydar'ın bir yanlışlık soııucıı kendısını cfendisinın ycrine miting kürsüsiine çıkmış buldııjunda, yapabılece^i tek şey "oyun" kotar maktır: Efcndisınin kimligine büıünüp söylev çekmek. Anday, yapıtını mitingde olan bitenden çok, \ laydar'ın rolünü oynaıken geçirdi^i değişim üstündc yogunlaştııır "Miting olayı" bağlamında ıçine kıstırıldığı zaman ve uzanıda oynadığı rol 1 laydar'ı bir bilinçlenme aşamasına getirnıiştır. And.ıv, ovun kışisinin, rol oynama süreci içinde olıışan içsel yaşantısının anlatımmı "dolantı'nın öııünc geçırıp, "söz "e dayalı bir iç devinim oluşturarak klasik "vanlışlıklar komedyası" anlayışı nın ötesine uzanmıştır. "Öliimsüzler"de isc iki bin yıl öııce kurban g'ttiği cinayet sonucunda "ölümsüzleşen Jul Sezar karşımıza çarpıcı bir dramatik durum içinde çıkar. İki bin yıl boyunca "duran zaman"da yaşayan Sezar "akan zaman"a geçmiş, iki bin yıl önce Roma'da biten öyküsii günümüz Paris'inde yeniden başlamıştır. Jül Sezar, tıpkı Haydar gibi, dramatik durumun onu içine tutsak ettiği "oyun"un bir parçası olur. Bu "oyun" içinde Sezar kendi gerçek kimligini dile getirmekte ama herkes onu deli sanmaktadır. Sezar, oynadığı "oyun" içinde adım adım, "gcçmiş yaşantı"yla kısıtlanmış bit "ölümsüzlüğün" ne dcnli anlamsız olduöunun bilincine varır. Çünkü kendi kimligine ve yaratmış olduğu tarihe ilişkın yanlış bilgileri düzeltmesine izin verilmemektedir. Karmaşık bir içsel yaşantı süre ci içinde, iki bin yıl ötesinden kendine ve Roma'ya eleştirel gözle bakma olanağına kavuşan Sezar yeni bir bilinç aşamasına ıılaşır. Tıpkı efendisini ve eslci yaşamını terkedenllaydar gibi, Sezar da oynadığı "oyun" dışına çıkar; "akan zaman'dan "duran zaman"a, Faris'tcn Roma'ya gcçer. Bir kez daha "ölmek" zorundadır. "Olümsüzlük" yararsız bir yalandır. Ta rih bilimi ise gerçeklerin yanına bile yaklaşamamaktadır. Her iki oyunda da görüldüğü gibi, "dramatik durum"u belirleyen "zaman" ve "uzam " olguları "sürekli olmayan", geçici "ara zaman" ve "ara uzam"lar özelliöi taşır. Oyun kişilerinin diyalogları yoluyla olıışan ve icsef yaşantının dışavurumundan kaynaklanan iç devinim baş oyun kişilerinin bu ara zaman ve ara ıızamlarda gcçıci bir süre için tutsak kal malarıyla ve bu süre içinde kimseyle "ilctişinı" kuramayarak yalnızlaşmalarıyla oluşur. tfctişimsizlik, Anday'ın "ııyumsuz ti yatro" anlayışı içinde degerlendirilen dört soyut oyununda da söz konusudur. Ancak, bu oyunlarda, içsel yaşantımn tliyaloglar yoluyla oluşturduğu ıç devinim SAYFA 7 CUMHURİYET KİTAP SAYI 293