25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

ayrıntılar ö n e m l i d i r !. KOTULUGUN ŞEFFAFLIGI/Jean Baudrillard Aşırı Fenomenler Üzerine Bir Deneme Ç«v.ı E. Ab*ra/I. Irgtid*» Geçmişte, özgürlük/eşittik/kardeşlık gibi tüm insanlığı derınden etkileyen evrensel değerlerin kurucusu olan Batı, 21. yüzyıla girerken artık eskısı kadar ınandırıcı değıl! 1960'larda gorece refah ortamını yaşarken kendını hıç bıtmeyecek sandığı bir orjı halınde, bir safahat âlemınde bulan Batı, yırmınci yüzyılın sonuna gelindiğinde orjinin ççktan bittiğini anlamıştır: Sistem yok olmamış; ama bir zombi ya da vampır gıbi can çekışme halındeki ölümsüzlüğünü yaşamaya mahkum olduğu ortaya çıkmıştır. Baudrillard, Kötülüğün Şeffaflığı adlı bu eserinde, Batı'yı var eden temel kavramlardan olan gelişme, ilerleme ve kendini koruma ilkesinin, her yerde, yok oluşun ve ölme halinin sürekliliğine dönüştüğünü gösterir. 1960'ların "cinsel devrim"i, cinsel özgürlüğe değil; travestiliğin hükümranlığına, kadın ve erkek kategorilerinin birbirine karışmasına yol açmıştır. "Sanatta devrim" ile iyi ve kötü gibi estetik düzeye dair kategoriler terk edilerek "kötünün de kötüsü" türünden transestetik kopyalar hayatlarımızı doldurmuştur. Sibernetik devrim, makine ile insan arasındaki ayrımı makine lehine ortadan kaldırmış; politıkanın sonuna yol açan "politik devrim" ıse eski politik biçimlerın sımulasyonu olan "transpolıtıka"nın egemenliğıni kurmuştur... Batı'nın politik bağışıklık sistemi, kendi bünyesindeki virüsler nedeniyle tehdit altındadır. Sömürgecılıkten bu yana, farklı olanı ve "ötekiHni yok etmiş olan Batı, artık "aynı"nın aynasında, kendl kendinden üreyen ve türeyen cinsiyet ve zihniyetleriyle birbirinin kopyası olan bireylerin dünyasıdır. Artık "öteki cehennemi"nde değil, kendi cehenneminde yaşayan bu insanın bir diğerinde keşfedebileceği hiçbir şey kalmamıştır; çekici tek şey nesnelerdir... Kendisini "kuramsal terörist ve nihilist" olarak tanımlayan Baudrillard'ın bu eseri, insanın ve insanlar arası ilişkilerin yok oluşuna bir ağıt, bir çığlıktır. Seçimi insandan yana olan ve bu çtğlığı güçlendirip bir karşı çıkış manifestosuna dönuştürmek ısteyen herkesin okuyarak, düşünerek ve tavır alarak katılabileceği bir eser... tnc*l«m* Ç*v.s Tvncay Birlcan ENTELEKTÜEL/Edward Said Sürgün, Marjinal, Yabancı Düşünceyle arası zaten hiçbir zaman hoş olmamış bu topraklarda, son zamanlarda, düşünceyi ve onu cisımleştiren entelektüeli "teröri • < ze eden", doğrudan doğruya "vatan hainliği" ile damgalayacak kadar pervasızlaşan bir zihniyet iyice egemenlığini kurmuş durumda. , *' Milliyetçi ve dinsel fanatizm kendisinden başkasına düşüncesini ifade bir yana, yaşama hakkı bile tanımıyor. Bu toprakları "sevme hakkfnı kendi tekeline almak istiyor. Batı'nın Islam anlayışının ikiyüzlü önyargılarına karşı koymasıyla ünlendiği halde, Salman Rushdie'nin ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunarak gerçek bir entelektüel tavrı sergileyen Edward Said'in bu önemli kitabının Türkiye bağlamında son derece ayrıştırıcı bir yere oturduğu düşünüyoruz. Said, entelektüeli öncelikle otorite ve iktidara hizmet etmeyi reddedi ,, şiyle, sonra da milliyeti, dini, geleneği ile arasına koyduğu mesafe ile tammlıyor. "Entelektüel, eskiden olduğu gibi, toplumda bir uzlaşma oluşturacak genel simgeleri yaratan biri değil, bu simgeleri sorgulayan, kutsal sayılan gelenek ve değerlerin ikiyüzlülüğünü, ırkçılığını, cinsıyetçiliğinı teşhir eden; hiçbir fikir ayrılığına tahammülleri olmayan kutsal metin gardiyanlarıyla mücadeleden çekinmeyen '. kişidir. Profesyonelleşmenin baskısı giderek artarken, amatör kalıp kamusal alanda yoksullar, yok sayılanlar, guçsüzler adına kendi gö „ rüşünü ve tavrını temsil etmekte ısrar eden bireydir entelektüel. Hiçbir kahramana ve siyasi hiçbir tanrıya inanmaz. Düşünceden kor ' kanların bu kitapla hiçbir ilişkisi yoktur! SINIRSIZ RÜYALAR DİYARI/J.G. Ballard BilimKurgu/R Ç«v.ı İr«m S«gl«m«r Dış uzaylara ve geleceğe yolculuk temalarının kısııiığından kurtulamayan klasik bilimkurgunun, giderek bir teknoloji tapınmasına dönüşüp, verili dünyayı sorgulamadığını öne süren Ballard, alternatıf bir bılimkurgu yaratmaya çalışan yazarlardan... Geleceğin Şimdi'de yaşadığını ve "asıl yabancı gezegenin dünyamız olduğunu" belirterek bizleri "iç yolculuklara" çağırıyor... Sınırsız Rüyalar Diyarı'nda ise < • " < tam bir sınırsızlık söz konusudur. Televizyonun karşısında sınırlı hayatlar yaşayan insanların rüyalarıyla yaşadıkları hayatlar arasında büyük bir uçurum olduğu gösterilerek, onların yavaş yavaş kendi sınırlarını aşmaları anlatılır. Kendi rüyasında yaşamaya başlayan düzen kaçkını Blake'in düşleyip, tropikal bir cennete dönüştürdüğü kasabanın sakinleri, kendilerini arzularının sınırsızlığına bırakırlar... İnsanların uçabildiği; kuşa, balığa ve memeli hayvanlara dönüşebildiği; çalışmaktan vazgeçtiği; bankaların kasalarındakı paraları dağıtmak istediği; kısacası, zihinlerin ve bedenlerin ruhlara koyduğu bütün sınırlamaların yok olduğu bir rüya yolculuğudur anlatılan... Bütün cinsel arzuların serbestçe yaşandığı, herkesin çok cinsiyetli bir hayat sürdürebildiği; "bu dünyanın ahlaksızlıklarının öbür dünyada erdemlilik sayılabileceğinı" düşündüğü bir tür cinsel utopya betimlenir romanda. Hâlâ rüyaları olanlar için... Pıyer Lotl Cad. 17/2 34400 Çembertltaş/lstanbul Tel. (0 212) 518 76 19 Fax' (0 212) 516 45 77 ^MR AYUNT " •»*•" . ""V 4 . AYRINTI Y A Y I N L A R I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear