Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ma başlayamamanın acısı bclirginleşiyor: "Acıdan başka hcr şcyi bırakıp geldik Alnunızda külü kalbimizde koru yanan cvlcrin } Icr parmagımızda bir çocuk can vcr di (...) lnsan nasıl başlar yeni bır hayata Bir diş gibi sökülüp atılmışsa yerin den..." Kısaca bir kardeşlik türküsü diyebileceğiıniz son ücüncü şiir, (Kim lzin Verecck Rüzgâra) bana, 1854 yılında, topraklannın bir bölümünü satın almak isteyen ABD başkanına Kızılderili Reis Seatlc'ın yanıt olarak yazdığı mektubu anımsattı. Söz konusu mektupta Scarlc, sııyun serinliğinin, rüzgârın, çamların vb. satınalına bilir şcylcr olarak görülmesini anlayamaz. Çünkü, ona göre toprak bizc ait değildir, biz toprağa aitiz. Şükrü Hrbaş'ın da bu şiirindc, bazı şeylcrin sıııır çizgileri geçirilerck birbirin den ayrılmasını kabullcnememe tavrı gö rüliiyor. Şair, enternasyonalist bir bakış açısı ve kardeşçe duygularla iki halkın ortak dcğer ve zenginlİKİcriyle özgün değcr ve zenginliklerini (Mem u Zin, Cigerxun, DicleNâzım, Katnalı Efe, Kızılırmak) saydıktan sonra, "Scn yalnız beııimle onaracağın acıyı/ Ben yalnız seninle silcccğim utaııcı// Sınırların ardına çckcbilir miyiz" diyc sorar. Şiirin genelinden çıkan yanıt, şairin bu soruya yanıtının olunısuz olduğun göstcriyor. On dördüncü şiir (Bir Kardeş Mavi) "Canı cehenneneme rahat uyuyanın" ilk dizesiyle duyarsızlığa, vurdıımduymazlıga bir clcştiri olduğunu belli eder. Şiirin son beş dizcsi dışında, hcp, var olan cchen ncmsi yaşam karşısında küçük mutlulukarıyla yetincn ve bu yetinmecilikleriyle bu cchennemsi yaşaımn sürüp gitmesinc bilerek ya da bilmeycrek katkıda bıılıı nanlara duyulan öfke görülürkcn, son beş dize, bu bölümün son şıirinde karşımıza cıkan umudu işler: "Bir gün elbet, bir gün elbet Örter üsrünü bu agır yanlışın Sevgiyle, yalnızca sevgiyle işlenen Bir dal incelik, bir simli gülüş bir kardeş mavi..." C)n bcşinci şiir (Gükyüzü () Cîün Gökyüzü Olacak) bir umut türküsü. Şair, hu şiırdc, bir kurtuluş, bzgürlük, kardeş lik giinü düşlüyor. tyilik, barış ve kardeş li#in yaşandığı, şiirle kutlanan bir gün... Bu günün özelliği ise biraz simgesel bir biçimdc "Bir ayağı ökscde göğsümdekı son kuş da/ O cün kanat vuracak bulut ların üİKesinc" dizelenndc dile getiriliyor. C) gün biitiin halklarla bırlikte Kürt nalkının da özgür oldıığıı, Dıclc üstündc ayın bulanık olınadığı, kardeşlik, barış türkü vc helbestlcrinin söylendigi gün dür. 2. Bölüm Kitabın ikinci bölümünde yer alan on şiırdc Şükrü Erbaş'ın bilincn şiirinin sür dürülüşünü görüyoruz. tnekten bir yiireğin eziklikJcri, dü^ kırıklıkları, kırgınlıkları, özlcmleri... Bulanık I'oto&raf adlı ilk şiirdc, hölümc adını vcren ' oluklu hançcr", kalaba lıklarda yalnız olmayı dile getirir; "Ve yal nızlık, suyunu kalabalıktan alan/ Eşiklcr den keskin sokaklardan uzun/ Çift oluklu hançerdi herkesin alnında." Bu bölünıledeki şiirlerlerde egemen CUMHURİYET KİTAP SAYI 288 olan tcmaların neler oldıığu daha yalın bir yöntcnılc, şiirlcrin son dizeleri oktınarak da açıj*a çıkarılabilir. Bu dizeleri, şiirleri numaralayarak şöylc gösterebiliriz: "Denizi arkama aldıöım halde/ Ncdcn benim bütün fotoğraflanm/ Bulanık ve cziktir bu kentte?" (1) "Alı ey geride bıraktıklarımız" (2) "Al götür, al göti'ır ağır bağışını/ Bcni dünyalar dolu yalnı/lıgını ışıtır" (î) "Cıittikçc agırlaşıyor lıiçlik duy gusu" (4) "Aynı nızla uzaklaşıyor ovanın düzünde/ Bulullar, trcnlcr, yılılızlar..." (5) "Uzun sürdü bu kcz güne cıkısııım" (6) "Ah ey ayrı <ıyn ince ve güzel/ Birlik te sağırlaşan kalahalık/ Bu kaçıncı aynadır gözlerini çevirdi^in" (7) Çırpınış 2 şiirinin tamanıı şöyle: "Dönek yalnızlığım benım/ Yinc hangi pişmanlıöın peşindc sin..." (8) "Ivisi mi sen de ncrkcs gibi/ Bilincnle tüket ömrünü..." (9) "Dagları anımsayan kaldı mı içinizde/ Ey biiyük kentlcrin kalebentleri..." (10) Erbaş'm bu şiirlcrinde, daha önceki kitaplannda, ozellikle Kimliksiz Deği şim'de belirginleşen, şehirlerin gittik(,c birbirlerine ve yaşama yabancılaşan insanlarına yoj*un bir eleştiri de görülür. Kimliksiz Degisjim'de keskin bir eleştiri biçiminde ortaya çıkan tavır, bu bölüm dcki şiirlerin brtzııarıntla (Sa^ırlaşan Kalabalılc, Kalebentler) her şeyc karşın insandan umuduııu kesmemiş birinin si tcmlcrinc dönüştnüş gibidir: "Ah ey ayrı ayrı ince vc güzel Birlikte sağırlaşan kalabalık Bu kaçıncı aynadır gözlerini çevirdıgin." 3. Bölüm Kitabın iiçüncu bölümünde düzyazı formunda yazılmış tck bir ijiir var: "Ömür Hanımla Ciüz Konuşmaları". Yaşamı soruulayan, ama hüzün, yalnızlık ve umutsuzluöun egemen olduğu bir şiir. Kitaptaki diğer şiirlerin hepsi 1994 tarihli oldukları haldc, bu şiirin altında 1983 tarihi var. Yani, Erbaş'ın ilk kitabı Küçük Acılar (1984) ın henüz yayımlanmadığı bir tarih, küçük Acılar'ın ilk bö lüm başlıgı olan Gecesefaları'nın altında şu üç dizeyi görürüz: "Bunalıyoruz çocuk, bunalıyoruz Biçim veremediğimiz şeylerin Biçimini alıyoruz." Şiirin, bır askerı darbe sonrasıııa deıık gefen vc ctkisı günümüzde de süren bir döncmin ilk yıllarında yazıldıgını da dü şünürsek, şairin, henüz otıız yaşındayken "Içimde bir çocuk, yalınayak koşııyor yaşlılıf\a doğru, binlerce kez ycnilmis umut ölüİerini çi^neyerck. Sahi yaşlılık bir de rin ic çekiş, yanılmış bir çocukluk olma stn Oınür Hanıın.^" deyişini yukarıdaki üç dizeyle açıklayabiliriz sanırım. Sontıç olarak, şiir kitaplarını üçer bö lüm olarak düzenleyen L.rbaş'ııı bu kita bı da üç bölüm olarak düzcnleme.si, bcrı ce biraz zorlatıuı olmuş, keşke ilk bölmü ayrı bir kitap olarak yayımlansaydı, demekten kcncîimi alamıyorum. Çünkü bu bölümdeki şiirler, hcr şeyc karşın Şükrü Erbaş'ın şiirindc ayrı bir bütün olarak duruyorlar. Dileritn, Diclc IJstü Ay Bulanık şiirleri, kardeşlik ve umut şiirlcri tarihindc hak cttikleri yeri bulurlar.B Sokaktaki biz'in ozanı: Şiikpü Erbaş GURHAN UCKAN ARIN dırgısini.cok (izlüyorum; üzcliiklc Füsun Öztürk zamanındaki lıalini arıyoıum labloid boy dakı sayfaiarını, her sayı ayrı bir özenle lıazırlanan kapağını, Sıhhıye'deki çatıka tına benzer bürosunu ve içi olmulu bir şey yapma tutkusuyla yanan o gcnç ve güzel ınsanları.... Şiirimize güçlii adımlarla giren ozanların azımsanmayacak bir kıs mı, YARIN'cıydı. İlk y.ıpıtlarında YA RIN'a özgü genç ve atak olma özelliklcrini gösterdilcr. Bunlardan kararlı adımlarla yolunu sürdüren ve hatla, uek YARIN çevrelerinde görülmedik sıklıkta ödül de kazanan biri Şükrü Erbaş. Sözü, son ya pıtı Bütün Mevsimler Güz'c* getirece'im. Ama önce, ilk yapıtı Küçük Acıar'ı** da içeren ve 198"> te YAUIN y.iyınlarından çıkan Aykın Yaşamak'a*** kısa bir göz atalım. ". (üttikçc yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevincini/ k.ıldı sizi çogaltacak Nc bir içtcn dostunu/ var acınızı ala cak..." (s. 59) Koşaradım adlı şiir bu dizelerle başlı yor. 1rbaş'm nercdeyse 10 yı 1 önceki saptaması böyle; tanıklığı da. Sjiirin sonıında, sokaktaki bız'e scslcniyor. ". Koşaradım tükeniyorsunuz insan kardeşlerim .koşaraılım Duymadan bir gün olsun dünyayı ılik lerınizdc..." Şimdi son yapıtını karıştırırken, bu sürc içinde dünyayı iliklcrimiz.de duyup duymadığıınızı düşiiniiyorum. Sevgiyi soktuk mu yaşantımıza? lyidcn yana olabildik mi? Yoksa günlcrimiz, Erbaş'ın (1) Dicle ihtü Ay Bulanık, Şükrü Erbtij, 1985'de gözlemlediği gibi geçmeyi sürdüÜmü Yayıncdık, Ankara TJ'J5 rüyor mu? (2) "Şiir Kendiüni Yazdırıyor", C.um"...Katılmadığımız bir şarkı gibi gün bihurıyet, 29 Mart 1987 Y f ı crken eşiklerde Evler sıkıntımızın sürdüğü bir başka nemuriycttir."**** Şükrü Erbaş, Mütün Mevsimler Güz'de kendini sınamış; daha az sözcükle daha çok şeyi söylemeyi denemiş. Anlatım bu bakımdan daha akıcı. Aceleciliğinın yerini, sabırlı bir bilgelik alnıış. Böy lclikle de kendinc, cpcy iş açmış. Çünkü biz şiirsevcrlcr de aynı sabrı göstcrcrck, oııun bir sonraki yapıtını bcklcyeceg'iz. Erbaş'ın bu çalışmasında bcni en çok etkileycn yanı; gösterişe kaçmadan, ozan sı havalara girmeden düpedüz, doğrudan dogruya şiir yazmış olması. Kişilerin her kılığa girdiöi günümüzde buna gcrcksinmcm büyüktü. Sanırım bu diişünccmde yalnız dcğilim. Şükrü Erbaş, şiirini boya mıyor; rcnk koymayı bize bırakıyor. Yalın kalayım dcrkcn şiirlcrini röportaja, belge scl filme de bcnzetmiyor. En büyük kazancınm, okurunun dızelerindc kendini bulması olduguna inanıyorum. Sanırım Mehmet H. Doğan'ın "gerçek şiir okuyu cusu" tanımı, Erbaş'ın okurlarının da ta nımıdır: "...gerçek şiir okuyucusu diycbileceğimiz kişi, şiiri de yaşamın onsıız edileme yen bir parçası üurumunda düşünen insandır. Yaşamında ııpkı müzik gibi, dans, tiyatro, sinema gibi şiirin de belli bir yer tuttuğu kişidir; kitapçı vitrinlcrindc gördüöü yeni çıkmış şiir kitaplarına cli sevgiyle, umutla uzanan okuyucıulur; sevgisine, anısına, kavgasına, öflcesine, başkal dırısına, dünya görüşünc, insanlara Karşı tutumıına şiir karışmıs insandır."***** Işte bu "insanlara karşı tutumuna şiir karışmiş" insanlar, Şükrü Erbaş'ın hu özcnlc hazırlanmış, dcscnlenmiş ve temiz bir baskı sonucu bizlcre kazandırılmış Bütün Mevsimler Cıüz'ünde kendilcrini bulacaklardır. Çünkü I^rbaş, hcm kendinirı, lıem de köşc dönme derdinde olma yan, alnının teriyle geçimini saglamaya calışan ve haksızlıklara karşı çıkan insan ların sözcülüğiinü yapmaktadır. Eğer eleştirilerinde kendimizden dc kcsitler buluyorsak, bizler için tehlike çanları ça lıyor demcktir. Kitabın son şiiri, beni en çok ctkileyen şiir oldu. Sonuç adlı bu şiir de (s. 56) ozan, "Herkes kendi yüzünün hapsindc/ Gülüyor başkasının kustıruna" saptamasmı yaptıktan sonra bizlcre, 10 yıl sonra, o YARIN yıllarmdan yola çıktıktan sonra, vardığımız ycri gösteriyor: "Şimdı ben bunca şiiri Yazdıın da ülkc mi düzcldi. Artık evlerde vııruyorlar çocııkları Babalarm alkışları aıasında Özgür diledigini düşünmekte herkes Ancak ışık vermedcn Yakacaksın mumunu! Devletin bekası için Karakollar dcgilse de Dayaklar şcffaf oldu." Şükrü F.rbaş'ı kutlııyomnı... • * Bütün Mevsimler Güz, Şükrü Erbaş'ın şiirlcri, Promete Y 1994, Ankara. * Küçük Acılar, Yaba Y, Ankara, 19X4. ** Aykın Yaşamak, Yarın Y., Ankara, 1985. *"*A.g.y. "DarOdada Ömürlcr", ı. 74. ***** Şiirtn Yalnızlığı, Mchmct II Dağan, Broy Y, htanbul 1986, s: 9. SAYFA 13