Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Felselesanat ilişkileri Engin Akyürck, "Ortaçagdan Yeniçaga Felsefe ve Sanat"ta birçok kaynağa başvurarak ortaçağın ve yeniçağın düşünsel ortamlannı ortaya koymakta ve bu ortamların sanattaki yansımalarını somut örnekleriyle sergilemektedir BETÜL ÇOTUKSÖKEN olmasının ötesinde, bir başka sunma, bir başka speculunıdur, taşa oyulmuş bir ansiklopedidir." (s. 65) "Açık seçik olma" hcmcn bütün dönemlerde felsefi söylemlerin ana ilkesi durumundadır. Söylemi, böyle bir ilkeden yola çıkarak ayrıştırma ortaçağ filo zofu için son dcrcce öncmlidir. Savlar vc karşı savlar, savlara vc karşı savlara yapılan itirazlar büyiik bir titizlikle saptanır; çiinkü asıl amaç açık seçik olmaktır. Yalın dcyişlcrin cgcmen olduöu marntıksallık asıl belırleyici olandır; filozof hiçbir şcyi gözdcn kaçırmamalı, keskin mantıfiını cıii diizleminde başkalarının da dikkatine sunmalıdır. Bu bakımdan, ortaçağda yoğun bir tartışma ortamı vardır. Filozoflar, var olanın mantığını kavramayı amaçlamaktadırlar. Iştc tam da bu noktada, sun ma ilc gotik katedral arasındaki bcnzcrhkler çarpıcı bir biçimdc ortaya konabilir: "Tıpkı bir Suınmanın en küçük birimleri olan articulilere bölünüp sonra bun ların belirli bir mantıksal eşdeğerlik hiyerarşisine göre, bölümler, aft bölümler vc daha alt DÖİümler oluşturacak biçimdc birbirlerine eklenmesi gibi, Gotik kated ral dc cn küçük bcnzc^ir birimlcrine kadar bölünmüş, sonra da bunlar belirli bir sistem içerisinde birbirlcriylc cklemlenıniştir. Ortaçagdan Yeniçağa Felsefe ve Sanat T arihscl varlık alarıı, son dereec karmaşık ilişkilerdcn oluşmakta Jır Içinde bıılıınduğu ya da yarattığı her yapıda iç içe geçmişli£i yaşayan insan aynı zamanda bu durumdan kurtul mak istcrcesine, hcr oluşumu yalınlaştırmak ister; sınıflandırmalar yapar; var olanları saptadığı ortak özellikler çerçeve sindc öbeklcndirmc i^ıııc girişir. lnsanın yapıp etmelerinın oluştıırduğıı tarih alanı da bu sınıflandırma çabasının konıısu olmaktaıı uzak değildir. Bu alandaki oluşumların çözümlenmesi, düsünenden çok daha incclikli bir değerlendirme cyleminin öznesi olmayı beklcmektedir. Rıı dıırumda, belirlenen nircngi noktaları, olup bitcnleri anlanıada, geçmis,i değerlendir mede, yorumlamada zaman zaman vazgeçilmez olacaktır. Tarihsel siircçler çoğunlukla ort.ık ö/clliklcri ya da ö/gül ayunıları dikkate alına rak birbiıleriıulen ayrılırlar. Hatta bu ayırmalarda oluşaıı gclcncklcr, ort.ık dcğerleııdirmelcr ve yaklaşımlar şeklinde beliriı vc zamanla bıınlar kcmiklcs.ir; bü tün bunlarm değiş,ebileceği nerdeyse hiç akla gelme/. Aslında, tarihscl doncmlcri biıbirinden ayırmada kııll.ınılan ölçütler çok değişkendiı; üslclik "Hcr bir çağ ne zaman baslamıs,, nc zaman bitmisjir" sorıısu da eklenebilır. Bulunan bir belge, bir kıiap kısacası bir cscr, kcndilerinc çok guvenilen hcr tiirlü bclirlcmcyi, saplama yı bırdcnbirc ultüst edebilir. Ancak hcr şcyc k.ırşın, ço^u zaman clımizdc olanlarla yctiıınıck dıııumunda kalırız ve özcllık lcrini su{)tadı^ımı/ taıilıscl döncmlcıin ic gerilimlcrinı f>cndlc$lirorck aynutıları pek dc önc çık.ırmad.ın, çalışnıalarımızı sürdürüriiz Âynntılarda gızlcncn gcrçck, tarihscl ı.loııcmlcı sö/. konusıı olduğunda bizdcn u/akla^tıkca, iyicc sislcrc bürüııiiı vc toptancı gonışlcr onc cık.ır. Azlz sebastian'ın sehit edlll$l, Mantegna Böylece, yapının tamamında bir çıkarsanabilir ilişki kurulnıuştur. Nasıl ki bi limscl bir kitabın 'içindekilcr' kısuundaki bölümler alt bölümler eklenmesınden, o kitabın herhangi bir birıminin kitabın bütünü ilc ve kendi aralarında çıkarsanabı lir' bir ilişkisi kuruluyorsa." (s. 73) Bireysel akıllarını tanrısal akla bagiayan ya da tanrısal aklı adcta kımı yctkelerde somutlaşmış olarak görüp bu yetkelere baülanan insanlardan, bircyliklcrini bü yük ölçüde gizlcycn insanlardan oluşan Ortaçağ toplumunda dın ortak bulıışma noktasıdır. Dinc, her tiirlü dinsel oluşuma birliktc hizrnet ctnıc, katkıda bulun ma bu donemin sıradan insaııınm yaijama tarzında büyük bir ycr tutar. Ortaçaö bu bakımdan E. Cassirer'in honıo symbolicum tasarımını tam anlaınıyla lıaklı çıkarıyor gibi görünmektcdir. Ortaçagda neredeyse her tiirlü im, bir simge de|*erindcdir. Bu özcllik en iyi anlatımlarından birine sanatta kavuşmaktadıı. "Ortaçağ sanatçısı doğadaki varlıkları tek tck cle alıp biitünden, yanı doöadan soyııtlar, bu nesneleri doğal nesneler olarak görür. Sonra da bu simgelerle 'konuijuı'. C)rncğin; iç içe daircler gökyüzünü, yatay ve dalgalı paraleller suyu .sıırlar bir kentı, bir mcleğin beklediği surlar Kudüs'ü sim geler. Tanrı ile Isa hep çıplak ayaklı, Mcryem ve havarilcr ayakkabılı bctimlenmelidir... Sanatçı, tüm bu simgcleri bılnıeli, onlan kullanarak 'ya/ınah'Jır " (s. 80) Bireyin doğuşu Bireyın doğuşu tam da nc zaman gcrçcklcşmiştir.'' Yanıtlanması oltlukça güç bir sorudur bu; üstelik her tiirlü toplumsal, kültürel, tarihsel bağlantıdan koparılmış 'salt bircy' tasarımı söz konusu olabılir mii> Böyle oK''^r • ınılan bireyin, ge Yeni kavrayış modelleri Istc ortaçau, çoğun bu tiir yakla^ımla rın Konusu olnıu^tur. Bu döncmin ic gcıi limlcri pck dc algılanamamıştır. Ancak yüzyılımı/ın ba^ından bcri, orraçag\ı İİİ!Jkin ycni kavrayış modellcrinin de olııştu ;u bilinnıcktcdir. Bu duııcmi, daha sonra an kcndi karşıtına dönüijtürccek olan ö^clcnn, yapıların başran bcrı var olduf^u anla^ılmıştır artık. Antik çağdakı tııtum lar örtük ya da açık hcp varlıkJarını siir dürmüşlcrdir. Hiç kuşkusuz, zaman za man başat duruma geçcn oluşumlar asıl bclirleyici olma ıslcvini üstlcnmi^lerdir. Lîruin Panofsky'dcn yaptığı çeviriylc (Gotik Mimarlık ve Skolastik Felsefe, Ara Yayıncıhk, lstaııbul 1991) yayın diin yamıza katılan Engin Akyürck, Ortaçagdan Yeniçaga Felsefe ve Sanat baslıklı kitabında, ortaçağı vc ycniçaî*ı özgül a\ rımları açısından bcliıgin kılınaya çalış makta; bu tarihscl kcsitkrdc olusan rcl.sc fcnin vc s.ın.ıtın ılışkılcnnı mcclcmcktc tiiı llkııı bıt vüksck lısans c.ıhşm.ısı ol.ı rak ha/ıılanaıı, ancak kimi dcği^ıklıklerlc vayınılanan yapıtta, hcr ıki donemin var olana b.ıkısj tclscrc vc sanat dolayımında dc .ılınmakt.ulır. 1 lıç ku^kıısıi7 ortaçagdj cn bclirlcyİLİ olan kültüt alanı dindir. Ancak oldukca u/.un bir sürc sonra da olsa, dinin bchrlcvicı gücünün gidcrck azalma sı, aslında ba^ka tiirdcn oluşumların <.\A dinlc birliktc var oldııgu gözılcn ııak tıı tulmamalıdır. Madcnı ki bir dönü^ünı yaşannıışjır, oylcysc bu donü^ümün gizıl giiJcıi ötcılcn beri vardır dcncbılır. F,. Akyürck, birçok kavnağa b.ışvıırarak ortaçağın vc vcnıcagın dü^iınscl ortamla rını ortaya kovmakîa (ss. 3446, ss. 87lW, ss. 117 1İO) \c bu ortaml.ırın sanattaki yansınıalarını s>omut örnekleriyle sergılc mcktcdır (ss. 5184, ss 991 12, ss. 131 1531 Kıtab.ı cklcncn vc o/.cnlı baskısıvla da dıkkati «,ckcn görsel mal/.emc, llen sıı lülenlcıin anlasılıııasmda biıvuk ölçiıdı katkılı olınaklauır. Khmı/dfkı yapıtta, orr.ıcaj* bağlamınd.ı skolastik lclsele ilc gotik mimarlık arasm da koşutluk kurulınaktadıt. Biı bakım.ı Skolastik fclsetedc "sunına" ııeysc, sanat ta da gotik kilısc, katcdral odur. Yazartn sık sık ba^vurduuu N. Pcvsner'in deyişiylc, gotik kaicdraılcr "(...) doğrudan doğ ruya çağının csprisinin mimari bir anıtı Skolastik felsefe ve Gotik mimari f Chatres katedrall.batı portall. CUMHURİYET KİTAP SAYI 264 SAYFA 12