Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
duyarlılıgını Viktorycn romaniıı o katı mekanizmasına işleyerek ctkili hir çift inıgc, iki ayrı dünyunın lıikâyesini anlatan bir gösteri yaratıyor... Fovvles aradan geçcn yiizyıl içinde kaçınılmaz olarak edindiği ama anlattığı döncmde bılinmeyen ycııi bakış açılarını organik bir biçmindc kullanarak, lıikâyesindc anlattığı olaylaıı ve kişileri, edebiyatın içiıulc clonup kalmış, unutulmuş bir kültürün anlaşılması giiç ınotivasyonlarını açımlayan bir edebiyat eleştirmcni gibi yorumluyor"3 Ozetie bir yandan her şeyi bilcn anlatıcının dcvrede olması. pastoral betimlemcler, yazarın anlatıya yaptığı müdahalelcr ötc yandan da anakronık yorumlar, çagımızla o döneın arasında sık sık yapılan kıyaslamalar vs. bir çağdaşımız tarafından yazılmış bir Viktorya döncmi romanıyla karşı karşıya olduğumu? sonucuna ulaştırabilir bizi. Ama Fovvles kitabın on üçüncü böliimünün giriş paragrafında şunları yazarak acele etmememiz için uyarır bizi: "Bilmiyorum. liu anlattığım hikâye tamamen lıayal üriinü. îju yarattığım karakterlcr zihnim dışında hiçbir yerde varolmadılar. F.ğcr şımdiye kadar karakterlerimin zihinlerini ve en gizlı düşüncelerini biliyormuş gibi davrandıysam, bıınun sebebi hikâyemin geçtiği zamanlarda dünya çaptnda kabııl gören (sözdağareığını ve "sesini" dc kısmen benimsediğim) bir tarzda yazıyor olmam; ronıancının Tann'nın hemen yanıbaşında görüldüğü bir tarz bu. Hcr şeyi bilmeyebilir, yine dc biliyormuş gibi davranır. Ama ben Alain RobbcGrillet ve Roland Barthes'ın çağmda yaşıyorum; bu bir romansa bile, kelimenin moderıı anlamıyla bir roman sayılma/." (FTK, s. 91) Fovvles metinde bu noktaya kadar Viktorya döncmi ronıamnın üslup özelliklerine kastcn başvurup her şeyi bilen tann anlatıeı rolünii benimser ve böyleee de Yenı Roman akımmın yazarın metne müdahale etmcsinı tamamen reddcdcn tavrıyla dalga geçer, burada iki anlayışı da reddcdip kcııdi estetik teonsini kurnıaya yönclir. Robert Huffaker Fovvles'un burada kurgıılamayı vc her şeyi bilnıe yanılsamasını terk etmesine bcn/cr bir tavıı Viktorya dönemi romancılanndan Trollopc ve George bliot'ın da bircr romanlarında sergilediklerine dikkat çeker. Ama okurun güvenini yarattıkları karakterlcr pahasına kazanan bu yazarların tersine karaktcrlcrine metatbrik bir özgürliik vcren Fovvles'un onları okurdan korumaya çalıştığına da dikkati çeker.4 Romancı Tann'nın hemen yanıbaşında duruyorsa da her şeye güeü yetmemelidir: "Tann'nın bir tek güzel tanımı var: Başka özgürlüklerin de var olmasına izin veren Ö7gürlük. Ben de bu tanıma sadık kalmalıyıın. Romancı hâlâ Tann'dır; çünkü yaratır (en rastlantısal, avantgardc, modern roman bile yazarını tümüyle safdışı bırakmayı başaramamıştır); değişen bir şey varsa o da bizim artık Viktorya eağı imgeleminin her şeyc kadir, buyurgan tanrısı olmayışımızdır; şimdiki teolojik imgclemc göre ilk prensibimiz otorite değil, özgürlüktür." (FTK, s. 93) Yani Fovvles varoluşçu bir romancı olarak karakterlerine kendi bağımsız varoluşlarını üstlcnip eanlanma özgürlüğünü tanır. Viktorya döneminin Tanrıyazarının tersine yarattığı karakterlere belli özler, sabit kimliklcr dayatmaktan kaçınır: "Dünyanın bir nıakine degil bir organizma olduğunu biliriz. Akıllıca yaratılmış bir dünyanın CUMHURİYET KİTAP SAYI 297 onu yaratandan bağımsız olması gerektıgini de biliri/: planlanmıs. bir dünya (planlandıgını iyice acık eden bir dünya) ölii bir dünyadır. Karaktcrlerımız ve olaylarımız ancak bize kar;jı çıkmaya ba^ladıklarında eanlanırlar."(FTK, s. 92) Bütün bunlar sadecc teori düzeyinde de kalmaz. Fovvles romanın yaratım süreeini anlatırkcn sürekli olarak karakterlerının kendi kuııtrolü dışına cıkıp özerklik kazandıklarından bahseder: "Bir diyaloğa çok ihtiyaç duyduğum halde bir tiirlü gıkartamadıgım oldıı. . Karakter yaşıyor vc bcnımle müeadele edıyordu ki bu iyi bir şeydi, çünkü muhtcmelcn bütün sahncnin yanlış kurulduğu, karakterin asla o duruma yerle^tirilmemesi gcrcktiği anlamına gelıyordu."5 Akla hemen Pirandello geliyor. Pirandello gibi hayatı bir akı^ olarak goreıı Fovvles, Italyan oyun yazarının insanı sabıt ve bitmiş bir kalıp olarak degil, bukalcmun gibi farklı ortamlara ve iliijkilere göre değişen bir varlık olarak gören anlayıs,ıııı paylaşır. Bu yüzden yazarların yarttığı karakterlcr, hayattaki koijullara göre sürekli değişen kişilerden daha sebatlı, daha istikrarlı, daha "gercek"tirler. Pirandello'nun Altı Kişi Yazarını Arıyor oyununda gördügümüz sanatın yarattığı yanılsamaya karşı gcrçekliğin doğasının sürekli olarak araştırılması tcması F'ovvlcs'un bu romanında da bulunur. Fovvles, Pirandello'nun hayatın, içerdiği öznel karmaşıklık ve akıldışılık yüzünden gerçekçi oyunuıı kolaycı yommlarına nıeydan okudugıı inaneını da paylaşır. Burada "oyun" sözciiğü yerine "roman"ı koyarsak, Fovvles'un hayat ilc sanat arasındaki ayrımları kırmak ve sanata daha fazla akıeılık, yani daha fazla hayal kazandırmak amacında olduğunu anlayabiliriz. lan Adam'ın yorumuna göre, Fovvles "(romandaki) kurgusal olan ilc gcrçek olan ayrımını güelendirmektcnsc bulanıklaştırma gclcncğini sık sık kullanır." Bu bulandırnıa ceşitlı yöntemlerle sağlanır. Bu yöntcmlerin en öndc gclcni l'ovvles'un kendisinin de romanda bir karaklcr olarak görünmcsıdır. blli beşinci bölümdc baş karakter Charlcs'ın trendeki rol arkadaşı, altmış birinci bölümdeki "cmprezaryo" yazarın kendi sıdır. Fovvles sürekli olarak karakterlerin roman dışında yaşamlarından bahseder. Mesela Erncstina'nın llitlcr'in Polonya'yı işgal cttiği gün öldiiğünü söyler. Ya da şu: "Bunları yazdığım sırada yirmı iki yaşında olan Mary'nin torununun torunu da ona çok benziyor; yiizünü bütün dünya tanıyor; çünkü, genç fngiliz film artistlcrinin en ünlülerindcn biri." (FTK, s. 73). Fovvles okurun kendi hayatında da hayal ile kurgu arasında ayrım olmadığını belirtir. Okura Baudelaire vc Eliot gibi hypocrite lecteur (ikiyüzlü okur) diye seslendikten sonra şunları şöyler: "Kendi gcçmışinızın bile tanı olarak gerçck olduğunu diişünmczsiniz; onu giydirirsiniz, yaldızlar ya da kara çalarsınız, kimi yerlerini kcsip atarsınız, kusurlarını düzeltirsiniz...tek kelımeyle onu kurgularsınız ve ral'a kaldırırsınızsizin kitabınız, sizin romantik otobiyografiniz. Hepimiz gerçek gcrçckliklen kaçarız. Bu Homo sapiens'in tcmcl tanımıdır.'MFTK, s. 9394) NVilliam Palmer bu pasajı şöyle yorumlar: "Böylece kurgu gerçeklik halinc gclir; herkcs kendi hayatının roınanını yazan bir sanatçıdır. Fovvles'un yarattığı karakteri özgürleştırdıgi gibi herkes kendi baş karakteriııi, yani kcndisini özgürleştirebilirse, o zanıan herkes kendi hayatından sanat yaratabılırdcnıcktir."7 Fovvles'un okura hayat'ile sanat arasındaki ayrımın zayıtlığını sezdirmek için kullandıgı son yöntem ise kitaba iki ayrı son yazarak okura bir seçim şansı tanıması ve onu bir kez daha anlatıya aktif bir biçimde katılmaya zorlamasıdır. Kitabın baş karakteri Charles'ın kendi hayatını oluşturmak zorunda kalması gibi okur da kendi sonunu seçmek zorundadır. Fovvles, edcbiyatta da hayatta da "son" her zaınan bir basıtleştirmc, bir "kurgu", yani bizim uydıırduğumuz bir şeydir, demcktedir sanki. DİPNOTLAR: 1. VValter Allen, "The Achievement of John Fovvles. "Encountcr, 35 (Ağustos 1970). s. 70. 2. Paııl Fdvvard (Jray, "Revıevv of The Frvnch Lieutenant's VVoınan," The Yale Revicvv, 59 (Bahar 1970), s. 430. 3. Raymond A. Sokolov, " Revievv of The French Lieutenant's NVoman" Nevvsvveek, lOKasım 1969, s. 118. 4. Robert Huffaker, "John Fovvles: A Critical Study", yayınlanmamış doktora tczi, Kuzey Tcxas Eyalet Üniversitcsi, 1974. 5. Richard Stolley, "The French Lieutenant's Woman''s Man," Life, 29 Mayıs 1970. Yazarla söyleşi. 6. lan Adan vd, "The French Lieutenant's NVoıııan: A Discussıon," Victorian Studies, 15 (Mart 1972), s. 344. 7. William Palmer, The Fiction of John Fowles: Columbia: University of Missouri Press. 1974, s. 75. Prof. Dr. Oya Başak'ın John Fowles: Novelist as Thinker (John Fovvles: Düşüniir Olarak Romancı) adlı 1976 tarihli doktora tezinin "The Art of Life and the Lifc of Art" başlıklı ikinei bölümünden özctleycrek çevircn Murat Kocadağlı Fransız Teğmenin Kadını/ Joiın Fowles/ Çeviıvn' Aslı Biçen/ Ayrııılı Yayınlan J SAYFA 7