Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
• : ? " *\v>.. / • • : koymaktır" (ZamanınKısaTarihi, s. 211) diyen fizikçi Hawking'in sözleri mistik bir ton içermekte. Çağdaş psikolog Carl Gustav Jung'un, düşlerdeki ortak sembollerin gelecekle de bağlantılı olduğunu söylemesi ve 'yazgı' sözcüğünü kullanması, rasyonalist eğitimle biçimlenmiş bir insanın alıştığı değerleri aşıyor. X Metafızik ıceriklı kıtaplar cesıtlı cizlmlerle desteklenlyor Bunlardan blrkacı. üstü değişimi böyle vurguluyor. 20. yüzyılda düşün ve sanat alanlarında da iz bırakan gelişmelerin başında, doğa bilimlerindeki Newton'cu determinist 'nedensellik' ilkesinin, yerini 'olasılık' ilkesinc bırakması geliyor. Tanecik mekaniği, olayların tam bir doğrulukla bilinemeyeceğini, her zaman bir miktar belirsizlik ve rastlantı ögesinin sözkonusu olduğunu söylüyor. Kuvarklann, foton ve gluonların yalın bir biçimde gözlemlenememesi, fiziğe yeni bir 'fizik ötesi' renk katmakta. Parçacık dedektörü tarafından algılanamayan ama var oldukları, ölçülebilir etkiler yarattıkları için bilinen kimi atomaltı parçacıklar için kullanılan 'sezgisel parçacıklar' tanımı, tümüyle karşt disiplinden, 'metafizik' alandan alınma. "Ereğimiz olayları yalnızca belirsizlik ilkesinin saptadığı sınırlara kadar kestirebilecek bir yasalar takımı ortaya "Nedensel bağlantıya inanç, batıl inançtır." (Tractatus, 5.1361) Ünlü düşünür Ludwig Witt****** genstein"ın, çağKalıplardısındaarananmlstısızmcoğukezdoğuvaguturuvorcağınsanını daş fizikteki 'belirsizlik' ilke"evrenin orijini üstündeki çalışmalasiyle bütünleşen bu sözü, salt rasyonarım bilim ve din arasında bir çi/gidelizmin de en az, aklı dışlayan bir inanç dir" (K. Ferguson, Stephen Hawking, kadar 'batıl' olduğunu vurguluyor. s. 73) tümcesi, iki karşıt disiplinibirbiFantastik ögenin 'gerçek' olduğu; 19. rine yaklaştırıyor. Çağımızda düşiıyüzyıl rasyonalizminin 'hurafe' diye nürlerin görevini fizikçiler üstlenmiş adlandırdığının ise 'biliınsel' nitelik tadurumda. Ünlü fizikçilerin çoğu, ül şıdığı; tüm kavramiarın birbirine karışkemizde d e yayımlanan kitaplan, birtığı ve 'yeni bir gerçeklik' anlayışının çok yerde felsefe kitaplarını anımsatıoluşmaya başladığı bir çağda yaşıyoyor.Karşıtlıkların törpülendiği, fizikruz. Bu çağın gerçekçi insanı, 19. yüzsel gerçekliğin, nedenselden olasıya/ yıl rasyonalistinden farklı bir gerçeklik belirsize.doğru içerik değiştirdiğiçağıanlayışı sergilemek durumunda. 20. mızın insanı da, metafiziğı fizikte yayüzyıl fiziğinin kilometre taşları Einskalıyor. Kalıplar dışında aranan mistitein, Heisenberg ve Hawking'in, yazısizm çoğu kez doğuya götürüyor çağ larında sürekli tanrıdan sözedisjerininsamnı; T a o düşüncesinde 'olasılık'a deki çelişkili gibi görünen yaklaşım, İsdayalı farklı bir görüşü yakalıyor; Zen viçreli yazın ustası Dürrenmatt'ın şu Budizm'in hoşgörü ve iç özgürlük ilge sözlerinde de belirgin: "Eğer sık sık lerine dayalı öğretisinden etkileniyor; tanrıdan söz ediyorsam, bu, dinbilimaydınlık dinsel yorumların yok denesel değil, fiziksel nedenlerden ötürü; cek kadar az olduğu ülkemizde belki Einstein da öyle çok tanrıdan söz ediY a ş a r N u r i ö z t ü r k ' ü keşfediyor. yordu ki, neredeyse onun kılık değiştirmiş bir teolog olduğunu düşünmeye Metafizik içerikli yayın yapan yayıbaşladım.' (Gesammelte Werke, Bd. nevlerinip okurları çoğunlukla, onları 7, s. 668) Ölümden sonraki yaşama doyuramayan dinsel kalıpların dı^ında inanmadığını söyleyen Hawking'in, farklı bir mistisizm arayışı içine girCn aydın kesimden. Bu yeni mistisizm, Zeus gibi şimşekler yağdıran, buyurgan, ataerkil bir tanrıya benzemeyen larklı bir tanrı imgesine sahip. Akaşa Yayınları'nda ardarda yayımlanan "Ramtha" başlıklı kitaplar, dayanaksız kalmış, indirgenmiş, bireyliği elınden alınmış 20. yüzyıl insanına mistik bir düzlemden özgüven veriyor; yansıtı lan, bir tür tasavvui düşüncesi, bir lür 'unio mystica': "Tanrı'nın içinizde olduğunu öğrenirseniz, tüm varlığınızla Tanrı 'olacaksınız'" (Ramtha, s. 173) Kozmik bir aydınlanmacıdır Ramtha; 'düşünce' ve 'bilmek' aııahtar sözcüklerdironda. Önemliolan 'insanın mutlııluğıı'dur:"Tanrı'yagidentekyol,sana mutluluk veren her şeydir. Hayatın amacı 'sensin'" (Ramtha, s. 165) 'Kozmik' bir sosyalizm ve yine 'kozmik' bir feminizm, Ramtha kitaplarının içerdiği düşünsel eğilimler arasında. Korku ve gözdağının yer almadığı kitaplar bunlar. Zen budizmden izlcr taşıyan bu diziden üç kitabın ba^arılı çevirmeni Rengin Özer kimya mühendisi; bir doğabilimci; tüketim toplumundakikariyerkavgası veprestij yarışının dışında yeni bir boyııt yakalamaya çalışan aydınlardan. Ülke ınizde bir aydın kesimin bu farklı mistik yönelişi ve basında hiç söziı edilmeksizin baskılar yapan kitaplar, ça ğın 'tek boyutlu insan'ının kiınlik ara yışında gözardı edilmemesi gereken yeni bir aşamayı yansıtıyor. Bir başka açıdan bakıldığında ıse çağımız, uçlaı ın törpülendiği, değerlerin birbirine karıştığı bir zaman kesiti, 'postmodern' sözcüğü ile dile getirilmek istenen 'karşıtlık içeren, çoğulcu' özelliklere sahip. JJmberlo Eco'nun dediği gibi, çağın insanı "Meksıka pançosu giyiyor, Asya kökenli sitarı çalıyor, Budist metinleri ya da Leninist el kitaplarını okuyor ve çoğunlukla I ksse'yi, yıldız falını, simyayı, Mao düşııncesini (...) birbiriyle bağdaştırıyor" (Günlük Yaşamdan Sanata, s. 17); bir yandan astroüziğin karadeliklerinde ya da atomaltı sezilgen parçacıklarda tanrıyı ararken; öte yandan, yine Eco'nun deyişiyle, "ilkel ve mcıdern insanı, aynı nıantık çizgisinde kavramayayarayankesişmenoktalarında'Ma.y. s. 29) evrensel/kozmik bir 'özben' yakalamayaçalışıyor. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 175 SAYFA 13